Nüfus Sorunu: Eğitim ve Sosyo-Ekonomik Dönüşüm Bağlamında Türkiye’de Doğurganlık (original) (raw)

Sosyo-Ekonomik Dönüşüm ve Doğurganlık: Kelkit Vadisi Örneği

Demografik dönüşüm günümüzün önemli gündemlerinden biridir. Bu dönüşümün ne yönde gerçekleştiği ve nasıl etki edilmesi gerektiği sorunsalı ekonomiden dine kadar pek çok faktörün ilgi alanıdır. Sosyo-Ekonomik Dönüşüm ve Doğurganlık: Kelkit Vadisi Örneği adlı bu çalışma Dünya da ve Türkiye de nüfus sorununa nasıl yaklaşıldığını ortaya koyduktan sonra özelde aile planla-ması uygulamalarının doğurganlık düzeyine nasıl etki ettiğini yerel bir düzeyde ele almaya çalışmıştır. İlk anda teoriye fazla yer verilmiş gibi görünse de, pratikte olan biteni anlamada teo-rilerin önemi hatırlandığında bu durum en azından bu konu için yadsınmaması gereken bir durumdu. Kitabın zor ve yorucu kısmı şüphesiz alan araştırması ge-rektiren kısmı olmuştur. Burada ilgili kamu kurumlarından al-dığımız yardımlar için hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz. Ayrıca bu çalışma süresince desteklerini bizden esirgemeyen CUBAP yönetimi ve çalışanlarına, çalışmayı kitap haline getiren ORİON kitabevine müteşekkiriz.

Doğurganliğin Sosyo-Ekonomi̇k Beli̇rleyi̇ci̇leri̇: Sahra Alti Afri̇ka Ülkeleri̇ İçi̇n B

The Journal of Academic Social Science Studies, 2014

Bu çalışmanın amacı doğurganlığın sosyo-ekonomik belirleyicilerinin ampirik olarak sorgulanmasıdır. Bu çerçevede Sahra Altı Afrika ülkelerinin doğurganlık düzeyine etki ettiği düşünülen gelir düzeyi, ilkokullaşma oranı, kadınların işgücüne katılımı, kentleşme ve kadınların doğuşta yaşam beklentisinin olası etkileri panel veri analizi yöntemi ile sorgulanmıştır. Çalışma kapsamında 37 Sahra Altı Afrika ülkesinin 1991-2011 yıları arasına ait verileri analize dahil edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre Sahra Altı Afrika ülkelerinde gelir düzeyi, kadınların işgücüne katılımı ve kentleşme ile doğurganlık arasında negatif yönlü bir ilişki bulunurken ve doğuşta yaşam beklentisi ve kadınların ilkokullaşma oranı ile doğurganlık arasında pozitif yönlü ilişki bulunmuştur.

Kadınların İş Gücüne Katılımında Doğurganlık ve Okullaşmanın Etkisi: Türkiye Örneği

Journal of Turkish Studies, 2021

It is stand out that female participate less than men in the labor market in Turkey. There are many factors that determine female's participation in the labor force. However, in this study focused on enrollment rate of female who graduated from higher education, the fertility rate and the divorce rate. The aim of this study is to examine relationship between female labor participation and enrollment rate, the fertility rate and the divorce rate for Turkey over the period 1994-2019. In empirical analysis is used ARDL co-integration test and the causality relationship between these variables with Granger causality test. First, the stationarity of the series is checked with unit root tests. In the study, the long-and short-term relationships of the variables is discussed. As a result of findings, a positive and significant relationship is found between female labor force participation and higher education enrollment rate. Contrary to what is generally expected, it has been revealed that there is a positive and significant relationship between female labor force participation and the fertility rate. In this case, the increase in the enrollment rate and the fertility rate and the increase in female labor force participation is explained by the generation effect. In addition, there is no relationship between female labor force participation and divorce rate in long-term, but a positive relationship is revealed in the short-term. Another important result of the study, there is a bi-directional causality between female labor force participation and both enrollment rate and the fertility rate. In addition, there is a one-way causality relationship from the fertility rate to enrollment rate in the study.

Din ve Eğitim Bağlamında “Yorgunluk Toplumu”

Necmetin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019

Din ve eğitim olgusu, bir yanı insana uzandığı için geçmişten bugüne değin üzerinde hep düşünülen ve tartışılan alanlar içerisinde yer almıştır. Modern öncesi ve modern dönemi, kapsamı itibariyle sınırları daha belirgin ve belli pratikler üzerinden ele almak daha mümkünken, postmodern dönem olarak adlandırılan yakın dönem gerçekliğini belli kalıp ilkeler ve tanımlar çerçevesinde irdelemek büyük belirsizlikler ve zorluklar içermektedir. Her şeyin hızla değiştiği dünyada görece geçmiş zamanlı olarak yapılan tanımlamalar ve ortaya atılan fikirler, değişim paradigması içerisinde ister istemez arkaik unsurlar taşımakta ve değişen çağın dinamikleri ile birlikte değerlendirilmesi gereken yenilikçi bakış açılarına ihtiyaç olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, postmodern döneme ilişkin sentezleyici fikirleri ile ön plana çıkmış yaşayan düşünürlerden olan Byung-Chul Han’ın “Yorgunluk Toplumu” isimli kitabında yer alan düşünce katmanları, Han ve benzer fikirlere sahip seleflerinin bakış açıları üzerinden ele alınmıştır. Daha sonra bu katmanlara ilişkin din ve eğitim yansımaları, ilgili literatür bağlamında değerlendirilmiştir.

