Menderes Dönemi’nde (1950 – 1960) Türkiye’de Eğitim (original) (raw)

1961-1965 ARASINDA TÜRKİYE SOLUNDA EĞİTİM TARTIŞMALARI

Ankara SBF Dergisi, 2021

1961 Anayasası'nın yürürlüğe girmesini takip eden süreçte sol/sosyalist fikirler görünürlük kazanmıştır. 1960'ların ilk yarısında örgütlenme faaliyetlerine yoğunlaşan sol çevreler Anayasanın kazanımlarının korunması, planlı kalkınma hedefinin gerçekleştirilmesi ve toplumsal eşitsizliklerin merkezi politikalarla giderilmesi konusunda benzer fikirlere sahip olmuştur. Eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması bu hedeflere ulaşabilmenin ön şartlarından biri olarak düşünülmüştür. Bu çalışmada 1961-1965 arasındaki dönemde sol/sosyalist siyasetin eğitim başlığını hangi ekonomi-politik bağlamda ve hangi temel başlıklar altında ele aldığı incelenecektir. Sözü edilen amaca uygun olarak Yön Dergisi'ne,TİP çevresinin çıkardığı Sosyal AdaletDergisi'ne TİP'in ve CHP'nin parti programı, bildiri ve seçim beyannamelerine, gazete arşivlerine başvurulacaktır. Türkiye solunun eğitime yüklediği misyon, planlı kalkınma, anti-emperyalizm ve sosyal adalet gibi dönemin sık başvurulan kavramları etrafında tartışılacaktır. Eğitim sistemindeki ABD etkisine ve anti-komünizm uygulamalarına karşı tepkilere,Köy Enstitülerinin yeniden açılması taleplerine, halkçı eğitim tartışmalarına yer verilecek, bu dönemde yükseköğretime dair sorunların sol/sosyalist dergilerde ve partilerde nasıl ele alındığı incelenecektir.

Menderes Dönemi Türkiye'nin Eğitim Politikaları (1950-1960)

Turkish Studies - Historical Analysis, 2020

With the establishment of the Democratic Party, Turkey moved to a pluralistic democratic system.When the Democratic Party won the general elections held on May 14, 1950, the period of one party which lasting 27 years ended. Turkey experienced great changes in the social sphere with the Democratic Party came to power at the end of World War II. Adnan Menderes, who promised to bring unity to teacher education and to bring education to all parts of the country in pre-election, started a new era in the field of education during his ten-year power. During the Tevfik İleri who served as the Minister of National Education in the Menderes government, education and planning experts were invited from the USA and asked to prepare a report on education. In line with the report submitted by the US experts to the government, the US school has started to be implemented in education and training despite the lack of infrastructure. Furthermore, since the establishment of the Republic, the Village Institutes, which were opened in 1940, were closed with a law enacted in 1954 and converted into the first teacher schools. As a result of the demands of religious education coming from the public in the field of education, new imam orator high schools were opened during the period of the Democratic Party. In addition, the curriculum was organized to increase the number of hours of religious instruction in primary and secondary schools. In addition, the Higher Islamic Institute was established to train teachers of religion. During the period of Democratic Party Power, there were some developments in higher education. Efforts have been made to increase the number of university graduates in order to ensure the development of the country in a short time. For this purpose, the number of students and faculty members of existing universities and colleges has increased. The number of universities has been increased to seven by adding new ones to the three existing universities. During the establishment of the newly opened

CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDA EĞİTİMDE DENETİM ANLAYIŞI (1923-1946)

CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDA EĞİTİMDE DENETİM ANLAYIŞI3 (1923-1946)

Bu çalışmada, Türk eğitim sisteminin temeli olan Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki eğitim ideolojisi çerçevesinde şekillendirilen eğitimde teftiş anlayışına ışık tutulması amaçlanmıştır. Ayrıca, Cumhuriyetle birlikte oluşturulan denetim ile ilgili yasa ve yönetmelikler çerçevesinde Türk eğitim sistemindeki denetim sistemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışma nitel bir çalışma olup, doküman incelemesine dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti modern bir devlet olmanın gereği olarak eğitim ve öğretimi denetim altına almak için 1926 yılında 739 sayılı Maarif Teşkilatı Kanunu ile müfettişlerin hak, yetki ve görevleri "teftiş" konusunda düzenlemelere gidilmiş ve eğitimde teftiş anlayışı; eğitim seferberliğinde organize edici kavram olarak önemsenmiştir. Türk eğitim sisteminde eğitim birliğinin sağlanmasında "Maarif Eminleri" önemli görevler üstelenmişlerdir. Bu yıllarda eğitimle ilişkili çıkarılan yasalar, yönetmelikler ve genelgelerin toplum kalkınmasında anahtar bir rol oynadığı görülmektedir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında yeni Cumhuriyet'in "teftiş" ve "müfettiş" anlayışı bağlamında "denetçi, denetmen ve denetlenen" ilişkilerinin izleri günümüzde de sürmektedir. Cumhuriyet dönemine ilişkin bu analiz, Cumhuriyet'in oluşturmaya çalıştığı yeni insan tipolojisi, yeni öğretmen algısı ile beraber eğitim denetiminde danışmanlık anlayışının tanımlamalarını da ortaya koymaktadır.

