Nedim'in Bir Beytini Göstergebilimsel Çerçevede Çözümleme Denemesi (original) (raw)
Related papers
NEDÎM'İN ŞARKI'LARINDA BEŞ DUYU
Classical Ottoman poet Nedim who is the developer of a new style utterance of "Nedîmâne" in XVIII. century is one of the most important features are express the power of leaving, the ingenious use of local materials, lively style. Moreover, he is known as "live up to the time associated with the poem about the poet" in our classic poem. In the usual style of abstract metaphor, simile and associations to choose the way of a concrete poem about making the reality has close to. In this article will be
Gösterge-biçembilim ve Bir Müteverrimenin Nevha-i Meyusânesi
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
Hakkında çok az bilgiye ulaşılabilen Ara Nesil şairi Abdülkerim Hadi’nin üç şiir kitabı yayımlanmıştır: Aheng-i Sürûr, Bir Müteverrimenin Nevha-i Meyusânesi ve Gözyaşlarım. Bu şiir kitaplarından biri olan Bir Müteverrimenin Meyusânesi aşk acısından verem olan bir kadının şiiridir. Romantizm ve Abdülhak Hâmid şiirinin etkilerinin yoğun olduğu bu şiir, bir bütün halinde gösterge-biçembilim aracılığıyla incelenebilir. Bilindiği üzere biçembilim, yineleme, önceleme, sapma, koşutluk vb. kavramlarla metni daha çok anlatısallık düzeyinde kalarak çözümlemeye çalışır. Gösterge-biçembilim ise yine anlatısallık düzeyini biçembilimin söz konusu kavramları ışığında ele almakla birlikte söylemsellik düzeyini de incelemenin bir parçası hâline getirir ve göstergebilimin kavramsal alanından yararlanmayı tercih eder. Böylece biçem ve anlam bir arada çözümlenebilir. Bu çalışmada Abdülkerim Hadi’nin eseri göstege-biçembilim yöntemiyle çözümlenmiştir. İlk olarak anlatısallık düzeyinde önceleme, koşutluk...
ÇİÇEKLERİN DÜĞÜNÜ Adlı Metnin Göstergebilimsel Çözümlemesi
Bu çalışmada, Halikarnas Balıkçısı’nın öyküleri arasında en az diğerleri kadar edebi değer taşıyan Çiçeklerin Düğünü öyküsü yapısal açıdan incelenmiştir. Halikarnas Balıkçısının Çiçeklerin Düğünü adlı eserini göstergebilimin sunduğu araçlarla çözümleyerek eserin edebi değerini ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda eserin çözümlenmesinde göstergebilim kuramı yöntem olarak kullanılmıştır. Eserde, çiçeklerin dünyasının ortaya konması ve doğa ile ilişkilendirilmesi öykünün yapısal biçimlenmesi açısından ilginç bir durum sunmaktadır. Metnin üretim süreci söylem düzeyi, anlatı düzeyi ve temel düzey olarak ele alınmıştır. Söylem düzeyi üç aşamada incelenmiştir: Kişi, süre ve uzam. Anlatı düzeyinde; anlatı sözdizimi ve anlatı şeması kullanılırken temel düzeyde de göstergebilimsel dörtgen kullanılmıştır. Böylelikle çalışmada metnin yüzeyden derine yapılanış biçimi ortaya konmuştur.
NEDİM'İN SEVGİLİ KARŞISINDA YAŞADIĞI TEKİNSİZLİK VE AMBİVALANS
Turkish Studies, 2015
Sanatçı, yaşadığı ya da gözlemlediği herhangi bir ruh hâlini ya da duyguyu, kendi bakış açısıyla, zihnî bir takım kurgulamalar yaparak eserinde işler. Nedim, "-âre midir" redifli gazelinde sevgilinin gelişiyle ilgili, onun iyi niyetle mi; yoksa kötü niyetle mi geldiği noktasında yaşadığı tereddütlü ruh hâlini şiirine yansıtmıştır. Nedim (âşık), şiir boyunca zihninde olumlu ve olumsuz iki ihtimal arasında kalır. Bu iki ihtimalin karşılığı olarak hissettiği duygular, ümit ve korkudur. Âşık, sevgilinin iyi niyetle gelmesini ümit etmekte; kötü amaçla gelmesinden de korku duymaktadır. Hissedilen korku ve ümit sıradan, basit duygulanımlar değildir. Bunları klasik şairlerin duygu anlayışına uygun olarak, âşıkların sevgiliden gelebilecek en ufak bir lütfu büyük bir ümitle arzu etmesi ve buna karşın ondan gelebilecek en ufak bir kötülükten büyük korku duyması arka planında düşünmek gerekir. Böyle düşünüldüğünde âşığın yaşadığı gerilim, heyecan daha iyi hissedilebilir. Ümitle korku, gelecekle ilgili olduğunda birinin varlığı diğerini lağvetmesi yönüyle karşıt duygulardır. Nedim, şiirinde zıt duyguları karşı karşıya getirmenin yanında, bunları eş zamanlı olarak aynı kişiye hissettirir. Bu, şairlerin duyguları işleme yöntemlerinden "duygu karşıtlığı"nın ilk çeşidi, yani aynı objeye yönelik, olumlu ve olumsuz duyguların eş zamanlı olarak bir arada oluşu anlamındaki "ambivalans"a (ambivalance) karşılık gelir. Aynı zamanda sevgilinin geliş amacındaki belirsizlik, olumlu ve olumsuz ihtimaller arasındaki ikircikli durum, âşığı ümit ve korku ile birlikte bir kaygı, tereddüt, tedirginlik ve şüphe hissetmeye yöneltir. Bu bağlamda düşünüldüğünde ise âşığın yaşadığı ruh hâlini tekinsizlikle ilişkilendirmek mümkündür.
