The Sagittal Plane Analysis of Spine (original) (raw)
Related papers
Kafkas Journal of Medical Sciences, 2021
Aim: The aim of this study is to assess the correlation between the level of disc herniation and pelvic and lumbar vertebral incidences in patients operated for lumbar disc herniation. Material and Method: This retrospective study included those patients whose file records were analyzed. The demographic data and clinical findings of 59 patients diagnosed with single level lumbar disc herniation and underwent unilateral microdiscectomy were recorded. In the analysis of the variables, SPSS 25.0 (IBM Corparation, Armonk, New York, United States) was used. Results: The patients involved 28 men and 31 women whose median age was found as 43.31±4.27 (38-54) years. With regard to location, it was determined that in 28 (47.5%) patients, the herniated discs were located on the right and in 31 patients (52.5%), they were located on the left. In terms of levels, in patients with herniated discs at level L5-S1, the median pelvic index and L4 index were found to be significantly lower than those of patients with herniated discs at levels L4-5 and L3-4 (p=0.002, p=0.001), whereas in patients with herniated discs at level L4-5, the median L5 incidence was found to be significantly high (p=0.001). Conclusion: In this study, the pelvic index and L4 and L5 indexes were found to be significantly low in patients with herniated discs at level L5-S1. It is considered that future prospective and multicentered studies with long-term follow-up are necessary.
European Journal of Research in Dentistry
Çalışmanın amacı, retrospektif konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) görüntüleri üzerinde, sagittal yönde farklı maksiller konuma sahip hastaların maksiller sinüs hacimlerini değerlendirmek ve maksillanın sagittal yöndeki konumu ile maksiller sinüs hacmi arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 75 hastaya ait (40 kadın, 35 erkek) (KIBT) görüntüleri dahil edilmiştir. Öncelikle KIBT görüntülerinden rekonstrüksiyon ile orbitalar çakıştırılarak sefalometrik radyografiler elde edilmiştir. Bu sefalometrik radyografiler, Dolphin Imaging 11.5 (Dolphin Imaging and Management Solutions, Chatsworth, ABD) programında değerlendirilmiş ve maksillanın sagittal yöndeki konumu retrognatik, normal ve prognatik olarak gruplandırılmıştır. Daha sonra KIBT görüntüleriyle MIMICS 14.0 (Materialise HQ Technologielaan, Leuven, Belçika) programında, maksiller sinüslerin hacimleri ölçülmüştür. Elde edilen veriler istatistiksel olarak değerlendirilmiştir (p<0.05). Bulgular: Erkek hastalar, kadınlara göre belirgin şekilde daha yüksek maksiller sinüs hacimlerine sahiptir (p<0.01). Maksillanın konumu ile maksiller sinüs hacimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur (p>0.05). Ancak, ANS-PNS uzunluğu ile maksiller sinüs hacimleri arasında istatistiksel olarak aynı yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.01). Sonuç: Maksillanın, maksiller sinüs hacmi ile konumsal olarak değil, boyutsal olarak ilişkili olduğu; maksillanın ön-arka yöndeki uzunluğu arttıkça sinüs hacminde de artış olduğu tespit edilmiştir.
2007
In this study, we aimed to study the relationship between sagittal maxillomandibular position and the type of mandibular rotation. Study was carried on the lateral cephalometric radiographs of 69 adult cases, who hasn’t got any genetic or craniofacial deformity and in Ru skeletal developmental stage. Statistical analysis were made on 3 groups according to ANB norms. Group I (skeletal Class I) consists of 24 cases, Group II (skeletal Class II) consists of 20 cases and Group III (skeletal Class III) consists of 25 cases. In all groups, the differences of GoGn/SN, GoMe/FH and Gonial Angle were investigated by Anova (analyse of variance) and Duncan’s test. The distribution of the sagittal maxillomandibular relationships was studied by Chi-Square and Z tests in hyperdivergent, normal and hypodivergent cases. It was concluded that, sagittal maxillomandibular relationship was independent from vertical facial growth pattern and mandibular rotation.
2019
Bu calismada; tibia mekanik aksi ve uzunlugunun, tibia platosundan alinan olcumlerle bir korelasyon olup olmadiginin belirlenmesi amaclandi. Calisma kapsaminda Inonu Universitesi Tip Fakultesi Anatomi Anabilim Dali kemik laboratuvarlarinda bulunan 38 tibia uzerinde olcumler alinarak kemiklerin morfolojik analizi yapildi. Tibia mekanik aksi (TMA), tibia uzunlugu (TU), tuberculum intercondylare laterale yuksekligi (TICL), tuberculum intercondylare mediale yuksekligi (TICM), tuberculum intercondylare laterale-mediale arasi mesafe (TICL-TICM), tibia platosunun genisligi (TPG), tibia platosunun kalinligi (TPK) olcumleri alindi. TMA ve TU olcumu icin fotograf cekildi ve Digimizer image analysis software programi kullanilarak yapildi. Diger olcumler Astor dijital kumpas ile yapildi. Sadece bir arastirmaci tarafindan tum olcumler 3’er kez zaman araligi birakilarak yapildi ve akabinde bilgisayar ortamina aktarildi. Verilerin normal dagilima uygunlugu Kolmogorov Smirnov testi ile incelendi. K...
Asemptomatik yetişkinlerde lumbal lordoz ve lumbosakral bölgenin fizyolojik sagittal index değerleri
Adıyaman Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2020
Columna vertebrablis'in lumbosakral bölgesi, hareketlilik ve yük taşınması bakımından en önemli bölgedir. Bölgenin sagital plandaki normal dizilimi klinisyenler için önemlidir. Bu çalışma, sağlıklı yetişkinlerde lumbosakral bölgenin sagital plandaki normal açısal değerlerini tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 210 sağlıklı yetişkinden alınan lateral lumbosakral X-Ray grafiler üzerinde Th12 vertebradan itibaren tüm lumbal vertebralar ve sacruma ait açısal parametreler ölçülmüştür. Elde edilen veriler SPSS 10.0 ile analiz edilerek yaş, VKİ ve cinsiyet grupları arasındaki farklılıklar ile açısal parametrelerin korelasyonları incelenmiştir. Bulgular: Lumbar lordoz'un yaş grupları arasında farklılık göstermediği, oysa cinsiyetler arasında ve vücut kütle indeksi gruplarında anlamlı farklar olduğu ortaya koyulmuştur. Sonuç: Çalışmadan elde edilen veriler, 25-55 yaşları arasındaki sağlıklı kişilerde lumbosakral bölgenin sagital dizilimi için önemli standartları ortaya koymaktadır.