1624 Sikke Tashihinin Amasya'da Etkileri, Ege Üniv. Tarih İncelemeleri Derg. IV(1988) (original) (raw)
Related papers
1663-1665 Yillari Arasinda Amasya’Da Fi̇yatlar
2019
Bu makalede Amasya Kazâsi’na ait 15 numarali ser‘iyye siciline dayanarak 1663-1665 yillari arasinda kazâda satilan ev, bag ve arazi, dukkân gibi gayrimenkullerin fiyat kayitlari incelenmis; ucuz, orta ve pahali olmak uzere ilk iki kategori icin parasal bir deger araligi tespit edilmistir. Yine sicilde yer alan kole, hayvan vs. gibi tasinmaz kategorisine girmeyen diger kalemlerinde fiyatlari gosterilmistir. Ayrica sicilin basinda ve sonunda bulunan iki narh kaydina dayanarak muhtelif gida ve tuketim maddeleri icin fiyat tablolari olusturulmus ve zaman icindeki inis-cikislar ortaya cikarilmaya calisilmistir.
Şer'iyye Sicillerine Göre Amasya Kazasında İhtida Olayları (1694-1738)
Özet İnsanlar için alınması zor bir karar olan din değiştirme (ihtida) tarih boyunca farklı dinlerde ve kültürlerde yaşanmıştır. Bu durumu ortaya çıkaran siyasi, ekonomik, dini, psikolojik ve sosyal birçok sebep bulunmaktadır. İnsanlar sebebi her ne olursa olsun zaman içerisinde kendi
II. Abdülhamid Döneminde Amasya Sancağı
KÖMEN YAYINCILIK, 2023
Elinizdeki bu kitap, II. Abdülhamid’in saltanat yıllarını içine alan 1876-1909 yılları arasında Amasya sancağında meydana gelen idarî, siyasî, sosyal ve ekonomik olayları ortaya çıkartarak değerlendirmektedir. İncelenen dönemde Amasya sancağı, Amasya şehir merkezi, Merzifon ve Gümüşhacıköy ilçelerinin yanı sıra bugün Samsun’a bağlı olan Havza, Lâdik ve Vezirköprü ilçelerini ve yine bugün Çorum’a bağlı olan Mecitözü ve Osmancık ilçelerini de idari sınırları içine almaktadır. Dolayısıyla elinizdeki kitap, Amasya şehrinin tarihini ortaya koymakla birlikte Havza, Vezirköprü, Lâdik, Mecitözü ve Osmancık ilçelerinin tarihine de ışık tutmaktadır. Çalışmanın temel kaynakları Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nden temin edilen belgeler, devlet, vilayet ve maarif salnameleri ile seyahatnameler ve dönemin Osmanlı basınına yansıyan gazete nüshalarıdır.
Amasya Müzesi’ndeki Osmanlı Dönemi Sikkelerinden Örnekler
Amasya İlahiyat Dergisi, 2024
Eski çağlarda insanlar küçük topluluklar halinde yaşadıklarından para olarak kullanabilecekleri herhangi bir nesneye ihtiyaç duymamışlar, hayatlarını avcılık ve toplayıcılıkla geçirmişlerdir. Zamanla hayatın getirdiği gelişmeler insanların ihtiyaçlarında da yenilikleri zorunlu kılmıştır. Coğrafi ve iklimsel faktörlere bağlı olarak kendi yaşam alanlarındaki eksikliklerini değiş-tokuş yoluyla gidermeye çalışmışlardır. Tahıl, tütün, deniz kabuğu, balık, şeker, pirinç, at, çivi ve kürk vb. eşyaları değişim aracı olarak kullanmışlardır. Ancak takas işlemlerinin kullanım zorluğundan dolayı işlerin daha hızlı ilerleyebilmesine olanak sağlayan bir araca gereksinim duyulmuştur. Bu sebeple ulaşılması kolay olmayan altın, gümüş ve bakır madenlerden üretilmiş kürek, balta, yüzük, küpe ve bilezik gibi nesneler ticaret aracı olarak kullanılmıştır. Başlangıçta farklı nesnelerle yapılan alışverişin yerine sikkenin ortaya çıkmasıyla çeşitlilik ortadan kalkmıştır. Böylelikle hem zamandan tasarruf sağlanmış hem de herkes tarafından kabul edilen standart bir ödeme aracı ile işlem görme fırsatı bulunmuştur. Para basmak, eski çağlardan itibaren bağımsız devlet olmanın temel unsurlarından biri olmuştur. Özellikle İslam coğrafyalarında fethedilen topraklarda para bastırmak ve İslam geleneği olan hutbe okutmak hükümdarlık alameti sayılmıştır. Tahta geçen her padişah kendi adına sikke kestirerek toprakların kendi himayesinde olduğunu ispatlamak istemiştir. İnsanların ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri ve sosyal yaşamlarını daha rahat bir şekilde devam ettirebilmeleri için kullanılan sikkeler, medeniyetlerin maddi ve manevi yansıması olmuştur. Üzerindeki yazı, tarih, malzeme ve süsleme özellikleri ile döneminin ekonomik, sosyal, dini ve kültürel yapısını yansıtan en önemli temsilcisi durumundadır. Sikkeler sayesinde bir devletin bağımsızlığını, hükümdarlarını, ekonomisini, teknolojik yapısını, darp merkezlerini, devletin yayılma alanlarını, yazı çeşitlerini, dillerini, dinlerini, sanat üsluplarını, kültürel özelliklerini anlayabilmek mümkün hale gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında, dayanıklılığı nedeniyle yüzyıllar öncesinde yaşamış medeniyetlerle ilgili bilgilerin özgün şekliyle günümüze ulaşmasında köprü görevi gören sikkeler dönemin şahitleri olarak görülmektedir. Bağımsızlık sembolü olan para bastırma uygulaması 623 yıl boyunca hüküm sürmüş Osmanlı Devleti’nde de devam eden bir uygulama olmuştur. Osmanlı küçük