Özbek Çocuk Oyunlarının İncelenmesi, Mitolojik Temelleri ‘Döndürek’ Oyunu (original) (raw)

Kırgız Destanlarındaki “Kökbörü” Oyununun Halkbilimsel Açıdan İncelenmesi

KORKUT ATA TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022

Sözlü edebiyat geleneği içinde önemli bir yer tutan destanlar aynı zamanda bir milletin millet olduğunun, geçmişteki köklerinin göstergesidir. Destanlardan milletlerin tarihteki macerasına, yaşayışına, dünyaya bakışına, gelenek ve inanışlarına dair veriler tespit etmek mümkündür. Bu sebeple destanlardaki her bir unsur ayrı bir inceleme konusudur. Bu unsurlardan biri de oyunlardır. Oyun, insanoğlunun kendisine ve doğaya karşı verdiği ilk mücadeledir. İnsanlık tarihi kadar eski olan oyunlarda, farklı dönem özelliklerini, kültürün unutulmuş şekillerini bulmak mümkündür. İsminde ritüel özellikler barındıran ve sosyal normlar taşıyan kökbörü oyunu, günümüzde de oynanan atlı bir oyundur. Bu çalışmanın konusu, Türk dünyasında sevilen ve yüzyıllardır oynanarak varyantlaşan kökbörü oyununun Kırgız epik destan geleneğinde nasıl yer aldığı, bu oyunun anlatıdaki bağlamı, yapısı ve işlevinin tespitidir. Bu tespitte işlevsel ve bağlamsal kuramın yaklaşımlarından faydalanılmıştır. Oyunun zamanı, mekânı ve ortamı, kökbörü oyununun bağlamını oluşturmaktadır. Kırgız epik destanlarına göre kökbörü oyununun toylarda, kağan tayininden sonra ve savaş sonrasında eğlence, sınama ve yarış amaçlı oynandığı tespit edilmiştir. Kökbörü oyununun adının ve oyundaki unsurların bir benzetme aracı olarak da kullanıldığı görülmüştür. Kökbörü oyunu; Türklerin eğlence, tören ve günlük yaşamlarının bir parçası olarak çeşitli kurallar etrafında şekillenip bugünkü hâlini almış, günümüzde de oynanmaya devam eden bir oyundur. Anahtar Kelimeler: Kırgız destanları, oyun, bağlam, yapı, işlev.

Kök Değerler Açısından Özbek Masalları

DergiPark (Istanbul University), 2022

Kültürün önemli bir mirası olan masallar gerek bu kültürün şekillenmesinde gerekse nesilden nesile aktarılmasında önemli yere sahip anlatılardır. Çocukların eğlenmek ve hoş vakit geçirmek için okudukları yahut dinledikleri masallar, çocuğun hayal dünyasını merak unsuruyla birlikte geliştirerek iyi ile kötünün farkını, hayatın zorlukları karşısında mücadelenin önemini, toplumun temel değerlerini öğretir. Toplum genelinde kabul gören değerler; iyi ile kötü arasında ayrım yapılmasını sağlayan, birtakım kabuller, inançlar ve ritüellerdir. Bu bakımdan kişilerin değerden ne bekledikleri önemlidir. Kişi, kendi beklentisine göre değerlere anlam yükler ve onları hayatının odak noktası hâline getirerek ürettiği her şeye o değerleri yerleştirir. Bu, kimi zaman sözlü kültür unsurlarından masallarla olur. Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, değerler eğitimi kapsamında ilköğretim Türkçe programında on adet kök değer belirlemiştir. Söz konusu on kök değer; adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverliktir. Bu çalışma, Türkçe Öğretim Programında yer alan on kök değerin Özbek masallarında yer alıp almadığını, yer alan değerlerin nasıl ve ne derecede yer aldığını araştırma konusu edinmektedir. Çalışmada, Baydemir (2013) tarafından derlenen Özbek halk masallarından otuzu, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemiyle incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz yaklaşımı kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda, Türkçe Öğretim Programında yer alan on "kök değer"in Özbek masallarında da yeterli bir şekilde yer aldığı, Özbek masallarının da değerler eğitiminde kullanılabileceği görülmüştür.

