Aortik Ark Cerrahisinde Aksiller Arterden Unilateral Antegrad Selektif Serebral Perfüzyon [Antegrade Selective Cerebral Perfussion Via Axillary Artery In Arcus Aorta Surgery] (original) (raw)

Arcus Aorta’Dan Çikan Arteria Vertebralis Varyasyonu: İki̇ Olgu Sunumu

Gazi Medical Journal, 2006

Gazi Universitesi Tip Fakultesi Anatomi Anabilim Dali’nda gunumuze dek yapilan diseksiyonlarda iki erkek kadavrada sol tarafta a.vertebralis’in dogrudan arcus aorta’dan ciktigi saptandi. Olgulardan biri 62, digeri 80 ya- sindaydi. Normalde her iki tarafta da a.subclavia’dan cikan a.vertebralis, bu olgularda sagda a.subclavia’dan normal yerinden cikarken, solda arcus aorta’dan cikmaktaydi. Daha sonra ise sagda ve solda normal seyrini gos- termekteydi. Diger yapilarda oldugu gibi a.vertebralis’in orjininde gorulen varyasyon- larin cerrahi girisimlerde ve radyolojik incelemelerdeki onemi nedeniyle bilinmesinin yararli olacagi kanisindayiz. Anahtar Kelimeler: Anatomi, arteria vertebralis, varyasyon. VERTEBRAL ARTERY ORIGINATING FROM THE AORTIC ARCH: TWO CASE REPORTS During anatomic dissections of the cervical region, two vertebral artery anomalies were found in 62- and 80-year-old male cadavers. The left ver- tebral artery originated directly from the aortic arch. The origin of the rig...

Yüksek Riskli Arkus Aort Anevrizma Ameliyatinda Üçlü Serebral Monitörizasyon

2011

Triple Cerebral Monitorization in a Highly Risky Arcus Aorta Aneurysm Repair In this case we present the importance of triple cerebral monitorization and our experiences in a highly-risky patient's aortic arc surgery. A male patient with a Marfan syndrome had been operated for type 1 aortic dissection in 1999 and again for aortic aneurysm in 2006. Aortic arcus surgery was planned in elective conditions. Besides routine monitorization, cerebral cortical synaptic activity changes were monitored by electroencephalography and 95 % spectral edge frequency values, cerebral oxygen saturation were measured with near-infrared spectroscopy and flow velocity of middle cerebral artery was measured by transcranial Doppler ultrasound system. During deep hypothermic circulatory arrest (18˚C), antegrade selective cerebral perfusion was performed at 700 mL min-1. During selective cerebral perfusion, right and left spectral edge frequency values were 0 to 2, right and left cerebral oxygen saturations were between 72 to 80 %, and middle cerebral arterial blood flow velocities were between 10 to 23 cm sec-1. The patient was extubated at postoperative 22. hour and discharged from intensive care unit at postoperative third day. We think that we provided the maximum patient safety for our highly risky patient who was predicted to endure prolonged selective cerebral perfusion during lower cerebral oxygenation by ensuring adequate cerebral oxygenation and perfusion by using triple cerebral monitorization during selective cerebral perfusion.

Aberran Sag Subklavyen Arterin Greftsiz Onarimi

Gazi Medical Journal

Aberran sağ subklavyen arter, arkus aortanın en sık görülen konjenital anomalisidir. Sıklıkla asemptomatik seyreden bu durum, semptomatik olduğunda cerrahi tedavi yapılması gerekmektedir. Seçilecek olan yaklaşım yöntemi ve uygulanacak cerrahi teknik hastadan hastaya farklılık gösterdiğinden dolayı, olumlu sonuç alabilmek için iyi bir durum yönetimi yapılması gerekmektedir. Biz bu olguyu, görece sık görülen bu anomaliyi hatırlatması ve uyguladığımız tekniğin diğer meslektaşlarımıza yol gösterici olması amacıyla paylaşmayı uygun görüyoruz.

