MARMARA DEPREMİ ACİL YENİDEN YAPILANMA PROJESİ (MEER) KAPSAMINDA KOCAELİ ve ADAPAZARI İÇİN HAZIRLANAN İMAR PLANLARINA İLİŞKİN PLANLAMA YAKLAŞIMI (original) (raw)

MARMARA DEPREMİ ACİL YENİDEN YAPILANMA PROJESİ (MEER) KAPSAMINDA DÜZCE İÇİN HAZIRLANAN KALICI KONUT ALANLARI İMAR PLANLARINA İLİŞKİN PLANLAMA YAKLAŞIMI

4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı 11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR, 2017

1999 Marmara Depremi’nin ulusal boyutları aşan fiziksel etkilerinin sosyal ve ekonomik boyutları da kaçınılmaz olarak dünya ölçeğinde yansımalar ve çok ivedi çözülmesi gerekli sorunlar yaratmıştır. İlk aşamada ve hızla geçici iskânın sağlanmasından sonra, sürekli iskân için harcanmış olan çabalar, yukarıda anılan olağanüstü boyutlardaki sorunu çözmeye yöneliktir. Bu bakımdan çözüm yollarının ülkemizde geçerli olan yöntemlerden ve süreçlerden farklı olması zorunlu görülmektedir. Harcanmakta olan çabaların temelini oluşturan kent planlamasında, bu nedenle; hızlı, ancak çağdaş yöntemlerin kullanılması, süreçlerin hızlandırılması benimsenmektedir. Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılanma Projesi (MEER) ve Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılanma Projesi (TEFER) kapsamında DÜZCE İçin Hazırlanan İmar Planlarına İlişkin Notlar Ve Planlama Yaklaşımı bu Bildiri’nin konusudur. Deprem sonrası halen afetzedeler çadırlarda iken acilen ele alınan Düzce İlçeleri, Cumayeri ve Konuralp Yerleşimlerindeki Afetzede Yerleşim alanı planlamasında görev alınmıştır. Düzce’de 416 Hektar alanda 8469 konut yapılmış ve hak sahiplerine teslim edilmiştir. ABSTRACT: 1999 Marmara earthquake reflections on a world scale and resolving many pressing problems inevitably created the necessary social and economic dimensions of the physical effects transcending national dimensions. After the first stage and rapidly provide temporary resettlement, efforts devoted to the permanent settlement is intended to solve the aforementioned problems in the extraordinary size. In this regard, our country has seen the solution must be different from the current methods and processes. In urban planning forms the basis of the efforts being made, therefore; fast, but the use of modern methods is adopted to accelerate the process. Marmara Earthquake Emergency Reconstruction Project (MEER) and the Marmara Earthquake Emergency Reconstruction Project (TEFER) As part of Kocaeli, plan notes to the prepared Plan for the Northeast Development Region and planning approaches is the subject of this Declaration.

MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ -ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ LİSANS BİTİRME ÖDEVİ İMAR PLANLARININ ONAYLANMASINDA KURUMLAR ARASI YETKİ KARMAŞASI

2020

Planlama kenti çevreleyen tüm etmenleri esas alarak mevcut ve gelecekte oluşabilme ihtimali bulunan problemi çözmek adına kararlar geliştiren bir bilim dalıdır. Yasal dayanağını 3194 sayılı İmar Kanunu oluşturmaktadır. 1956’da kabul edilmiş 6785 sayılı İmar Kanunu’nda yetki merkezde yani yalnız bakanlıktayken, 3194 sayılı İmar Kanunu ile beraber yetki merkez ve yerel yönetimler arası paylaştırılmıştır. Planlama süreci bütünsel bir süreçtir. Bunun devamında mevzuatta tanımlı özel kanunların var olmasıyla mevcut bütünsellik bozulmaktadır. Özel kanunların farklı kurumları yetkili kılmasıyla, yetki daha da çeşitlenmektedir. Bir alanın birden fazla kanun kapsamına alınması, bu alanda yetkili kurumların da çeşitlenmesi demektir ve sonucunda yetki karmaşaları oluşmaktadır. Planlama hiyerarşisine de aykırı olan bu durum, zaman zaman alanların bütünden uzak, parçacıl şekilde ele alınmasına sebep olmaktadır. Bu kapsamda incelenmiş olan Beyoğlu bölgesi, yetki karmaşasının yoğunluklu yaşandığı alanlardan biridir. Beyoğlu Kentsel Sit Alanı sınırlarına dahil olduğu halde planlama sınırı dışına çıkarılan Salıpazarı-Tophane Turizm Merkezi, bölgedeki yenileme alanları olan Perşembe Pazarı, Tarlabaşı, Bedrettin Mahallesi, Galata Kulesi ve Çevresi, Cezayir Çıkmazı, Belediye Binası, Tophane ve Okmeydanı çalışmada yetki karmaşası kapsamında incelenmiştir. Sonuç kısmında ise bütünsellik ilkesinin ihlali ile yaşanan durumlar aktarılarak öneriler getirilmiş, Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planları incelenerek eksikliklerden bahsedilmiş ve yetki karmaşasının örneklendirildiği Beyoğlu ilçesindeki alanların yaşadığı süreç değerlendirilerek bu süreçleri tartışılmıştır.

