Altun Altun, "Avrupa'da Bir Hegemonya Aracı Olarak İslamofobi, Irkçılık ve Pegida", 1. Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar Kongresi Hegemonya-Karşı Hegemonya,Bildiriler Kitabı, 5-7 Mayıs 2016, Konya. (original) (raw)

ÖZET 11 Eylül ve bunu takip eden “Terör-Karşıtı” savaşlar sırasında ve sonrasında, İslam, Batı medyasında sıklıkla yer almaya başladı ve güncel söylemde Müslümanlar bir “tehlike” olarak görülmeye/gösterilmeye başlandı. İslam’ın uluslararası terörizm ile aynı anlama geldiği Batı medyasında çok sık rastlanan bir olgu oldu. Özellikle Alman medyasında, Müslümanlar köktendinci, tutucu, barbar olarak gösterildi. Batı medyasında görülen bir başka eğilim de demokrasinin, düşünce özgürlüğünün ve dinsel hoşgörünün sadece Batı toplumlarına ait özellikler olarak gösterilmesidir. Olayların sebeplerinin ve sonuçlarının tarihsel gelişimlerinden koparılmaları ve küresel kapitalist sistemin işleyişinden yalıtılarak sunulmaları, İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu ve aşırı İslamcı saldırıları, Müslümanların Müslüman olmalarından kaynaklanan doğal eylemler olarak gösterme sonucunu doğurmuştur. İslam ve şiddet arasında doğrudan bir bağ kurularak, bütün Müslümanların şiddet eğilimli oldukları iddia edilmiştir. Batı siyaset ve medyasında terör, şiddet ve aşırı dincilik Müslümanlarla bağdaştırılmıştır. Müslümanlık karşıtı bu söylemler 11 Eylül’den sonra artış gösterdi. Son dönemde IŞİD saldırıları ile bu yabancı düşmanlığı ve İslam korkusu yaşatılmaya devam edilmektedir. Müslümanlara ve ibadet yerlerine yapılan saldırılarda artış yaşanmıştır. Almanya’da ırkçı hareket PEGİDA ( Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar) ise Batı hegemonyasının ötekileştirici dili olmuş ve Huntington’un Batı ile İslam arasında çatışma olacağı tezi, ve Müslüman mültecilerin tehdit olarak görülmesi bu hegemonyanın araçlarından olmuştur. Avrupa kültürü, siyasi partileri ve medyası El Kaide, İŞİD gibi örgütleri İslam ve yabancı karşıtlığını kışkırtmak için araçsallaştırmaktadır. Avrupa’da İslamafobi, yabancı karşıtlığı ile eşdeğer bir algıya dönüşmüş durumdadır. Çalışmada Almanya’da 2014 yılında kurulan, İslam’a karşı Batı kültürünü savunan ve anti-İslam ırkçılığını temsil eden PEGİDA ele alınacaktır. Bu bağlamda Müslümanlara karşı islamafobik ve ırkçı söylemlerin siyaset ve medya dilinde bir hegemonya aracı olarak kullanılmasının toplum tabanındaki yansımasının yükselen İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı olduğu tezi savunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Avrupa, İslamafobi, Irkçılık, PEGİDA ABSTRACT Islam has frequently started to appear on Western media during September 11th and after those following “anti-terrorist” wars and Muslims have been started being seen or shown as a danger. Islam, having the same meaning with International terrorism, has become a phenomenon that appears frequently on western media. Especially in the German media, Muslims have been shown as fundamentalist, conservative, and barbarian. Another tendency seen in the Western media is that democracy, freedom of thought, and religious tolerance are shown as belonging to only Western societies. The cause and effects of incidents having been separated from their historical developments and submitted by isolating from functional global capitalist system, the situation of Islamic world and extreme Islamist attacks have resulted in showing Muslims doing as natural actions due to being a Muslim. By establishing a direct link between Islam and violence, it has been claimed that all Muslims are prone to violence. Terror, violence and fundamentalism have been associated with Muslims in the Western media and politics. These rhetorics against Islam have increased after September 11th. Recently, with the ISID attacks xenophobia and Islamophobia have been continued to be kept alive. There has been an increase in attacks on Muslims and their places of worship. In Germany, racist movement, PEGİDA, (Patriotic Europeans against the Islamization of the West) has been an alienating language of Western hegemony. Huntington’s thesis that a conflict will occur between the West and Islam, Muslim refugees being seen as a threat have been one of the tools of this hegemony. European culture, political parties, and the media have instrumentalized the Islamic organizations such as ISID and AL-QAEDA to provoke Islamophobia and xenophobia. Islamophobia in Europe has become a perception that is equivalent to xenophobia. In this study, PEGIDA founded in Germany, 2014, defending European culture against the Islam and representing the racism of Anti-Islam will be discussed. In this context, Islamophobia and xenophobia as a thesis, the reflection on social base of being used as a hegemonic tool in political and media language of the Islamophobic and racist discourses against Muslims will be argued. Keywords: Europe, Islamophobia, Racism, PEGIDA