Türkiye‘de Nükleer Santral Kurulabilir Mi? Çatışmadan Uzlaşıya: Türkiye‘de Nükleer Enerji Projelerinde Sosyal Kabul Sorunu ve Halkın Reddetme Sendromunun Araştırılması (original) (raw)
Related papers
2018
Kalkinma surecinde kritik bir sorun olan enerji guvenligi icin nukleer enerji, politik alanda ciddi bicimde onemsenmektedir. Ote yandan, Turkiye’de nukleer enerji politikalarinin surdurulebilirligini saglamak icin kamuoyunun bu yaklasimlari ne olcude destekledigi de onemlidir. Daha once yapilmis calismalar, Turkiye kamuoyu ekseninde nukleer politikalari kabullenmede etkili olan faktorlerin hangileri oldugu sorusuna yeterince odaklanmamistir. Bu calismanin amaci; halkin bireysel ve cevreci degerlerinin, nukleer risk algisinin ve nukleer farkindaliginin nukleerin toplumsal kabul duzeyi uzerinde etkili olup olmadigini arastirmaktir. Bu baglamda nukleer guc santrallerinin insa edilmekte oldugu Sinop ve Mersin illerinde 650 kisiye anket uygulanmistir. Toplanan verilerin analizi yapisal esitlik modeliyle gerceklestirilmistir. Analizler sonucunda altruizmin, cevre duyarliliginin ve algilanan nukleer riskin bolge halkinin nukleer kabul duzeyini azaltirken; hedonizmin ve daha yuksek nukleer ...
Türkiye'de Nükleer Güç Santrali Kurulması ve Dış Politikaya Olası Etkileri
Bu çalışma, Türkiye'de bir nükleer güç santrali (NGS) kurulmasının Türk Dış Politikası'na nasıl yansıyabileceğini ele almaya çalışmaktadır. Bu konu uzun zamandır Türkiye'nin gündemindedir ve özellikle teknik özellikleri ile tartışmalara konu olmuştur. Bu yüzden çalışma NGS'lerin radyasyon, ekonomik ve çevresel açılardan iyi bir seçenek olup olmadığını anlama çalışarak başlamaktadır. İkinci olarak NGS'lerin Türkiye'nin enerji sorununun çözümüne yapabileceği katkı değer-lendirilmektedir. Daha sonra bir NGS kurmanın asıl amacının nükleer teknolojiyi transfer edebilmek olduğu ortaya atılmakta ve eğer Türkiye bunu elde edebilirse bir ileri teknoloji ülkesi haline gelebilecek ve ulusal çıkarlarını daha etkili bir şekilde takip edebilecektir denmektedir. İlaveten, Türkiye ile Rusya arasında Mersin/Akkuyu'da yapılması kararlaştırılan Nükleer Güç Santrali için imzalanan anlaşma-nın da bir değerlendirmesi yapılmıştır. This study tries to examine how building a nuclear power plant (NPP) in Turkey may redound on Turkish foreign policy. This issue has long been on the agenda of Turkey and has been subjected to debates specifically with its technical specialties. So, study begins with this technical perspective to understand whether NPPs are good options in terms of radiation, environment and economics. Secondly, NPPs probable contribution to energy issues of Turkey is assessed. Then article suggest that transferring nuclear technology is the main point of building a NPP and if obtained, Turkey may become an advanced technology country and so, pursue its national goals more effectively. Additionaly, the agreement signed between Turkey and Russia to build a NPP in Mersin/Akkuyu is assessed.