MUHASEBE EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN MUHASEBE MESLEĞİNE BAKIŞ AÇILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ (original) (raw)
Related papers
Bu çalışmanın temel amacı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İşletme bölümünde lisans, lisansüstü, uzaktan eğitim lisans ve uzaktan eğitim lisansüstü programlarında eğitim alan öğrencilerin muhasebe mesleğine bakış açılarının değerlendirilmesidir. Çalışmada veri toplamak için anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evreni 2014-2015 eğitim öğretim yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İşletme bölümünde eğitim gören 938 öğrencidir. Geçerli olan 360 anket değerlendirilmeye alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre işletme öğrencilerinin muhasebe mesleğine yönelmelerine etki eden dersler ve faktörler, öğrencilerin demografik özelliklerine göre değerlendirilmiştir. Mesleğe yönelmeye etki eden muhasebe derslerinin ve faktörlerin, öğrencilerin demografik özelliklerine göre farklılık gösterdiği saptanmıştır.
Bu çalışma ile Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin muhasebe dersine yönelik tutumlarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada veri toplamak için 5’li likert ölçeğiyle tasarlanmış anket metodolojisi kullanılmış ve toplamda 51 sorudan oluşmaktadır. Araştırmanın evreni 201 5-2016 Eğitim – Öğretim döneminde Kafkas Üniversitesi Meslek Yüksekokullarında (MYO) muhasebe dersi alan öğrenci kütlesi oluşturmaktadır. Çalışmada yer alan analizlerin geçerlilik ve güvenilirliğini sağlamak için 241 anket değerlendirmeye alınmıştır. Bu anketlerden elde edilen verilere SPSS programı yardımıyla öncelikle verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmıştır. Daha sonra öğrencilerin demografik özellikleri ile verilerin geçerlilik ve güvenilirliğine bakılmış, ankette yer alan boyutları belirlemek için faktör analizi yapılmış ve öğrencilerin demografik özelliklerine göre bağımsız iki örneklem t-testi ile tek yönlü anova analizi uygulayarak elde edilen bulgular detaylı bir şekilde yorumlanmıştır.
MUHASEBE EĞİTİMİ GÖREN ÖNLİSANS ÖĞRENCİLERİNİN MUHASEBE STANDARTLARI
ÖZET: Globalleşme ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişme sonucunda işletmeler uluslararası yatırımlara yönelmiştir. Farklı ülkelerde yatırım yapan işletmeler, hem yatırım yaptıkları ülkelerin muhasebe uygulamalarına, hem de kendi ülkelerinin muhasebe uygulamalarına göre mali tablo düzenlemek zorunda kalmıştır. Bu nedenle dünyada birçok ülke, işletmelerin finansal tablolarının karşılaştırılabilir, ihtiyaca uygun ve anlaşılabilir olması için uluslararası muhasebe standartlarını, muhasebe uygulamaları ile yakınsama eğilimi içine girmiştir. Türkiye'de de 2013 yılından itibaren Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte muhasebe standartları uygulanmaya başlanacaktır. Bu nedenle, muhasebe meslek adayları ve meslek mensuplarının söz konusu standartlar hakkında bilgi sahibi olmaları önem arz etmektedir. Uyumlaştırma çalışmaları sonucu ortaya çıkan muhasebe uygulamaları ile mevcut muhasebe uygulamaları arasında farklılıklar olmaktadır. Meslek adaylarının bu farklılıklar hakkında, okul döneminde bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu bilinçlendirme sağlanmadığı sürece, işletmeler birçok sorunla karşı karşıya kalacaktır. Bu bağlamda muhasebe öğrenimi gören Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Uygulamaları programında öğrenim gören öğrencilerin Türkiye Muhasebe Standartları hakkındaki algılarını ortaya koymak amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda, muhasebe mesleğini mezuniyetten sonra icra etmek isteyen öğrencilerle, muhasebe mesleğini icra etmeyi düşünmeyen öğrenciler, muhasebe mesleğine ilgi düzeyi yüksek olan öğrenciler ile mesleğe ilgi düzeyi düşük olan öğrenciler, staj ve iş tecrübesi olan öğrenciler ile staj ve iş tecrübesi olmayan öğrenciler, son sınıfta okuyan öğrenciler ile birinci sınıfta okuyan öğrenciler arasında