BİR PAZARLAMA İLETİŞİMİ UNSURU OLARAK E-WOM’UN TURİZM ÜRÜNLERİ TERCİHİNE ETKİSİ (original) (raw)

TURİZMDE MÜŞTERİLERİN HİZMET KALİTESİ KAPSAMINDAKİ E-WOM EĞİLİMLERİ: AKÇAY’DAKİ YİYECEK-İÇECEK İŞLETMELERİ ÖRNEĞİ

21. Yüzyılda gastronomi ve mutfak sanatlarının popülerliğinin gün geçtikçe artış göstermesiyle birlikte yiyecek ve içecek ürünlerinde önemli gelişmeler gözlemlenmektedir. Bu kapsamda yiyecek-içecek işletmelerinin müşterileri için çeşitli ürünler geliştirdiği görülmektedir. Son zamanlarda dijital dünyada yaşanan gelişmelerle birlikte yiyecek-içecek işletmeleri müşterilerin arzına sundukları yiyecek ve içecek ürünlerinin tanıtımlarını sosyal medyanın çeşitli platformları üzerinden yapabilme olanağına sahiptir. Bu paylaşımların genel olarak müşterileri etkilemek amacıyla yapıldığı görülmektedir. Öte yandan müşteriler de tıpkı işletmeler gibi sosyal medya platformlarını kullanarak ürünlere ve aldıkları hizmetlere ilişkin görüşlerini diğer müşterilerle paylaşabilmektedir. Bu doğrultuda müşterilerin deneyimlerini değerlendirerek, potansiyel müşterilerin bilgisine sunmalarını sağlayan birçok müşteri referans siteleri kurulmuştur. Tripadvisor müşteri referans sitesi bu sitelerin önde gelenlerinden biridir. Müşteriler, birçok işletmeden aldıkları hizmete ilişkin yorum yazabildikleri Tripadvisor’da yiyecekiçecek işletmelerine ilişkin de yorum yazabilmektedirler. Böylece ürünler ve aldıkları hizmete ilişkin görüşleri bu gibi siteler aracılığıyla diğer müşteriler için de referans oluşturabilmektedirler. Bu çalışma Edremit Körfezi’nde yer alan Akçay destinasyonunu kapsamaktadır. Çalışmada örneklem olarak Akçay destinasyonunun tercih edilmesinin temel sebebi daha önce bu destinasyona ilişkin bu konu kapsamında herhangi bir çalışma yapılmamış olmasıdır. Dolayısıyla bu çalışmayla birlikte konuya ilişkin alanyazının zenginleştirilmesi hedeflenmektedir. Çalışmada Akçay destinasyonunda faaliyet yürüten yiyecek-içecek işletmelerinin müşterilerine sundukları hizmete ilişkin müşteri değerlendirmelerinin hizmet kalitesi kapsamında analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Öncelikle Tripadvisor’daki müşteri puanlamalarına göre Akçay’daki yiyecek-içecek işletmeleri arasından ilk beş sırada yer alan yiyecekiçecek işletmelerine ilişkin müşteri yorumları incelenmiştir. İncelenen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Bu doğrultuda müşterilerin hizmet kalitesi algılamaları kapsamında Tuncer’in (2017) çalışmasındaki yiyecek-içecek işletmelerinde hizmet kalitesi ölçeğinden faydalanılmıştır. Tıpkı Şenel’in (2022) de çalışmasında uyguladığı gibi Tuncer’in ölçeğinde bulunan “fiziksel çevre”, “yiyecek kalitesi” ve “personel” ifadeleri içerik analizinde yararlanılacak olan temaları, bu boyutlar altında bulunan öğeler ise kodları temsil etmiştir. “Yiyecek kalitesi” teması bu çalışmada hem yiyecek hem de içecek ürünlerini kapsadığı için “yiyecek-içecek kalitesi” olarak ele alınmıştır. Kodları temsil eden öğeler; sunum, porsiyon, tazelik, ısı, tutarlılık, çeşitlilik, güven, koku, hijyen, sağlıklılık, yöresellik (yiyecek-içecek kalitesi); dekor, masa dekorasyonu, ışık, renk, ısı, müzik, gürültü, fiziksel anlamda koku, hizmet alanı, mobilya/takım, park alanı, tesis mimarisi, lokasyon, masa düzeni, restoran temizliği, mobilya konforu, personel görünümü (fiziksel çevre); uyum becerisi, profesyonellik, tecrübe, problem çözme, vasıf, etkileşim, sıcakkanlılık, görünüm, yardımseverlik, müşteriyi anlama, inanılırlık, ulaşılabilirlik ve güvenlik (personel) olarak sıralanmıştır. Kodlama, toplanan veriler yoluyla açığa çıkan kavramlara göre gerçekleştirilebildiği gibi önceden belirlenmiş olan kavramlara göre de gerçekleştirilebilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Bu araştırmada daha önceden bir başka çalışmada belirlenmiş olan kavramlar ve temaların kullanımı tercih edilmiştir. Temalar ve kodlar Tuncer’in (2018) ve Şenel’in (2022) çalışmalarındaki temalara ve kodlara göre düzenlenmiştir. Yapılan analizler neticesinde müşterilerin Akçay destinasyonundaki yiyecek-içecek işletmelerine yönelik hizmet kalitesi kapsamında en çok “yiyecek-içecek kalitesi”ne yönelik yorum yaptıkları tespit edilmiştir. Yiyecek-içecek kalitesi teması kapsamında yapılan yorumları sırasıyla “fiziksel çevre” ve “personel” temaları kapsamında yapılan yorumların izlediği saptanmıştır. Müşterilerin yiyecek-içecek kalitesi kapsamındaki yorumları en çok” porsiyon”, “yöresellik” ve “çeşitlilik”; fiziksel çevre üzerine yazdıkları yorumları “konum”, “fiziksel anlamda koku” ve “hizmet alanı”; personel teması üzerine yazdıkları yorumları ise “sıcakkanlılık”, “etkileşim” ve “vasıf” nitelikleri üzerine yazdıkları belirlenmiştir. Sonuç olarak, Akçay destinasyonundaki yiyecek-içecek işletmelerinde hizmet kalitesinin ağırlıklı olarak yiyecek-içecek ürünlerinin kalite düzeyleri üzerinden algılandığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Turizm, Hizmet Kalitesi, E-Wom, Sosyal Medya, Tripadvisor

