HABER SÖYLEMİNDE MEDYA-SİYASET İLİŞKİSİ: 29 MART 2009 YEREL SEÇİMLERİ (original) (raw)

29 Mart 2009 Seçim Sürecinde Haber Etiği: Kanal D, Kanal 7 ve NTV Televizyon Kanalları Örneğiyle

1.Medya ve Etik Sempozyumu, 2009

Seçim ve medya kuşkusuz, demokratik yaşamın en önemli öncüllerindendir. Toplumun haber alma gereksinimine katkı sağlaması beklenen medyanın özellikle seçim süreçlerinde nesnellikten uzaklaştığı, haber-yorum ayrımındaki eksene takıldığı, bazen siyasal erkin veya egemen gücün yanında yer aldığı, bazen de ideolojik veya ticari kaygılarla hareket ettiği var sayılmaktadır. Siyasal patilerin seçim süreçlerinde siyasi propaganda amacıyla medyayı kullanmaları kuşkusuz doğal karşılanabilir. Etik değerler veya yasal açıdan bu eylemsellik zaten meşru kabul edilmektedir. Ancak meşruluk sorunu bu noktada; siyasilerin medyayı "kullanmaları" değil, medyanın "haber" formatında kendisini "kullandırmasıdır". Zira toplum, hangi koşulda veya hangi süreçte olursa olsun medya tarafından kendisine "haber" formatında sunulanları, "haber" olarak tüketme hakkına sahip olmalıdır. Medya etiğindeki öncüllerinin yitirilmesine de neden olan fenomenlerin veya kaygıların mesleki açıdan kuramsal veya felsefi bir zemine oturtulması bu açıdan mümkün görünmemektedir. Medyanın seçim sürecindeki siyasal partilerin propaganda çalışmalarını nesnel olarak yansıtmadığı temel hipotezine dayanan bu araştırmada; 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri sürecinde seçim yasaklarının başlamasından önceki son hafta Kanal D, Kanal 7 ve NTV'nin Ana Haber Bültenleri yedi gün süreyle kayıt altına alınmış ve haberlerin tamamının deşifresi yapılarak içerik analizi yöntemiyle irdelenmeye çalışılmıştır. Verilerin analizi sonucunda temel ve tali hipotezleri destekleyen bulgulara ulaşılmıştır.

İKİNCİ DÜZEY GÜNDEM BELİRLEME ARAŞTIRMASI: 29 EKİM 2018 GÜNÜ ULUSAL GAZETELER ÖRNEĞİ

İKİNCİ DÜZEY GÜNDEM BELİRLEME ARAŞTIRMASI: 29 EKİM 2018 GÜNÜ ULUSAL GAZETELER ÖRNEĞİ, 2018

Her 29 Ekim günü Türkiye milli bayramlarımızdan Cumhuriyet Bayramı'nı kutla-maktadır. 29 Ekim 2018 ise hem bayram kutlamalarının yapıldığı hem de Türki-ye'nin yeni bir mirası ülke adına kazandırmanın gururunu yaşadığı gün olarak tari-he geçmiştir. Bu yapı dünyanın en büyük yapısı olmasıyla da çok önemli bir geliş-me olarak görülmektedir. Türk kamuoyu da bayram coşkusunu ve bu yeni gelişme-yi yakından takip etmiş, kutlamalara hem ekran başından hem de havalimanının açılış yerinde yakından destek vererek katılmıştır. Bununla birlikte gazeteler 29 Ekim 2018 günü birçok içerik üreterek açılışlara ve yeni gelişmelere nasıl yaklaş-tıklarını ilk sayfalarında vermişlerdir. Gazetelerin ilk sayfalarını hangi şekilde de-ğerlendirip, nasıl bir çerçeve içerisinde yansıtıldığı araştırmanın amacını oluştur-maktadır. Bu kapsamda belirlenen amaç doğrultusunda Türk yazılı basınının bay-ram kutlamalarını, 3. Havalimanı gelişmesini ve Fırat operasyonu haberlerini nasıl çerçevelediği incelenmektedir. 29 Ekim 2018 günü Basın İlan Kurumu'nun verile-rine göre o gün içerisinde tirajı en yüksek 11 gazetenin ilk sayfaları ikinci düzey gündem belirleme yaklaşımı doğrultusunda incelenmiştir. Araştırma doğrultusunda belirlenen amaca uygun olarak gazetelerin birinci sayfa haberlerinin analizi için "haber çerçeveleme yöntemi, Ghanem ve Tankard'ın çerçeveleme unsurlarından" yararlanılmıştır.