muhasebe standartlarını algılamaları bakımından anlamlı farklar ortaya çıkmıştır. Ticaret meslek lisesi mezunu öğrenciler ile diğer liselerden mezun olan öğrenciler ve bölümü ilk sırada tercih eden öğrenciler ile 2. ve diğer sırada tercih eden öğrenciler arasında muhasebe standartlarını algılamaları bakımından anlamlı farklar ortaya çıkmamıştır. ABSTRACT: Globalization and as a result of the rapid development in information technology, businesses have tended to international investment. Businesses that invest to different countries have had to regulate the financial statement according to both accounting practices of the countries in which they invest and accounting practices of their countries. Therefore, many countries in the world have entered the convergence tendency to international accounting standards with accounting practices in order to be comparable, proper requirements and understandable of the financial statement of businesses. From 2013 in Turkey along with entry into force of The Turkish Commercial Code the accounting standards will also be implemented. Hence, it is important that accounting professionals and candidates of accounting profession have information about the accounting standards. There are differences between current accounting practices and accounting practices that have emerged as a result of the harmonization. The awareness of candidates of accounting professional about these differences needs to be raised during the school term. The businesses will be faced with many problems when this awareness isn't provided. In this context, this study aim is to reveal the perceptions about Turkish Accounting Standards the students of associate degree studying accounting education in accounting and tax practices. As a result of the research conducted on students there was a statistical
MUHASEBE EĞİTİMİNDE YANILGILARIN ANALİZİ: ÖLÇEK GELİŞTİRME ÇALIŞMASI
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü , 2022
Muhasebe eğitimindeki yanılgılar, muhasebe eğitiminde girdi-süreç-çıktı aşamalarındaki kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir. Benzer şekilde yanılgılar, muhasebe eğitimine ve muhasebeye olan tutumun negatif olmasına ve muhasebe derslerindeki akademik başarıların olması gerekenden düşük olmasına sebep olabilir. Bu problem doğrultusunda çalışmada, öğrencilerin yanılgılarının olup olmadığını, yanılgıları varsa bunun ne seviyede olduğunu ve bu yanılgıların faktörlerinin neler olduğunu analiz edebilecek, sonuçları geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak “Muhasebe Eğitiminde Yanılgıların Analizi (MEYA)” ölçeği geliştirilmiştir. Gözlem, literatür tarama, 1. uzman görüşü, I. pilot uygulama, örneklemlerle görüşme, 2. uzman görüşü ve II. pilot uygulama basamakları ve bunların analizi sonucunda ölçek nihai hale gelmiştir. Gözlem ve literatürdeki bulgular üzerinden hazırlanan madde havuzunun önce görünüm geçerliliği sağlanmış daha sonra içerik geçerliliği uzman görüşleri ile sağlanmıştır. MEYA ölçeğinin ana uygulamasının istatistiki analizleri JASP (2021) ve AMOS 24 paket programları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Pilot uygulamalarının analizleri, demografik bilgilerin analizi ve betimleyici analizler SPSS 23 programı ile yapılmıştır. Yapı geçerliliği için açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. MEYA ölçeğinde yanılgılar, yedi faktör ve 28 madde altında toplanmıştır. Yapı geçerliliğini test etmek için oluşturulan ölçüm modeli doğrultusunda MEYA ölçeğinin hem yapı hem birleşim hem de ayrışım geçerliliğine sahip olduğu ortaya çıkmıştır. MEYA ölçeğinin hem içsel tutarlılık hem de yapı güvenilirliğine sahip olduğu söylenebilir. Üniversite öğrencilerinden muhasebe dersi alan 391 katılımcı ile yapılan ana uygulamada, öğrencilerin genel olarak orta seviyede yanılgılarının olduğu ve özellikle “genel muhasebe” adına ilişkin faktörde ve muhasebe kayıt sürecidir faktöründe çok yüksek düzeyde yanılgılarının olduğu tespit edilmiştir.
