Aziz Samih İlter, Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi Hatıraları, Yay. Hz. Zekeriya Türkmen-Elmas Çelik, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yay., Ankara 2007, 121 s. (original) (raw)
Musa Gümüş, Vâveylâ Gazete/Mecmuası’na Göre I. Dünya Harbi’nde Kafkas Cephesi ve Kafkaslarda genel Durum (1915-1918), Tarih ve Kültür Eksenindeorta Aras Havzası Uluslararası Sempozyumu, Sayfa: 342-365., Ankara 2018., 2018
Özet Osmanlı orduları I. Dünya Harbi’nde cephede savaşmak durumunda kalmıştır.Bu cepheler; Kafkas, İran, Sina, Kanal, Suriye-Filistin, Irak, Yemen-Hicaz, Çanakkale, Makedonya, Galiçya ve Romanya’dır. Osmanlı Devleti’nin en önemli cephelerinde biri Kafkas Cephesi’dir. Bu cephe, 1 Kasım 1914 tarihinde Rusların Türk sınırlarını geçmesi ile başlamıştır. Türk ordusu özellikle Sarıkamış Harekâtı’nda hem kış şartları hem de cephe savaşları nedeniyle büyük kayıplar vermişler ve başarısız olmuştur. Sarıkamış Harekâtı’nın başarısız olması Doğu Anadolu’nun kapılarını Ruslara açmıştır. Ruslar harekâta karşı 13 Ocak 1916 yılında karşı taarruz başlatmış ve üstün bir askeri kuvvete sahip olmalarının verdiğin avantajla 16 Şubat 1916’da Erzurum, 3 Mart’ta Bitlis ve Muş, 18 Nisan’da Trabzon, 24 Temmuz’da Erzincan’ı işgal etmişlerdir. Bu işgaller birçok trajediyi de beraberinde getirmiştir. Binlerce sivil ve asker esir durumuna düşmüştür. Bunun yanında Ruslarla birlikte hareket eden Ermeniler başta Van olmak üzere binlerce Müslümanı katletmişler ve tarifsiz acıların yaşanmasına neden olmuşlardır. Buralardaki Rus işgalleri geçici olmuştur, zira Rusya’da ihtilal söz konusu olmuş ve Ruslar I. Dünya Savaşı’ndan çekilmişlerdir. 3 Mart 1918 tarihinde Brest Litovsk Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmayla Ruslar 1877 sınırlarına dönmeyi kabul etmiştir. Böylelikle Doğu Anadolu’da Rus işgalleri sona ermiştir. Rusya’da ihtilal çıkması Osmanlı Devleti açısından tam bir kurtuluş olmuştur. Bize ise bu bildirimizde I. Dünya Harbi’nde Kafkas Cephesi’ni Vâveylâ Gazetesi etrafında işleyeceğiz. Vâveylâ Gazetesi kamplarda çıkarılan en uzun ömürlü gazetelerden birisidir ve toplamda 101 sayı olarak yayınlanmıştır. Gazete haftada bir gün rika el yazısı şeklinde tek nüsha olarak yayınlanmıştır. İlk sayısı 27 Teşrinisani 1331-10 Aralık 1915 tarihinde, son sayı ise 1 Mart 1334-1 Mart 1918 tarihinde yayınlanmıştır. Vatan, Turan ve Türklük, kadın, aile, kültür ve din, tarihi çeviriler, çeşitli türden edebiyat, büyük güçler ve güç dengeleri, İtilaf ve İttifak Blokları, Ermeni Meselesi, Ortadoğu ve İran, Balkanlar, Osmanlı Devleti (coğrafyası, stratejik konumu, iktisadî ve siyasî vaziyeti, orduları vs.), I. Dünya Harbi, Cepheler ve esirler gibi çok geniş bir konu yelpazesine sahip bir gazetedir. Anahtar Kelimeler: Rusya’da Türk Esirler, Vâveylâ, I. Dünya Harbi, Kafkas Cephesi ve Türk-Rus Mücadeleleri Abstract Ottoman armies had to fight at lots of fronts during the World War I. These fronts were Caucasus, Iran, Sinai, Canal, Syria-Palestine, Iraq, Yemen- Hejaz, Çanakkale, Macedonia, Galicia, and Romania. One of the important fronts that Ottoman State had fought was Caucasus. This front was opened on November 1, 1914 when the Russian forces crossed the borders of the Ottoman State. Ottoman army failed and had a major loss, especially during the Sarikamis maneuver, because of the front struggles and the weather conditions. Since Sarikamis maneuver failed, Russians had the opportunity to occupy the eastern Anatolia. They launched a counter attack on January 13, 1916 and using their advantage to have a stronger military power, they occupied Erzurum on January 16, Bitlis and Mus on