Türkiye’de Mezhepsel Kutuplaşma, Devlet Krizi ve Güvenlik (original) (raw)

2015, Saha

Saha, No1, Eylül 2015 Bu yazıda esas olarak üzerinde durmak istediğim, artan otoriterleşmenin ve polis şiddetinin iç güvenliğe tehdit oluşturduğu iddia edilen, yani polis şiddetinin hedefi haline gelen nüfuslar üzerinde nasıl bir etkisi olduğu. Artan güvenlikleşme süreci içinde, bir çok ulus-devlet kendi özgün toplumsal tarihi içinde kendisine yeni iç ve dış “düşmanlar” tahayyül etmeye (örneğin, Müslüman göçmenler) ya da tarihsel “iç-düşmanları”nı (örneğin Amerika’daki Afrika kökenliler, Avrupa’da eski sömürge ülkelerden gelenler, Türkiye’de Aleviler) yeniden tehlikeli olarak tanımlamaya başladı. Yani, hiç de şaşırtıcı olmayan bir biçimde, iç ve dış güvenliği tehdit eden gruplar, etnik ve dini kimlikleri üzerinden tanımlanmaya ve resmedilmeye başlandı. Peki, bu iç-düşman olarak tahayyül edilen gruplar, kendilerinin tehlikeli olarak addedilmesini gündelik hayatlarında nasıl deneyimliyor, artan güvenlik politikalarının bu nüfuslar üzerinde nasıl bir etkisi var?

Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Darbeler ve Din

2020

Toplum, karsilikli etki ve tepkiler butunudur. Bu bakimdan dinin, bircok alanla munasebeti bulunmaktadir. Bunlar, din sosyolojisinin ana konulari arasinda yerini almaktadir. Soz konusu munasebetlerden biri de siyasettir. Turkiye baglaminda din-siyaset iliskisini incelemek, Turk toplumunun belli donemlerde kirilma noktasini olusturan darbelerin etraflica bilinmesini gerekli kilmaktadir. Cumhuriyet donemi toplumsal, dini ve siyasi yasaminda darbeler onemli bir yer tutmaktadir. Calisma, bu munasebetin darbe ve din boyutunu ele almaktadir. Cumhuriyet donemi darbe ve darbe girisimlerini analiz edebilmek, donemin sosyal ve din konjonkturunu bilmeyi gerekli kilmaktadir. Esasen Turkiye’deki tum darbeler, dini ve toplumsal hayat uzerinde onemli ve kalici etkiler birakmistir. Darbelerin sosyal ve dini etkisinin disinda siyasi, kulturel, ekonomik, egitimsel vb. bircok farkli boyutta da etkili oldugu bilinmektedir. Ancak incelemenin konusu geregi darbelerin sadece toplumun din boyutundaki etki ...

Türkiye'de Devlet Geleneği ve İç Tehditler

Türkiye’nin coğrafi konumu ve enerji bulunan ülkelere yakınlığı nedeniyle hem avantaj hem de dezavantaj konumundadır. Bu sebeple hem iç hem dış tehditlerle karşı karşıyadır. Türkiye bu zamana kadar gelen tüm tehditlere karşı devlet geleneğinden aldığı güçlerle karşı durabilmiştir. Osmanlı’nın yıkılmasının ardından kurulan mikro devletler günümüzde bölge için büyük tehditler oluşturmaktadır. Dış güçlerin etkisiyle hemen yönetim değişebiliyor ve dost oldukları devletlere aniden düşman olabiliyorlar. Coğrafyamızda oluşan bu dış tehditlerle mücadele eden Türkiye, aynı zamanda terör başta olmak üzere kutuplaşma, darbe girişimleri, mülteci sorunu gibi birçok iç tehditlerle de karşı karşıya kalmıştır. Yıkıcı ve bölücü unsurlar olarak terör örgütleri ve destekçileri ülkemizde faaliyetlerini göstermektedir. Diğer önemli tehdit ise Türk halkının birbirine karşı Atatürkçü ve dindar grupların etkisiyle kutuplaşmasıdır. Bir başka önem arz eden tehdit olarak mezhepler adı altında çıkan fikir tartışmalarını sayabiliriz.

Türkiye’de Din Problematiği

al-ibar publishing, 2018

I touched generaly on the problematic of religion in this article, and touched on the extent to which people understand the concept of religion in particular. It is interesting; No comprehensive study of religious sociology has yet been conducted in Turkey. A book on this topic has not been written extensively, drawing on historical and powerful documents and sources. This makes it difficult to know the secrets of Müslümanlık's religion. Therefore, it is very difficult to understand the intellectual and religious chaos prevailing at the level of Turkish society .. In this article, I addressed this problem. I hope that readers get some hints this way

Loading...

Loading Preview

Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.