Tuz Stresi Altinda Yetiştirilen Hiyar (Cucumis sativus L. ) Fidelerinin Gelişimi ve Kimi Besin Maddeleri İçeriğindeki Değişimler Üzerine Potasyumlu Gübrelemenin Etkisi (original) (raw)
Related papers
ISPEC Journal of Agricultural Sciences
Beith F1 hıyar çeşidinin kullanıldığı araştırmada; üşümenin ve yapraktan uygulanan melatoninin fidelerin bazı morfolojik karakterleri üzerine etkileri araştırılmaya çalışılmıştır. 3-4 gerçek yapraklı iken üşüme uygulanan fidelere 0, 1, 10, 20, 30 ve 40 μM melatonin içeren saf (distile) su bitkilerin yapraklarına püskürtülmüştür. Melatonin uygulamasından 1 tam gün sonra bitkilerin yarısı iklim dolabında 15 gün süre ile üşüme stresine maruz bırakılmış, diğer yarısı ise iklim odasında normal koşullarda (25/20 °C aydınlık/karanlık) tutulmuştur. Üşüme stresine maruz kalan bitkiler 15 gün süreyle 5±1 °C karanlık (12 saat) / 10±1 °C aydınlık (12 saat)’da inkibatörde tutulduktan sonra örnekler alınmıştır. Bitkilerin, bazı büyüme parametreleri ve yaprak renk değerleri ölçülmüştür. Bitki gelişim parametreleri değerlendirildiğinde, üşüme stresi uygulanan bitkilerden 30 ve 40 µM melatonin uygulanan bitkilerin bitki büyümesini sınırlandırdığı belirlenmiştir. Ayrıca hiç melatonin uygulanmamış bit...
Turkish Journal of Agriculture: Food Science and Technology, 2019
In this study, the effects of different doses of GA3 and Kinetin plant growth agents were investigated in order to alleviate the inhibitory effect of salt (NaCl) stress on common germination and seedling growth of common vetch (Vicia sativa L.) seeds. The study was carried out in parallel with coincidence blocks in petri dish and pot. Different doses of NaCl (NaCl solution prepared in 0,5, 1,0, 1,5 and 2,0 dS doses) at different doses in the experiment. Kinetin and Gibberelic acid doses in different doses (Vicia sativa L.) seeds (Control-pure water, 300ppm Gibberellic acid, 50ppm Kinetin, 300ppm Gibberellik acid × 50ppm Kinetin) seed germinated in petri dish. The effects of germination percentage, average germination time, germination value, root and stem length, root age and dry weight, root age and dry weight on GA3 and Kinetin applications were observed. At the end of the research, GA3 and Kinetin applications did not have any effect on germination percentage, shorten germination time, increased germination value, GA3 application increased root and stem elongation Kinetin application had no positive effect, maximum root age and dry weight were obtained from GA3 and control units. The effects of GA3 and Kinetin applications on the properties examined in the study on common vetch seeds were very different. It was determined that GA3 applications increased root and stem length and kinetin application adversely affected.