Maarif Yıllıklarına Göre Cumhuriyet’in İlk Çeyreğinde Gümüşhane’de Eğitim (1923-1950)

Mavi Atlas, 2016

Özet Türkiye'de Cumhuriyetin ilanı ile birlikte eğitim sahasında ciddi bir değişim ve dönüşüm sürecine girildi. Öncelikle Heyet-i İlmiye toplantıları, Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Maarif Teşkilatına Dair Yasa ve de Talim ve Terbiye Kurulu vasıtası ile değişim ve dönüşümün hukuki ve idari temelleri oluşturuldu. Bunlarla eş zamanlı olarak eğitim programları yenilenmeye ve yeni okullar açılmaya başlandı. 1928 yılına gelindiğinde ise okur-yazar oranını yükseltmek, öğretimi kolaylaştırmak ve Türkçeyi ortak dil yapmak amacıyla Lâtin temelli yeni bir alfabe kabul edildi. Yeni harflerin kabulü ile gerek okul çağındaki kuşağa ve gerekse de toplumun tüm kesimlerine yönelik olmak üzere bir eğitim seferberliği başlatıldı. Yeni harfler bir taraftan okullarda öğrencilere öğretilirken, bir taraftan da okul ders ve araçları bu yeni duruma göre düzenlenmeye çalışıldı. Yeni harfleri toplumun tüm kesimlerine öğretebilmek, sıfır noktasına gelen okuma yazma oranını bir an önce arttırmak üzere millet mektepleri faaliyete geçirildi. 1935 yılında millet mektepleri ulus okulları adı altında faaliyetlerine devam etti.

Türki̇ye’De İki̇ Darbe Arasi Dönemde Öğretmen Ve Öğrenci̇ Örgütlenmeleri̇ (1960-1980)

Kafdağı, 2021

Türkiye Cumhuriyeti'nde 1950 yılında çok partili siyasal hayata geçildikten sonra birçok alanda yenilikler görülmeye başlamıştır. Bu dönemde demokratik toplum talepleri ön plana çıkmış ve bunun öncülüğünü de sivil toplum kuruluşları üstlenmiştir. 1961 Anayasası’nın getirdiği özgür ortam ile sivil toplum örgütleri ve özellikle de öğrenci-öğretmen örgütleri kurulmuş, 1968 öğrenci hareketleri ile de bu örgütlenmeler politize olmuş ve siyasi partilerle paralel hareket etmişlerdir. Kuruluş amaç ve hedefleri, eğitim-öğretimin ve bu alanda çalışanların özlük haklarının geliştirilmesi olan öğretmen örgütlenmelerinin, amaç ve hedeflerinden saparak siyasal alanlarda faaliyet göstermesi, eğitimin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmuştur. 1960-1980 yılları arasında faaliyet göstermiş olan öğrenci ve öğretmen dernekleri, kuruluş amaçları, faaliyetleri ve ürettikleri düşünsel metinler incelendiğinde bu örgütlenmelerin siyasallaşma eğilimlerini görmek mümkündür.