Üni̇versi̇te Öğreci̇leri̇ni̇n Si̇yasal Katılım Davranışları: 29 Mart 2009 Yerel Seçi̇mleri̇, Balıkesi̇r Örneği̇

Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2010

Genel seçmen kitlesi içindeki oranı her seçim döneminde artan üniversite öğrencilerinin yerel seçimlere katılım kalıplarının ve düzeylerinin tespiti önemlidir. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmada, çeşitli faktörlerden hareketle, Balıkesir Üniversitesi öğrencilerinin siyasal katılım kalıpları ve 2009 yerel seçimlerine katılma düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Yöntem: Ampirik nitelikli bu araştırmada veriler anket tekniğiyle elde edilmiştir. Araştırmanın evrenini Balıkesir il merkezindeki yaklaşık 15.000 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın örnekleminde 421 öğrenci yer almıştır. Bulgular ve Sonuçlar: Üniversite öğrencilerinin yerel seçimlere katılımı, genel seçimlere katılımından düşüktür. Öğrencilerin seçimlere katılımları diğer seçmenlerin genel katılımından ve gençlik katılımından düşüktür. Araştırma, öğrencilerin yerel seçimlere katılım düzeyinin düşük olmasının, "siyasete ilgisizlik" olgusuna değil, "istem-dışı katılımsızlık" olgusuna bağlı olduğunu göstermektedir Öneriler: Araştırmada elde edilen bulgular sonucunda, "cinsiyete"; "anne babanın oturduğu yerleşim yerinin büyüklüğüne"; "anne-babanın gelir durumuna" bağlı olarak üniversite öğrencilerinin seçimlere katılımı konusunda, sosyal bilimcilerin ve araştırmacıların mevcut yargılarını gözden geçirmeleri önerilmekte.

SEÇİM OLMAYAN DÖNEMLERDE KAMUOYU ARAŞTIRMALARININ MEDYADA (GAZETE-INTERNET HABER SİTELERİNDE) YER ALMASI: ETİK İLKELER BAĞLAMINDA BİR İNCELEMEGAZETE-INTERNET HABER SİTELERİNDE) YER ALMASI: ETİK İLKELER BAĞLAMINDA BİR İNCELEME

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2022

Medya kuruluşlarının kamuoyu araştırma sonuçlarını (seçim anketi sonuçlarını) sunarken uluslararası tanınırlığı olan AAPOR, ESOMAR, WAPOR gibi kamuoyu araştırma derneklerinin etik ilkeler çerçevesinde belirledikleri standartlara uyarak sunmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın amacını medya kuruluşlarının (gazete-internet haber sitelerinin) seçim olmayan dönemlerde kamuoyu araştırma sonuçlarını sunarken uluslararası kuruluşların etik ilkeler çerçevesinde belirledikleri standartlara uyup uymadıklarının incelenmesi ve bu konuda medyanın görev ve sorumluluklarını daha iyi bir şekilde yerine getirmesi için neler yapılabileceğini tartışmak oluşturmaktadır. Bu kapsamda AAPOR, ESOMAR/WAPOR tarafından belirlenen etik ilkeler birleştirilerek bir tablo oluşturulmuştur. Çalışmanın amacı doğrultusunda, ulusal-basılı en yüksek tirajlı 5 gazete (spor gazeteleri ve yabancı dilde yayınlananlar hariç) ve internette en çok ziyaret edilen 5 haber kuruluşunun web sitesi belirlenmiş ve toplam 8 gazete-internet haber sitesi (bazıları aynı olduğundan) çalışmaya dâhil edilmiştir. Gazete-internet haber sitelerinde sunulan kamuoyu araştırmalarında yer alan haberler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Gazete-internet haber sitelerinin arama çubuklarında "kamuoyu araştırması", "anket", "son seçim anketi" ve "seçim anketi" anahtar kelimeleri kullanılarak kamuoyu araştırmalarına ilişkin haberlere ulaşılmıştır. Çalışma, 01 Eylül 2019 ile 30 Nisan 2021 tarihleri arasında yayınlanan seçim anketlerini kapsamaktadır. En yüksek tiraja sahip gazeteler ve en çok ziyaret edilen haber siteleri baz alınarak 5 haber sitesi üzerine yapılan çalışma sonucunda genel olarak medya kuruluşlarının kuruluşlarının (gazete-internet haber sitelerinin) seçim anketlerini yayınlarken haberde verilmesi gereken bilgilere yeteri oranda yer vermediği ve dolayısıyla etik ilkelere uymadıkları görülmüştür. Elde edilen bu sonuç medya kuruluşlarının (gazete-internet haber sitelerinin) kamuoyu araştırmalarını (seçim anketlerini) haberleştirirken haberin içinde yer verilmesi gereken bilgilere daha fazla yer vermesi gerektiğini göstermektedir. Bu hem medyanın görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi hem de toplumun kamuoyu araştırmalarıyla (seçim anketi sonuçlarıyla) ilgili doğru bilgi alması ve dolayısıyla demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için önemlidir. Media organizations are required to present the results of public opinion polls (results of election polls) in accordance with the standards set by internationally recognized public opinion poll organizations such as AAPOR, ESOMAR, and WAPOR within the framework of ethical principles. The purpose of this study is to examine whether media organizations (newspapers-internet news sites) comply with the standards set by internationally recognized organizations within the framework of ethical principles while presenting the results of election polls in non-election periods, and to discuss what can be done to better fulfill the duties and responsibilities of the media in this regard. In this context, a table was created by combining the ethical principles determined by AAPOR, ESOMAR / WAPOR. In line with the purpose of the study, 5 national-printed newspapers with the highest circulation (excluding sports newspapers and those published in foreign languages) and 5 most visited news organization websites on the internet were determined, and a total of 8 newspapersinternet news websites (Because of some of them are same) were included in the study. News on election polls presented newspapers-internet news websites were analyzed using content analysis method. The news on election polls are reached by using the keywords "public opinion poll", "survey", "last election survey" and "election poll" in the search bars of the newspapers-internet news websites. The study covers the election polls published between September 01, 2019 and April 30, 2021. As a result of the study conducted on 5 news sites based on the newspapers with the highest circulation and the most visited news sites, it has been seen that the media organizations (newspapers-internet news websites) in general do not include the information that should be given therefore, they do not comply with ethical principles in the news while publishing the election surveys. This result shows that media organizations (newspapers-internet news sites) should include more information that should be included in the news while reporting public opinion surveys (election surveys). This is important both for the media to fulfill its duties and responsibilities, and for the society to receive accurate information about public opinion polls (results of election polls), and therefore for the healthy functioning of democracy. Keywords: Media, public opinion polls/survey, election polls, ethical standards, online media