Çeltikte (Oriza Sativa L.) Tuz Stresinin Azaltılmasında Silisli Gübrelemesinin Rolü
Tarım Bilimleri Dergisi, 2014
Toprak tuzluluğu bitki verim ve kalitesini olumsuz yönde etkileyen en önemli abiyotik stres faktörlerinden birisidir. Silisyum (Si) bitkilerde stres faktörlerini azaltan bir element olarak bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, tuz x Si interaksiyonunun çeltik dane verimine, tuzlulaşmanın toprakların yarayışlı Si kapsamına ve tuz stresinin önlenmesinde Si'un etkilerini incelemektir. Bu amaçla Samsun yöresi çeltik topraklarından 5 adet toprak örneği alınmıştır. Topraklarda farklı tuz düzeyi oluşturmak için 9:5:5:1 oranında Na 2 SO 4 :NaCl:CaCl 2 :MgSO 4 tuz karışımından 1, 2, 3, 4 ve 5 no'lu topraklara EC değeri sırasıyla, 10.27, 3.55, 10.98, 5.75 ve 7.22 dS m-1 'ye ulaşacak şekilde uygulanmıştır. Topraklarda faktöriyel deneme desenine göre (2 x 5) 3 tekerrürlü sera denemesi kurularak çeltik bitkisi yetiştirilmiştir. Her tuz seviyesinde (tuzsuz ve tuzlu) topraklara 0, 50, 100, 200 ve 400 mg Si kg-1 silisik asit (H 4 SiO 4) verilmiştir. Ayrıca bütün topraklara toprak analizine göre yarayışlı NPK seviyeleri eşitlenecek şekilde gübreleme yapılmıştır. Silisyum gübrelemesiyle çeltik dane veriminde sağlanan ortalama artışın EC'si 3.55 dS m-1 olan toprakta % 55.5 ile EC'si 10.98 dS m-1 olan toprakta ise % 2.31 arasında olduğu tespit edilmiştir. Tuz x Si interaksiyonu 4 toprakta önemli olduğu ve optimum Si dozunun toprakların tuz seviyelerine göre değiştiği belirlenmiştir. Toprakların EC seviyeleri arttıkça yarayışlı Si kapsamında ve Si gübrelemesinin çeltik dane veriminde sağladığı artışlarda azalma görülmüştür. Silisyum çeltik danesinin Na içeriğini genellikle azaltırken; K içeriğini artırmış; Ca, Mg ve P içeriğinde ise belirgin bir eğilim gözlenmemiştir. Çeltiğin dane verimi ile Na içeriği arasında çok önemli negatif ilişki (R =-0.664) elde edilirken, silisyumlu gübreleme danenin K/Na, Ca/Na, Mg/Na ve P/Na oranlarını genellikle artırmıştır. Sonuç olarak, tuzlu topraklarda yetiştirilen çeltik bitkisine uygulanacak optimum Si dozunun 200 mg kg-1 olduğu ve çeltik yetiştiriciliğinde silisyumlu gübrelemenin toprakta tuzluluk ve alkaliliğin zararlarını azaltan pratik bir uygulama olabileceği kanaatine varılmıştır.
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology
In agricultural production, one of the limiting factors on plant growth and yield is soil salinity. The plant growth regulators are of considerable importance in alleviating the negative effect of salt stress. The study was carried out to determine the effects of salicylic (SA) and gibberellic acid (GA3) on the growth and some physiological characters in canola (Brassica napus L.) under salinity conditions in greenhouse. For this purpose, a factorial experiment set up as completely randomized design was conducted with three levels of SA (0, 0.5 and 1 mM) and GA3 (0, 50 and 100 mg l-1) and four levels of NaCl (0, 50, 100 and 150 mM) with three replications. In the study, leaf area, plant height, electrolyte leakage, chlorophyll content and the loss of leaf turgor were investigated. Salt treatments reduced significantly all of the considered parameters, compared with the control. Salinity caused a significant reduction of 63 and 67%in plant height and leaf area, respectively, as compa...
