İslâm ve Edebiyat: Kavramsal Tartışmalar Bağlamında Yeni Bir Çerçeve Denemesi (original) (raw)
Related papers
Hâricî ve İbâzî Literatüre Dair Bir Kavram Tespit Denemesi
Eskiyeni, 2022
The first sect that emerged in the history of Islam was the Khārijite. The Khārijites were divided into different subgroups at the time, and only the Ibādītya sect of has continued to the present day. Shortly after they were formed as a group, the Khārijites quarreled among themselves and decoupled into different groups. One of the reasons for this debate is related to the attitude they will show to their opponents. Some of them have been extremely strict and thrifty towards their opponents. Some of them have taken a softer and more understanding attitude. Those who were relentless with their opponents have been erased from history. The non-marginal ones have continued their existence to the present day. Representing the moderate wing of the Khārijites, the Ibādīte have continued their existence until today. Although the Ibādīte remains a minority sect in the shadow of Khārijite throughout history, Ibādītes have succeeded in creating their own religious and intellectual literature. In the historical process, almost all of the literature that has survived in the context of Khārijite- Ibādīte belongs to the Ibādītes. There is an academic interest in Ibādīte in our country, especially recently. One of the most critical issues in the study of literature is terminology. Because words acquire different meanings when they enter thought systems, it is possible to understand literature correctly only by knowing its terminology. In this context, the Ibādītes has created a particular vocabulary for themselves. This research aimed to identify and define the concepts frequently used in the Ibādīte literature. The research subject is the concepts used by the authors of the sect with meanings unique to the Ibādīte. Therefore, the study did not aim to identify all the concepts belonging to the Ibādīte. Particular attention was paid to identifying concepts with specific uses and contents of Ibādītes. The concepts identified are given in alphabetical order. This article has been prepared using screening and comparison methods. For the meanings of the terms, primarily Ibādīte sources and dictionaries were used, and comparisons were made by referring to non-sectarian works where necessary. This study generally consists of two parts. In the introduction and the first part of the study, brief information about the concept of Ibādīte and terminology is given; In the second part, the identified concepts were divided into three groups and presented as items.
Kutuplaşma ve İslamofobi'yi Tartışmak: Bir Başkadır Dizisi Örneği
1. Uluslararası İslamofobi Sempozyumu, 2021
Bu çalışma, Bir Başkadır dizisinin çerçevesinde şekillenen tartışmalara odaklanmıştır. Dizinin çözümlemelerinin yapıldığı; sosyal içerik platformları Onedio.com ve Ekşi Sözlükteki metinler, gazetelerdeki köşe yazıları ve bloglardaki içerikler amaçsal örneklem yöntemiyle seçilerek kategorisel içerik analizine tabi tutulmuştur. Bulgular Kutuplaşma ve Türkiye’de İslamofobi kavramları bağlamında tartışılmıştır. Tartışmaların bir kısmı U. Eco’nun ‘Aşırı Yorum’ kavramıyla değerlendirilebilecek bağnazlıktaki tartışmaları devam ettirirken; diziye yönelik eleştirilerde öne çıkan başlıklar hem bu bağnazlıkların eriştiği boyut hem de özellikle İslam düşmanlığının kökenlerine dair izler barındırmaktadır
Tasavvuf Kavramlarının İstinbâtı Bağlamında İşâret İlmi
Tasavvuf Kavramlarının İstinbâtı Bağlamında İşâret İlmi Tasavvufun menşei etrafındaki tartışmalarda mutasavvıfların genel kanaati tasavvufun temel kaynağının Kur’an olduğudur. Mutasavvıflar, bu yargılarını ispat için, telif ettikleri eserlerde tasavvuf kavramlarını âyetlerden deliller getirmek suretiyle ele almışlardır. Bu bağlamda Kur’ân’a uygun tasavvuf anlayışını ortaya koymak adına Serrâc, Kelâbâzî, Ebû Tâlib el-Mekkî, Hücvîrî, Kuşeyrî, Herevî ve Gazzâlî gibi sûfîlerin tasavvuf kavramlarının önemli bir bölümünü Kur’ân ile ilişkili olarak ele alındıkları görülmektedir. Bunu yaparken bir taraftan temel düşünce ve iddialarının muhalifler nezdinde kabul görmesini amaçlamışlar diğer taraftan ise sûfîlerin kendi aralarında mutmain olmalarını hedeflemişlerdir. Mutasavvıflar tasavvuf kavramlarını istinbât ederken âyetlerin zâhir anlamlarının yanında birtakım işârî anlamlara yönelmişler, buna da işaret ilmi