TÜRKİYE’DEKİ FEN ÖĞRETMENLERİ NE KADAR YAPILANDIRMACI? : PISA 2006 SONUÇLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME (original) (raw)
Related papers
TÜRKİYE’DE FEN BİLGİSİ EĞİTİMİNDE OKUL DIŞI ÖĞRENME ORTAMLARINA İLİŞKİN YAPILAN ARAŞTIRMALAR: BİR META ANALİZ ÇALIŞMASI , 2019
Fen derslerinin eğitiminde sınıf ve laboratuvar ortamının haricinde öğretme ve öğrenme süreçlerinin ve öğrenci yaşantılarının harekete geçirildiği bir diğer mekân okul dışı öğrenme ortamları olarak ifade edilmektedir. Fen bilimleri eğitimindeki bu okul dışı öğrenme alanları öğrencinin aktif bir biçimde yaparak ve yaşayarak öğrenmesine, etkin bir öğrenme deneyimi kazanmasına, içerik kapsamında geçen soyut ifadeleri somutlaştırılabilmesine ve öğrendiklerini daha kolay hatırlamasına ve aklında tutabilmesine yardımcı olmaktadır. Bu doğrultuda, okul dışı öğrenme ortamlarının fen bilimleri eğitimindeki rolünün incelenmesi, öğrenci kazanımları üzerindeki etkisi ve özellikle öğrenme-öğretme süreçlerine ilişkin ortaya çıkan araştırma sonuçlarının anlaşılması bir gereksinim olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gereksinime cevap verme amacında olan bu çalışma, 2006-2019 yılları arasında Türkiye’de fen bilimleri eğitiminde okul dışı öğrenme alanlarına ilişkin gerçekleştirilen araştırmaların dahil olduğu bir meta-analiz çalışması olarak tasarlanmıştır. Bu çalışmaya toplamda 28 adet çalışma dahil edilmiştir. Araştırma kapsamında ele alınan çalışmalardan üçü lisansüstü tez ve kalan 25 çalışma ise bildiri ve makalelerden oluşmaktadır. Analiz sonucunda dahil edilen çalışmaların tematik bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu bağlamda, a) okul dışı öğrenme ortamlarına ilişkin görüşler ve b) okul dışı öğrenme ortamlarının öğrenci kazanımlarına etkisi olmak üzere iki başlıca araştırma teması ortaya çıkmıştır. Araştırmacılarca erişilen ve meta-analizin içeriğini oluşturan çalışmaların sıklıkla okul dışı öğrenme ortamlarına yönelik öğrenci görüşleri, okul dışı öğrenme ortamlarının fen bilimleri eğitimindeki taşıdığı önem, bu ortamlara yapılacak ziyaretlerin zorlukları ve sıkıntıları, bu ortamların akademik başarı ve tutumlara yönelik etkisi gibi konu alanları üzerinde durdukları belirlenmiştir. Bu çalışmanın fen bilimleri eğitiminde okul dışı öğrenme ortamları üzerine yapılacak gelecek araştırmalara özellikle ilgili alanda detaylı bir alan yazın taraması sunmak vasıtası ile destek olacağı düşünülmektedir. In the teaching of science, in addition to the classrooms and laboratories, there are such other places named “outof-school learning environments” in which teaching and learning activities and learning experiences are activated. Out-of-school learning environments help students actively learn by doing, gain effective learning experiences, concretize abstract concepts within a given content related to the science discipline area and easily retrieve from and keep the learnt items in their brains. In this essence, it appears that there is an important need in the literature to investigate the effects of out-of-school learning environments upon the teaching of science courses and student outcomes and further to understand the results gained from out-of-school learning environments research especially in terms of teaching and learning processes. To serve such aims, this study was designed as a metaanalysis study to examine research conducted in relation to out-of-school learning environments in science. A total of 28 studies were included in this study and three of these were theses and remaining 25 studies were articles or conference proceedings. The analyses of these studies yielded thematic analyses of the included research studies. Thus, two themes entitled as a) perceptions in relation to out-of-class learning environments and b) the influence of out-of-school learning environments on student outcomes were derived from the thematic analyses. Based upon the available literature accessed by the researchers, it was seen that most research in this topic dealt with student opinions of out-of-school learning environments, the importance of out-of-school learning environments in teaching science, the difficulties encountered when visiting such environments and the effects of out-of-school learning environments on academic success and students’ attitudes. Accordingly, it is believed that this metasynthesis study will contribute to future research to be conducted in the same topic especially through providing a detailed review of literature.