Cumhuriyet Döneminde Eğitim

Eğitim Tarihi, 2024

Bu bölümün amacı, Kurtuluş Savaşı döneminden başlanarak günümüze kadar cumhuriyet döneminde eğitimde yaşanan 100 yıllık birikimi ortaya koymaktır. Millî Mücadele döneminde bir yandan kurtuluş mücadelesi verilmiş, bir yandan da eğitimi yapılandırmaya yönelik bazı adımlar atılmıştır. Bu dönemin en önemli adımı, Birinci Maarif Kongresi’nin toplanmasıdır. Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar gelen eğitim politikalarının temeli, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu olmuştur. Bu kanunla tüm eğitim kademelerinde inkılaplar yapılması öngörülmüştür. Okuma yazmanın oranını yükseltmek için ilköğretim bir dava olarak ele alınmıştır. Ortaöğretim ve mesleki eğitimde okullaşmaya ağırlık önem verilmiştir. Yeni okulların ve kurumların öğretmen ihtiyacını karşılamak için çeşitli öğretmen yetiştiren kurumlar açılmıştır. Yükseköğretimde İstanbul Darülfünununun yerine Üniversite Reformuyla İstanbul Üniversitesi açılmıştır. Bu üniversiteyi İstanbul Teknik ve Ankara üniversiteleri takip etmiştir. Demokrat Parti döneminde ise ağırlıklı olarak ortaöğretim, öğretmen yetiştirme, halk eğitimi, din eğitimi ve yükseköğretimde daha fazla gelişme yaşandığını söylemek mümkündür. Özellikle okullaşma faaliyetleriyle ortaöğretimin genele yayılması ve yükseköğretim kurumlarının artırılması, dönemin öne çıkan nitelikleridir. En tartışılan icraatlar ise köy enstitülerinin kapatılması ve CHP kadrolarının tasfiyesi olmuştur. 1960’lı yıllardan itibaren küresel ölçekte meydana gelen gelişmelerin de etkisiyle Türkiye’de eğitim alanında yoğun bir değişim süreci başlamıştır. Hiç şüphesiz 1980 sonrası uygulanan neoliberalist politikalar Türk eğitim sistemindeki temel bakış açılarını farklı bir eksene yöneltmiştir. Bu anlamda başta mesleki eğitim olmak üzere yükseköğretimde ve öğretmen eğitiminde köklü değişiklikler olmuştur. Türkiye’de son yıllarda artan öğrenci ve buna bağlı olarak üniversite sayısıyla eğitime erişimde fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik önemli adımlar atılmıştır.

1960 Sonrasında Türkiye'de Din Eğitimi

2008

Cumhuriyet sonrasi Turkiye'de din ogretimi memleketi idare edenlerin dunya ve siyasi goruslerine gore farklilik gostermektedir. Tartismalarin agirlik merkezi: Resmi okullarda din ogretimi olmali midir? Olmaliysa nasil olmalidir? Mesleki din egitimi veren okullar ne kadar olmalidir? Diger okullar arasindaki konumlan nedir? Gibi sorulara cevap aranmak , bu farkliliklarin kaynagini olusturmaktadir. 1960 sonrasinda Turk siyasetinde askeri mudahalelerin belirleyiciligi gozlenmektedir. Bu mudahaleler iktidar degisikliklerine sebep olmuslardir, Her iktidar din ogretimine kendi dunya ve siyasi gorusu dogrultusunda yaklasmistir. 1960 ve 1970 askeri mudahaleleri din ogretimini dogrudan etkilememisti. Fakat 1980 ve 1997 mudahalelerinde dogrudan mudahaleden soz edilebilir. 1980'de din ogretimi lehinde kararlar alinmistir. Din ogretimi okullarda okutulan zorunlu dersler statusune getirilmistir. llkogretimde Ahlak dersleriyle birlestirilerek haftada iki saate cikarilmistir. Mesleki din eg...

Cumhuriyet Döneminde Diyarbakır'da Eğitim (1923-1950)

Moderniteyle birlikte ortaya çıkan zorunlu ve standart eğitim, ulus-devletlerin en mühim ideolojik ve endoktirinasyon aygıtıdır. Bu özelliğinden dolayı söz konusu devletlerde resmi ideolojinin inşası ve kitlelere aktarılmasında eğitim, geniş ve önemli bir yer tutmaktadır. Bilhassa yukarıdan-aşağıya köklü siyasal değişimlerin yaşandığı toplum ve dönemlerde merkezi iktidar, yeni bir öğretim kadrosu oluşturarak, ders kitaplarını yeniden yazarak ve en nihayetinde yeni nesilleri bu kadro ve materyaller aracılığıyla eğiterek resmi ideolojiyi kitlelere benimsetme çabası verir. Bir ulus-devlet olarak kurulan Cumhuriyet Türkiye'si de, hem yeni rejimin inşası, hem de yeni rejime uygun kitlelerin yetiştirilmesi için Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren eğitim politikalarına çok büyük bir önem atfetmiştir. Cumhuriyet Türkiye'sinin eğitim politikasının en mühim normları, merkezi, laik ve milli bir özellik taşımış olmasıdır. Bu çalışmada erken Cumhuriyet döneminin eğitim politikaları ile Diyarbakır'da bulunan ilk, orta, lise, mesleki ve teknik okulların açılışları, öğrenci-öğretmen durumları ve söz konusu okulların Diyarbakır eğitim tarihindeki yeri ve önemi ele alınacaktır.