bir beylikten devlete, devletten imparatorluğa dönüşmüştür. Böylesine geniş bir coğrafyaya yayılmış imparatorluğun iktisadi hayatı da siyasi gücü ile paralellik göstermiştir. Osmanlı sultanları, devleti ayakta tutabilmek için güçlü siyasi ve ekonomik yapıya sahip olması gerektiğinin farkında olmuşlardır. İstanbul başta olmak üzere, Anadolu, Balkanlar ve Kuzey Afrika gibi pek çok bölgede, önde gelen ticaret ve kent merkezleri ile önemli madenlerde ya da onların yakınında çok sayıda darphane kurup kendi adlarına sikke kestirmişlerdir. Bu dönemde basılmış olan sikkeler, üzerindeki detaylarla Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik, siyasi, kültürel ve diplomatik alanlarda yaşadığı gelişmelerin ve dönemin önemli figürleri olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda güçlü ve çok kültürlü bir yapıya sahip Osmanlı İmparatorluğu’nda sultanların farklı coğrafyalarda adlarına bastırdıkları sikkeler Nümismatik bilimi için büyük önem taşımaktadır. Amasya kültür tarihi bakımından oldukça köklü bir geçmişe sahiptir. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Amasya’da, bu medeniyetlere ait mimariden el sanatlarına kadar çok sayıda eser miras kalmıştır. Eserler arasında sikkeler de yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun şehzade sancakları arasında bulunan Amasya’da bu sikkeler, Amasya Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Müzede Antik Dönem’den İslami Dönem’e kadar yaklaşık 13.000 adet sikke yer almaktadır. Sikkelerden 3460 adedi Osmanlı Dönemi adına kayıtlıdır. Çalışmamıza 3460 adet Osmanlı sikkesi arasından seçilmiş, XIV-XX. yüzyıl arasına tarihlenen 24 farklı Osmanlı sultanına ait 24 adet sikke dâhil edilmiştir. Sikkeler seçilirken her birinin farklı dönem olmasına ve zaman içinde çok fazla tahrip olmamasına dikkat edilmiştir. Bu sikkelerin transkripsiyonu yapılarak ayrıntılı şekilde incelenmesi, çözümlenerek açıklanması başta sanat tarihi olmak üzere birçok bilim dalı açısından önem arz etmektedir. Ayrıca Osmanlı sultanları adına darp edilmiş sikkelerin değişim, gelişim çizgisini kronolojik ve kesintisiz olarak izleyebilmek Amasya Müzesi ölçeğinde mümkün hale gelecektir.
XX. Yüzyil Başlarinda Amasya Sancağinda Ermeni̇ Ve Rumlardan Kaynaklanan Asayi̇ş Problemleri̇
Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Osmanlı Devleti, XIX. yüzyıl boyunca her aşamasında Osmanlı Devleti'ni parçalamak isteyen devletlerce desteklenen ayrılıkçı azınlık isyanlarıyla uğraşmıştır. Sırplarla başlayan ve Yunan, Karadağ, Bulgar, Hersek isyanlarıyla devam eden süreçte 1913 yılına gelene kadar Balkanlar kaybedilmiş, burada yaşayan azınlıklar da bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Azınlıkları her zaman kendi siyasi çıkarları için uygun bir aparat olarak gören Batılı ülkeler, Osmanlıyı parçalama siyasetine bu defa Anadolu'daki Ermeni ve Rumlar üzerinden devam etmişlerdir. Bu devletler tarafından bağımsızlık vaadiyle kışkırtılan Anadolu Rumları ve Ermeniler, XIX. yüzyıl son çeyreğinden itibaren yoğun şekilde, örgütlemeye, silahlandırmaya başlamışlardır. Bu süreçte 1 Bu çalışma Sabit Genç tarafından Prof. Dr. Ahmet Ocak danışmanlığında hazırlanan ve 2019 yılında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından kabul edilen Merzifon Kazasının İdari Sosyal ve Ekonomik Tarihi (1839-1914) isimli yayınlanmamış doktora tezinin III. Bölümünde Merzifon Ermeni Olayları başlığı altındaki metnin tüm Amasya sancağını kapsayacak şekilde genişletilmesiyle üretilmiştir.
Amasya Sancağinin İdari̇ Durumu Ve Nüfus Yapisi (1880-1915)
Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Sabit GENÇ i Öz Tanzimat sonrası dönemde Osmanlı Devleti'nin taşra teşkilatında ve nüfus yapısında önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bu çalışmada 1880-1915 yılları arasında Amasya sancağının idari yapısı ve nüfusu karşılaştırmaya dayalı olarak analitik metotla ele alınmıştır. Çalışmanın öncelikli amacı 1880-1915 arası dönemde Amasya sancağının idari yapısı ve nüfusunu ortaya koymaktır. Amasya sancağı örneğinden hareketle de bahsi geçen dönemde Osmanlı taşra teşkilatında idari durum ve nüfus yapısı hakkında genel bir fikir vermektir. Çalışmanın temel kaynakları Osmanlı dönemi salnameler ve nüfus istatistikleridir. Amasya sancağının idari yapısı bakımından sancaktaki idari taksimat, idari daireler, dairelerde görevli kişilerin sayısı gibi konular ele alınmıştır. Nüfus durumu bakımından sancağın nüfusu kazalara göre etnik ve dini açılardan analiz edilmiştir. Dini ve etnik bakımdan farklı grupların nüfuslarında görülen değişiklikler nedenleri dönemin savaş ve göç gibi gelişmeler dikkate alınarak irdelenmiştir.