Mustafa Aksoy, Mehmet Eröz ve Doğu Anadolu’nun Türklüğü Adlı Eserini Anlamak (original) (raw)
Related papers
Mustafa Aksoy, Doğu Anadolu ve Alevilik-Bektaşilik Bağlamında Mehmet Eröz’ü Anlamak
Sosyoloji okurken en büyük amacım ve idealim Eröz’ün yanında, onun araştırma alanlarından birinde doktora yapmaktı. Eröz bugün içinde bulunduğumuz sorunları ilk akademik hayata atıldığı yıllarda görmüş ve memleketimiz için önem taşıyan çok önemli yazılara imza atmıştır. Eröz, önemli makaleler ve kitaplar yazmış ve yazdıklarının önemli bir kısmı neredeyse Türkiye’de bir ilk olmuştur. O bununla da kalmayıp Fuat Köprülü’den sonra kendi kendini tashih eden ikinci akademisyen olmuştur.
Mustafa Aksoy, "Türklüğümüzü Mehmet Eröz'den Öğrendik", Mehmet Eröz Armağanı
“Tırkanlar”, Orta Asya’dan, önce Erzurum civarına, oradan da Siverek’in Çıkrık köyüne geliyorlar. Tırkan kelimesi, bölgedeki insanların ifadesine göre, “Türkmen” kelimesinin “Kurmançca” ifade ediliş şeklidir. Karacadağ’da 58 Tırkan köyü vardır. Büyüklerimizden öğrendiklerimize göre “Beydilli-Baydilli” aşiretiyle akrabayız.
Mustafa Aksoy, Türk Etnografya Eserlerinden Rize’yi Görmek
Rize’de Hemşin bölgesi olarak bilinen coğrafyada yaşayan insanların çoraplarında kullandığı bir damganın aynısı Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti’nin yani Çuvaş Türkleri’nin bayrağında var. Hiçbir iletişim aracı olmadan nasıl oluyor da Rize’deki bir kadın Çuvaşistan’daki insanların kullandığı şekli çorabına işliyor?
Mehmet Eröz’de Türklerde Totemizm İzleri
2004
Mehmet Eroz, Turk kulturunu cok farkli yonleriyle arastirip kendinden sonra gelen sosyologlarin hizmetine sunmustur. Turklerde totemizm izleri meselesi, kultur ve toplum tarihindeki konulardan farkli biri olarak dikkat cekmistir. Totemizm, sosyoloji ve sosyal antropolojide insanligin klan devrinden kalma birtakim anlayislarina verilen addir. Bu anlamda, Eroz, Turklerin de eski yasayislarinin bir uzantisi olarak totemik anlam tasiyan anlayislarinin var oldugunu one surmektedir. Kurt, at, koyun(ozellikle koc), guvercin gibi hayvanlar bu anlayislarin sembolik ornekleridirler. Ozellikle Alevi-Bektasi kulturundeki tavsan eti yememe ve onu ugursuz sayma adetinin bu donemden kalma totemik iz tasidigi konusu, Turklerdeki totemik iz tasiyan unsurlar arasinda one cikmaktadir.
Mustafa Aksoy, Milattan Önce Anadolu'da Türk İzleri
Ankara Güdül, Salihler Köyü’nde milattan önceki dönemlere ait Türk etnografya eserleri tarih yazıcılarını ve sosyal bilimcileri bekliyor. Kaya resimleri zamanla damgaya, damga ise zamanla alfabeye dönüşmüştür.
Mustafa Aksoy, Sosyoloji ve Tarih İlişkisi
Tarihi, geçmişe ait bilgi ya da geçmişin araştırılması olarak alırsak, içinde yaşanılan sosyal grup veya onun sosyo-kültürel değerleri de tarihin sahası içine girer. Çünkü yaşanılan hâl statik değildir; bu nedenle araştırma yaptığımız anda bile, araştırılan o an tarih olmaya yönelmektedir. O halde tarih nedir ve sosyoloji ile nerede ilişki halinde olmalıdır? Bu sorunun cevaplandırılması gerektir.
Mustafa Aksoy, Duha Türkleri ve Moğolistan Gezi Notları
Hövsgöl’e giriş sınırında altı tanesi yolun sağında, altı tanesi de solunda olmak on iki tane obo var. İnsanlar bunlar etrafında gezip, getirdikleri yiyeceklerden az da olsa bir şey koyuyorlar, o yoksa bir taş koyuyorlar ve oradaki taşları ağaçları öperek ellerini gökyüzüne kaldırıp dua ediyorlar. Ellerini gökyüzüne kaldırıp dua etmelerini ve bozkurtun gökyüzüne bakmasını, Cengiz Han’ın ellerini gökyüzüne kaldırıp dua etmesine ve gökten gelen bozkurta binerek ruhunun gökyüzüne çıkmasıyla izah ediyorlar.
Mustafa Aksoy, Doğu Türkistan’da Bulunan Mezardaki Buluntuların Tarihe Tanıklığı
Batılı teorilerin Batı dışı sosyal yapıları açıklamaları mümkün olmadığı gibi böyle beklenti, bilimi kutsallaştırmaktan başka bir şey değildir. Evrimci ve yayılmacı kültür teorileri ile damgaların tarihî seyir içinde gösterdiği kararlılık/değişmezlik izah edilemez. Çünkü Türkler, yüzyıllarca Çin, Slav ve Fars halklarıyla aynı coğrafya yan yana veya bir arada yaşamışlar ve yaşamaktalar. Bir çok kültür unsuru, özellikle geleneksel kültür unsurları tarihi ve dini köklerinden dolayı muhafazakârlığı ve kutsallığı barındırırlar.