Kök Değerler Eğitimi Açısından Özbek Masalları

Kültürün önemli bir mirası olan masallar gerek bu kültürün şekillenmesinde gerekse nesilden nesile aktarılmasında önemli yere sahip anlatılardır. Çocukların eğlenmek ve hoş vakit geçirmek için okudukları yahut dinledikleri masallar, çocuğun hayal dünyasını merak unsuruyla birlikte geliştirerek iyi ile kötünün farkını, hayatın zorlukları karşısında mücadelenin önemini, toplumun temel değerlerini öğretir. Toplum genelinde kabul gören değerler; iyi ile kötü arasında ayrım yapılmasını sağlayan, birtakım kabuller, inançlar ve ritüellerdir. Bu bakımdan kişilerin değerden ne bekledikleri önemlidir. Kişi, kendi beklentisine göre değerlere anlam yükler ve onları hayatının odak noktası hâline getirerek ürettiği her şeye o değerleri yerleştirir. Bu, kimi zaman sözlü kültür unsurlarından masallarla olur. Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, değerler eğitimi kapsamında ilköğretim Türkçe programında on adet kök değer belirlemiştir. Söz konusu on kök değer; adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverliktir. Bu çalışma, Türkçe Öğretim Programında yer alan on kök değerin Özbek masallarında yer alıp almadığını, yer alan değerlerin nasıl ve ne derecede yer aldığını araştırma konusu edinmektedir. Çalışmada, Baydemir (2013) tarafından derlenen Özbek halk masallarından otuzu, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemiyle incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz yaklaşımı kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda, Türkçe Öğretim Programında yer alan on "kök değer"in Özbek masallarında da yeterli bir şekilde yer aldığı, Özbek masallarının da değerler eğitiminde kullanılabileceği görülmüştür.

Ankara Devlet Ti̇yatrosunda Sahnelenen Çocuk Oyunu Meti̇nleri̇ni̇n İçeri̇k Açisindan İncelenmesi̇

Journal of International Social Research, 2019

Ankara Devlet Tiyatrosunda sahnelenen yerli ve uyarlama çocuk oyunları içerisinden tabaka örnekleme yöntemiyle her sezondan bir oyunun seçilmesi kaydıyla on (10) oyun metni belirlenmiştir. Nitel araştırma veri toplama tekniği içerisinde yer alan doküman incelemesi ile veriler toplanmıştır. Toplanan veriler içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Yapılan analizde; Okvuran, Tavşancıl ve İlhan'ın (2006) belirlemiş olduğu alt alanlar kullanılmıştır. Bu alt alanlara göre oyunların duygusal yönleri belirlenmiştir. İncelemede, analiz birimi bütün oyun kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirmelere göre incelenen on (10) çocuk oyunu metninde, olayların mantıklı ve tutarlı bir şekilde ilerlediği, dil kurallarına dikkat edildiği tespit edilirken oyunlarda en fazla olumsuz özellik taşıyan alt alan "Karakter tanıtımı" olarak belirlenmiştir.

Erken Çocukluk Dönemi̇nde X Ve Z Kuşaklarinda Oynanan Geleneksel Çocuk Oyunlari: Kirşehi̇r İli̇ Örneği̇

international journal of turkish literature culture education, 2023

Bu çalışmanın amacı Kırşehir İlinde erken çocukluk döneminde X ve Z kuşaklarında oynanan geleneksel çocuk oyunlarını incelemektir. Bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden örnek olay incelemesi kullanılmıştır. Görüşme yönteminin veri toplama yolu olarak kullanıldığı bu araştırmanın katılımcılarını 21 X kuşağı ve 21 Z kuşağı olmak üzere toplam 42 birey oluşturmaktadır. Yarı yapılandırılmış görüşme sorularıyla toplanan veriler içerik analizi ve açık kodlama yöntemleriyle analiz edilmiştir. Katılımcıların cinsiyet, yaş, meslek, eğitim durumu gibi demografik bilgilerine ek olarak ikamet yeri tespit edildikten sonra oynadıkları geleneksel çocuk oyunları ve dijital oyunlar hakkında sorular sorularak katılımcıların görüşleri alınmıştır. Verilerin analizinden elde edilen bulgulara göre X kuşağında 54, Z kuşağında ise 43 farklı geleneksel çocuk oyunun oynandığı tespit edilmiştir. Bunlardan 17 tanesinin her iki kuşakta benzer olduğu bulunmuştur. Dijital oyunların ise sadece Z kuşağında oynandığı ve Covid-19 pandemisi nedeniyle bu oyunlara daha fazla zaman ayrıldığı bulunmuştur. Bu bulgular doğrultusunda somut olmayan kültürel miraslardan birisi olan geleneksel çocuk oyunlarının kuşaklar arasındaki değişimi tespit edilmiştir.

Kaybolan Kültür, Kaybolan Oyun: Kibrit Oyunu

Journal of Turkish Studies, 2015

Kimine göre oyun, enerji fazlasını atmak, kimine göre, benzetmece içgüdüsünü doyurmak, kimine göre ise boşalma gereksinimini karşılamaktır. Huizinga'ya göre bütün bu görüşlerde bir tek ortak nokta vardır: Oyunun, oyun olmayan bir amaca varmaya yaradığı varsayımından hareket edilmesidir. Hollandalı tarihçi Johan Huizinga, "homo Ludens" (oyuncu insan) isimli incelemesinde, oyunun kültürden önce var olduğunu kanıtlamıştır. Kültürleri şekillendirenin, farklı anlayışlarla oynanan oyunlar olduğunu ileri sürülmektedir. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.