PAZARLAMA İLETİŞİM ARACI OLARAK ÜRÜN YERLEŞTİRME-DİZİ VE FİLMLER ÜZERİNE BİR İNCELEME

2010

Ürün yerleştirme ürünün tanıtımının yapılmasını isteyen bir işletmenin, marka veya ürünün, ürün yerleştirmenin uygulanacağı her hangi bir mecrada, planlı, ücreti ödenmiş olarak ve bilinçli dikkat eşiğinin bu uygulamayı reklam olarak algılamadığı şekilde tüketicilerin ürünlere olan tutumlarını değiştirmeye amaçlayan iletişim mesajıdır. Günümüzde ürün yerleştirme bir açıdan pazarlama iletişimi karmasının halkla ilişkiler ayağında, diğer bir açıdan doğrudan reklam ayağında yer almaktadır. Başka bir bakış açısı ile ise bilinçaltına yönelik bir etkileme çabasıdır. Bu çalışma, Türk televizyonlarında yayınlanan dizilerde ve Türkiye’de yayınlanmış sinema filmlerinde uygulanan ürün yerleştirme uygulamalarının ne şekilde ve ne amaçla yapıldığının araştırıldığı bir içerik analizidir. Bu amaçla, Türk televizyonlarında yayınlanan diziler içerisinden en çok izlenen on tanesi ve Türkiye sınırları içerinde sinema salonlarında en çok gişe hasılatı yapmış yirmi yapım içerisinden beş tanesi seçilip incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda yapımlar içerisinde ürün yerleştirme uygulamalarının genelde görsel olarak kullanıldığı görülmüştür. Bunun yanında RTÜK kanunu bağlamında zorunlu olarak uygulanan Türkiye için yeni bir ürün yerleştirme biçimi olan reklamın dizinin içerisine yerleştirilmesi uygulaması yeni bir ürün yerleştirme stratejisi olarak ortaya konmuştur. Bütün bunlar göz önüne alınarak özellikle dizi sektörünün Türkiye’de son yıllarda gösterdiği ivmeye bakıldığında, daha üretken şekilde oluşacak ürün yerleştirme örnekleri görülebilecektir. Bunun yanında bilinçaltı etkileme bakımından arka planda görünen markalarında etkili olduğu görülmüştür.