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Kalkınma sürecinde kritik bir sorun olan enerji güvenliği için nükleer enerji, politik alanda ciddi biçimde önemsenmektedir. Öte yandan, Türkiye'de nükleer enerji politikalarının sürdürülebilirliğini sağlamak için kamuoyunun bu yaklaşımları ne ölçüde desteklediği de önemlidir. Daha önce yapılmış çalışmalar, Türkiye kamuoyu ekseninde nükleer politikaları kabullenmede etkili olan faktörlerin hangileri olduğu sorusuna yeterince odaklanmamıştır. Bu çalışmanın amacı; halkın bireysel ve çevreci değerlerinin, nükleer risk algısının ve nükleer farkındalığının nükleerin toplumsal kabul düzeyi üzerinde etkili olup olmadığını araştırmaktır. Bu bağlamda nükleer güç santrallerinin inşa edilmekte olduğu Sinop ve Mer-sin illerinde 650 kişiye anket uygulanmıştır. Toplanan verilerin analizi yapısal eşitlik modellemesiyle gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda altruizmin, çevre duyarlılığının ve algılanan nükleer riskin bölge halkının nükleer kabul düzeyini azalttığı; hedonizmin ve daha yüksek nükleer farkındalığın ise bu dü-zeyi arttırdığı belirlenmiştir. Ayrıca bulgular, nükleer karşıtı bakışın açıkçası daha çok nükleer farkında-lığın düşüklüğü ve nükleer risk algısının yüksekliğinden kaynaklandığını da göstermektedir. Buna bağlı olarak, bu araştırmada, nükleer farkındalığın arttırılması gerekliliğinin dışında, nükleer politikaların sür-dürülebilir olması amacıyla kamuoyu için çevresel hassasiyet ve risk endişeleri hususlarında ikna edici mekanizmaların oluşturulması önerilmektedir.
Termi̇k Santral Projeleri̇ni̇n Sosyal Kabul Boyutu: Paşaköy (Balikesi̇r) Termi̇k Santrali̇ Örneği̇
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Herhangi bir bölgede yapılan veya planlanan bir enerji tesisinin maksimum kapasitede çalışabilmesi, onun teknolojik özelliklerinin yanında, yapıldığı bölgedeki yerel halkın kabul düzeyine de bağlıdır. Yerel halkın bulunduğu alanlarda yapılan tesislere yönelik bu kabul düzeyi literatürde sosyal kabul olarak tanımlanmaktadır. Sosyal kabul ile ilgili yapılan çalışmalarda temel amaç, toplumun yapılan yatırımlara yönelik sosyal kabul düzeylerini belirlemek ve halkın ilgili politikaların belirlenmesindeki sürece dâhil edilmesini sağlamaktır. Enerji ihtiyacını büyük oranda ithal ettiği kaynaklar ile karşılayan Türkiye, bu açıdan bakıldığında dışa bağımlı bir görünüm arz eder. Enerjide yurt dışına olan bağımlılığı azaltmak, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve enerji üretiminde kendi öz kaynaklarını değerlendirebilmek amacıyla ülke çapında birçok enerji tesisi inşa edilmiş veya planlanmıştır. Planlanan ve yapımına başlanan bu tesislerden birisi de Balıkesir–Altıeylül sınırları içerisinde b...
Güvenli̇k Ve Ekonomi̇k Boyutuyla Nükleer Enerji̇ Tartişmalari: Akkuyu Nükleer Santrali̇ Örneği̇
2015
Due to its extensity of usage area, low price and guarantee feature, nuclear energy has a very important role in today’s world. Especially, increasing competition in the globalization process requires looking for easier and cheaper ways in terms of achieving energy. Many countries including France and the USA meet their electricity and thermal requirement from nuclear energy. However, in the last 50 years, there have been serious nuclear accidents like Chernobyl and nuclear power plant explosion which triggered by other natural disasters in Fukushima, so quick precautions have been taken to prevent danger. So that, the security dimension of energy could have aroused. Following that, many institutions and governments like EU worked on decreasing the risks of accidents and on using the nuclear energy for just peaceful aims. Nuclear energy debates are progressing ambidextrously. In these discussions, it seems to be difficult to reach consensus. People affirming the process tells tha...
