Privatization: Privatizaiton in Health And Nurses (original) (raw)
Related papers
Developing the scale on nurses perceptions about privatizations
Özet Amaç: Bu araştırma, hemşirelerin sağlık hizmetlerinde özelleştirme uygulamalarına ilişkin algılarını belirlemek üzere bir ölçek geliştirmek amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Metodolojik bir çalışmadır. Meslek örgütüne üye, İstanbul'da, kamuda çalışan hemşirelerin oluşturduğu örneklem grubundan uygun şeklide doldurulup geri toplanan 460 anket değerlendirilmeye alınmıştır. Ölçeğin değerlendirilmesinde kapsam geçerliği, yapı geçerliği, iç tutarlık analizi ve algı puan ortalamaları kullanılmıştır. Bulgular: Ölçeğin kapsam geçerlik indeksi, genel özelleştirme, sağlıkta özelleştirme ve özelleştirmelerin hemşireliğe etkisi alt boyutlarında sırasıyla 0,88; 0,84 ve 0,96 olarak bulunmuştur. Ölçeğin madde toplam puan korelasyonları 0,41-0,75 arasında ve Cronbach _ güvenirlik katsayısı 0,95, alt boyutlarda ise sırasıyla 0,82, 0,89, 0,92 olarak 0,70'den yüksek ve güvenilir bulunmuştur. Yapı geçerliği başlığında doğrulayıcı faktör analizi yapılmış, üç faktörlü ölçek yapısı doğrulanmış ve faktör yükü 0,40'ın altında olan maddeler çıkarılmıştır. Uyum iyiliği istatistiklerinde, ölçeğin uyumunun iyi olduğu bulunmuştur. Ölçek toplam puan ortalaması 2,16±0,57'dir. Alt ölçeklerin ortalaması sırasıyla; genel özelleştirme, 2,20±0,66; sağlıkta özelleştirme, 2,10±0,59 ve özelleştirmelerin hemşireliğe etkisi 2,21±0,65'tir. Sonuç: Bu çalışmaya göre hemşireler özelleştirme uygulamalarını, genel özelleştirmeleri, sağlıkta özelleştirmeleri ve özelleştirmelerin hemşireliğe etkisini olumsuz algılamaktadırlar. Bu çalışmada geliştirilen ölçek geçerli ve güvenilirdir. Sağlık hizmetlerinde farklı örneklem gruplarında kullanılması önerilir.
Son yıllarda ülkemizde de hızla artan özelleştirme uygulamaları halk ve çalışanlar arasında farklı tepkilere yol açmaktadır. Bu tepkiler bazen çok olumsuz boyutlarda ortaya çıkmakta ve devletin ekonomik programına olan güveni sarsmaktadır. Devletin ekonomi politikasına güveni sarsılan çalışanların gerek kurum içi gerek kurum dışı çalışmalarda verimi olumsuz yönde etkileyecek söylem ve davranışlar içerisine girdikleri görülebilmektedir. Ayrıca özelleştirilmesi olası olarak değerlendirilen kurumlarda çalışanların özelleştirmeye bakışına bağlı olarak kurum içi yeniliklere ve ekonomi politikalarına karşı direnci artabilmektedir. Bu çalışmada kamu kesimi ekonomisinin önemli ayaklarından olan sağlık sektöründe çalışan doktorlar harici personelin özelleştirme uygulamalarına bakışı test edilmeye çalışılmıştır. Yardımcı sağlık personeli olarak adlandırdığımız çalışanlar unvan, idari görev ve kamu-özel sektör ayrımında gruplamalara tabi tutulmuştur. Ayrıca bu çalışanların ekonomi alanındaki eğitimleri sonrasında özelleştirme uygulamalarına bakışlarında meydana gelen değişimler ölçülmeye çalışılmıştır. Bu tespitler çerçevesinde incelenen gruplara ilişkin uygun eğitim programları ve kampanyalar düzenlenebilecektir. Anahtar Sözcükler: “Özelleştirme”, “Sağlık Sektörü”, “Ekonomi Eğitimi”,”Kamu Ekonomisi” THE APPROACH OF THE HEALTH WORKERS EXCEPT DOCTORS ON PRIVATIZATION APPLICATIONS AND THE EFFECTS OF ECONOMICS EDUCATION(40 HOURS) ON THIS APPROACH Abstract The privatization applications have increased rapidly in our country in recent years. These applications have caused some reactions in public and work force. Sometimes these reactions may be very negative and cause distrustfulness in government economic policies. Distrustful work force is not productive in job. Furthermore work force may resist privatization particularly in the organizations under privatization program. In this article the approaches of health workers except doctors were tested in privatization in public health organizations. The groups of health workers are separated in title, managerial situation and public or private sector. Various education programs and campaigns can be arranged in the light of the determinations in this article. Key Words: “Privatization”, “Health Sector”, “Economy Education”, “Public Economics”
