Yahya Kemal Beyatlı’nın Eserlerinde Balkanlar / The Balkans in The Works of Yahya Kemal Beyatlı (original) (raw)
Related papers
Geleneğin İzi Yahya Kemal Beyatlı
2022
Güzel sanatların bir parçası olan şiir, kültüre ve estetik ölçülere dayanmaktadır. Şiirin, dilin çok anlamlılığı ve ahenkli oluşu sebebiyle diğer edebî türlerden ayrıldığı görülmektedir. Şiirde tercih edilen kelimelerle farklı çağrışımlar ve ahenkli yapılar ortaya konularak farklı bir bütünlük oluşturulur. Edebiyatımızın önemli şairlerinden olan Yahya Kemal Beyatlı, ortaya koyduğu fikir ve düşünceleriyle geleneğimizin devamlılığını sağlayan yegane kişilerden biridir. Ortaya koyduğu şiirleriyle pek çok değeri gün yüzüne çıkaran şair, Osmanlı Devleti'nin değerlerinin değiştiği bir dönemde daima halkın ihtiyacı olan şeyi bularak yeniliklere doğru yürürken aynı zamanda şiirlerinde geleneğimizden yararlanmayı da bilmiştir. Bu çalışmada Yahya Kemal'in "Süleymaniye'de Bayram Sabahı", "Atik Valde'den İnen Sokakta", "Kocamustâpaşa" adlı şiirleri üzerinde durularak bu şiirlerdeki gelenek izleri, Türk milletine has olan manevi değerler ortaya konulacaktır.
Yahya Kemal Beyatli'Nin Şi̇i̇rleri̇nde Di̇l Ve Ahenk
2015
Yahya Kemal Beyatli, tarihi surecini tamamlamis olan klâsik Turk Edebiyatindan sonraki bir devirde, yani XX. yuzyilda yasamis bir kisi oldugu hâlde, sekil acisindan Divan siir gelenegini ve aruz veznini en iyi sekilde kullanmayi basarabilmis usta bir sairimizdir. Devrine gore genellikle sade, puruzsuz, tabii ve yasayan bir Turkce kullanmistir. Şiirlerinde muzikal ahenge son derece onem veren sair, bu ilkesini siirlerinde uygulayabilmekle, yalnizca XX. yuzyilin degil, belki de butun Turk edebiyatinin en seckin sairlerinden biri oldugunu kanitlamistir
“Alfred de Vigny’den Yahya Kemal Beyatlı’ya”: Bir Çalışmanın Notları
Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi / Journal of Turkish Language and Literature, 2021
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi'nin 60. cilt 2. sayısında yayımlanan "Alfred de Vigny'den Yahya Kemal Beyatlı'ya: 'Kurdun Ölümü' Şiiri Üzerine Bir İnceleme" konulu makale hem bir araştırmayı hem de bir çeviri çalışmasını kapsamıştır. Bu yazıda ise çalışma sürecinin evreleri ve bazı epistemolojik ve metodolojik gözlemler yer almaktadır. Özellikle edebiyat söz konusu olduğunda, yararlanılan kaynakların çeşitliliği, araştırma odağının farklı disiplinlere yönelebilmesi ve yönelme zorunluluğu, bakış açılarının esnekliği ve yöntemin sunduğu menzil bu alanda çalışanlar için her zaman hem belirleyicidir hem de yeni keşiflere açılır.
Yahya Kemal Beyatlı’nın Eserlerinin Eğitsel Değerler Açısından Değerlendirilmesi
Ana Dili Eğitimi Dergisi, 2019
Bu araştırma ile Yahya Kemal Beyatlı'nın eserlerindeki eğitsel değerlerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Nitel araştırma desenlerinden olan durum çalışması şeklinde hazırlanan bu araştırmada veriler doküman incelemesi yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde nitel analiz tekniklerinden içerik analizi kullanılmıştır ve içerik analizi söz konusu sınıflandırmaya göre yapılmıştır. Araştırmanın bulguları Şahin (2018) tarafından yapılan araştırmada toplanan verilerden yola çıkılarak oluşturulmuştur. Yahya Kemal Beyatlı'nın eserleri incelendiğinde, birçok değer unsurunu barındırdığı görülmektedir. Yahya Kemal Beyatlı'nın eserlerinde evrensel değerlerden kişilerarası ilişki değerleri kapsamında ele alınabilecek ve en fazla karşılaşılan iki değer "sevgi" ile "vatan ve millet sevgisi" olarak belirlenmiştir. Ulusal değerlerden kişilerarası ilişki değerleri kapsamında ise iki değer tespit edilmiştir. Bu kapsamda araştırmada "birlik olma" ve "misafirperverlik" değerlerine ulaşılmıştır.