SİYASAL REKLAM KAMPANYALARINDA TWİTTER KULLANIMI: 24 HAZİRAN SEÇİMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

ÖZET Siyasi alanda yaşanan rekabet, liderlerin çağın gerekliliklerine uygun olarak daha geniş kitlelere hızlı bir şekilde ulaşma zorunluluğunu arttırmaktadır. Böylelikle günümüzde zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın kitlelere ulaşma imkânı sağlayan sosyal medya, siyasal reklam kampanyaları için önemli bir mecra olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Dijital dünyanın en önemli yeniliklerinden biri olan ve tüm hayatımıza entegre konuma gelen sosyal medya, siyasi aktörler tarafından doğru kullanıldığı taktirde siyasal reklam kampanyalarına önemli katkılar sağlamaktadır. Bu bağlamda sosyal medya kanallarının siyasi liderler tarafından seçim dönemlerinde etkin bir reklam mecrası olarak kullanıldığı görülmektedir. Sosyal medya kanallarından biri olan Twitter, kitleleri kendi lehine etkilemek isteyen siyasi liderler için önemli bir mecra olarak ön plana çıkmaktadır. Kitlelerle etkileşimli bir şekilde iletişim kurma imkânı tanıyan bu sosyal medya kanalı, liderlerin politik görüşlerini yayma sürecinde ideal bir platform olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda geniş kitlelere, hızlı ve etkili bir şekilde ulaşabilmek adına siyasal reklam kampanyalarında Twitter yoğun ve aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Böylelikle siyasi liderler Twitter sayesinde, kitlelere vaatlerini daha etkin bir şekilde iletmenin yanı sıra gündem ve sosyal olaylar hakkında anlık paylaşımlar yaparak güncel gelişmeler ekseninde seçmenlerle iletişim kurabilmektedir. Yukarıda belirtilenler sonucunda siyasi liderlerin Twitter içeriklerindeki eğimleri açıklamak ve iletişim stilini analiz etmek, günümüzde son derece önemli bir konu haline gelmiştir. Nitekim çalışmanın sorunsalı bu durumu irdelemek üzerine kurulmuştur. Çalışma kapsamında, 24 Haziran seçiminde en çok oy alan iki adayın seçim döneminde attığı tweetler analiz edilerek en çok hangi konulara değindiklerini, nasıl bir üslup benimsedikleri ve ne türde içerikler paylaştıkları ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu bağlamda 24 Haziran seçiminde Recep Tayyip Erdoğan ve Muharrem İnce tarafından atılan tweetler (yazılı/görsel) içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen bulgular raporlaştırılarak sonuç bölümünde açıklanmıştır.