MARMARİS’İ ZİYARET EDEN TURİSTLERİN e-WoM KULLANIMLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

İnternet, kullanılan en önemli iletişim araçlarından birisi haline gelmiştir. Günümüzde oldukça yaygın bir kullanıma sahip internet aynı zamanda, bireylerin seyahatleri için destinasyon seçmelerinde veya herhangi bir turistik ürün satın almalarında da önemli bir aracı rolü oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı, ülkemizin en popüler turistik destinasyonlarından biri olan Marmaris’e gelen turistlerin elektronik ağızdan kulağa iletişim (electronic word of mouth, e-WoM) kullanımlarının turistlerin sosyo-demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemektir. Araştırmanın verileri Marmaris’i en çok ziyaret eden üç milliyetten toplam 460 katılımcıdan anket yoluyla elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, insanların en çok Facebook’ta vakit geçirdikleri, bir turistik ürün ya da destinasyona ilişkin en fazla otel hakkında bilgi almak için e-WoM kullandıkları ve katılımcıların sadece gelir durumlarına göre merak faktöründe gruplar arasında anlamlı farklılık tespit edilmiştir.

TURİZM SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE'NİN BÜYÜME ORANI ÜZERİNDEKİ ASİMETRİK ETKİSİ

Bu çalışmada turizm sektörü büyüme ile iktisadi büyüme arasında kısa ve uzun dönemli ilişki ayrıca ilişkinin doğrusal ve doğrusal olmayan karakteristiği araştırılmıştır. 2003-2015 yılları arasındaki çeyrek dönemlik veriler kullanılarak, turizm sektöründeki büyüme oranı ve Türkiye'nin ekonomik büyüme oranı arasındaki doğrusal ilişkiler, gecikmesi dağıtılmış otoregresif model (ARDL) ve asimetrik ilişkiler doğrusal olmayan gecikmesi dağıtılmış otoregresif (NARDL) model ile analiz edilmiştir. Test sonuçlarına göre turizm sektörünün büyüme oranı ve ekonomik büyüme oranı arasında bir eşbütünleşme saptanmış ama kısa ve uzun dönemde asimetrik ilişkiye rastlanmamıştır. ABSTRACT This study investigates short and long term relationships between tourism sector growth and economic growth, also the characteristic of nonlinear relationship. Linear relations between the rate of tourism sector growth and Turkey's economic growth rate is analyzed by autoregressive distributed lag model (ARDL) and nonlinear relations is analyzed by nonlinear autoregressive distributed lag model (NARDL) using quarterly data between 2003 and 2015. According to the results there is a cointegration between growth rate of tourism sector and economics growth rate, but there is not any asymmetric relation both in the short and long run.