TÜRKİYE'DE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE YÖNELİK PLANLAMA PRATİKLERİ: MARMARA BÖLGESİ TEMİZ HAVA EYLEM PLANLARININ İÇERİK ANALİZİ

TÜRKİYE'DE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE YÖNELİK PLANLAMA PRATİKLERİ: MARMARA BÖLGESİ TEMİZ HAVA EYLEM PLANLARININ İÇERİK ANALİZİ, 2021

Temiz hava yönetimi, (3) Kentsel altyapı ve ulaşım, (4) Enerji, (5) Toplumsal sorumluluk ve bilinç, (6) Uluslararası sözleşmelere ve anlaşmalara atıf. Bu konulara yönelik kavramların ve politika tanımlarının ilgili Planlarda kullanım sıklığı/sayısı ve yoğunluk düzeyi THEP'lerin "iklim değişikliği planlama algısını" kuramsal olarak ölçmek veya yorumlamak açısından yol gösterici niteliktedir. Ayrıca bu analiz ile iklim değişikliğine yönelik planlama araçlarının kullanılma biçimi de değerlendirilmektedir.

YASA DIŞI YAPILAŞMANIN LIDAR VERİLERİ VE İMAR PLANLARININ KARŞILAŞTIRILMASI İLE SAPTANMASI

YASA DIŞI YAPILAŞMANIN LIDAR VERİLERİ VE İMAR PLANLARININ KARŞILAŞTIRILMASI İLE SAPTANMASI , 2018

Yasadışı yapılaşma, çarpık kentleşmeye ve dengesiz kent yapısına neden olmakta, özellikle yüksek nüfuslu kentlerde teknik ve sosyal açılardan büyük bir sorun oluşturabilmektedir. İmar uygulaması yapılacak kentsel alanlar hakkında detaylı teknik bilgiler veren imar planları, bir binanın zemin üzerinde kaplaması gereken maksimum alanı ve kat adetleri ile oranlarının sınır değerlerini de vermektedir. Bu planlar, her ne kadar olması gereken kent yapısı için ideali belirtse de pratikte uygulanması, özellikle İstanbul gibi kentsel dönüşüm geçiren kentlerde zorlayıcı olabilmektedir. Bu çalışmada, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Güzeltepe mahallesine ait hava LIDAR nokta bulutu verileri ile bölgenin imar planları karşılaştırılmış ve bu verilerin planlarla ne kadar uyuştuğu araştırılmıştır. Mevcut imar planları CBS ortamına aktarılmış ve LIDAR verilerinden, dijital yüzey modeli (DSM), dijital arazi modeli (DTM) ve normalize edilmiş dijital yüzey modeli (nDSM) üretilerek bina yükseklikleri elde edilmiştir. Ayrıca bina verileri CityGML semantik yapısına dönüştürülerek binalara ait çatı ve cephe detaylarının ayrımı da yapılmıştır. Bu bina yükseklik verileri imar planlarındaki sınır değerler ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçların, otomatik bina çıkarımı ve 3D model üretimi ile kentsel değişim kontrolünde uygulanma potansiyeli olabilir.

YENİ İMAR KANUNU TASARISI IŞIĞINDA TÜRKİYE VE DÜNYADAKİ PLAN UYGULAMA ARAÇLARININ İRDELENMESİ

2009

3194 sayılı imar yasasının yetersizliği ve iyileştirme önerileri uzun bir süredir gündemdedir. Bu konuda bahsedilebilecek en kapsamlı çalışma, 1999 yılında ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Toplu Konut İdaresi'ne sunulan çalışma raporu 1 ve bunu baz alarak hazırlanan imar yasası taslağıdır. ODTÜ grubunun 2 bu çalışması, yürürlükteki imar sistemimizin doğal afet zararlarını azaltmak amacıyla revize edilmesi istemi ile başlayıp, çalışma sonucunda Türkiye'de yeni bir imar ve denetleme sistemi önerisine dönüşmüştür. Çalışma kapsamında yürürlükteki imar mevzuatı, planların kademeli birlikteliği, sosyal adalet, doğal afetler, kurumlararası eşgüdüm, denetim, katılım gibi konular açısından değerlendirilmiş ve bu yönde etkinliği artıracak yasal düzenlemeler ve araçlar geliştirilmiştir. Bu bildiride amaçlanan, ODTÜ çalışması ile gündeme gelen plan uygulama araçlarının dünyada kullanılan benzer örnekler ile ilişkilendirilmesi ve bu araçların planlama pratiklerine getirdiği olanakların bu örnekler üstünden tartışılmasıdır. PLAN UYGULAMA ARAÇLARI İmar planı uygulama araçları, kentsel arazinin, imar planında belirtilen kullanma biçimine uygun duruma getirilmesine yönelik yerel yönetimlerin başvurabilecekleri yasal olanaklar bütünüdür (Ersoy, 2005). Uygulama araçları genel planlama hedeflerine hizmet etmek durumundadır. ODTÜ çalışmasını baz alan İmar Kanunu Tasarısı Taslağı'nın