2017
Bu calismada, in vitro kosullarda kulture alinan Buttum ( Pistacia khinjuk Stocks) bitkisine ait olgun tohumlar farkli tuz (NaCl) parametrelerine (0, 50, 100, 150, 200, 250 mM) tabi tutulmustur . Farkli NaCl konsantrasyonlarini iceren ve hormonsuz MS (Murashige ve Skoog, 1962) besi ortaminda cimlendirilen tohumlar, 4 hafta boyunca tuz stresine maruz birakilmistir. Kultur sonunda elde edilen fidelerin kok ve yapraklarinda bulunan cozunur karbonhidrat degerleri (Glukoz ve Fruktoz) ile yapraklarinda bulunan peroksidaz enzim (POD) aktiviteleri arastirilmistir. Inceleme sonucunda artan NaCl konsantrasyonuna bagli olarak hem cozunur karbonhidrat degerlerinde, hem de POD aktivitelerinde pozitif bir korelasyon oldugu tespit edilmistir.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2020
Farklı tuzlu koşullar (1.5, 3, 6 dSm-1) altında mikoriza (Glomus intraradices) ve rizobakteri (Bacillus subtilis) uygulamasının biber (Capsicum annuum L. cv Seki F1) bitki gelişimi, yaprak oransal su içeriği (YOS), membran geçirgenliği (MG), prolin ve klorofil içeriği üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Metot: Biber fideleri perlit:torf karışımı (1:1, v:v) ile doldurulmuş 22.7 litre hacimli uzun saksılara (60x18x21 cm) her bir saksıda 3 adet olacak şekilde dikilmiştir. Çalışmada, mikroorganizma uygulaması fide dikimi ile yapılmış, dikimden 15 gün sonra da tuz uygulamasına başlanmıştır. Tuz uygulamasından 40 gün sonra yaprak oransal su içeriği, membrane geçirgenliği, prolin ve klorofil içeriği gibi fizyolojik parametreler incelenmiştir. Dikimden 160 gün sonra çalışma sonlandırılmıştır. Çalışmanın sonunda, bitki boyu, gövde çapı, gövde ile kök yaş ve kuru ağırlıkları gibi bitki büyüme parametreleri belirlenmiştir. Bulgular: Sonuçlara göre artan tuzluluk bitki gelişimini olumsuz etkilemiştir. Tuz uygulaması, prolin içeriği ve bitkinin MG'nde bir artışa neden olmuş, klorofil içeriği ve YOS değerini ise azaltmıştır. Tüm tuz stresi seviyelerinde, mikoriza, rizobakteri ve mikoriza artı rizobakteri uygulamaları, biber bitki gelişimini ve fizyolojik parametrelerini olumlu etkilemiştir. G. intraradices ve B. subtilis'in birlikte uygulanması tuz stresinde incelenen parametrelerin tamamında en yüksek etkiyi göstermiştir. Bu bitkileri sadece mikoriza uygulanan ve sadece Bacillus subtilis aşılı bitkiler izlemiştir. Sonuç: Çalışma sonuçları açıklıkla göstermiştir ki, tuzlu koşullar altında biber yetiştiriciliğinde G. intraradices ve B. subtilis'in beraber uygulanması tuz zararının olumsuz etkilerini azaltmada iyi bir alternatif olabilir.
Çeltikte (Oryza sativa L.) Tuz Stresinin Azaltılmasında Silisyumlu Gübrelemenin Etkisi
Tarım Bilimleri Dergisi, 2014
Toprak tuzluluğu bitki verim ve kalitesini olumsuz yönde etkileyen en önemli abiyotik stres faktörlerinden birisidir. Silisyum (Si) bitkilerde stres faktörlerini azaltan bir element olarak bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, tuz x Si interaksiyonunun çeltik dane verimine, tuzlulaşmanın toprakların yarayışlı Si kapsamına ve tuz stresinin önlenmesinde Si'un etkilerini incelemektir. Bu amaçla Samsun yöresi çeltik topraklarından 5 adet toprak örneği alınmıştır. Topraklarda farklı tuz düzeyi oluşturmak için 9:5:5:1 oranında Na 2 SO 4 :NaCl:CaCl 2 :MgSO 4 tuz karışımından 1, 2, 3, 4 ve 5 no'lu topraklara EC değeri sırasıyla, 10.27, 3.55, 10.98, 5.75 ve 7.22 dS m-1 'ye ulaşacak şekilde