PAZARLAMA İLETİŞİM ARACI OLARAK FİLM VE DİZİLERDE ÜRÜN YERLEŞTİRME

PAZARLAMA İLETİŞİM ARACI OLARAK FİLM VE DİZİLERDE ÜRÜN YERLEŞTİRME, 2020

Ürün yerleştirme ürünün tanıtımının yapılmasını isteyen bir işletmenin, marka veya ürünün, ürün yerleştirmenin uygulanacağı herhangi bir mecrada, planlı, ücreti ödenmiş olarak ve bilinçli dikkat eşiğinin bu uygulamayı reklam olarak algılamadığı şekilde tüketicilerin ürünlere olan tutumlarını değiştirmeye amaçlayan iletişim mesajıdır. Günümüzde ürün yerleştirme bir açıdan pazarlama iletişimi karmasının halkla ilişkiler ayağında, diğer bir açıdan doğrudan reklam ayağında yer almaktadır. Başka bir bakış açısı ile ise bilinçaltına yönelik bir etkileme çabasıdır. Bu çalışma, seçilen bazı dizi ve filmlerde uygulanan ürün yerleştirme uygulamalarının ne şekilde ve ne amaçla yapıldığının araştırıldığı bir içerik analizidir. Bu amaçla, 2010 yılında Türk televizyonlarında yayınlanan diziler içerisinden en çok izlenen on tanesi ve 2010 yılı itibariyle Türkiye sınırları içerinde sinema salonlarında en çok gişe hasılatı yapmış yirmi yapım içerisinden beş tanesi seçilip incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda yapımlar içerisinde ürün yerleştirme uygulamalarının genelde görsel olarak kullanıldığı görülmüştür. Bunun yanında RTÜK kanunu bağlamında zorunlu olarak uygulanan Türkiye için yeni bir ürün yerleştirme biçimi olan reklamın dizinin içerisine yerleştirilmesi uygulaması yeni bir ürün yerleştirme stratejisi olarak ortaya konmuştur. 2010 yılında hazırlanmış tezden üretilen bu çalışmada ürün yerleştirme konusu ile ilgili önerilen çoğu madde hayata geçmiştir. Öncelikle ürün yerleştirmenin yasal olarak yapılabilmesi için 2012 yılında 6112 sayılı RTÜK kanununa ürün yerleştirme ile ilgili maddeler girmiştir. Bu hem reklam yayınlayanların elini rahatlatmış hem de reklam geliri yasal olduğu için vergisi verilerek devlet bütçesine katkı sağlamıştır. Bir diğer önerilen konu ise dizilerin ve filmlerin yurtdışına satıldığı, bu nedenle Türkiye’nin tarihi ve turistik mekanlarının kullanılmasının ülke turizmine katkı sunacağını belirtmiştik. Bugün gelinen noktada Türkiye çeşitli ülkelere dizileri ihraç etmekte ve ülke tanıtımı yapılmaktadır. Bu çalışmayı hayata geçirmemde ve akademik hayatımda emeği çok olan danışmanım, hocam, Prof. Dr. Remzi Altunışık’a şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca çalışmanın kitaplaşması sürecinde ilgileri ve destekleri için İksad Yayınevine teşekkür ederim

YEŞİL PAZARLAMA KAPSAMINDA ÇEVREYE DUYARLI ÜRÜNLERİN SATIN ALMA EĞİLİMLERİ: LİSANS DÜZEYİNDE TURİZM EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLER ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

ÖZET Günümüzde pazarlama faaliyetlerinin her aşamasında çevresel unsurların dikkate alındığı bir anlayış gelişmeye başlamıştır. Bu anlayışın özellikle öğrencilerde oluşması onların hem tüketici olarak hem de geleceğin işletme yönetici adayı konumunda bulunmaları açısından oldukça önemlidir. Bu kapsamda araştırmanın amacı, turizm eğitimi alan öğrencilerin, çevreye duyarlı ürünleri satın alma eğilimlerini belirlemek ve öğrencilerin demografik özellikleri ile çevreye duyarlı ürünleri satın alma eğilimleri arasında bir farklılık olup olmadığını tespit etmektir. Araştırma, turizm eğitimi alan 400 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, turizm eğitimi alan öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun çevreye duyarlı ürün konusunda bilgi sahibi olduğu ve çevreye duyarlı ürünleri satın aldıkları belirlenmiştir. Diğer yandan öğrencilerin, yaşları ve geldikleri bölge itibari ile çevreye duyarlı ürünleri satın alma eğilimlerinin farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. ABSTRACT An understanding that environmental factors are taken into consideration at every stage of marketing activities has begun to develop. It is very important that this understanding occurs especially in students in terms of being both a consumer and a future business manager candidate. Within this context, the aim of the research is to determine the tendency of the students studying tourism to purchase environmentally sensitive products and to specify whether there is a difference between the demographic characteristics of students and their tendency to purchase environmentally sensitive products. The research was conducted on 400 students studying tourism. According to the results of the analysis obtained, it was determined that a large majority of students studying tourism had knowledge about environmentally sensitive products and purchased environmentally sensitive products. On the other hand, it has been determined that students tend to purchase environmentally sensitive products by age and their hometown.