Aberran Sağ Subklavyen Arterin Greftsiz Onarımı

Gazi Medical Journal, 2018

Aberran sağ subklavyen arter, arkus aortanın en sık görülen konjenital anomalisidir. Sıklıkla asemptomatik seyreden bu durum, semptomatik olduğunda cerrahi tedavi yapılması gerekmektedir. Seçilecek olan yaklaşım yöntemi ve uygulanacak cerrahi teknik hastadan hastaya farklılık gösterdiğinden dolayı, olumlu sonuç alabilmek için iyi bir durum yönetimi yapılması gerekmektedir. Biz bu olguyu, görece sık görülen bu anomaliyi hatırlatması ve uyguladığımız tekniğin diğer meslektaşlarımıza yol gösterici olması amacıyla paylaşmayı uygun görüyoruz.

Aort Cerrahisinde Hipotermik Retrograd Venöz Perfüzyon İle Spinal Kord Korunması

ÖZET Bu çalışmada aort cerrahisi sırasında spinal kord iskemisi sonucu gelişen komplikasyonlara engel olabilmek için, cerrahi sırasında inferiyor vena kavadan retrograd yolla hipotermik salin solüsyonu vermenin yararlılığı araştırıldı. 14 adet kangal kırması köpek üzerinde yapılan çalışmada, birinci (kontrol) grupta hiçbir koruyucu yöntem kullanılmadı, ikinci (hipotermik) grupta ise inferiyor vena kavadan retrograd yolla hipotermik salin solüsyonu verildi ve her iki gruptada aortaya 75 dakika süreyle kros-klemp konularak spinal kord iskemisi yaratıldı. Süre sonunda operasyon sonlandırılıp deneklere Tarlov skorlaması uygulandı. 1 gün sonra aynı denekler reoperasyona alınarak spinal kordları çıkarılıp bcl-2 onkoproteini ile immünohistokimyasal çalışma yapıldı. Çalışma sonunda Tarlov skorlaması kontrol grubunda 0.28 ± 0.49, hipotermi grubunda ise 2.86 ± 0.69 olarak tespit edildi. Bcl-2 ile boyanma sonunda kontrol grubunda korunma görünmezken, hipotermi grubunda % 60 korunma gözlendi. Çalışma sonuçlarına göre inferiyor vena kavadan hipotermik salin solüsyonu vermenin spinal kord iskemisi üzerine koruyucu etkisi olduğu sonucuna varıldı. Spinal Cord Protection with Hypothermic Retrograde Venous Perfusion in Aortic Surgery SUMMARY In this experimental study, I examined the advantage of the retrograde hypothermic saline solution through the inferior vena cava during aortic surgery to prevent the complications of spinal cord ischemia. This study was examined on 14 kangal dogs. In the first (control) group, no preventive method was used. In the second (hypotermic) group, hypothermic saline solution was delivered by retrograde way through the inferior vena cava. Aorts were cross-clemped for 75 minutes in the both groups to create spinal cord ischemia. At the end of this period, the operations were finished and Tarlov score was applied to dogs. After 1 day, the dogs were taken to reoperation and the spinal cords of the dogs were taken out to make the immunohistochemical study with bcl-2 oncoprotein. At the end of this study, Tarlov scores were established 0.28 ± 0.49 in the first group and 2.86 ± 0.69 in the second group. The immunohistochemical study with bcl-2 oncoprotein demonstrated no cell prevention in the first group and 60 % cell prevention in the second group, respectively. According to this experimental study, appliement of hypothermic saline solution by retrograde way through the inferior vena cava during aortic surgery has a protective effect for spinal cord ischemia.

