AR-GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: OECD ÜLKELERİ ÜZERİNE YATAY KESİT BAĞIMLILIĞI ALTINDA PANEL EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ (original) (raw)
Related papers
eyi.emu.edu.tr
Son yıllarda geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan birçok ülkede, yüksek cari açık sorunu yaĢanmaktadır. Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve toplumsal refah artıĢı için, cari iĢlemler açığının azaltılması veya en azından sürdürülebilirliği, büyük önem taĢımaktadır. Özellikle yüksek cari iĢlemler açığı, ülkeleri ekonomik krizler karĢısında daha kırılgan bir hale getirmekte ve ülkelerin makroekonomik büyüklüklerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalıĢmada; 2010 yılında cari iĢlemler açığı en yüksek 20 ülke arasında yer alan 14 OECD üyesi ülkede, cari iĢlemler açıklarının sürdürülebilirliği, 1990-2010 dönemi verileri kullanılarak, yatay kesit bağımlılığını göz önünde bulunduran panel birim kök ve panel eĢ-bütünleĢme analizi yöntemleriyle test edilmiĢtir. Analiz sonucunda; bu ülkeler arasında yatay kesit bağımlılığının olduğu tespit edilmiĢtir. Dolayısıyla bu ülkelerden birine gelen bir ekonomik Ģok, diğerlerini de etkilemektedir. Panelde birim kök belirlenmiĢtir. Bu nedenle serilere gelen Ģoklar uzun dönemde ortadan kalkmamaktadır. Seriler arasında eĢ-bütünleĢme iliĢkisinin var olduğu görülmüĢtür. Ampirik bulgular, cari iĢlemler açığının Kanada, Çek Cumhuriyeti, Meksika, Yeni Zelanda ve Polonya'da güçlü, diğer ülkelerde zayıf formda sürdürülebilir olduğunu göstermiĢtir.
Uluslararası ticaret ve ekonomi araştırmaları dergisi, 2021
Literatürde, genel olarak yükseköğretim hizmetinden yaralananların çoğunluğunun yüksek gelirli ailelerin çocukları olduğu, düşük gelirli ailelerinin çocuklarının temsil oranının ise düşük olduğu kabul edilmektedir. Özellikle girişin sınav ile olduğu yükseköğretim sistemlerinde yüksek gelirli aileler, hazırlık kursları biçimindeki örtülü fiyat mekanizması yoluyla sınavı kendi lehlerine çevirebilirken, düşük gelirli aileler vergiler yoluyla finansmana katıldığı halde yükseköğretim hizmetlerinden yararlanamamaktadır. Bu durum, kamusal yükseköğretim harcamaları yoluyla gelirin düşük gelirlilerden yüksek gelirlilere doğru yeniden dağıtılmasına neden olurken, yüksek gelir gruplarına gizli bir gelir transferi yaratmaktadır. Kaynağın düşük gelir grubunun da dâhil olduğu bütün vergi mükelleflerinden toplanması buradaki temel sorunu oluşturmaktadır.Bu araştırmanın amacı, OECD üyesi ülkelerde 2000-2019 dönemi kamusal yükseköğretim harcamaları, vergiler ve gelir dağılımı ilişkisini panel ARDL testi ile analiz etmektir. Değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkinin tespiti için eş bütünleşme testi uygulanmış ve değişkenler arasında uzun dönemli ilişki saptanmıştır. Eş bütünleşmenin varlığının ardından Dumitrescu-Hurlin panel nedensellik testi yapılmış, kamusal yükseköğretim harcamalarından ve vergilerden gelir dağılımına doğru tek yönlü; vergilerden de kamusal yükseköğretim harcamalarına doğru tek yönlü nedensellik olduğu görülmüştür. Tahmin katsayısını belirlemek için Fixed etkiler modeli uygulanmış, yükseköğretim harcamalarında meydana gelen %1'lik değişimin 1.38 birim, vergilerde meydana gelen %1'lik değişimin de 1.05 birim gelir dağılımı adaletini sağladığı tespit edilmiştir.
