(MA) MOBİL İLETİŞİM, ETKİLEŞİMLİ YAYINCILIK ve TÜRKİYE’DEKİ UYGULAMALAR (original) (raw)

MOBİL İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİYLE DEĞİŞEN ÖRGÜTLENME BİÇİMLERİ: AĞLARDA ÖRGÜTLENEN TOPLUMSAL HAREKETLER

2014

Öz: Son yıllarda, enformasyon ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler, hayatın her alanını etkilediği gibi insanların bir araya gelme ve örgütlenme biçimlerini de etkilemektedir. Bu değişimlerin yaşanmasında;bütün bir beşeri faaliyet alanına nüfuz etmekte olan enformasyon teknolojileri devrimi etkili olmaktadır. 1970’li yıllarda yaşanan teknolojik bölünme ile birlikte; bugünün interneti haline gelen elektronik iletişim ağı, askeri sınırların dışına çıkarak; toplumsal değişimin yeni bir boyut kazanmasını sağlamıştır. İnternetin kısa süre içerisinde küresel bir iletişim aracı haline gelmesiyle, toplum teknoloji merkezli olarak yeni bir dönüşüm sürecine girmiştir. Gelinen bu noktada, iletişim teknolojileri ile aracılanmış bir iletişim biçimi ortaya çıkmaktadır. Sosyal ilişkilerden, siyasal örgütlenmelere kadar, her türlü örgütlenme faaliyeti, bugün iletişim teknolojileri aracılığı ile gerçekleşmektedir. Geleneksel dönemde kafeler, parklar, misafirlikler ve dernekler gibi gerçek ortamlarda bir araya gelen insanlar; bugün sosyal ağlarda bir araya gelmektedir. Benzer durum toplumsal iradenin ortaya koyulması sürecinde de kendini göstermektedir. Kablosuz internetin mobil iletişim teknolojileri ile ağlar oluşturduğu, görüntü ve fikirlerin virüs gibi hızla yayılmaya başladığı günümüzde; ağlar oluşturan toplumsal hareketlerin güncel örneği; Ukrayna’da başlayan hükümet karşıtı eylemlerdir. Bu çalışmada, Ukrayna’da 2013’ün son günlerinde ortaya çıkan hükümet karşıtı isyanı hazırlayan koşulların neler olduğu ortaya konulduktan sonra; toplumsal dayanışma ağlarının ve mobil iletişim teknolojilerinin süreci nasıl şekillendirdiği sorusuna cevap aranacaktır. Bu amaçla; enformasyon ve iletişim teknolojilerinin, özelinde de mobil iletişim araçlarının sunmuş olduğu olanakların, örgütlenme sürecine etkileri, Ukrayna’daki hükümet karşıtı toplumsal eylemler üzerinden, argümantatif bir çalışma çerçevesinde incelenecektir. Anahtar Sözcükler: Yeni Toplumsal Hareketler, Ukrayna’da Hükümet Karşıtı Gösteriler (Euromaidan) Örgütlenme Biçimleri, İletişim Teknolojileri, Sosyal Ağlar.

MOBİL UYGULAMALAR VE VERİ GÖZETİMİ: TÜRKİYE'DEKİ MOBİL UYGULAMA KULLANICILARININ GİZLİLİK ENDİŞELERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2024