Privatization In Transition Economies
International Conference on Eurasian Economies 2014, 2014
This study basically examines the Soviet Regime's former hinterland transition economies. In a globalized world these countries face with some major problems with their cumbersome public sector. Many countries have initiated to privatize state-owned enterprises aim of which is to improve the standard of living their citizens and to achieve a higher growth rate. As known, privatization plays an important role in reducing the role of government in society. In this sense, this study will analyze the process of privatization in Transition Economies. The main methodological way of this study is based on a broad literature review. In this sense, some basic articles and data will be the main source of this paper. Our study consists of two parts; while the identification of privatizations will be pointed out in the first part of study, transition economics will be the main subject of the second part. It is concluded that privatizations in which transition economies do not have the same results in the process of planned economy which is based on commanded economy. It will also be discussed that the process of privatization differs from one country to another. In this regard, our study will argue that why some countries such as Hungary and Czech Republic which are members of Europe Union are easily and fast integrate to international system in the sense of privatization.
Sağlıkta Özelleştirme Eğilimi ve Kamu Özel Ortaklığı Modeli
Ülkemizde izlenilen kamu politika alanlarını orantılamak gerekirse Sağlık Politikalarının aldığı payın yüksek olduğu sonucuna varabiliriz. Şüphesiz ki insanların yaşamlarını kaliteli sürdürebilmeleri açısından dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık politikalarının önemi kaçınılmaz. Bu araştırmamız Kamu Politikası Analizi yöntemiyle siyasilerin sağlık politikalarına bakış açıları ve hedefleri, ülkemizde hâlihazırda uygulanan sağlık sunumu yöntemleri ile Kamu Özel Ortaklığı Modeli, Kamu Hastaneleri Birliği ve özelleştirme eğilimi olarak şekillenmiştir.
Geçmı̇şten Günümüze Hemşı̇relı̇k Mesleğı̇nı̇n Mevzuatları ve Hemşı̇relerı̇n Hukukı̇ Sorumluluklarının Özel Hukuk Açısından Görünümü , 2021
ÖZ Amaç: Bu çalışma ile ülkemizde geçmişten günümüze hemşirelik mevzuatlarının hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Literatür ve mevzuat taraması yapılarak elde edilen belgeler çalışma amacı doğrultusunda retrospektif olarak irdelenmiştir. Bulgular: Hemşirelik mesleği toplum sağlığının korunması ve sürdürülmesinde görev alan temel meslektir. Özellikle savaş gibi bakım süreçlerinin önem arz ettiği olaylar modern hemşirelik faaliyetlerinin doğuşunu ve gereksinim duyulan bir meslek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ülkemizde tarihsel süreçte Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kırım savaşıyla birlikte hemşirelik faaliyetlerinin öneminin artmaya başladığı ve mesleğin icrasına ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Hukuk devleti ilkesinin teşekkülü amacıyla hemşirelik mesleğinin yetki ve sorumlulukları Cumhuriyet ile kanun seviyesinde düzenlenmiştir. Başlangıçta ülkemizde hemşirelik formal eğitimi lise seviyesinde verilirken, ülkemizde ve Avrupa’da ilk hemşirelik lisans programı 1955 yılında Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu olarak kurulmuştur. Modern hemşireliğin kurucusu olan Florence Nightingale ile başlayan süreç günümüzde hemşirelik fakülteleri ve lisansüstü eğitim ile profesyonel bir meslek olarak varlığını sürdürmektedir. Formal eğitimin seviyesindeki yükseliş ile doğru orantılı hemşirelik mesleğine yüklenen sorumluluk da artmıştır. Halihazırda hemşireler bugün hemşirelik