Kosova ve Uluslararası Yönetim İlişkisi- vesayetten fazla, işgalden az- (original) (raw)
Related papers
Kosova’nın Bağımsızlığı Sürecinde Uluslararası Güçlerin ve Türkiye’nin Tutumu
Avrasya Etüdleri, 2008
Kosovo has become independent, but this independence has not emerged as a result of a natural development process in terms of its importance and affects. The Kosovo issue has been a source of struggle between the supporters and opponents of the independence of Kosovo. Although the opponents are opposed to it because of their internal concerns and their worries on prominent issues by underlining some international law principles (such as territorial integrity), they are worried mostly on the former. The supporters of independence act according to their own interests and base their views on international law concepts (such as self-determination). Kosovo's independence has not actually been approved by the international community. The fact that Kosovo will not be a member of the UN unless the Russian veto is overcome proves this. Kosovo tries to demonstrate that it is really an independent state. Turkey has played an effective role in the independence of Kosovo and has adopted a proactive approach instead of pursuing policy of "wait and see", "neutrality" or "non-interference".
Kosova Yerel Yönetimleri Üzerine Bir İnceleme
2016
Kosova, Turkiye’nin tarihi, kulturel ve ekonomik iliskileri bulunan bir Balkan ulkesidir. Sirplarla yasadigi ic savastan sonra 1999 yilinda NATO’nun mudahalesi sonucu, Kosova’da Birlesmis Milletler Gecici Yonetimi (UNMIK) kurulmustur. Kosova, Şubat 2008 yilinda Sirbistan’dan, Kosova Cumhuriyeti olarak bagimsizligini ilan etmistir. UNMIK Yonetimi, Kosova’nin bagimsizligini ilan etmesinden sonra kismen Avrupa Birligi’ne (AB) devredilmistir. Kosova Meclisi’nde yerel yonetimlerin yasal zemini olusturulurken, AB ve Avrupa Konseyi’nin yerel yonetimlerle ilgili duzenlemeleri temel alinmistir. Kosova, 2015 yilinda AB ile Katilim ve Ortaklik Anlasmasi’ni imzalamistir. Halkin yonetime katiliminin ve demokrasinin kurulmasi yolundaki en onemli araclarindan birisi olan yerel yonetimler, Kosova’da ekonomik kaynaklarin yetersizligi, yonetim tecrubesinin yoklugu, denetim eksikligi, yolsuzluklarin yuksekligi gibi sorunlarla karsi karsiyadir. Bu calismanin amaci; Kosova Cumhuriyeti’nde, yerel yonetim...
Türkiye-Balkan Devletleri İlişkileri, 2023
Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Nobel Akademik Yayıncılık, 2011 yılından beri "tanınmış uluslararası yayınevi" statüsündedir.
Kosova Sorunu ve bu sorun karşısında ABD-AB politikalarının incelenmesi
2012
yılları arasındaki dönem Kosova bölgesi için kanlı mücadelelere sahne olmuştur. Kosova'da yaşanan bu trajedi, her ne kadar iç savaş olarak ortaya çıkmış olsa da çatışmaların artmasıyla birlikte uluslararası gündemi de meşgul eder hale gelmiştir. Konunun uluslararası gündeme taşınmasıyla birlikte, bu coğrafya üzerinde özellikle ABD ve Avrupa Birliği'nin savaşı sonlandırmak adına uyguladığı politikalar incelenmesi gereken bir alan halini almıştır. Öyle ki, 1991 yılı öncesinde Soğuk Savaş mantalitesi ile politikalarına yön veren bu iki güç, Soğuk Savaş ardından daha önce deneyimlemediği bir sorunsalla karşı karşıya kalmıştır. Kosova savaşı esnasında Avrupa Birliği ve ABD'nin uyguladığı politikalar temelde birbirinden farklı olsa da, her iki politikanın