KADINLARIN ÇALIŞMALARINA YÖNELİK TUTUMLAR: TÜRKİYE VE MAKEDONYA ÖRNEKLEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI (original) (raw)

KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILMA EĞİLİMLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Kadınların işgücüne katılımları, bir ülke için sürdürülebilir büyüme ve kalkınmayı sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Kadınlar anne olmaları durumunda, hayat boyu edindikleri tecrübeleri gelecek nesillere yansıtabilme imkanına sahip olabilmektedirler. Dolayısı ile ücret karşılığı piyasa için çalışmayan bir kadına göre, ekonomik özgürlüğünü kazanan bir kadının toplumdaki yerinin, gelecekten beklentilerinin ve elde ettiği tecrübelerinin daha nitelikli olması beklenmektedir. Bu doğrultuda ülkelerin gelişmişlik düzeylerini etkileyen bir unsur olarak son zamanlarda kadının işgücüne katılma oranlarının dikkate alındığı gözlenmektedir. Bu çalışmada Türkiye’de kadın istihdamının genel durumu, ana özellikleri teorik ve ampirik olarak incelenecektir. Çalışmada ilk olarak, kadınların iş gücüne katılma eğilimlerini etkileyen faktörler, Türkiye örneğinden hareketle ortaya konulmak istenmiştir. Ardından ise kadınların işgücüne katılımında bölgelere göre farklılık olup olmadığının belirlenmesi ve var ise bu bölgesel farklılıkların nedenlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2014 yılı için yapılan Hanehalkı İşgücü Anketi’nden elde edilen veriler kullanılmıştır. Çalışmada kadınların işgücüne katılma durumları iki durumlu logit model aracılığıyla incelenmiştir

TURİZM SEKTÖRÜNDE KADIN İŞGÜCÜNÜN PERFORMANSININ İNCELENMESİ, EDİRNE İLİ KONAKLAMA İŞLETMELERİ ÖRNEĞİ

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ, 2019

Hizmet sektörü, istihdam yaratma oranı giderek artış gösteren ve kadın işgücünün oranının yüksek olduğu bir sektördür. Turizmin birden fazla sektör ile ilişkili ve emek yoğun bir sektör olması nedeniyle kadın işgücü bu alanda yoğunlaşmaktadır. Çalışma; konaklama işletmelerinde istihdam edilen kadınların demografik özelliklerini, performanslarını ve cinsiyet ayrımcılığına maruz kalıp kalmadıklarını belirlemeye yönelik gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, demografik özellikler ve cinsiyet ayrımcılığı algısının performans üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan alan araştırması kullanılmıştır. Araştırmanın sınırlılıklarını Edirne il ve ilçelerindeki konaklama işletmelerinde çalışan kadınlar oluşturmaktadır. 58 konaklama işletmesinde toplam 157 kadın anket çalışmasına dahil olmuştur. Araştırma sonucunda katılımcıların eğitim seviyelerinin düşük olduğu, genelde kat hizmetlerinde yoğunlaştığı, geçimlik ücret seviyelerinde çalıştığı görülmüştür. Ayrıca katılımcılar işe alım, terfi, hizmet içi eğitim, ücret gibi konularda cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmadıklarını ve performanslarının yeterli düzeyde olduğunu belirtmiştir. Kadın çalışanların performans düzeylerinin eğitim durumu, sektör tecrübesi ve işletme tecrübesine göre anlamlı farklılık gösterdiği görülmüştür. Cinsiyet ayrımcılığı algılarının medeni durum, gelir seviyesi ve işletme tecrübesine göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Cinsiyet ayrımcılığı algısı ile performans düzeyi arasında anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir. Bu çalışma özellikle alan taraması ile özgün bir araştırma niteliğindedir. “Turizm sektöründe kadın işgücünü” inceleyen araştırmalar kapsamında katkı sağlaması ve gelecek araştırmalar için bir kaynak niteliği taşıması öngörülmektedir.

TÜRKİYE'DE KADIN İŞGÜCÜ: MUHAFAZAKÂRLIĞIN ROLÜ

Referans Bilgisi: “Türkiye’de Kadın İşgücü: Muhafazakarlığın Rolü” in Dedeoğlu, S. And Elveren, A. Y. (Eds.) 2000’ler Türkiye’sinde Sosyal Politika ve Toplumsal Cinsiyet, İmge Kitabevi: Ankara, November 2015.