SOSYAL MEDYADA POPÜLİST SÖYLEM VE POLİTİK PSİKOLOJİ: 2019 TÜRKİYE YEREL SEÇİMLERİ ÖRNEĞİ 1

2023

Ekmel GEÇER 3 ÖZ 21.yüzyılda yükselişe geçen popülizm kelime manası olarak halkçılık anlamına gelse de, toplumu iki zıt kutba ayırarak biz-onlar sınıflandırması temelinde karşımıza çıkan bir olgudur. Popülizmde biz, iyi olanla; onlar, kötü olanla özdeş hale getirilmektedir. Toplumun bu şekilde kutuplara bölünmesi ve bir grubun ötekileştirilmesi birçok demokratik ülkede olduğu gibi Türkiye için de potansiyel bir durum teşkil etmektedir. Bu bağlamda, elinizdeki çalışma popülizmin söylem biçimlerinin gözlemlenebildiği bir ülke olan Türkiye'de, yerel seçimler bağlamında popülist unsurların tespit edilmesi amaçlanmış; bu çerçevede adayların sosyal medya gönderileri üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışma yapılırken nitel araştırma yöntemi tercih edilmiş ve söylem analizi tekniğinden faydalanılmış; Şen & Altın (2020) ve Engesser ve arkadaşlarının (2017) kullandığı yöntemden faydalanılmıştır. Sosyal medyadan metinsel olarak elde edilen bulgular, popülist unsurların Türkiye siyasetinde aktif bir şekilde var olduğunu göstermektedir. Sadece bu bulgulardan yola çıkarak siyasilerin popülist olarak tanımlanması güç olsa da söylemlerinde tespit edilen popülist unsurların varlığı popülizme olan meyili ortaya çıkartmaktadır.

GAZETELERDE SEÇİM VAR (2002 Genel Seçimlerinin Yazılı Basında Sunumu: Bir İçerik Analizi)

“...Yazılı basının seçim sürecini nasıl yansıttığını izlerken, ele aldığımız tüm gazeteler bazında kronolojik bir bakışın ne kadar önemli olduğunu anladık. Acaba gazeteler seçim sürecinin başından sonuna kadar “tüm partilere eşit uzaklıkta” duran bir gazetecilik anlayışıyla mı hazırlanmışlardı? Tek bir partinin propagandasını yapan “partizan” gazeteler hangileriydi? 2002’de seçim sürecinin başından sonuna kadar devam eden parti(ler) içi/dışı dinamikler, (DSP’de yaşanan parçalanma, Kemal Derviş, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan’ın Troyka hareketi ve arkasından yeni kurulan Yeni Türkiye Partisi, Derviş’in yeni kurulan YTP yerine CHP’ye katılımı veya AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim yasaklı olup olmayacağına dair tartışmalar vd.) yazılı basının yanlılığında değişimlere/kaymalara neden oluyor muydu?..” Sayfa Sayısı : 104, ISBN : 978-9944-313-41-4, Yayın Tarihi : Temmuz-2007 / 1. Basım, Boyutları : 16 x 24 cm, Kağıt Cinsi : 1. Hamur beyaz kağıt, Kapak Tipi : Bristol

YEREL SİYASETTE SEÇİL(E)MEYEN KADIN: 2004- 2009 MART SEÇİMLERİ DÜZLEMİNDE ANALİTİK BİR İNCELEME,

MART SEÇİMLERİ DÜZLEMİNDE ANALİTİK BİR İNCELEME ÖZET Demokratik toplum anlayışı, kadınların yeterli seviyede siyasal sistemde yer almalarını gerektirir. Çünkü dünya nüfusunun yarısını kadınlar oluşturur. Türk kadının toplumsal ve siyasal yaşamda önünde yer alan engellerin ortadan kaldırılması adına ilk adım, kadına sadece "eş" ve "anne" olarak bakan zihniyetin değişmesiyle başlayacaktır. Ülkemizde kadın, seçme ve seçilme hakkını aldığı 1930'lu yıllardan itibaren fiilen siyasal yaşamda var olmuştur. Ancak, bu hakkını kullanım yoğunluğu, Türkiye'deki tüm seçimler bağlamında yeterli değildir. Kadının siyasal yaşamda hem katılım hem temsil anlamında varlık gösterememesinin nedenleri, ülkemizde her zaman güncelliğini koruyan bir alandır. Çalışmamızda ilk olarak konu teorik olarak irdeledikten sonra, kadın belediye başkanlarının değerlendirmelerine yer verilmiştir. Bu bağlamda kadının temsiline ilişkin sorunlar, 2004 ve 2009 mahalli seçimlerinde göreve gelmiş kadın belediye başkanlarının değerlendirmeleri doğrultusunda ele alınmıştır.