Sosyal medya platformlarından, mobil uygulamalardan, telefon operatörlerinden ve daha birçok farklı kaynaktan elde edilen pek çok kişisel veri (iletişim veya kimlik bilgileri, fotoğraf vb.) çeşitli sebeplerle kullanılmaktadır. Verinin çok hızlı bir şekilde artış göstermesi ve dijital alanlarda belirli amaçlarla işlenerek alınıp satılan bir metaya dönüştürülmesi gizlilik ihlallerine yönelik birçok tartışmayı da beraberinde getirmektedir. Bu verilerin en fazla üretildiği alanların başında mobil uygulamalar gelmektedir. Bir mobil uygulama indirildiğinde o uygulamayı kullanabilmek için fotoğraf, e-posta, kişiler, dosyalar, konum, sesler vb. uygulamalara erişim izni istemekte ve izin verilmediği taktirde uygulamalar kullanılamamaktadır. Dolayısıyla kullanıcıların mobil uygulamaları kullanırken mahremiyetlerine yönelik aldığı kararlar, gizlilik ihlallerine karşı tutumlarını ve farkındalık düzeylerini ortaya koymaktadır. Çalışma mobil uygulamaların kullanım pratiklerine ilişkin mevcut durumu ortaya koyma, mobil uygulamalar aracılığıyla kişisel bilgilerin işlenmesi adına gerçekleşen işlemlere karşı bireylerin bilgi düzeylerini ve bakış açılarını saptama amacı taşımaktadır. Nicel araştırma desenlerinden tarama araştırmasına dayanan çalışmada, veriler anket tekniği ile toplanmış ve SPSS 25.0 programında analiz edilmiştir. Amacına yönelik örnekleme yöntemi kullanılarak Türkiye’de mobil uygulama kullanan 18 yaş üstü 1762 kişiyle yapılan araştırma sonucunda, bireylerin mobil uygulamaları kullanırken kişisel verilerine dair endişe duymalarına rağmen mobil uygulamaları kullanmaya devam ettikleri ve kişisel verilerinin üçüncü kişiler tarafından kullanılmasına yönelik farkındalık düzeylerinin düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Mobi̇l İleti̇şi̇mi̇n Yayincilik Ve Pazarlama İleti̇şi̇mi̇ne Etki̇si̇

sbe.dpu.edu.tr

Tarama modeli niteliğindeki bu araştırma, 2009-2010 eğitim-öğretim yılında uygulamaya giren kayıt bölgeleri uygulamasına yönelik öğretmen ve velilerin tutumlarını ortaya koyma amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu tabakalı örnekleme yoluyla belirlenen, Afyonkarahisar merkez ilköğretim okullarında görev yapan, 96 sınıf öğretmeni ve 124 veli oluşturmaktadır. Velilerin tutumlarını değerlendirmek amacıyla bağımsız değişken olarak gelir düzeyi ve öğrenim durumu kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak ''Kayıt Bölgeleri Uygulamasına Yönelik Tutum Ölçeği'' kullanılmıştır. Veri toplama aracı 5'li Likert tipinde 20 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin güvenirliği α=0.90'dır. Verilerin analizinde; ortalama, standart sapma, varyans analizi ve t-testi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, öğretmenler ve velilerin tutumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar vardır. Ayrıca velilerin kayıt bölgeleri uygulamasına yönelik tutumlarında, gelir ve öğrenim durumu değişkenlerine bağlı olarak istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmıştır.

İLİŞKİSEL PAZARLAMA UYGULAMALARININ MÜŞTERİ SADAKATİ, MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ VE MÜŞTERİLERİN TAVSİYE ETME EĞİLİMİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRK KATILIM BANKACILIĞI SEKTÖRÜNDE BİR ARAŞTIRMA

Proceedings of the International Congress on Business and Marketing'19, 2019

Teknolojinin hızla gelişmesi ve ekonominin küreselleşmesi sonucu ortaya çıkan rekabet ile karşı karşıya kalan Türk Katılım Bankacılığı sektörü, rakiplerinden farklılaşarak müşterilerinin güven ve sadakatini kazanmak için çeşitli yöntem ve stratejilere başvurmaktadır. Bu stratejilerin başında; insan ilişkilerine dayanan, müşteri istek ve ihtiyaçlarına cevap veren, müşteri memnuniyetini ve sadakatini üst düzeyde tutmayı amaçlayan ilişkisel pazarlama anlayışı gelmektedir. Bu çalışmada, Türk Katılım Bankacılığı sektöründeki ilişkisel pazarlama uygulamalarının müşteri sadakati, müşteri memnuniyeti ve müşteri tavsiye etme eğilimi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırma değişkenleri arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla geliştirilen ölçüm formu katılım bankacılığı müşterilerine uygulanmıştır. Anket yöntemi ile elde edilen veriler çoklu regresyon analizi ile tetkik edilerek araştırma hipotezleri test edilmiştir. Çalışma sonucunda ilişkisel pazarlama boyutlarından güven, yetkinlik, iletişim ve çatışma yönetiminin müşteri sadakati, müşteri memnuniyeti ve müşterilerin tavsiye etme eğilimine olumlu katkı yaptığı tespit edilmiştir.

MASAL EDEBİYAT TÜRÜNÜN İNTERNET SİTELERİNDEKİ TÜRKÇE TANIMLANMASI

4. Internatıonal Istanbul Current Scıentıfıc Research Congress, Proceedıngs Book,, 2023

Aksöz, M. & Balcı, U. (2023). Masal Edebiyat Türünün İnternet Sitelerindeki Türkçe Tanımlanması. 4. Internatıonal Istanbul Current Scıentıfıc Research Congress, Proceedıngs Book, S. 323-332.