Özet İçsel büyüme teorileriyle birlikte teknoloji düzeyindeki gelişmeler genellikle Ar-Ge yatırımlarıyla ilişkilendirilmekte ve farklı nitelikteki Ar-Ge yatırımlarının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkileri teorik-ampirik düzeyde araştırılmaktadır. Bu çalışmada, OECD üyesi ülkelerde Ar-Ge yatırımlarının toplam faktör verimliliği (TFV) üzerindeki etkileri 1994-2014 dönemi için yeni nesil panel veri analizi metodolojisi ile ekonometrik olarak incelenmektedir. Ar-Ge yatırımlarının TFV üzerindeki etkilerinin daha tutarlı bir şekilde incelenebilmesi için 29 OECD üyesi ülke toplam Ar-Ge yatırımlarının büyüklüğüne göre OECD-1 ve OECD-2 olarak iki alt grupta analize dâhil edilmişlerdir. Bu yönüyle çalışmada, OECD-1 ve OECD-2 gruplarında yer alan ülkelerin uzun dönemli ekonomik büyüme performanslarının sürdürülebilirliği üzerinde farklı nitelikteki Ar-Ge yatırımlarının etkilerinin nasıl olduğu makroekonomik düzeyde araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, inceleme döneminde farklı nitelikteki bütün Ar-Ge yatırımlarının TFV üzerindeki etkilerinin her iki ülke grubunda da pozitif yönlü olduğu ve bu pozitif yönlü etkilerin büyüklüğünün ise beklenildiği gibi OECD-1 grubunda çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte çalışmada, OECD-1 ve OECD-2 grupları arasında TFV üzerindeki etkileri itibariyle üniversiteler ve kamu kesimi tarafından geçekleştirilen Ar-Ge yatırımları açısından bir benzerliğin, özel sektör ve toplam Ar-Ge yatırımları açısından da bir farklılığın oluştuğunu belirlenmiştir. Abstract Advances in technology level with endogenous growth theory often associated with R&D investment and impacts on total factor productivity of investment in R&D in different qualities being investigated in theoretical and empirical levels. In this study, effects on the total factor productivity (TFP) of R&D investment in the OECD member countries has been examined as econometric with a new generation of panel data analysis methodology for the period 1994-2014. In order to the effects on TFP of R&D investments more consistently to be examined the 29 OECD member countries according to size of the total R&D investments in the OECD-1 and the OECD-2 were included in the analysis subgroup. This aspect of the study was to investigate the macroeconomic level the OECD and OECD-2-one group of countries in the long term is how the effects of investment in R&D in different qualities on the sustainability of
Geçiş Ekonomileri Orta Asya Ülkelerinde Beşeri Sermaye ile İktisadi Büyüme İlişkisi Panel Eşbütünleşme Analizi (1991-2014), 2016
Beşeri sermayenin iktisadi büyümedeki önemi 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren araştırılmaya başlanmış ve günümüze kadar devam etmektedir. Özellikle günümüzde yaşadığımız bilgi ve teknoloji çağında beşeri sermayenin büyümedeki rolü gittikçe artmaktadır. Farklı dönemleri ve farklı ülke grupları üzerinde yapılan yüzlerce çalışmada ikisinin arasında güçlü bir bağ olduğu ekonometrik analizlerle ispatlanmıştır. Bu araştırmada ise geçiş ekonomisi dört Orta Asya ülkesinde (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan) 1991-2014 döneminde büyüme ile beşeri sermaye ilişkisi araştırılmaktadır. Panel Kao eşbütünleşme, Panel FMOLS testleri ile yapılan analizlerde uzun dönemde 4 Orta Asya ülkesinde beşeri sermaye unsurları ile ekonomik büyüme değişkenleri arasında güçlü bir bağ olduğu tespit edilmiştir.
Küreselleşen dünyada ülkelerin daha yüksek gelir seviyesine ulaşabilmelerindeki en önemli faktörlerden biri, yüksek teknolojiye dayalı ihracat desenine sahip olabilmeleridir. Özellikle yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkabilmeyi amaçlayan üst-orta gelirli ülkelerin sahip oldukları teknoloji düzeyi ile yaptıkları ihracatın ekonomik büyümelerini destekleyip desteklemediği oldukça önemli bir konudur. Çalışmanın amacı, 29 üst-orta gelirli ülkeye ilişkin yüksek teknolojili ürün ihracatının ekonomik büyüme üzerindeki etkisini araştırmaktır. Yöntem: Bu çalışmada 1996-2017 dönemine ait panel veriler kullanılarak Eberhardt ve Teal (2010) tarafından geliştirilen Genişletilmiş Ortalama Grup (AMG) tahmincisi kullanılmıştır. Bulgular: Analiz sonucuna göre yüksek teknolojili ürün ihracatının ekonomik büyüme üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmadığı bulgusu elde edilmiştir. Kontrol değişken olarak modele dâhil edilen gayri safi sabit sermaye oluşumu ve kamu harcamaları ekonomik büyümeyi istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif etkilerken toplam iş gücü değişkenine ilişkin istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Özgünlük: Üst-orta gelirli ülkelerin daha yüksek bir gelir seviyesine ulaşmalarında yüksek teknolojili ürün ihracatının önemine dikkat çekilmesi açısından çalışmanın iktisat yazınına katkı sağlayacağı düşünülmektedir Anahtar Kelimeler: Yüksek Teknolojili Ürün İhracatı, Ekonomik Büyüme, Panel Veri.
AR-GE HARCAMALARI VE İLERİ TEKNOLOJİ MAL İHRACATI İLİŞKİSİ: PANEL NEDENSELLİK ANALİZİ
2014
Bu çalışmanın amacı 1996-2011 yıllarını kapsayan verilerle Türkiye ve 17 AB ülkesi için Ar-Ge harcamaları ile ileri teknoloji mal ihracatı arasındaki ilişkiyi panel eşbütünleşme ve panel nedensellik analizleri ile test etmektir. Elde edilen sonuçlara göre Ar-Ge harcamaları ve ileri teknoloji mal ihracatı arasında çift yönlü Granger nedenselliğinin olduğu bulunmuştur. Başka bir ifade ile Ar-Ge harcamaları ileri teknoloji mal ihracatını arttırırken, ileri teknoloji mal ihracatı da AR-GE harcamalarını arttırmaktadır.