Benlem Öyküsünün Göstergebi̇li̇msel Çözümlenmesi̇
2020
Gostergebilim, anlami kullanmayi amac edinir ancak anlam degil anlamlama uzerine yogunlasir. Her turde metnin anlam kosullarini ve evrenini arastirir. Bu calismanin amaci gostergebilim yontemi kullanilarak metnin anlam evreninin olusumundaki katmanli yapiyi soylemsel, anlatisal ve temel yapi duzeyinde kesitlemeli bir bicimde incelemektir. Calismada Tahsin Yucel’in “Ben ve Oteki” adli oyku kitabinda yer alan “Benlem” oykusu Greimas’in gelistirdigi gostergebilim yaklasimindan yola cikilarak cozumlenmistir. Calismada oykunun baskahramani Memedali eyleyeninin bakis acisi temel alinmis; metnin soylemsel, anlatisal ve temel yapisi ortaya konmustur. Soylemsel yapilarda kesitlemelerin eyleyenleri, zaman ve uzam; anlatisal yapilarda anlati izlencesi ve eyleyenler cizelgesi ortaya konurken temel yapida ise derin duzeyde yer alan anlam gostergebilimsel dortgenden faydalanilarak ortaya konmustur.
NEDİM’İN “KÖŞK KASİDESİ”NİN TÂHİRÜ’L-MEVLEVÎ TARAFINDAN ŞERHİ
Klasik Türk Edebiyatı bünyesinde vücuda getirilen manzum ve mensur eserler kadar bu eserler üzerine yapılan şerh çalışmaları da önem arz eder. Osmanlı medeniyet dairesi içerisinde yer alan eserlerin kimi zaman okurlar için bazı belirsiz anlam alanları oluşturması, klasik Türk şiirinin Arapça ve Farsça ağırlıklı bir dil kullanmasından ziyade bu şiirin kültürel arka planına, hayal dünyasına, mazmunlarına özetle söz konusu medeniyet dairesine tam olarak nüfuz edememekle alakalıdır. Bu manada şerh kitaplarının zikredilen medeniyet dairesine nüfuz etmede ne denli önemli bir vazife yerine getirdikleri âşikârdır. Bu makalede; edebiyat tarihçisi, şair, yazar, mesnevihân, mutasavvıf ve müderris olma gibi pek çok vasfı şahsında birleştiren son dönem Mevlevîlerinden Tâhirü’l-Mevlevî (1877-1951)’nin, Nedim’in “köşk kasidesi”ne yapmış olduğu eski harfli şerh, yeni yazıya çevrilerek araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Çeviri yazısı yapılan metin Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Fethi Sezai Türkmen Koleksiyonu 91 numarada kayıtlı olup Tahirü’l-Mevlevî’nin kendi el yazısıyla ve rika hattıyla yazılmıştır. Örnek olmak üzere makalenin sonuna eski harfli metinden iki sayfa alınmıştır.
NEBİ MEHDİYEV'İN BİR BİLME TEORİSİ BAĞLAMINDA MİLLİYETÇİLİĞİN EPİSTEMİK TAHLİLİ
NEBİ MEHDİYEV'İN BİR BİLME TEORİSİ BAĞLAMINDA MİLLİYETÇİLİĞİN EPİSTEMİK TAHLİLİ, 2022
Epistemolojide bilginin imkânı söz konusu olduğunda, bilginin kaynağının ve onun doğruluğunun ne olduğu gibi sorulara cevap aranmaktadır. Platon'dan başlayan gelenek bize bilginin şartı için doğruluk, inanç ve gerekçelendirme koşulunu öne sürmüş ancak Gettier Problemi ile birlikte, gerekçelendirme koşulunun kesin bilgi için yeterli olmadığı yönünde yeni yaklaşımlar ve teoriler geliştirilmiştir. Ancak bu çalışmada felsefenin ana kollarından birisi olan epistemoloji tartışmaları daraltılarak milliyetçiliğin epistemik tahlili Bir Bilme Teorisi bağlamında yapılmıştır. Makalemiz, öncelikle "Tarih, neden milliyetçilik için gereklidir?" sorusu üzerinde durmakta ve bu sorunun cevaplanması için epistemik bir yönteme başvurmaktadır. Bu doğrultuda çalışmamızın teorik altyapısı, Nebi Mehdiyev'in Bir Bilme Teorisi isimli kitabından hareketle şekillenmektedir. Çalışmamız içerisinde gösterdiğimiz gibi, kanaatimizce milliyetçiliğin doğasına ilişkin felsefi bir değerlendirme, tarihin/kanının neden milliyetçilik için gerekli olduğunun açıklanmasıyla tamamlanabilir. Ayrıca tarih ve milliyetçilik arasındaki bağ ele alınırken, neden felsefi/kesin bilgi üzerine milliyetçi söylemin inşa edilemeyeceği de tartışılmış ve son tahlilde makalede; milliyetçilik için tarihin gerekli olduğuna yönelik epistemik bir değerlendirme de yapılmıştır. Hülasa çalışmanın temel amacının felsefenin denetleyici yönteminden istifade ederek milliyetçiliğe ilişkin bilgi edinmek olduğu söylenebilir.