girişimleri, tanılama süreci ve hemşirelik bakımı ile mesleki olarak münferiden sorumludur. Bu sorumluluğun özel hukuk açısından yansımaları kamu sağlık kuruluşlarında çalışanlar açısından rücu davalarında haksız fiil; özel sağlık kuruluşlarında çalışanlar açısından ifa yardımcısının sorumluluğu, haksız fiil veya vekaletsiz işgörme sebeplerine dayalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonuç: Ülkemizde hemşirelik mesleğinin icrasında destek alınan hukuksal çerçeve ile ilgili tüm incelemeler neticesinde, var olan mevzuatlarla gerekli hukuksal güvenliğin sağlandığı, buna ilave olarak mesleğe özgü hukuksal düzenlemelere gereksinim duyulduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Hemşirelik, Mevzuat, Hukuki Sorumluluk, Özel Hukuk ABSTRACT Aim: With this study, it is aimed to evaluate the nursing legislation from past to present within the framework of Turkish law. Method: The documents obtained by literature and legislation research were examined retrospectively. Results: Nursing is the main profession involved in the protection and maintenance of public health. Events such as war, in which care processes are important, have revealed the birth of modern nursing. In the historical process in Turkey, it has been seen that the importance of nursing activities started to increase with the Crimean War and became a necessity during the Ottoman Empire. In accordance with the principle of the rule of law, the authority and responsibilities of the nursing profession were regulated at the level of law with the Republic. While formal nursing education was given at the high school level in Turkey at the beginning, the first undergraduate nursing program in our country and in Europe was established in 1955 as Ege University School of Nursing. The process that started with Florence Nightingale, the founder of modern nursing, continues its existence as a profession with nursing faculties and postgraduate education. In direct proportion to the rise in the level of official education, the responsibility placed on the nursing has also increased. Currently, nurses today are individually responsible for nursing interventions, the diagnostic process, and nursing care. In the light of Turkish private law, patients have recourse against nurses working in public hospitals in accordance with the provisions of tortious action. On the other hand, for the nurses working private hospitals, damages can be compensated by liability of auxiliary person, law of tort or agency without authority. Conclusion: As a result of all the examinations related to the legal framework that is supported in the practice of the nursing in Tukey, it can be said that the necessary legal security is provided by the existing legislation, and in addition to this, profession-specific legal regulations are needed. Keywords: Nursing, Legislation, Legal Responsibility, Private Law
2007
Özelleştirme, kimi yaklaşımlara göre, yerelleşme (desantralizasyon) düşüncesiyle ilişkilendirilmektedir. Bu düşünceden hareketle, özelleştirmenin, özellikle demokrasisi gelişmemiş ülkelerde çoğulcu demokrasiyi geliştirici bir araç olarak kullanılabileceği söylenebilir. Diğer taraftan, özelleştirme, kamu örgütlerinin etkinliği ve verimliliği bağlamında da ele alınan bir konudur. Ancak, örneğin yerel yönetimlerde bunun sağlanmasının tek yolunun, “mülkiyeti özel kesime aktarma” anlamında “gerçek” özelleştirme olmadığı; “kamu örgütleri arası rekabet” mekanizmalarının da denenebileceği ileri sürülmektedir; ki, bu rekabet yaklaşımı, özel sektörde kullanılan kimi tekniklerin yerel yönetim düzeyinde kullanılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla bu yaklaşım, “geniş anlamda” özelleştirme kavramı içine dahil edilebilir. Bu çalışma, özelleştirmeyi, “geniş” anlamı içinde yerel yönetimler bağlamında incelemektedir.Privatization, according to some approaches, is related to the idea of decentralizat...