MİSYONERLİK ve TÜRKİYE’YE YÖNELİK MİSYONER FAALİYETLERİ

Türklük bilimi araştırmaları, 2006

Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ' Misyon ' kelimesi Latince ' Mittere ' den gelmekte ve anlamı ' göndermek ' tir. Fransızca ' ya ' misyon ' olarak geçmiş, ' bir kimseye, bir şey yapmak için verilen özel görev ' anlamını kazanmıştır. Misyon kelimesinden gelen ' misyonerlik '; bir dini teşkilat kurarak, din propagandası yapmak, insanları o dinin müritleri haline getirmektir[1]. Genel olarak misyonerlik; ; başka dinden olanları kendi dinine kazandırmak için kurulan dernekler, ; özel de ise, Hıristiyan olmayan ülkelerde Hıristiyanlığı yayma amacını güden kurumlar ; [2] olarak tanımlanmıştır. Hıristiyanlığı yayma yolunda görev alan; rahip, papaz veya din adamlarına da misyoner denir. Kısacası misyonerlik; Hıristiyanlığı yaymaya yönelik örgütlü çalışma birimidir[3], diyebiliriz. ' Dini anlamda misyon ve misyonerlik, Havariler döneminden günümüze kadar gelen dönem içerisinde esas itibariyle İncili öğretmek, Hıristiyan olmayanları bu dine kazanmak, yada belirli mezhepten olmayanları bir mezhebe çevirmek şeklinde anlaşılmıştır. Misyonerlik; matbuat, tıbbi bakım, okul yapma gibi araçların yardımıyla uygulamaya konulmuştur ' [4]. Dinler arasında bu yola geniş ve teşkilatlı olarak ilk önce Hıristiyanlık başvurduğu için ' Misyonerlik ' denildiği zaman daha çok ' Hıristiyan Misyonerliği ' akla gelir olmuştur. ' Dini teşkilatlı olarak yayma ' faaliyeti kapsamında, '

ULUSLARARASI İLİŞKİLERDEKİ KIRILMALARIN SİVİL HAVAYOLU TAŞIMACILIĞINA YANSIMALARI: TÜRKİYE’DEKİ HAVALİMANLARINA KARŞILAŞTIRMALI BİR YAKLAŞIM

17. Ulusal Turizm Kongresi, 2016

Uluslararası ilişkilerde kırılmaların, sivil havayolu taşımacılığına yansımaları, Türkiye’de Atatürk ve Antalya havalimanlarının ile karşılaştırmalı bir yaklaşımı ile alınarak; her iki havalimanının, dış hatlar gelen ve giden yolcu trafiği istatistikleri, son dört yıl esas alınarak incelenmiştir. 2016 yılı için, ilk altı aylık rakamlara göre değerlendirme yapılmıştır. Son yıllarda meydana gelen, siyasi krizler ve terör olayları da göz önünde bulundurularak; bu iki havalimanında, dış hatlar gelen-giden yolcu trafiği sayısında, yıllara göre meydana gelen değişim incelenerektir. Son yıllardaki değişimin boyutuna dikkat çekilmiş ve uluslararası ilişkilerde meydana gelen kırılmaların, havayolu taşımacılığına ve turizme etkisi üzerinde durulmuştur. 2015 ve 2016 yılı ilk altı ay verilerine göre; karşılaştırma yapıldığında, 2016 yılında, ilk altı aylık dönemde, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda, geçen seneye göre; % 1,42’lik bir artış, Antalya Havalimanı’nda ise; 2015 yılın verilerine göre; % 40,74’ lük bir düşüş söz konusudur. 2014-2015 yıllarına ait, Atatürk Havalimanı dış hatlar gelen ve giden yolcu trafiği sayısına bakıldığı zaman; belirgin artışlar gözükmektedir. Gelen-giden yolcu sayısındaki artış miktarı bir önceki yıla göre; 2014 yılında; % 8,65; 2015 yılında ise %10.18’lik bir artış söz konusudur. Antalya Havalimanı’nda ise 2014 yılında % 2,63’lük bir artış oluşmuştur. 2015 yılında ise, bu rakamlarda yılın sonunda %5, 94’ lük bir düşüş meydana gelmiştir.