adını vermişlerdir. İşaret ilmi, bildikleri ile amel eden kula Allahu Teâlâ’nın bilmediklerini öğretmesi ile elde edilmektedir. Dolayısıyla işâret ilmi, kulun Rabbine olan güzel kulluğunun bir semeresi olarak sûfî epistemolojisindeki yerini almıştır. Bildiride mutasavvıfların işârî yorumlarla Kur’ân’a dayandırdıkları kavramlardan yola çıkılarak işâret ilminin mutasavvıfların Kur’ân’ı anlama ve yorumlamalarına olan etkisini ve neticelerini tespit etmek amaçlanmaktadır. Bunun için mutasavvıflarca Kur’an kaynaklı olarak ele alınan kavramlardan örnekler incelenecektir. Zira işârî yorumlar ile ulaşmış oldukları mânâlar, mutasavvıfların Kur’ân’ı anlama ve yorumlama metotlarının bir ürünüdür. Mutasavvıflar, âyetlerin zâhir anlamları ile yetinmek yerine bunları reddetmemekle birlikte işârî yorumlara giderek bir anlamda Kur’ân’ın anlam alanını genişletmişlerdir. Bu bağlamda onların çıkarımlarının düşünsel anlamda bir zenginlik olarak görülmesi uygun olacaktır. Anahtar Kelimeler: Tasavvuf Kavramları, İşâret İlmi, İşârî Yorum, Kur’ân, İstinbât
Müteşâbihu’l-Kur’an’la İlgili Bir Tasnif Önerisi ve Müteşâbihlik Üzerine Yapılan Dil Tartışmaları
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2014
Bu çalışmada Kur'an ilimlerinin başat konularından biri olan "Müteşâbihu'l-Kur'an", farklı bir yaklaşım ve tasnifle sunulmuştur. Bu yaklaşım bütünü görmemizde bize yardımcı olacak bir tasnifi içermektedir. Bu tasnifte müteşâbihât ile yeni bazı bilgiler yer alırken, pratik değeri olmayan ve Kur'an'ı anlamamızda ve bu konudaki bilgileri kullanmamızda usûl açısından bize yardımcı olmayacak veriler yer almayacaktır. Buna mukabil bu üçlü tasnif, tarihsel malumatları ve tartışmaları yerli yerine koymamıza yarayacak pratik bir tasniftir. Bu tasnifte, "Müteşâbihu'l-Kur'an"; 1. Literal/lafzi benzerlik 2. Al-i İmran, 3/7 ayeti bağlamında tartışılan müteşâbihlik 3. Allah'ın sıfatları çerçevesinde oluşan müteşâbihlik, olmak üzere üç temel başlık altında incelenecektir. Çalışmada gözden kaçan bazı yaklaşımlar okurların dikkatine sunulurken, konunun dilbilimsel, tarihsel ve sosyo-kültürel bir çerçevede anlaşılması yönünde çaba sarf edilmiştir.
Türk-İslâm Edebiyatında Besmelenâme Türü ve Besmele İçerikli Metinlerin Tasnifine Dair Bir Deneme
Trabzon İlahiyat Dergisi, 2020
Türk-İslam geleneği içerisinde en çok işlenen iki konudan birisi aşk ve diğeri ise ahlaktır. Her iki mefhum da bir usul dairesi içerisinde işlenmiş, salik veya talibin onlara vasıl olmada bir rehbere riayet etmesi istenmiştir. Bunun için de kişinin ilim ve irfan sahibi olması önemli bir merhale olarak belirtilmiştir. Kaynaklarda usulsüz vusulün mümkün olmadığına vurgu yapılırken eserlerde geçtiği şekliyle tahsîl-i ilm ü irfânda hangi kaideler etrafında amel edilmesi gerektiğine dair de mühim bilgiler verilmiştir. Eserlerde her iki husus da birlikte değerlendirildiğinden bu çalışmada da ilim ve irfan kavramları birbirinden ayrılmamış, işlenen başlıklarda bu kavramlar bir bütün olarak ele alınmıştır. Zira bahsi geçen kavramlar gelenekte birbirinden ayrı düşünülmemiş, birçok kaynakta kişinin edinimi, tahsîl-i ilm ü irfân şeklinde bir terkip ile ifade edilmiştir. Eserlerde ilim ve irfan sahibi olmak, ilme ve ilim sahiplerine hürmet etmek, bir üstat talep etmek ve üstadın takdirini kazanmak, üstada karşı sadakat sahibi olmak, âlim veya mürşidi bir rehber olarak bilmek gibi hususlar hakkında önemli bilgiler mevcuttur. Bu çalışmada da ilim ve irfan sahibi bir kimsede bulunması gereken ve gelenekte de çok önemli görülen kimi vasıflar; klasik edebiyat ile tasavvuf edebiyatı metinlerinden, tasavvuf ile ilgili bazı kaynak eserlerden ve bazı menkıbelerden yararlanılarak açıklanmaya çalışılacaktır.
Gazavâtnâmelerde Edebî Savaş Tasvirleri
ÖZ:Gazavâtnâme düĢmanla yapılan savaĢları konu alan eserlerin genel adıdır. Manzum, mensur veya karıĢık olarak kaleme alınan bu eserler Türk edebiyatında XV. yüzyıldan sonra gittikçe artan bir geliĢme göstermiĢtir. Zafernâme, fetihnâme gibi farklı isimler altında yazılan bu türe ait araĢtırılması gereken pek çok eser vardır. Türk dili, edebiyatı ve tarihi açısından ayrıntılı bilgiler barındıran bu eserlerin edebî yönünün ihmal edildiği görülür.Bu çalıĢmada; Osmanlı akınlarının yoğunlaĢtığı XV ve XVI. yüzyıllarda Türkçe yazılmıĢ olan gazavâtnâmelerden hareketle bu eserlerde yer alan edebî savaĢ tasvirleri incelenmiĢtir. SavaĢların anlatımında kullanılan teĢbih, mecaz ve hayal unsurları gözler önüne serilmiĢtir.