amacı da savaşı sonlandırmak olmuştur. Ancak Avrupa Birliği siyasa yapıcıları müzakereci bir çizgiden hareket ederek savaşı sonlandırmaya çalışırken, ABD siyasa yapıcıları tam tersine müdahaleci bir tutum ile savaşı sonlandırmaya çalışmışlardır. Dolayısıyla hazırlanan bu çalışmanın öncelikli amacı Kosova savaşı esnasında Avrupa Birliği ve ABD politikalarını incelemek ve bu politikalar arasındaki farklılıkları ele almaktır. Hazırlanan bu çalışmada öncelikli olarak, Kosova bölgesinin tarihsel arka planı ele alınmış olup, bu planda sırasıyla Kosova'yı oluşturan nüfuslara, Osmanlı himayesindeki Kosova topraklarına, Sırp Krallığı dönemindeki Kosova bölgesine, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla oluşan Kosova'ya ve son olarak da Tito önderliğindeki Yugoslavya'da Kosova bölgesi incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın ilk bölümünde, özellikle 1991 yılından itibaren kanlı bir iç savaşa dönüşen Kosova bölgesinde yaşayan etnik toplulukların bu bölge üzerindeki çıkar çatışmalarına ve bu çatışmaların kaynağına değinilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde ise, Yugoslavya'nın dağılmasıyla birlikte Kosova'dan önce bağımsızlığını ilan eden Bosna-Hersek Devleti'nde yaşanan savaş konu alınmıştır. Bu savaş incelenirken özellikle ABD ve Avrupa Birliği'nin savaşa karşı izlediği tutum ve politikalar anlatılmaya çalışılmıştır. Bosna pratiğinden hareketle, Kosova'da yaşanan savaş her ne kadar birbiriyle benzerlik gösteriyor olsa da özelde Bosna'dan farklı olarak izlenen ABD ve Avrupa Birliği politikaları ele alınmıştır. Bu noktada, özellikle ABD politikaları incelenirken NATO müdahalesine değinilmiş ve bu müdahale ile gerek Birleşmiş Milletler gerekse uluslararası toplum nezrindeki tepkiler ele alınmaya çalışılmıştır. Araştırmanın son bölümü ise, NATO harekatından sonra Kosova'nın nihai statü meselesine değinmektedir. Savaşın sona erdiği 1999 yılı itibariyle gündeme gelen "nihai statü" meselesi ve bu mesele karşısında özellikle Avrupa Birliği ve ABD'nin girişimleri ele alınmıştır. Kuşkusuz, Kosova'da barışın yeniden tesisi ve toplumu istikrarlı bir yapıya kavuşturma girişimleri özellikle Avrupa Birliği ve Birlemiş Milletlerin uyguladığı politikalar çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu noktada, politikaların uygulanması için oluşturulan askeri kuvvetlere (KFOR) ve BM sivil yönetimine de atıfta bulunarak izlenen politikalar incelenmiştir. Son olarak, Kosova'nın nihai statü oluşturma sürecinde aniden bağımsızlığını ilan etmesi ve bu bağımsızlığın özellikle Avrupa Birliği'nde oluşturduğu dalgalanmalar araştırmanın son bölümünde ele alınmıştır. Bağımsızlığın ardından gündeme gelen "Avrupa Birliği'ne üyelik" tartışmaları ise Avrupa Birliği'nin Kopenhag kriterleri çerçevesinde incelenmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak hazırlanan bu çalışma, Kosova bölgesini oluşturan etnik grupların Kosova üzerindeki çıkar kavgalarıyla başlayan anlaşmazlığı hangi aşamalardan geçirerek bir iç savaşa ardından da uluslararası aktörlerin devreye girdiği bir politika savaşına dönüştürdüğünü incelemeye çalışmıştır. 