uygulanmıştır. Topraklarda faktöriyel deneme desenine göre (2 x 5) 3 tekerrürlü sera denemesi kurularak çeltik bitkisi yetiştirilmiştir. Her tuz seviyesinde (tuzsuz ve tuzlu) topraklara 0, 50, 100, 200 ve 400 mg Si kg-1 silisik asit (H 4 SiO 4) verilmiştir. Ayrıca bütün topraklara toprak analizine göre yarayışlı NPK seviyeleri eşitlenecek şekilde gübreleme yapılmıştır. Silisyum gübrelemesiyle çeltik dane veriminde sağlanan ortalama artışın EC'si 3.55 dS m-1 olan toprakta % 55.5 ile EC'si 10.98 dS m-1 olan toprakta ise % 2.31 arasında olduğu tespit edilmiştir. Tuz x Si interaksiyonu 4 toprakta önemli olduğu ve optimum Si dozunun toprakların tuz seviyelerine göre değiştiği belirlenmiştir. Toprakların EC seviyeleri arttıkça yarayışlı Si kapsamında ve Si gübrelemesinin çeltik dane veriminde sağladığı artışlarda azalma görülmüştür. Silisyum çeltik danesinin Na içeriğini genellikle azaltırken; K içeriğini artırmış; Ca, Mg ve P içeriğinde ise belirgin bir eğilim gözlenmemiştir. Çeltiğin dane verimi ile Na içeriği arasında çok önemli negatif ilişki (R =-0.664) elde edilirken, silisyumlu gübreleme danenin K/Na, Ca/Na, Mg/Na ve P/Na oranlarını genellikle artırmıştır. Sonuç olarak, tuzlu topraklarda yetiştirilen çeltik bitkisine uygulanacak optimum Si dozunun 200 mg kg-1 olduğu ve çeltik yetiştiriciliğinde silisyumlu gübrelemenin toprakta tuzluluk ve alkaliliğin zararlarını azaltan pratik bir uygulama olabileceği kanaatine varılmıştır.
Tuz Stresinin Bazı Kültür Bitkilerinde Çimlenme ve Fide Gelişimi Üzerine Etkileri
2016
Bu calismada, Ulkemizin bazi yorelerinde yetistiriciligi yapilan bugday ( Triticum aestivum cv. Bezostaya), domates ( Lycopersicon lycopersicum cv. H55711), fasulye ( Phaseolus vulgaris sp. sphearicus) ve misir ( Zea mays cv. Hido) cesitlerinin cimlenme ve fide gelisimi uzerine tuz (NaCl) stresinin etkileri arastirilmistir. Bu amac icin farkli tuz konsantrasyonu (0, 75, 150 ve 250 mM) ortamlarinda cimlenme ve fide gelisimini tamamlamis bitkilerde cimlenme orani, taze ve kuru agirlik, kok ve govde uzunlugu, tuz tolerans indeksi ve cimlenme hizi parametreleri belirlenmistir. Sonuclarimiz calisilan bitki turlerine ait cesitlerin tuz stresi toleranslarinin farkli oldugunu gostermistir. Ayrica, tuz konsantrasyonu artisina bagli olarak tum cesitlerde hem cimlenme hem de fide gelisimi onemli oranda engellemistir. Bitkiler icerisinde, calisilan parametrelere gore, hibrid misirin tuza en toleransli, domatese ait cesidin ise en duyarli oldugu belirlenmistir.
2003
Fasulye fidelerinin kök, gövde ve yaprak büyümesi üzerine civa (HgCl 2) ve kadmiyum (CdCl 2 .H 2 O)'un etkileri araştırıldı. Bir haftalık fasulye fideleri 10 gün boyunca Hoagland solüsyonuyla hazırlanmış farklı konsantrasyonlardaki ağır metal tuzu çözeltilerine maruz bırakıldı. Civa ve kadmiyum uygulaması fidelerin kök, gövde ve yaprak büyümesini önemli oranlarda engelledi. Bu ağır metallerin konsantrasyonlarındaki artış ile kök, gövde ve yaprak büyümesinin inhibisyon oranı arasında bir paralellik görüldü. Fidelerin ağır metale maruz kalma süresinin uzaması kök, gövde ve yaprak büyümesindeki azalmanın daha fazla olmasına yol açtı. Kadmiyum ve civa stresine kök büyümesinin daha duyarlı olduğu, bunu gövde ve yaprak büyümesinin takip ettiği görüldü. Bu iki ağır metalden civanın kadmiyuma göre daha toksik olduğu belirlendi. Sonuçlar istatistik açıdan p<0.05 ve p<0.01 düzeylerinde önemli bulundu.