Hemşirelikte Bireysel ve Profesyonel Özerklik
Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi, 2008
ÖZET: Özerklik birbirine karşıt istek ve eğilimler arasında seçim yapabilme gücüdür. Özerklik (otonomi) profesyonelliğin ayırt edici bir özelliğidir. Mesleklere ait özerklikten söz edilse de, özerklik kavramı daha çok bireysel boyutta ele alınır. Meslek üyelerinin sahip olduğu ...
Investigation of nurses’ individual and professional autonomy
Sağlık ve Hemşirelik Yönetimi Dergisi, 2019
GİRİŞ: Hemşirelikte otonomi, hemşirelerin çalışma ortamında kendilerinin kontrolü ve kendilerini düzenleme anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca, bakım için hemşirelik kararlarını verme yeteneği ve bireyin kendi uygulamaları içindeki bağımsızlığı olarak belirtilmektedir. AMAÇ: Araştırma, hemşirelerin bireysel ve mesleki otonomi düzeylerini nasıl algıladıklarının belirlenmesi ve hemşirelerde otonomiyi etkileyen etmenlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. YÖNTEM: Tanımlayıcı olarak planlanan araştırma, bir eğitim araştırma hastanesinde araştırmaya katılmaya gönüllü olan 214 hemşire örnekleminde yürütülmüştür. Araştırma verileri, "Bireysel Soru Formu" , "Sosyotropi Otonomi Ölçeği" ve "Hemşirelik Aktivite Ölçeği" ile toplanmıştır. Verilerinin analizinde, sayı ve yüzde dağılımları, puan ortalaması, Spearman Korelasyon testi, Kruskall-Wallis ve Mann-Whitney U Testi kullanılmıştır. BULGULAR: Sosyotropi Otonomi Ölçeği'nin "Sosyotropi" alt ölçeği için puan ortalaması 64,43±15,72; "Otonomi" alt ölçeği için 81,31±14,41 ve Hemşirelik Aktivite Ölçeği'ne ilişkin genel puan ortalaması 176,15 olarak bulunmuştur. Hemşirelerin Sosyotropi Otonomi Ölçeği "Sosyotropi" alt ölçek puan ortalaması ile medeni durumları, yaş grupları; "Özgürlük" ve "Yalnızlıktan Hoşlanma" alt boyutu puan ortalaması ile çalışma yılları arasında anlamlı düzeyde ilişki saptanmıştır (p<0,05). Hemşirelik Aktivite Ölçeği puan ortalaması ile hemşirelerin eğitim durumları arasında anlamlı düzeyde ilişki belirlenmiştir (p<0,05). Sosyotropi Otonomi Ölçeği ve Hemşirelik Aktivite Ölçeği arasında pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. SONUÇ: Araştırmaya katılan hemşirelerin sosyotropik ve otonomik kişilik özelliklerinin orta düzeyde olduğu, Hemşirelik Aktivite Ölçeği değerlendirmesine göre, hemşirelerin mesleki otonomilerinin orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Ayrıca hemşirelerin bireysel otonomileri ile mesleki otonomileri arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.