KENTSEL ARSA MÜLKİYET KURUMU, KAMU YARARI KAVRAMI VE İMAR PLANLARI ÜZERİNE, Planlama,1988/2

Artık kutlanması kurumsallaşan Dünya Şehircilik Gününün, bu yıl imar hukuku ve kent planlaması sorunlarına ayrılmış olmasını kentsel yapılarımızı biçimlendiren temel toplumsal kurumların ve imara ilişkin hukuk pratiğinin irdelenmesi için değerli bir fırsat olarak görüyorum. Günlük pratik içinde müzminleştiği için varlığına alışılan ve sonuçlarına katlanılan birçok rahatsızlığın tekrar gündeme gelmesi ve çözümü için yeniden çaba gösterilmeye başlanması için bu tür serinkanlı değerlendirmeler gerekiyor.

MİMARİ TASARIM SÜRECİNDE SOSYOKÜLTÜREL YAPININ GELENEKSEL KONUTLARDA CEPHE TİPOLOJİSİNE ETKİSİ: DİYARBAKIR VE MARDİN MİDYAT ÖRNEĞİ

MİMARİ TASARIM SÜRECİNDE SOSYOKÜLTÜREL YAPININ GELENEKSEL KONUTLARDA CEPHE TİPOLOJİSİNE ETKİSİ: DİYARBAKIR VE MARDİN MİDYAT ÖRNEĞİ, 2023

Geleneksel konutlardaki plan anlayışı, toplumların sosyo-ekonomik yapısı ve kültürel değerlerinin etkisiyle meydana gelmektedir. Bu konutların biçimlenişini etkileyen iklim, coğrafya ve malzeme gibi fiziksel faktörlerin yanı sıra, günlük yaşam ve aile yapısı gibi sosyal faktörler ile gelenek ve görenek, inanç ve davranışlar gibi kültürel faktörler de önemli olmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan geleneksel konutlarının büyük bir kısmı, özgün durumlarıyla halen varlıklarını korumaktadırlar. Geleneksel konut tasarımlarını etkileyen faktörler arasında, fiziksel ve sosyo-kültürel faktörler önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı ve önemi, ülkemizin güneydoğusunda yer alan Diyarbakır ve Mardin Midyat geleneksel konutların cephe biçimlenişlerine etki eden sosyo-kültürel faktörlerin nasıl rol oynadığını ayırt edici ve detaylı bir şekilde göstermektir. Ülkemizde, geleneksel konutların cephe biçimlenişlerini etkileyen fiziksel faktörlere ilişkin araştırma ve yayın bulunmasına rağmen, sosyo-kültürel faktörlerin cephe biçimini nasıl etkilediğine ilişkin araştırmalar yetersizdir. Çalışmada öncelikle ‘‘mimari tasarım’’, ‘‘çevresel faktörler’’, ‘‘sosyokültürel etmenler’’ ve ‘‘cephe tipolojisi’’ gibi konuyla ilgili temel belirleyici ifadeler kavramsal olarak araştırılarak, incelenmiştir. Yararlanılan kaynaklardan elde edilen bilgiler sentezlenerek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin coğrafyanın özelliklerini, toplumun örf ve adetlerini, inançlarını ve mimari özelliklerini yansıtan geleneksel konut örnekleri belirlenmiştir. Elde edilen bulgular sonucu cephe tipolojilerini etkileyen sosyokültürel değerler ile ilgili analizler yapılarak geleneksel konutlar değerlendirilmiştir. Bu bağlamda bu konuda çalışma yapacaklara araştırma alanı konusunda katkıda bulunacağı düşünülmektedir.

KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI OLMAYAN BÖLGELERDE PROJELENDİRME: SİMENA'DA BİR YAPI

4. Yapı Kongresi Bildiri Kitabı, 2018

Bu çalışma konusu olan yapı, üst katı tamamen yok olmuş, tek kat seviyesinde bir ev yıkığı şeklindedir. Yapının yeniden inşa edilmesi söz konusu olduğunda; Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun (AKVKBK) 26.12.2016 tarih ve 5664 sayılı kararı ile Kentsel Arkeolojik Sit Alanı olarak tescilli Üçağız ve Kale yerleşimlerinde, koruma amaçlı imar planı hazırlanarak yürürlüğe girene kadar "tespitli yapılarda kütle ve gabaride yeni bir ilave yapılmaksızın anılan tespit fişi verilerine bağlı kalınarak esaslı onarıma yönelik rölöve ve restorasyon projelerinin Koruma Kurulunca değerlendirilebileceğine" karar verilmiştir. Projelendirme yapılırken önce bölge ve benzeri dokuların özgün ve geleneksel yapı teknikleri araştırılmış ve tespit edilmiştir. Yapıya ait eski belge ve fotoğraflardan özgün hali tespit edilmiş ve yeni projelendirme bu verilere sadık kalınarak oluşturulmuştur. Hazırlanan proje bu bölgede yapılan ve Koruma Kurulu tarafından onaylanan ilk proje olması açısından yenilikçi bir tutum sergilemektedir