TURİZM SEKTÖRÜNDE E-TİCARET KULLANIMINDA TÜKETİCİ ALGISI

2018

İnternet teknolojilerini hızlı gelişimi, dünya çağında yaygınlaşması, tüketici alışkanlıklarının değişmesi, e-ticaretin getirmiş olduğu kolaylıklar nedeniyle daha çok tercih edilir hâle gelmiştir. Tüketicilerin gelirlerinin artması sonucu seyahat eden insanların da sayının artmasına neden olmuştur. İnternet, tüketicilere ulaşmada önemli bir pazarlama aracı haline gelmiştir. E-Turizm hem işletmeciler hem de tüketiciler açısından avantajları herkes tarafından kabul görmektedir. Tüketicilerin davranışlarının sürekli olarak değişmesi, işletmelerin de değişikliğe gitmelerine neden olmuştur. Turizm işletmelerinin e-ticarette varlığını sürdürerek, tüketicilerin isteklerine karşılık vererek kârlılık performanslarını artmışlardır. Bu çalışmada, tüketicilerin internet üzerinden satın alma davranışlarındaki tüketici algıları incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: E-turizm, tüketici algısı, e-ticaret, tüketici şikâyetleri ( https:/urgan.org )

AĞIZDAN AĞIZA İLETİŞİMİN TÜKETİCİ TEMELLİ MARKA DEĞERİNE ETKİSİ: ELEKTRONİK ÜRÜNLER PAZARINDA Z NESLİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Ağızdan ağıza iletişim; arkadaşlar, ürünün yada hizmetin sağlayıcılar, aile bireyleri ve işletmeden bağımsız uzman kişiler gibi gruplar arasında pozitif yada negatif yönlü olarak gerçekleşen sözlü bir iletişim yöntemidir. Tüketici temelli marka değeri ise, ürün yada hizmeti tüketenlerin bir markaya verdiği değer olarak tanımlanmakta ve tüketiciler tarafından satın alma esnasında verdikleri kararlar üzerinde çok önemli rol oynayan bir unsur olarak ifade edilmektedir. Bu araştırmanın temel amacı; ağızdan ağıza iletişim olayının, tüketici temelli marka değeri üzerindeki etkisini ölçmektir. Bu amaçla teknoloji kuşağı olarak da ifade edilen Z nesli, elektronik ürünler bağlamında incelenecektir. Bu araştırma için Ankara, Tekirdağ ve Çanakkale'de üniversite öğrencisi olan 453 kişi ile anket yöntemi uygulanarak 2019 yılı Şubat-Nisan aylarını kapsayan dönemde kolayda örneklem yöntemi ile veri toplanmıştır. Toplanan verilere T testi, ANOVA, güvenilirlik analizi, faktör analizi, korelasyon ve regresyon, analizleri yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre ağızdan ağıza iletişim, tüketici temelli marka değerini pozitif yönde etkilemektedir.

TERÖRİZMİN, BİR EKONOMİK REFAH ARACI OLAN TURİZM SEKTÖRÜNE ETKİLERİ

International Security Congress 8-9 October 2013 Proceedings Book Editor Prof. Dr. Hasret ÇOMAK Ayşegül GÖKALP KUTLU Nisan April 2014 Kocaeli , 2013

Günümüzde turizm, küreselleşmenin de etkisiyle, dünyanın en hızlı gelişen sektörlerinden biridir. Turizm birçok insana iş imkânı sağlamakta ve ülkelere döviz getirmektedir. Turizm sektörü sadece seyahat sektörünü değil turizmle bağlantılı olarak ülkeler içindeki birçok sektörü harekete geçirmektedir. Bunlar içinde yeme-içme, oteller, plajlar, turistik mekanlar, vb. birçok sektör yer almaktadır. Dolayısıyla turizm, ülke ekonomileri içindeki yeri nedeniyle, her zaman desteklenen sektörlerden biri olmaya devam etmektedir. Ancak, turizm sektörü bunalımlara, terör ve şiddet olaylarına yüksek duyarlılığı nedeniyle teröristlerin belli başlı hedefi haline gelmiştir. Turizm ve terörizm arasında ters orantılı bir ilişki söz konusudur. Turizm sektörü, terörist eylem sonrası, turist sayısındaki azalma, güvenlik ve olumsuz imaj nedeniyle terörden çoğu sektöre göre daha da negatif etkilenmektedir. Bunun tam tersi olarak, terörist eylem sonrası terörist grup, hedeflediği ülkeye mesajını vermekte, turizm üzerinden ekonomilere zarar vermekte ve medya üzerinden adını geniş kitlelere duyurmaktadır. Bu çalışmada turizmle terörizm arasındaki ilişki incelenecek, terörizmin turizm üzerinden elde ettiği çıkarımlar ve terörizmin turizm üzerindeki olumsuz yansımaları üzerinde durulacaktır. Abstract Recently, with the effect of globalism, Tourism is one of the fastest developing sectors of the world. Tourism provides possibilities of working for many people and brings foreign currencies. The tourism sector not only activates the traveling sector but also energizes the other sectors of countries which are connected to tourism. Herein, many sectors have place like the nutrient, the hotels, the beaches, the touristy places, etc. Whereat, tourism is always going to be one of the most supported sectors because of its place in countries' economies. But tourism sector has high sensitivity to crisis, terorism and violence and because of that it is a target for terrorists. There is a relation of inverse ratio between tourism and terrorism. After an terrorist attact, the tourism sector is badly affected because of the reduction in tourist number, reconstruction, and security