Abstract The purpose of this study is to determine the opinions of undergraduated and postgraduated students in different programmes who took various accounting lessons about the characteristics of the accounting lecturer and teaching technics of accounting lessons. A survey is conducted and the results of frequencies, descriptive statistics and crosstabs are shown in tables. Students state that the best way to understand the accounting lesson is using board and powerpoint presentation together. Students think that having ability to teach is the best characteristics of the accounting lecturer and solving example question after explanation of the theoretical accounting lesson is the best technic.
ÖZET Bu çalışmanın amacı, yükseköğretimde önlisans ve lisans düzeyinde okuyan öğrencilerin TMS/TFRS hakkındaki algılarının karşılaştırılmasıdır. Bu amaç kapsamında, Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nde okuyan öğrenciler ile yine aynı üniversitenin Meslek Yüksek Okullarının Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümünde okuyan öğrencileri kapsayan bir anket çalışması yapılmıştır. Anket verilerinden elde edilen sonuçlara göre; öğrencilerin muhasebe mesleğine ilgi düzeyi ve mesleği icra etme istekleri ile muhasebe standartlarını algılamaları açısından anlamlı bir fark bulunmazken, Ticaret Meslek Lisesi mezunu olma durumu, öğrenim gördükleri bölümü/programı tercih sırası, staj/iş tecrübesi ve son sınıfta öğrenim görme durumları ile muhasebe standartlarını algılamaları açısından anlamlı farklar ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmada Türkiye’de devlet üniversitelerinde ilgili bölümlerde verilen eğitimin, yasal olarak muhasebe mesleğinin yapılması için gerekli olan staja başlama sınavına katkısı araştırılmıştır. Araştırmaya göre devlet üniversitelerinde verilen zorunlu derslerin, staja başlama sınavı müfredatına uygunluğunu inceleyebilmek adına, derslerin üniversitelerdeki kredileri ile sınav içerisindeki oranları üzerinden ağırlıklı ortalama katkı puanı araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir. Çalışma kapsamında yabancı dil ile eğitim veren üniversitelerde ilgili sınava uygun eğitim müfredatının bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca bölümlerde verilen derslerin sayısı Mali Müşavirlik sınavı için yeterli olsa da verilecek dersin sayısının yanı sıra kredilerinin öneminin de göz ardı edilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
ÖZET: Dünya ekonomisinin temel sorunlarından biri, neden bazı ülkeler zengin iken bazılarının ise fakir olduğudur. Yapılan araştırmalara göre, bunun temelinde ekonomik, sosyal ve kültürel faktörler bulunmaktadır. Fakat eğitim düzeyindeki farklılıklar, nitelikli işgücünün bulunmaması veya mevcut nitelikli işgücünün gelişmiş ülkelere göç etmesi gibi faktörler, azgelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında önemli sorunlar yaratmaktadır. Büyük zorluklarla yetişen nitelikli işgücünün ülkeyi terk etmesi, o ülkenin kalkınmasına engel olurken gittiği ülke için rekabet şansının artmasına neden olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, ülkede yetişen nitelikli beyinlerin göç etmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, belirli bir süreliğine yurt dışında eğitim görüp geri dönen ve halen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde çalışan akademisyenlerin beyin göçü konusundaki düşüncelerini araştırmaktır. Bu bağlamda anket tekniğinden yararlanılmıştır. Genel olarak, Muğla'daki akademisyenler Türkiye'ye dönmekten dolayı memnun olup, yurtdışına göç etmek istememektedirler. Yurtdışına göç etmek isteyenler de yurtdışındaki projelerde çalışmak ve Ar-Ge araştırması yapmak amacıyla en çok Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Almanya gibi gelişmiş ülkeleri tercih etmektedir. ABSTRACT: One of the main problems of the world economy, why are some countries rich while the poor is that some of them. According to