Yahya Kemal Beyatlı'nın Şiirlerinde Dil ve Ahenk Language and Harmony in Yahya Kemal Beyatlı's Poems
Yahya Kemal Beyatlı, tarihî sürecini tamamlamış olan klâsik Türk Edebiyatından sonraki bir devirde, yani XX. yüzyılda yaşamış bir kişi olduğu hâlde, şekil açısından Divan şiir geleneğini ve aruz veznini en iyi şekilde kullanmayı başarabilmiş usta bir şairimizdir. Devrine göre genellikle sade, pürüzsüz, tabiî ve yaşayan bir Türkçe kullanmıştır. Şiirlerinde müzikal ahenge son derece önem veren şair, bu ilkesini şiirlerinde uygulayabilmekle, yalnızca XX. yüzyılın değil, belki de bütün Türk edebiyatının en seçkin şairlerinden biri olduğunu kanıtlamıştır.
in the Newspaper of "Hikmet" Ahmet KOÇAK Özet: Osmanlı'nın devlet yönetiminde ve kültür hayatında Rumeli/Balkan kökenli çok sayıda önemli isim yer alır. Nitekim bu coğrafyada sadrazamlar çıkarmasıyla öne çıkmış Travnik (Bosna) gibi şehirler vardır. XIX. yüzyılın son çeyreğinde yaşanan büyük trajik hadiselerden birisi, 93 Harbi (1877) olarak da bilinen Osmanlı-Rus savaşıdır. Bu savaşta binlerce insan Balkanlardan, İstanbul'a, Anadolu'ya göç etmiş, mevsim şartlarının da etkisiyle binlercesi hayatını kaybetmiştir. Bu dönemde Filibe'den İstanbul'a göç etmek zorunda kalan isimlerden birisi de Türk kültür ve edebiyatının önemli isimlerinden Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi'dir. Osmanlı coğrafyasının farklı bölgelerinde bulunan, bir ara Fizan'a sürgüne de gönderilen Filibeli, II. Meşrutiyet'ten sonra (1908) döndüğü İstanbul'da, vefatına kadar (1914) geçen kısa zamanda, bazısı tefrika halinde, kırka yakın kitap kaleme almış ve ondan fazla dergi ve gazete neşretmiş önemli bir isimdir. Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi'nin 1910 -1912 yılları arasında yetmiş yedi sayı olarak neşrettiği haftalık Hikmet gazetesi, "Sırât-ı Müstakîm" (Sebilü'r-Reşâd) ile beraber bütün Osmanlı coğrafyasını kucaklayan önemli yayın organlarından birisidir. Hikmet gazetesi sayfalarında, edebiyattan tarihe, felsefeden siyâsete kadar birçok konuya yer vermiştir. Bunun yanında, İslâm dünyasının yaşamakta olduğu olaylarla ilgili, Orta Asya, Afrika, Balkan ve diğer coğrafyalardaki müslümanlar hakkında okuyucularına bilgi aktarmayı da ihmal etmemiştir. Bu makalede, bugün Türkiye sınırları dışında kalan, doğduğu şehrin adıyla anılan Filibeli Ahmed Hilmi Efendi ve onun II. Meşrutiyet'ten sonra İstanbul'da neşrettiği Hikmet gazetesinde yayımlanan Balkanlarla ilgili yazılarının değerlendirmesi yapılacaktır Anahtar kelimeler: Filibeli Ahmed Hilmi, Balkanlar/Rumeli, Hikmet, dergi, gazete 1 Bu çalışma 22-24 Eylül 2012 tarihinde Süleyman Şah Üniversitesi Balkan Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen I. Uluslararası Balkan Kongresinde sunulan bildiri metninin yeniden düzenlenmiş şeklidir. Örğ. Gör. Dr. Ahmet KOÇAK, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, akocak@medeniyet.edu.tr Motif Akademi Halkbilimi Dergisi / 2012-2 (Temmuz-Aralık) (Balkan Özel Sayısı-II) 253 Abstract: In the Ottoman administrative and cultural life, there were many important names who were originally from the Balkans. Some cities of this region, like Travnik (a city 90 km west of Sarajevo), become famous by raising grand viziers. During one of the greatest tragedies of 19th century Ottoman history, i.e. Ottoman -Russian war which is also known as the War of 93 (1877), thousands of people migrated from Balkans to Istanbul and Anatolia. Because of severe weather conditions, many died during these migrations. Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi was among those who were forced to migrate to Istanbul at that time. He is an important figure in Turkish literature and culture. Filibeli Ahmed Hilmi, who had been various parts of Ottoman land and who had been exiled to Fizan for a sometime, was a prolific figure who wrote about forty books and published more than ten journals and newspapers in a very short time from the time he came to Istanbul after the declaration of second constitution in 1908 (II. Meşrutiyet) till his death in 1914. Filibeli's weekly newspaper "Hikmet," which was published between 1910 and 1912 in seventy seven issues, was one of the important publications embracing the entire Ottoman land like "Sırât-ı Müstakîm" (Sebilü'r-Reşâd). Many subjects from literature to history and from philosophy to politics appeared in the pages of "Hikmet." Besides these, he addressed the incidents taking place in the Muslim world and did not neglect to give information about Muslims living in Middle Asia, Africa, Balkans and in other corners of the Muslim land.