March 3, Trabzon on April 18, and lastly Erzincan on July 24. These occupations created lots of tragedy at that time, thousands of soldiers and civilian population were captives. Along with this, together with Russians, Armenians massacred thousands of Muslims starting from the province Van. However, these Russians occupations were temporal since the Russian Revolution took place and they withdrew from the World War I. In addition to that, on March 3, 1918 Treaty of Brest-Litovsk was signed. With this treaty, Russians agreed on that they would recognize the borders as in 1877 and therefore, Russian occupations ended. In that sense, Russian Revolution was a big chance for Ottoman Empire. Here, in this paper, we will examine the Caucasian Front in the World War I, within the context of the journal, Vâveylâ. Vâveylâ was one of the long-lasting journals published in camps and it was published for 101 volumes in total. It was being published as one volume per week. The first volume was published in December 10, 1915 and the last volume was published in March 1, 1918. Vâveylâ was including lots of topics and comments on them, especially concerning Turan and Turkishness, women, family, culture and religion, historical translations, great powers and power balances, Armenian issue, Middle East and Iran, Balkans, Ottoman Empire, World War I, fronts and captives. Key Words: Prisoner of war in Russia, Vâveylâ, World War I, Caucassian Battlefront and Turkish-Russian Struggles
Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas (Doğu) Cephesi'nde İhtiyat (Aşiret) Süvari Alayları
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlının Rus sınırı korumak ve sınır bölgesinde güvenliği tesis etmek üzere hudut hattında görevlendirilen Aşiret Süvari Alayları, 3. Ordu bünyesinde muharebelere iştirak etmişlerdir. Bu alaylar harp süresince Rus kuvvetlerini oyalayarak Osmanlı ordusuna zaman kazandırmak, düşman kuvvetlerine karşı keşif ve gözetleme faaliyetlerinde bulunmak, zaman zaman baskın ve taarruzlar yaparak düşmanı yıpratmak gibi önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Aşiret Süvari Alaylarının orduya verdikleri bu önemli katkılarının yanında silah ve teçhizat başta olmak üzere her türlü askeri donanımdan yoksun olan bu alaylar, ağır silahlarla donatılmış düşman karşısında büyük bir direnç gösteremeyerek kısa sürede dağılmışlardır. Cephe gerisine dağılan aşiret erleri kırsal bölgelerde gasp, soygun ve eşkıyalık gibi asayiş bozan faaliyetlerde bulunmuşlardır. Bu ise bölgede ciddi bir iç güvenlik zafiyeti doğurmuştur. Bu çalışmada, Aşiret Süvari Alaylarının cephe ve cephe gerisindeki faaliyetleri ele alınmıştır. Bu bağlamda aşiret alaylarının cephedeki görevleri, orduya katkıları hususunda başarılı olup olmadıkları, başarı ve başarısızlıklarının altında yatan sebepler ele alınmıştır. Ayrıca bu alayların cephe gerisinde ülkenin iç güvenliğini korumaya yönelik faaliyetleri üzerinde durulmuştur.
Heft 33 (Türkische Version) 2017 Copyright Das Digitalisat wird Ihnen von perspectivia.net, der Online-Publikationsplattform der Max Weber Stiftung -Deutsche Geisteswissenschaftliche Institute im Ausland, zur Verfügung gestellt. Bitte beachten Sie, dass das Digitalisat urheberrechtlich geschützt ist. Erlaubt ist aber das Lesen, das Ausdrucken des Textes, das Herunterladen, das Speichern der Daten auf einem eigenen Datenträger soweit die vorgenannten Handlungen ausschließlich zu privaten und nicht-kommerziellen Zwecken erfolgen. Eine darüber hinausgehende unerlaubte Verwendung, Reproduktion oder Weitergabe einzelner Inhalte oder Bilder können sowohl zivilals auch strafrechtlich verfolgt werden.