studies, on the basis of its economic, social and cultural factors are available. However, development of underdeveloped or developing countries creates significant problems factors such as differences in the level of education, the lack of qualified labor force or migration of skilled labor available in developing countries. Qualified labor force grows with great difficulty, to leave the country, while preventing the development of the country is going to lead to improved competitiveness for the country. In this respect, countries should avoid emigrating to the growing minds of qualified. The purpose of this study, Returning to see a certain period of time studying abroad and is currently working at the University of Mugla Sitki Kocman academics investigate ideas about the brain drain. In this context, the survey technique was used. Generally, returning to Turkey in Mugla satisfied for academics and do not want to emigrate. Those who wanted to emigrate to work abroad and R&D research projects in order to make the United States the most, prefer to developed countries such as the UK and Germany. Jel Classification: J24 1. Giriş The British Royal Society, ilk kez 1950'li ve 1960'lı yılların başında bilim adamları ve uzmanların Amerika ve Kanada'ya gitmesini beyin göçünü tanımlamak için kullanmıştır. 1970'lere gelindiğinde beyin göçü tanımı, gelişmekte olan ülkelerden Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'ya nitelikli bireylerin akışı olarak genişletilmiştir (Shinn, 2008: 1) Beyin göçü, yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren veya yetiştirildiği halde ilgisizlik ve imkansızlık sebebiyle bilim insanı, hekim, mühendis vb. gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesi şeklinde tanımlanabilir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, beyin göçü sadece gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere değil, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru da yapılmaktadır (Öztürk, Türkoğlu ve Yıldırım, 2009: 1). Nitelikli bireylerin göç etmesi, ekonomik büyümenin dinamiklerini harekete geçirici olarak görülmektedir. Azgelişmiş ülkelerde refah seviyesinin düşük olması, eğitimli bireylerin bu ülkelere göç etme olasılığını düşürmektedir (Giannoccolo, 2004: 2). Yüksek nitelikteki bilim ve meslek adamlarının göçü, azgelişmiş ülkelerin kalkınmasını geciktirirken bu ülkelerle gelişmiş ülkeler arasındaki uçurumun daha da artmasına neden olmaktadır. Azgelişmiş ülkeler, beyin göçünü hiç olmazsa yavaşlatmak için tedbirler ararken gelişmiş ülkeler ise hiç yatırım yapmadan elde ettikleri bu potansiyeli destekleyerek, daha cazip hale getirmeye çalışmaktadır (Atılgan, 1986: 17). Ülkelerin refah düzeylerinin yüksek olması ve çalışma koşullarının uygunluğu, gelişmiş ülkeleri çekici kılmaktadır. Nüfusu giderek yaşlanan gelişmiş ülkelerin, bu eksikliklerini beyin göçü ile kapatmaları en ucuz yol olmaktadır. Genel olarak nitelikli işgücünün başka ülkeleri tercih etmesinin altında yatan temel faktör, ekonomik olmakla birlikte göçe neden olan itici ve çekici kuvvetler bulunmaktadır. Bir ülkedeki araştırma imkanlarının kısıtlı olması, eğitim politikalarının zayıflığı, ücretlerin yetersizliği, yabancı dil öğrenme gibi itici faktörler beyin göçüne neden olurken çekici faktörler arasında da daha iyi bir yaşam standardı, akademik özgürlükler, daha elverişli eğitim ve teknoloji politikaları gibi faktörler yer almaktadır. Bir bilim insanının veya herhangi bir nitelikli insanın yetişmesi için gerekli harcamalar, ülke kaynaklarından yapılmaktadır. Ancak bu kişilerin yetiştikten sonra itici ve çekici faktörler yüzünden yurt dışına gitmeleri, yapılan bütün harcamaları o ülke adına boşa çıkarmaktadır. Bu bağlamda çalışmamızın amacı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi akademik personelinin yurt dışına göç etmesinde/etmek istemesinde ve yurt dışında belirli bir eğitim alıp tekrar geri dönmesinde hangi nedenlerin rol oynadığını