TÜRKİYE'DE İŞVERENLERİN KADIN İSTİHDAM ETMEYE YÖNELİK TUTUMLARI: MALATYA, ŞANLIURFA VE ADIYAMAN ÖRNEĞİNDE TALEP YÖNLÜ BİR ANALİZ

Türkiye’de kadın istihdam oranları OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde seyretmektedir. Düşük oranların nedenleri farklı sebeplerle açıklansalar bile daha çok kadın işgücü arzının, eğitim, vasıf, gibi faktörlerle açıklanmakta fakat kadın işgücü talebinin yapısı ve özelliklerine ilişkin çalışmalar çok sınırlı kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de yeni endüstrileşen alanlarda organize sanayi bölgelerinde işverenlerin kadın istihdam etmeye ilişkin tutumlarını değerlendirmek ve bu tutumun kadın istihdamını etkileme potansiyelini ele almaktır. Çalışma endüstriyel üretim ve kadın istihdamı arasındaki ilişkiyi inceleyen literatüre, kadınları işe alan ve çalıştıran işverenlerin tutumlarının kadın istihdamına etkisine ilişkin bulgular sunarak katkı yapmayı hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmak amacıyla, üç ilde bulunan organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren işletmelere, kadın istihdam durumlarını tespit etmek ve işverenlerin kadın istihdam etmeye ilişkin tutumlarını ölçmek için bir anket uygulanmıştır. Bu illerin OSB’lerinde bulunan firmalara uygulanmak üzere işverenlerin kadın istihdamına ilişkin tutumlarını analiz edecek soruları içeren bir anket geliştirilmiş ve bu anket her üç ilde OSB’de bulunan 212 işletmeye uygulanmıştır.

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLARA YÖNELİK BİR CİNSİYET AYRIMCILIĞI TÜRÜ: TOKENİSM

Route Educational and Social Science Journal, 2019

Uzun yıllardır Dünya’nın her yerinde kariyer engelleri, kadınların iş hayatlarında karşılaştıkları en büyük problemlerin temelini oluşturmaktadır. Kadınlar çalışma hayatlarında erkeklere oranla dezavantajlı bir konumda yer almaktadırlar. Bunun başlıca sebebi toplumda var olan algıdır. Kadın, anne, eş ve ailede bulunan yaşlıların bakımını üstlenen bir rol modele sahiptir. Bu düşünceye sahip olan kişilere göre erkekler çalışmalı, kadınlar ev işlerini yapmalı, bunun yanı sıra çocukların ve yaşlıların bakımını üstlenmelilerdir. Kısacası kadınlar cinsiyet ayrımcılığına maruz kalarak iş hayatından uzaklaştırılmaktadırlar. Bu çalışmada, kadınların kariyer basamaklarını çıkmalarının önündeki engellerden biri olan tokenism teorisi ve bu teorinin ortaya çıkmasında etkisi olan cinsiyet ayrımcılığı kavramı literatür taraması yapılarak teorik çerçevede açıklanmıştır. TÜİK, TÜRKONFED, DİSK gibi kurumların verileri incelenerek nitel ve betimsel bir çalışma yapılmıştır. Çalışmanın amacı, bahsi geçen tokenismin, dolayısıyla cinsiyet ayrımcılığının açıklanarak, ortadan kaldırılmasıyla ilgili çözüm önerileri sunmaktır. Çalışmadan elde edilen sonuçlarda; sayısal veriler incelendiğinde, kadınların daha çok kayıt dışı çalıştığı, erkeklere oranla işsizlik ve istihdam sorunuyla daha çok karşı karşıya kaldıkları görülmektedir. Bu sonuçlara bağlı olarak; kadınların çalışma hayatında yaşadıkları kariyer engellerinden biri olan tokenismin cinsiyet ayrımcılığı sonucuna bağlı olduğu kanısına varılmıştır. Tokenism dolayısıyla cinsiyet ayrımcılığının da yok olması için kadınlar, yöneticiler ve yasa koyuculara bir takım önerilerde bulunulmuştur: Özellikle kadınlar kendilerine değer vermeyen kurumlarla çalışmamalı, yasa koyucular ilgili kanunları düzenleyerek, yaptırım uygulamalılardır. Son olarak yöneticiler iş hayatında kadınlara karşı bakış açılarını ve davranışlarını değiştirerek bir çok olumsuzluğun önüne geçebilirler. Anahtar Kelimeler: Çalışma Hayatında Kadınlar, Cinsiyet Ayrımcılığı, Tokenism.

TÜRK MODERNLEŞMESİNİN KADINA ETKİSİ

Brief information about Turkish society, starting from the Republican period of the Ottoman Empire's modernization modernization of their work until the work is given. Given to women with the innovations in this period of social, political and economic rights has changed and increased. This article, from the ongoing innovation in the transition years of civilized society beginning with the establishment of the Tanzimat edict of the Republic and their effects on women were examined.