Balkanlardan Türki̇ye’Ye Taşinan Kültürel Mi̇ras: Çocuk Oyunlari

2020

Son yillarda populer kulturun gencler arasinda yayginlasmasi ve kulturel yozlasmaya dogru onlari suruklemesi, halk kulturu calismalarini onemli hale getirmektedir. Halk kulturunun onemli bir parcasi olan geleneksel cocuk oyunlari, gelisi guzel bir sekilde belirlenmeyip yuzyillardir sure gelen kulturel birikimin sonucunda ortaya cikmaktadir. Fakat geleneksel cocuk oyunlari gunumuzde unutulmaya yuz tutmus kultur ogeleri arasinda sayilmaktadir. Kulturel mirasin korunmasi ve gelecek nesillere aktarilmasi amaciyla cocuklarin bu mirasi edinecekleri en onemli yollardan birisi olan cocuk oyunlari, ozellikle cocuk ve aile ile ilgili olan devlet kurumlari tarafindan onemsenmektedir. Bu calisma, unutulmaya yuz tutmus geleneksel cocuk oyunlarinin ortaya cikarilmasini ve yeniden yasatilmasi icin oneriler sunmayi hedeflemektedir. Bu amacla Balkanlardan goc ederek Samsun ili Tekkekoy ilcesine yerlesen gocmenlerin cocukken oynadiklari oyunlarin ortaya cikarilmasi icin kendileriyle yapilan gorusmele...

Türk Mitolojisinde Hayvan Sembolizminin Geleneksel Oyunlardaki Tezahürü Müngüz Müngüz Oyunu Örneği

The 2nd International Congress of Exercise and Sport Sciences, 2024

Geleneksel oyunlar, mitsel öyküleri içinde barındıran ve kültürün tarihsel süreçlerinde yinelenen eylemler bütünü olarak varlığını sürdürmektedir. Toplumların yaşamı anlamlandırma ve öykülemeleriyle oluşan mitler, eylemlere de dönüşmekte ve geleneksel oyunların alt metinlerinde bu öykülemelerin sembolik izlerine rastlanmaktadır. Mitolojik izlerin Türk kültüründeki yapısı, geçmişten günümüze önce sözlü daha sonra yazılı kaynaklarla aktarılmış ve bu kaynakların alt metinleri incelendiğinde mitik yapıların varlığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda yazılı kaynaklardan biri de Türk kültürünün ilk yazılı kaynaklarından olan Dîvânu Lugâti’t-Türk’tür. Dîvânu Lugâti’t-Türk’te yer alan oyuna dair fiillerin yanı sıra on bir oyun/spordan biri de Müngüz Müngüz oyunudur. Müngüz Müngüz oyunu, etimolojik olarak boynuz demek olup Türk mitolojisindeki kutsal sayılan boynuzlu hayvanları işaret etmesi sebebiyle önemli bir mitolojik yapıyı barındırmaktadır. Eski Türklerin yaşamı anlamlandırma ve var olan canlıları yaşamlarının belirli dönemlerinde kutsallaştırmalarıyla köklü bir heyvan kutsallığı ortaya çıkmıştır. Devlet sisteminden dini inanışlara, yaşamsal ihtiyaçlardan eğlenceye değin kutsal hayvanların ve özellikle de boynuzlu hayvanların ve boynuzun Türk kültüründeki yeri zengin bir mitolojik perspektif sunmaktadır. Bu çalışmada ilk yazılı kaynaklarda yer alan oyunların, oyun kültürü açısından önemine değinilecektir. Diğer yandan Müngüz Müngüz Oyunu temelinde geyik, keçi, koç, boğa vb. boynuzlu hayvanların hayvan kutsallığı bağlamında Türk kültüründeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır. Aynı zamanda Türk mitolojisinin kutsal hayvan ve bu hayvanların geleneksel oyunlara yansıyan yapısı hakkında incelemelerde bulunulacaktır. Sonuç olarak geleneksel oyunların Türk kültürü ve mitolojisindeki önemi, boynuzlu hayvanların kutsallığının somut bir örneği olan müngüz müngüz oyunu üzerinden ortaya konulmuş ve geleneksel oyunların alt metinlerinde yer alan mitolojik semboller çeşitli oyun örnekleriyle tespit edilmiş olacaktır. Sonuç olarak oyunun mitolojik morfolojisine dair değerlendirmede bulunulup oyunun alt metnindeki işlevlerinin yanı sıra eğitim yönünden işlevselliğinin gerekliliğine ve oyunun kültürel aktarım aracı olarak kullanılabileceği üzerinde durulmuş ve önerilerde bulunulmuştur.