Türkiye'de Doğurganlık ve Göç: Bir Sayma Veri Modeli

İzmir İktisat Dergisi, 2020

The aim of this study is to investigate factors affecting the fertility of immigrant and non-immigrant married women with the count data regression model in Turkey by using 2008 and 2013 Demographic and Health Survey (DHS) performed by Hacettepe University Population Studies Institute. In the analysis, while the dependent variable is the number of children of married women, the independent variables are the age of the woman and the man, the sector in which they worked, the level of household welfare, the ethnic origin of the family, the age of the first marriage of the woman, the number of dead children, the number of abortion, the size of the household and birth control methods. According to the findings of this study, in 2008, variables such as ethnicity, education level of women and men have the most important variables affecting fertility in non-immigrants, but no significant effect of these variables on fertility in immigrants. In 2013, it has been observed that the effects of some variables on fertility has higher among immigrants than non-immigrants.

Türkiye’de Doğurganlık, Göç ve Mekânsal Etkileşim: Seçicilik Hipotezi Kapsamında Bir Analiz

Coğrafya Dergisi / Journal of Geography, 2021

Göç bir yer değiştirme sürecidir ve toplumları sosyal, ekonomik ve yapısal olarak etkilemektedir. Bu çalışma, Türkiye'de göçün doğurganlık üzerindeki etkisini ölçmektedir. 2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasından elde edilen veriler kullanılarak Robust Poisson modeline dayalı seçicilik hipotezi dikkate alınarak analizler gerçekleştirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkiyi değerlendirirken sosyal normların ve komşuluk ilişkilerinin rolünü dikkate almamak bütüncül bir bakış açısına engel olmakta; dolayısıyla bu çalışmada mekansal etkileşim boyutu da dikkate alınmaktadır. Bulgular, kadınların doğurganlık davranışlarını önemli ölçüde etkileme eğiliminde olan değişkenlerin, kentten kıra göç eden kadınların doğurganlık davranışları üzerinde etkisinin olmadığını göstermektedir. Kırdan kente göç eden kadınların ve kentlerde yaşayan kadınların doğurganlık davranışları üzerinde yaş, eğitim, çalışma durumu ve hanehalkı refahı gibi değişkenler önemli bir etkiye sahipken, bu değişkenlerin kırsal kesimde doğurganlık üzerindeki etkisi çok daha yüksektir. Bu bağlamda çalışma, Türkiye'de göç ve doğurganlık arasındaki mekansal bir ilişkiyi ortaya koymakta ve dolayısıyla seçicilik hipotezini geçersiz kılmaktadır.

Türkiye’de Göç ile Doğurganlık Arasındaki Mekânsal İlişkinin Adaptasyon Hipotezi Açısından Analizi

Journal of Economy, Culture and Society, 2021

Ülkelerin nüfusu; doğum, göç ve ölüm nedeniyle nitelik ve nicelik olarak değişen bir olgudur. Özellikle son yıllarda Türkiye'de göç eden nüfus içerisinde kadın sayısının artması ve göç ile birlikte doğurganlık davranışının değişmesi söz konusu olmuştur. Bu bağlamda Türkiye'de göç eden kadınların sosyo-ekonomik olarak uyum sağlama süreci ve göç alan yerlerdeki aile yapılarındaki değişimin anlaşılabilmesi için göç eden kadınların doğurganlık davranışının analiz edilmesi gerekmektedir. Doğurganlığın, ekonomik çerçeve içerisinde ele alınması ilk olarak Becker (1960) tarafından ortaya atılmış ve literatürde birçok çalışma yapılmıştır. Doğurganlık ve göç arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda ise adaptasyon, bozucu etki, seçicilik ve sosyalleşme hipotezi olmak üzere dört hipotez ön plana çıkmıştır. Bu çalışmanın amacı, 2013 yılına ait Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verileri kullanılarak Türkiye'de doğurganlığı etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve iç göçlerin doğurganlık üzerine olan etkisinin sayma veri modelleri aracılığıyla Robust Poisson regresyon modeli kullanılarak adaptasyon hipotezi açısından değerlendirilmesidir. Analizlerde doğurganlık göstergesi olarak sahip olunan çocuk sayısı alınmıştır. Ayrıca bu çalışmada, göç ile doğurganlık arasındaki mekansal ilişkinin varlığı mekânsal ekonometri aracılığıyla araştırılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen bulgulara göre Türkiye'de kadınların göç ve doğurganlıkları arasındaki ilişkinin açıklanmasında mekânsal bir ilişkinin varlığı ile birlikte adaptasyon hipotezinin geçerli olmadığı görülmüştür.