Güvenlik ve Ekonomik Boyutuyla Nükleer Enerji Tartışmaları: Akkuyu Nükleer Santrali Örneği
Günümüzde nükleer enerji; kullanım alanının genişliği, ucuz ve garanti oluşu, birçok enerji kaynağından daha çok kapasitede enerji sağlayabilmesi açısından önemlidir. Özellikle küreselleşme sürecinde artan rekabet koşulları enerjiye ulaşmanın çok daha ucuz ve kolay yollarının aranmasını ekonomik açıdan kaçınılmaz hale getirmiştir. Başta Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülke elektrik ve ısı ihtiyacının önemli bir kısmını bu enerji-den karşılamaktadır. Fakat 1986 yılında meydana gelen Çernobil gibi derin izler bırakan ciddi nükleer reaktör kazalarının meydana gelmesi, diğer doğal felaketlerle tetiklenen Japonya’daki Fukuşima nükleer santralindeki patlama gibi olayların ortaya çıkması, nükleer enerji konusunda acilen tedbirler alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Böylelikle nükleer enerjinin güvenlik boyutu ortaya çıkmış, başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok örgüt ve hükümet, kaza risklerinin en aza indirilebilmesi için seferber olmuşlardır. Nükleer enerji tartışmaları çok yönlü ilerlemektedir. Bu tartışmalarda uzlaşı zeminine ulaşmanın da zor olduğu görülmektedir. Nükleer enerjiyi olumlayanların savlarında, nükleerin radyasyon riskinin söylenildiği kadar yüksek olmadığı, getireceği verimliliğin diğer enerji kaynaklarına oranla fazla olduğu ve çevreye yaydığı atık miktarının düşüklüğü yer almaktadır. Olumsuzlayan kesim ise başta radyasyona bağlı olarak insan sağlığının risk altında olacağını, çevresel problemlerin yaygın olarak görüleceğini ve ekonomik getirilerin umulanın altında olacağını iddia etmişlerdir. Türkiye’de son zamanlarda kurulması gündemde olan Akkuyu Nükleer Santrali de güvenlik tartışmalarının odağında yer almaktadır. Bu çalışmadaki amaç, nükleer enerjiyi güvenlik boyutuyla analiz edip bu enerji türü üzerindeki karşıt tartışmalara yer vermek, bu tartışmaların ışığında Akkuyu Nükleer Santrali’nin kurulmasının getirebileceği muhtemel güvenlik risklerini ele almaktır.
Nükleer Enerji: Türkiye ve Dünya Ölçeğinde Bir Değerlendirme
Dünya üzerinde toplam 31 ülkede nükleer santral bulunmaktadır. Nükleer santrallerin bulunduğu ülkelere bakıldığında gelişmiş ülkelerin bu konuda ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) verilerine göre dünyada toplam enerji ihtiyacının %13,5’i toplam 437 adeti bulan nükleer santralden üretilmektedir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 16 ülkede 72 adet nükleer santral yapım aşamasındadır. Nükleer santrallerin kurulması ve nükleer enerji üretimi gelecekte de artış gösterecektir. Türkiye ve dünya ölçeğinde nükleer enerji üretimi konulu yapmış olduğumuz çalışmamızda nükleer enerji kullanımında ilk nükleer santralin kurulduğu 1954 yılından günümüze değin gelinen aşama irdelenecek ve nükleer enerji üretiminin bir gereklilik olup olmadığı tartışma bölümünde ele alınacaktır. Bu çalışmamızda, yapımına yakın zamanlarda başlanan Akkuyu nükleer santrali ağırlıklı olmak üzere Türkiye’nin nükleer enerjiye yönelik politikaları coğrafi bakış açısı ile incelenecektir. There are nuclear power plants in 31 countries around the world. When we take a glance of countries which have nuclear power plants, it is observed that the developed countries are ranked first in this regard. According to International Atom Energy Agency (IAEA) data, there are 437 nuclear power plants which meet 13,5% of world energy needs. There are 72 nuclear power plants under construction in the 16 countries including Turkey. The nuclear power plant constructions and nuclear energy production will most likely increase in the future. In the study, which covers the nuclear energy production at the global and Turkey’s scale, from the first nuclear power plants in 1954 to date the nuclear energy will be analyzed and discussed