Koroner Arter Anomalili Bir Olguda Cerrahi Tedavi

Koşuyolu heart journal, 2014

Burçin Çayhan Yazışma Adresi Koroner arter anomalileri; çıkış anomalileri, seyir anomalileri, sonlanma anomalileri (A-V fistül), koroner arter anevrizmaları şeklinde olabilir. Koroner arter anomalisi, nadir görülen bir durum olup, daha çok anjiyografi veya otopsi sırasında tespit edilmektedir. İnvaziv koroner anjiyografi yapılan erişkin hastalarda konjenital koroner arter anomalisi sıklığı %0,3-%1,3 arasında iken, rutin olarak yapılan otopsi incelemelerinde %1 olarak saptanmıştır. Bunların %87'si çıkış ve dağılım anomalisi iken, %13'ü koroner arter fistülleridir. Koroner arter anomalisi saptanan olguların çoğunluğu asemptomatik olmasına rağmen, ektopik orijinli ve aort-pulmoner arter arasında seyirli sol koroner arter gibi anomalilerde miyokard iskemisi ve ani ölümle sonuçlanan olgular da bildirilmiştir. Bu yazımızda, nadir görülen bir anomali olan sol ana koroner arterin sağ sinüs valsalvadan çıktığı bir olgu sunulmuş ve literatür incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Koroner arter anomalisi; koroner arter bypass; konjenital anomali Coronary artery anomalies may present as anomalies of origination, course and termination (eg.A-V fistula), and as coronary artery aneurysms. Coronary artery anomalies are rare entities, and are usually detected during angiograms or necropsy. The rate of congenital coronary artery anomalies is reported to be between 0.3% and 1.3% in adult patients underwent invasive coronary angiograpies and 1% in routine autopsy studies. Of them 87% were anomalies of origin and course and 13% were coronary artery fistulas. Although most of the cases with coronary artery anomalies were asymptomatic, ectopic origin and course of coronary artery between aorta and pulmonary artery were reported to be associated with myocardial ischemia and sudden cardiac death.We present a case who had left main coronary artery arising from the right sinus of Valsalva, which is a rare congenital anomaly; and we reviewed the literature.

Dekstrokardili Situs Inversus Totaliste Tam Koroner Arteryel Bypass Greftleme: Olgu Sunumu

Cerrahpasa Tıp Dergisi, 2008

Situs inversus totalis az rastlanan bir durum olmas›na ra¤men, bu ters organ yerleflimine sahip kiflilerde koroner arteryel rahats›zl›klar›n görülme oran› genel nüfusla ayn›d›r. ‹skemik kalp hastal›¤› nedeniyle koroner cerrahi uygulanacak bu hastalarda kalbin pozisyonu greft tercihine etki etse de, küçük teknik de¤iflikliklerle yüz güldürücü sonuçlar al›nabilmektedir. Sunaca¤›m›z olgu, 55 yafl›nda dekstrokardi ve situs inversuslu bir erkek olup, hastaya sa¤ internal torasik arter ve radyal arter greftleri kullan›larak baflar›l› bir üçlü koroner bypass greftleme prosedürü uygulanm›flt›r.

Karotis Endarterektomi Operasyonu Sırasında Serebral Perfüzyonun Takibi ve Korunması: NIRS ve Kök Basıncı Rehberliğinde Seçici Şant Kullanımı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi

Karotis arter cerrahisinde endarterektomi ve eversiyon metotları semptomatik veya asemptomatik hastalarda inme ve mortalite oranını azaltmaya yönelik uygulanan düşük riskli altın standart tedavi yöntemleridir. Serebral hipoperfuzyon ve iskeminin erken tespiti için rejyonel serebral oksimetri (NIRS) ve karotis kök basıncı ölçümü yaygın kullanılan yöntemlerdir. Serebral hipoperfuzyonu engellemek ve serebral iskemi riskini azaltmak amaçlı en yaygın kullanılan yöntem intraoperatif şant kullanılmasıdır. Çalışmamızda NIRS ve karotis kök basıncı değerlerinin kombinasyonu ile şant kullanımına karar verilerek genel anestezi altında opere edilen karotis arter hastalarında şant kullanımının peroperatif inme ve mortalite üzerine etkilerini araştırmayı amaçladık. 2018 - 2020 yılları arasında NASCET kriterlerine göre %70-99 oranında darlık tespit edilen ve opere edilen 40 hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Şant kullanılan ve kullanılmayan grupta ipsilateral NIRS değerleri sırası ile o...