TURİZM COĞRAFYASI YAKLAŞIMI İLE ÇEŞME’DE TERMAL TURİZM

Turizm coğrafyası doğal ve kültürel turizm varlıklarının coğrafi mekân ile ilişkilerini dağılış ilkesi, ilgi ilkesi ve nedensellik ilkesi doğrultusunda incelemekte ve turizm ile uğraşan diğer bilim dallarına önemli bir kaynak hazırlamaktadır. Günümüzde turizm; deniz, kum, güneş üçlüsünden farklı çekicilikleri akla getirmektedir. Doğaya saygılı, insana duyarlı ve ekonomiye katkılı” olarak nitelendirebileceğimiz turizm türleri ve turistik ürünler ön plana geçmektedir. Ege Bölgesi ve İzmir ülkemizin antik dönemden buyana varlığı bilinen en zengin termal kaynaklarına sahiptir. Doğal çevre özellikleri, yılın tüm aylarında turizme olanak sağlayan iklimi, tarihikültürel zenginlikleri, termal kaynakları ile zengin bir turizm potansiyeline sahip olması İzmir için büyük bir çekicilik yaratmaktadır. İlin termal kaynakları kent merkezinde Balçova, güneyde Seferihisar, batıda Çeşme, Urla, kuzeyde Dikili, Bergama ilçelerinde yoğunlaşmaktadır. Bilinen ve kısmen kullanılan kaynakların yanısıra potansiyel birçok termal kaynak ta değerlendirilmeyi beklemektedir. Ancak bu kaynakların turizm açısından kullanılabilirliğinin saptanması öncelik verileceklerin belirlenmesi gerekmektedir. İzmir’de kaplıca şehri/bölgesi olarak geliştirilebilecek Balçova, Seferihisar, Çeşme, DikiliBergama ilçeleri arasında son yıllarda termal turizm alanında hızla yol kat eden Çeşme’de sağlıktermal turizm olanakları uluslararası turizmde rekabet edecek güce sahiptir. Ancak turizmi geliştirmek için dünyadaki yeni turizm yaklaşımlarının takip edilmesi, bileşik turistik ürün yaklaşımlarının benimsenmesi kaçınılmazdır. Çünkü termal turizm tüm turizm türleri ile bütünleşebilecek bir turizm türüdür. Kıyı turizmi olanaklarının yanı sıra Çeşme’yi turizm açısından ayrıcalıklı bir konuma kavuşturan termal su kaynakları Çeşme Yarımadası’nda çeşitli doğrultulardaki fay hatları boyunca, yüzeye çıkmaktadır. Özellikle kuzeydeki Çeşme-Ilıca-Şifne çevresi termal kaynakların yoğunlaştığı yerlerden biridir. “Çeşme Yarımadası Jeotermal Alanı Jeolojik ve Jeofizik Etüt Raporu ” sonuçlarına göre, Kızılkaya Karadağ yöresi sıcaklık açısından en ümitli bölge olarak gösterilmekte, Ilıca ve çevresinin de önemli bir jeotermal merkez olduğunu gözler önüne sermektedi