Opinions of healthcare managers for public private partnership in healthcare sector
ÖZET Kamu özel ortaklığı kavramı, kamunun hizmet sunduğu alanlarda, özel sektörün sahip olduğu sermayenin ve diğer imkânlarının kamu yararına kullanılabilmesi için oluşturulmuş bir ortaklık modelini ifade etmektedir. Sağlık sektöründe kamunun sunduğu hizmetlerin özel sektör tarafından sunulması ve büyük sermayeler gerektiren hastanelerin ve diğer sağlık kuruluşlarının inşa edilmesi için uygulamaya geçirilen bir modeldir. Sağlıkta dönüşüm programı kapsamında kurulan şehir hastaneleri ile bu model hayata geçirilmeye, yatırımlar yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, kamu özel ortaklığının Türkiye'de uygulanması konusunda Ankara ve Trabzon illerindeki sağlık yöneticilerinin görüşleri değerlendirilmiştir. Bu amaçla araştırmacılar tarafından oluşturulan soru formu ile veriler toplanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, sağlık yöneticilerinin uygulama hakkında çeşitli yeterli bilgi sahibi olduklarını ifade ettikleri belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı'nın faaliyetlerinin bu bilgi düzeyinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, genel olarak algılarının olumlu yönde olduğu ancak model ile öngörülen sağlık tesislerinin yeni uygulamaya geçiyor olması, henüz değerlendirmeye esas çıktılarının yeterince elde edilememiş olmasından kaynaklı kuşkularının olduğu sonucu öne çıkmaktadır. ABSTRACT The term of public private parthnership refers to a model of partnership established so that the private sector can use its capital and other facilities for public good in the areas of public service is provided. It is a model that has been put into practice to provide public services by private sector and to build hospitals and other healthcare facilities which needs big capital in health care sector. With the city hospitals established as part of the health transformation program, this model has been passed on to life, and investments have begun to be made. In this study, the opinions of the health administrators in Ankara and Trabzon on the implementation of public private partnership in Turkey were evaluated. For this purpose, data were collected by a questionnaire prepared by the researchers. According to the results obtained, it has been determined that the health administrators have a variety of knowledge about the application. It has been determined that the activities of the Ministry of Health are effective at this level of knowledge. Besides that, the perceptions are generally positive, but there are some uncertainties because of the health facilities foreseen by the model are in the process of being implemented, yet the the outcomes of the evaluation have not been achieved sufficiently.
Investigation of the Privacy Consciousness of Surgical Nurses
Kocaeli Medical Journal, 2019
Bu araştırmada cerrahi klinikleri ve ameliyathanede çalışan hemşirelerin mahremiyet bilinci düzeyleri ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlandı. YÖNTEM ve GEREÇLER: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma 25 Nisan-24 Mayıs 2019 tarihinde yapıldı. Kocaeli ilinde bir eğitim araştırma hastanesinin cerrahi klinikleri ve ameliyathanesinde çalışan 120 hemşire araştırmanın evrenini, 100 hemşire örneklemini oluşturdu. Veri toplama aracı olarak, "Tanıtıcı Bilgi Formu" ve "Mahremiyet Bilinci Ölçeği" kullanıldı. Beşli likert tipinde olan mahremiyet bilinci ölçeği 11 maddeden ve 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Veriler yüz yüze görüşme yöntemi ile toplandı ve SPPS 25.0 istatistik paket programı kullanılarak değerlendirildi. BULGULAR: Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin %86'sının kadın,%59 'nun evli,%80'nin lisans mezunu%77'sinin hasta hakları eğitimi aldığı belirlendi. Yaş ortalamasının 34.4 ± 7.4, kurumda çalışma yılı ortalamasının 6.8 ± 6.4 ve meslekte çalışma yılı ortalamasının 13.4 ± 7,7 olduğu bulundu. Araştırmada tüm hemşirelerin "Mahremiyet Bilinci Ölçeği" toplam puan ortalaması 4.5 ± 0.44 olarak bulundu. Hemşirelerin cinsiyetine göre ölçek alt boyutları olan kendine ait mahremiyet bilinci, başkaları için mahremiyet bilinci ve mahremiyetin sürdürülmesi ile genel mahremiyet bilinci açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık (p<0.05) bulundu. Farkın erkek cinsiyetten kaynaklandığı saptandı. TARTIŞMA ve SONUÇ: Elde edilen bulgulara göre cerrahi hemşirelerinin mahremiyet bilinci yüksektir.Bu çalışmanın farklı örneklem gruplarında yapılması ve uygulamaya yönelik gözlemsel çalışmalar ile desteklenmesi önerilebilir.