Bu çalışmanın amacı 2007 yılında beşinci kez gerçekleştirilen Uluslar Arası Fen ve Matematik Çalışması (TIMSS 2007) sonuçlarına göre Türkiye’nin Fen eğitimindeki durumunu çalışmaya katılan diğer ülkelerle kıyaslayarak ortaya koymaktır. Bu çalışmada TIMSS 2007 çalışmasından elde edilen 8. sınıflardaki Fen başarısı ile ilgili veriler esas alınarak Türk öğrencilerin başarısı ve fen başarısını etkileyen faktörler incelenmektedir. TIMSS 2007 sonuçlarına göre Türkiye fen başarısında 59 ülke arasında 31. sırada yer almaktadır. Araştırma sonuçları ayrıca, fen başarısının ülkelerin gelişmişlik düzeyi, fen derslerine ayrılan süre, anne baba eğitim düzeyi, bilgisayar ve internet erişimi, fen öğrenmede kendine güven, fene yönelik tutumlar gibi değişkenlerle ilişkili olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: TIMSS 2007, Fen başarısı, Fen öğretimi
The purpose of this study is to determine the status of science education in Turkey based on the results of Trends in International Science and Mathematics Study (TIMSS 2011) by comparing with other countries participated in the study. The present study, by using the data from TIMSS 2011 for 8th grade science, investigates students’ science achievement and factors effecting the science achievement. According to TIMSS 2011 results Turkey was ranked 21 out of 45 countries. The results showed that science achievement was related to the variables such as human development index, time for science classes, parents’ education, computer and internet access, attitudes toward science, and self confidence in science.
Çalışmada, PISA 2006 öğrenci anketinin bir bölümü olan öğrencilerin okullarda fen dersleri konularını öğrenirken hangi durumlarla ne sıklıkla karşılaştıklarına ilişkin verdikleri yanıtlar göz önüne alınarak Türkiye’deki fen öğretmenlerinin derslerinde yapılandırmacı öğrenme yaklaşımını ne ölçüde kullandıkları değerlendirilmeye çalışılmıştır. 14 maddeden oluşan anket verileri yüzde ve frekans dağılımları incelenerek değerlendirilmiştir. Verilerin analizi sonucunda fen öğretmenlerinin, öğrencilere deneyler yaptırmada, deney tasarlamalarına olanak vermede, öğrencilerin fen derslerindeki konularla günlük hayat arasında bağlantı kurmaları gibi konularda bazı eksiklikleri olduğu belirlenmiştir.
ÖZET Bu çalışmada fen bilgisi öğretmen adaylarının yedinci sınıf öğretim programından belirlenen bazı kazanımların ders kitabında verileme şeklini ve karşılanma düzeyini nasıl değerlendirdiklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya çoğunluğu son sınıflardan olmak üzere toplam 32 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışma yöntem olarak nitel araştırma desenlerinden olgu bilim yöntemine göre yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Formun kapsam geçerliği için iki alan eğitimi uzmanı ve iki fen bilgisi öğretmeninden oluşan uzmanlar panelinin görüşlerine başvurulmuştur. Güvenirlik çalışmasında ise üç fen bilgisi öğretmenine hazırlanan form iki hafta arayla iki kez uygulanmıştır. Bu aşamada ilk uygulama ile son uygulama arasında verilen cevapların birbiriyle uyum düzeyine (% 78-82 arası) bakılarak güvenirlik çalışması tamamlanmıştır. Görüşme formu toplamda 4 sorudan oluşmaktadır. Bu sorulardan ikisi tamamen açık uçlu şekilde tasarlanırken diğer ikisi katılımcılara seçenekler sunmuştur. Seçenekli sorular katılımcıların gerekçelerini kendi cümleleriyle belirtebilmelerine imkân sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Çalışmanın verileri 2015-2016 akademik yılının bahar döneminin sonlarında toplanmış ve betimsel analiz yöntemi ile işlenmiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre katılımcıların büyük bir kısmının kendilerine verilen kazanımların veriliş amacını ortaya koyabildikleri görülmüştür. Ayrıca katılımcıların çoğunun; çalışmaya konu olan kazanımların kitapta uygun şekilde verilmediği ve kitapta yeterince karşılanamadığı görüşüne sahip oldukları belirlenmiştir. Son olarak katılımcıların kitap yazarlarına kazanımlar için
TÜRKİYE'DE FEN EĞİTİMİNDE ARGÜMANTASYON TEMELLİ ÖĞRENMEYLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIN İNCELENMESİ
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016
Eğitim kurumlarında bireylere sunulan fen eğitiminin öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenler tarafından birden fazla öğrenme yaklaşımı, yöntemi, teknik ve uygulamalarından yararlanılmaktadır. Bu uygulamalardan biri olan argümantasyon, öğrencilerin öğrenmesini sağlamak için günlük zorluklara karşı bilimsel uygulamalara başvurmak ve bir sonucun gerçeğine diğer bireyleri ikna etmek için savunulabilir yollar geliştirmek gibi eylemleri yapabilmek için karmaşık bir akıl yürütme süreci olarak tanımlanmaktadır (Bulgren, Ellis & Marquis, 2014, s.82). Bu araştırmada fen eğitiminde argümantasyon temelli öğrenme ile ilgili Türkiye’deki akademik dergilerde yayınlanan araştırmaların betimsel içerik analizi yapılarak, belli bir zaman süreci içerisinde fen eğitiminde argümantasyon temelli öğrenme ile ilgili gerçekleştirilen araştırmalardaki eğilimleri ortaya koymak ve bir durum değerlendirmesi yapmak amaçlanmıştır.
