Türkiye’de İş Ahlakı Çalışmaları: Mevcut Durum ve Yönelimler (original) (raw)
Related papers
İş Ahlakı Dergisi(3/1) Türkiye’de İş Ahlakı Çalışmaları: Mevcut Durum ve Yönelimler
Her geçen gün boyutları artan iktisadi hayat ve karmaşıklaşan toplumsal yapı beraberinde insan ilişkilerinin nasıl olması gerektiği tartışmasını getirmiştir. Bu bağlamda toplumsal alanı düzenleyen “ahlak” kuralları ve özelde iktisadi hayatı çevreleyen “iş ahlakı” kuralları son yıllarda tartışılmaya başlanmıştır. Bu makale de son dönemde Türkiye’deki iş ahlakı alanında yaşanan gelişmeleri ve yönelimleri ele almaktadır. Kamu, özel sektör ve sivil toplum olarak ele alınan çalışmalarla birlikte aynı zamanda akademide meydana gelen gelişmeler değerlendirilerek iş ahlakı alanındaki durum tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma bir literatür incelemesinden ziyade literatür ışığında ilgili aktörlerin çalışmalarının incelenmesi ve bu alanda faaliyet gösteren veya muhatabı olan 11 kişiyle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlar çerçevesinde şekillenmiştir. ABSTRACT: The multi-dimensionality of economics and ever more complicated social relations have called for debates into the very nature of ideal human relations. To that end, attention is drawn to “morality,” which regulates social relations, in general and “business ethics”, which surround economic life, in specific. This study discusses the latest developments and tendencies about business ethics in Turkey. Special emphasis is on figuring out the current situation from analyses of developments in public sector, private sector and nongovernmental organization alongside those in academics. This paper is shaped, under the light of literature review, by analyses of studies of relevant actors, and by semi-structured interviews with 11 people acting in the field.
İş Ahlakı Dergisi(1/1) İşletmelerde İş Ahlakı Uygulamaları İçin Genel Çerçeve
Özellikle 1950′li yıllardan sonra ekonomik hayatta yaşanan hızlı gelişim, ticari açıdan olduğu kadar sosyal açıdan da işletmelerin önemini artırmış ve bu kuruluşları toplumsal hayatın temel unsurlarından biri haline getirmiştir. Toplumun bütün kesimleri ile derin ilişkileri olan işletmeler, bu özellikleriyle sosyal ve ekonomik hayatın tamamını etkiler hale gelmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda iş ahlakı ilkelerinin oluşturulması ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerekliliği, tüm dünyada işletme yapılarında önemli etkiler meydana getirmiştir. Çalışmada, iş ahlakı kavramının ortaya çıkışı ve gelişimine değinilmiş, işletmelerin iş ahlakına uymasını gerektiren nedenler ilkesel ve pratik yönleriyle ele alınmıştır. Ayrıca işletmelerde iş ahlakı ilkelerinin oluşturulması sürecine dair öneriler geliştirilerek iş ahlakı ilkelerinin genel bir tasnifi yapılmaya çalışılmıştır. ABSTRACT: The rapid growth in economy after the 1950′s in particular, has appreciated the importance of the enterprises both in the commercial and social aspects, and let these institutions be founding elements of the social life. The enterprises, which have deep relationships with all the sections of the society, have come to a point that they affect the social and economic life entirely with this feature of themselves. This status provided the need for business ethics, which have emerged in the developed countries, USA in chief, and big companies, and the need for acting with social responsibility to be formed, and these have spread to nearly all the countries in a short while. Today, the target of the enterprises is not merely making profit. Because of their social responsibility, it has become essential that they operate being beneficial to the public in common and carry out their commercial activities considering business ethics if they want to survive within this intensively competitive market.
İş Ahlakı Dergisi(1/2) Çalışma Ahlakı Üzerine Kültürler Arası Bir Araştırma
Bu çalışmanın amacı, çalışma ahlakının kültürler arası çalışmalarda ele alınması ve kültürün çalışma ahlakı üzerindeki etkisinin nitel bir araştırma ile incelenmesidir. Bu kapsamda, Türk ve Kanadalı üniversite öğrencilerinin çalışma ahlakı değerlerini karşılaştıran bir anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemi, Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrenim gören 46 kız, 38 erkek öğrenci olmak üzere 84; Kanada’dan Toronto University’e bağlı Rotman School of Management’ta öğrenim gören 43 kız, 35′i erkek öğrenci olmak üzere 75, toplam 162 öğrenciden oluşmaktadır. Örneklem üzerinde, Mirels ve Garrett (1971)’in geliştirdiği ve 19 sorudan oluşan Protestan Çalışma Ahlakı Ölçeği uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçları, kültürün çalışma ahlakı değerleri üzerinde etkili bir değişken olduğunu, iki kültür arasında çalışma ahlakı değerleri açısından anlamlı farklılıkların bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Buna göre Türk öğrenciler Kanadalı öğrencilere oranla daha güçlü çalışma ahlakı değerlerine sahiptirler. ABSTRACT: The aim of this study is to investigate the impact of culture on work ethics. For this purpose, a survey which compares the work ethics values of Turkish and Canadian university students was carried out. The sample consists of 162 participants, 84 from Turkey and 78 from Canada. The Protestant Work Ethics Scale which has 19 items and developed by Mirels and Garret (1971) was used in this process. Research results show that culture is an effective variable on work ethics values and significant differences was found among work ethics values between the two cultures. According to the research results, Turkish students appeared to have more powerful work ethics values compared to Canadian students.