4 I. BÖLÜM 1.1. TARİHSEL BİR PERSPEKTİF: KOSOVA Balkanlar, Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan, Avrupa'nın sonu ve Asya'nın başlangıcını oluşturan bir bölgedir. Bu anlamda Balkanlar, tüm medeniyetlerin ilgi odağı olan bir coğrafyaya sahiptir. Dünya medeniyetinin doğup büyüdüğü bu eski kıta aynı zamanda karşılıklı kültürel, ekonomik ve dini güç mücadelelerine de sahne olmuştur. Tarihin her döneminde dünya üzerindeki egemen güçler Balkanlar'ı kontrol etmenin önemini anlayarak, bu coğrafya üzerindeki güç mücadelesine dahil olmuşlardır. 1 Balkanları hakimiyeti altına almak isteyen birçok ulus öncelikli olarak bu coğrafyaya kendi kültürünü empoze etmeye çalışmıştır. Bu anlamda Balkan coğrafyası çok kültürlü yapıya sahip halkların bir arada yaşadığı toprak parçası haline gelmiştir. Baş, bu çok kültürlü coğrafyanın tüm medeniyetler açısından önemini şu şekilde değerlendirmektedir: Balkanlar tarih boyunca esas olarak iki açıdan önemli bölge olmuştur: Birincisi coğrafyasıdır. Bölge tarih öncesinde insanlığın geçiş yollarındandır. Tarihteki Roma, Büyük İskender, Bizans gibi büyük imparatorlukların pek çoğunun çıkış yeri ve dünya hâkimiyetlerini sağlamada bir basamak olmuştur. Örneğin; Osmanlı İmparatorluğu sürekli batıya doğru genişlemek istemiş ve bu genişlemede Balkanların fethi büyük önem taşımıştır. 20. yüzyıla kadar dünyanın yönetsel merkezi olan Avrupa'nın bir parçası durumundaki Balkanlar günümüzde ise enerji boru hatları nedeniyle önem arz etmektedir. Diğer önemli neden ise Balkanların birtakım mücadelelerin merkezi olmasıdır. Bu anlamda özellikle Kosova her iki açıdan da önemli olan bir bölgedir. Hem ülkesel, hem de potansiyel çatışma vasfını haizdir. Kosova, coğrafi konumu nedeniyle Kai'nin dikkat çektiği noktalara rağmen AB'nin halen standartlar üzerinde ısrar edişi, Kosova üzerinde karar yetkisini yeniden ABD'nin almasına neden olmuştur. Öyle ki, AB'nin bu ısrarı kamuoyunda, topluluğun sadece standartların uygulanmasını teşvik etmenin ötesinde siyasi liderlik üstlenmeyeceği algısına da yol açmıştır. 121 Dolayısıyla bu noktada ABD'nin Kosova'nın statüsünün kararlaştırılması sürecinin başlatılmasına liderlik ettiğini söylemek mümkündür.
Seyahatnâme Penceresinden Kosova ve Civarı
Yalnız çağının değil tüm dönemlerin en önemli şahsiyetleri içerisinde yer alan Evliyâ Çelebi, Türk dünyasının olduğu gibi tüm dünyanın araştırmalarına konu ettiği seyyahların başında gelmektedir. Evliya Çelebi’ye atfedilen bu önem Seyahatnâme’nin tarihi bir vesika olmasıyla birlikte kendisinin çok yönlü kişiliğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Osmanlı sahasının hemen hemen her bölgesiyle ilgili bilgilerin bulunduğu Seyahatnâme’de Kosova ve civarından da oldukça bahsedilmektedir. Kosova’nın gerek coğrafî konum gerekse Osmanlı yönetimi için önemli oluşu seyahatnameye konu ediliş miktarıyla da paralellik arz etmektedir. On ciltten meydana gelen Seyahatnâme’nin dokuzuncu ve onuncu cildi hariç her cildinde Kosova ve civarı ile ilgili bilgilere rastlamak mümkündür. Bu çalışmada Evliyâ Çelebi’nin Kosova ve civarıyla ilgili verdiği bilgiler çok yönlü bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
Kosova’nın Bağımsızlığı ve Türk Dış Politikası (1990-2008)
Bu makalenin tüm hakları Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği'ne aittir. Önceden yazılı izin alınmadan hiç bir iletişim, kopyalama ya da yayın sistemi kullanılarak yeniden yayımlanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, satılamaz veya herhangi bir şekilde kamunun ücretli/ücretsiz kullanımına sunulamaz. Akademik ve haber amaçlı kısa alıntılar bu kuralın dışındadır.