2019
Programme for International Student Assessment (PISA) is the most known international test around the world. PISA is exercised every three years in order to measure the reading, mathematics and science literacy of 15-year-old students and to compare the qualities of education systems in the world. Turkey has joined into PISA tests since 2003. Even though Turkey's science literacy grades increased from 2006 to 2012 regularly, its position in international rankings has not changed significantly. The main reason of this thesis study is to understand the causes of Turkey's low position in these international rankings. There are many studies about the reasons behind the Turkey's low position in PISA science literacy test. Although there are many causes such as the comprehension and reasoning levels of students, and education level of parents are studied, research questions whether science teachers give lectures according to PISA or prepare PISA-type questions are understudied. ix In this respect, this thesis study is prepared by interviewing six science teachers who participated in in-service education seminars "Creating PISA Culture" and "Preparing Life-Based Questions" in Bursa and accepted to opt in this thesis study. Semi-structured interviews are conducted, and collected data are analyzed by content analysis. Also, one out of six teachers is observed for eight hours in order to determine whether lectures are in accordance with PISA culture. Data are analyzed by descriptive content analysis. Almost all interviewed teachers declared that they can recognize PISA-type questions and their perceptions has changed after the seminars, and assessed that students' efficiancies are not enough to use PISA-type questions in their exams. They state that they would like to participate future in-service education seminars. However, they have some suggestions for them. They indicate that a second in-service education seminar should start with a basic level, its content should be more comprehensive, and it should concentrate on implementations and question prepartion techniques. From these evaluations, A Model For Expansion of PISA Culture is proposed for a second in-service education seminar.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2019
İyi bir öğretmen yetiştirme sistemi kuramsal bilgi ve uygulamayı bir araya getirmelidir ve öğretmenlik uygulaması nitelikli öğretmenler yetiştirmede önemli bir role sahiptir. Türkiye ve Finlandiya'daki İngilizce öğretmeni yetiştirme sisteminin öğretmenlik uygulaması kısmını karşılaştırmak ve Türkiye için önerilerde bulunmayı amaçlayan bu çalışma bir karşılaştırmalı eğitim araştırmasıdır. Finlandiya'da öğretmenlik uygulaması dört dönemi kapsarken, Türkiye'de bu süreç sadece iki dönem sürmektedir. Süreleri farklı olsa da her iki ülkede de kısıtlı sorumluluk ile danışman öğretmenin sistemli gözetimi altında gözlemler yaparak başlayan öğretmenlik uygulaması süreci kısa öğretim uygulamaları yaparak devam eder ve öğretmen adayının sınıf içi sorumluluğunun arttırılarak düzenli ve uzun süreli uygulamalar yapmasıyla sona erer. Finlandiya'da öğretmenlik uygulaması eğitim fakültelerine bağlı uygulama okullarında, Türkiye'de ise belli kriterleri sağlayan herhangi bir okulda yapılmaktadır. İki ülkenin öğretmenlik uygulaması arasındaki önemli farklardan birisi budur. Finlandiya ve Türkiye'de benzer şekilde öğretmenlik uygulamasının dört bileşeni öğretmen adayının kendisi, diğer öğretmen adayları, eğitim fakültesindeki danışman öğretim üyesi ve okuldaki danışman öğretmendir ve her iki ülkede de bu dört bileşenin arasındaki etkileşimin ve iletişim en iyi şekilde sağlanması gerektiğine vurgu yapılmaktadır.