İş Kazaları ve Çalışma Gücü Kayıplarının Türkiye’deki Yasal Düzenlemeleri
The Bulletin of Legal Medicine, 2000
Ülkemizde çalışanların, tedavi edilemeyen hastalık ve sakatlıklarla karşılaştıklarında gelişen çalışma gücü kayıp oranları çeşitli yasa ve yönetmelikler yardımıyla hesaplanmaktadır. Ancak bu yasa ve yönetmelikler çalışanın işçi veya memur olmasına göre farklı uygulamalar içermektedir. Bu çalışmada; ilerleyen yıllarla maluliyet hesaplamalarında ortaya çıkan eksiklikleri saptamak ve çalışanlar arasında hak kaybını önleyecek standardizasyon çalışmalarının gerekliliğini vurgulamak amaçlanmıştır. Ülkemizdeki maluliyet ve işgücü kaybının hesaplandığı bir yasa ve iki yönetmelik ayrı ayrı ve birbirleriyle karşılaştırılarak irdelenmiştir. Sonuç olarak; ülkemizde yasalar günün koşullarına uygun ve cinsiyet farklılıkları göz önüne alınarak yeniden düzenlenmeli ve tüm çalışanlar için standartlaştırılmalıdır.Anahtar Kelimeler: İş gücü kaybı, maluliyet, yasa.
İş Ahlakı Dergisi(1/2) Çocuk İşçiliğini “Piyasa Ahlakı” İçinde Düşünmek
Çocuk işçiliği veya çalışan çocuklar olgusu, bir kamu politikası olarak, sanayi sonrası dönemde, kapitalist ekonomik ve toplumsal formasyonda meydana gelen köklü dönüşümlerle gündeme gelmiştir. Günümüzde, ülkelerin sosyoekonomik ve kültürel yaşam deneyimleri içinde, çocuk emeğine yönelik yaklaşımın farklı boyutlar taşıdığı görülmektedir. Bu yazıda, küresel ekonominin ve özelde de kayıt dışı sektörün önemli bir bileşeni olarak çocuk emeği, piyasa ahlakı ve kamusal sorumluluk kavramları ekseninde analiz edilmektedir. Bu çerçevede, küresel ekonominin temel girdileri içinde, kolay ve ucuz emek olarak ağırlığı giderek genişleyen çocuk emeğinin moral ve toplumsal boyutu üzerinde durulacaktır. Çocukların bilişsel, fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişimlerini örseleyen elverişsiz koşullarda çalışması etik açıdan tolere edilemeyeceği gibi, onların maddi ve ahlaksal koşullarının yaratılmasını da güçleştirmektedir. Çocuk işçilerin çalıştıkları sırada uğradıkları çeşitli ihmal ve istismar biçimleri bazı ampirik araştırma bulgularıyla somutlaştırılacaktır. ABSTRACT: “Child labor” or “working children” came up as a public policy with radical alternations in capitalist and social formations after the industry period. Nowadays, it is possible to see that in the socio- economic and cultural experiences of the countries, approaches aimed at child labor have different dimensions. In this research, child labor which is an important component of global economy and specifically of unrecorded sector is analyzed in the enterprising moral and public responsibility aspects. With this framework, moral and social dimensions of child labor as an increasing easy and cheap labor in basic inputs of global economy will be emphasized. The fact that children works in inadequate conditions crumple cognitive, physical, psychological, and moral development of these children cannot be tolerated. At the same time, this also complicates to create material and ethical conditions for children. In this research, some criminal neglects and exploitation of working children are concretized with some empiric research findings.
İş Ahlakı Dergisi(2/1) Ahlâk ve Modernlik
Modernizm genel anlamda kabul gören bir tanıma sahip olmamasına karşın kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren üzerinde çokça konuşulmuş ve çeşitli açılardan değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Benzer şekilde modern olanın, ahlak ve değerlerin yanında yer alarak eleştirilmesi de bize hiç yabancı değildir. Bilhassa modernlik, geleneksel ve dinî olanla bir tezat içerisinde anlamlandırıldığında üzerinde uzun uzadıya konuşulabilecek bir alan ve eleştiri noktaları belirmektedir. Modernlik kendisi bir değerler sistemi üretebilir mi? Dahası buna ihtiyacı var mıdır? Modernlik adına böylesi sistem kurma denemeleri nasıl bir sonuç verecektir? Yeni olan/modern olan kendi değerler sistemini kurabilmek için nasıl bir meşruiyet zemini üretecektir? Ross Poole, " Ahlâk ve Modernlik " isimli, modernliği ahlak felsefesi açısından konu edindiği kitabında bu ve benzeri soruları kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutuyor. Kitap aynı zamanda modern dönem filozoflarının ve kavramların bir eleştirisi mahiyetindedir. Eserde Kant'tan MacIntyre'e, Marks'tan Nietzche'ye ve Habermas'a modern döneme damgasını vurmuş filozofların modernlik bağlamında bir değerlendirmesi yapılırken modern dönem üzerinde güçlü ve belirleyici bir etkiye sahip olan milliyetçilik, liberalizm, nihilizm gibi kavramlar da bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.