Kurada, H. Z., Gökmen, S., Şahin, S., Özcebe, E., 2016. Down Sendromlu Çocuklarda Sözcük Türlerine İlişkin Bir İnceleme, 30. Ulusal Dilbilim Kurultayı, 13-14 Mayıs 2016, Ankara Üniversitesi, Ankara (original) (raw)

Baş Makale: Down Sendromlu Çocuklar ve Yetişkinlerde Dil Gelişimi

2006

This article provides a review about language development in children and adolescents with Down syndrome. The developmentally emerging strengths and weaknesses are summarized. The particular difficulty areas identified are a) the divergence of expressive and receptive language, b) the divergence of lexical and grammer, and c) auditory short-term memory difficulties.

Down Sendromlu Çocuklarda Dil Gelişimi

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat …, 2002

Sağlıklı çocuklarda dil gelişim sürecinin, psiko-motor gelişim süreciyle paralellik arz ettiği bilinmektedir. Çocuğun kas hareketleri ile duyu organlarının koordineli bir şekilde çalışmasıyla, zihinsel ve dilsel gelişimin temelleri de atılmaktadır. Ancak Down sendromlu çocuklarda hipotoni nedeniyle kasların yeterli derecede gelişmemesinin yanı sıra geç yaşta eğitime başlama gibi faktörler, bilişsel ve dilsel gelişimlerine olumsuz etkide bulunmaktadır. Fakat Washington Üniversitesi'nin yürüttüğü Down sendrom Programının verileri ve K.Maraş Sevinç Özel Zihinsel Özürlüler Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde yapılan araştırmalar sonucunda, Down sendromlu çocukların doğumu izleyen ilk ayda eğitime başlamaları ve ailelerin eğitim sürecine dahil edilmesi halinde bilişsel ve dilsel gelişim bakımından çok büyük ilerlemeler kaydedebildikleri gözlemlenmiştir.

Down Sendromlu Çocuklar ve Yetişkinlerde Dil Gelişimi

Ankara Universitesi Egitim Bilimleri Fakultesi Ozel Egitim Dergisi, 2005

Bu yazıda Down sendromlu çocuklar ve yetişkinlerin dil gelişimi incelenmiştir. Dilde gelişimsel olarak gözlenen güçlü ve zayıf oldukları alanlar özetlenmiştir. Özgül güçlüklerinin olduğu alanlar a) dili anlama ve kullanma arasındaki ayrılık, b) sözcük dağarcığı ve gramer arasındaki ayrılık ile c) kısa süreli bellek güçlükleri olarak tanımlanmıştır.

Gecikmiş Dil-Konuşması Bulunan Çocukların Alıcı ve İfade Edici Sözcük Dağarcığının Değerlendirilmesi

2021

Özet Çocukların dil edinim sürecinde semantik bilgi gelişiminin göstergesi, sözcük dağarcığında görülen artıştır. Sözcük dağarcığı gelişiminde yaşanabilecek aksamalar ileride olası dil bozuklukları, sosyal ve akademik problemleri de beraberinde getirir. Gecikmiş Dil-Konuşması (GDK) olan çocukların sözcük dağarcığında da sınırlılıklar görülür. Amaç: Bu çalışmada 36-59 ay GDK tanısı almış çocukların alıcı ve ifade edici sözcük dağarcıkları gelişimini Türkçe İfade Edici ve Alıcı Dil (TİFALDİ) Testi ile belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Bu amaç doğrultusunda katılımcıların TİFALDİ Testinden aldıkları puanlar yaş grupları arasındaki farklılıklar açısından incelenmiştir. Bunun yanı sıra katılımcıların TİFALDİ Testi ve Türkçe Erken Dil Gelişim Testi (TEDİL) alt test puanları arasındaki ilişki de yaş değişkeni gözüne alınarak değerlendirilmiştir. Katılımcılara TEDİL ve TİFALDİ Testlerinin tüm formları uygulanarak ham puan, standart puan ve eşdeğer yaşları hesaplanmıştır. Araştırmanın katılımcıları Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezinde (DİLKOM) GDK tanısı almış yaşları 36-59 ay arasında değişen toplam 36 çocuktan oluşmaktadır. Katılımcılar yaşlarına göre 3 ve 4 yaş olarak gruplandırılmıştır. Bulgular: Araştırmadan elde edilen bulgulara bakıldığında katılımcıların TİFALDİ Alıcı Dil Alt Testi (TİFALDİ-AD) eşdeğer yaşları kronolojik yaşlarından yüksek bulunurken, TİFALDİ İfade Edici Dil Alt Testi (TİFALDİ-İD) eşdeğer yaşları kronolojik yaşlarından düşük bulunmuştur. Ayrıca TİFALDİ-AD alt puanlarının, TİFALDİ-İD puanlarından yüksek olduğu tespit edilmiştir. TEDİL ve TİFALDİ alt test puanları arasındaki ilişki gruplara göre farklılık göstermektedir. Sonuç: Yaşla birlikte TİFALDİ Testinin tüm alt puanlarında artış görülmektedir. GDK tanısı koyabilmek için sözcük dağarcığı gelişiminin yanı sıra fonolojik, morfolojik, sentaktik ve pragmatik alanlarının da detaylı değerlendirilmesi gereklidir.

Gelişimsel Dil Bozukluklarında Söz Dizimi Anlama ve Sözel Çalışma Belleği İlişkisinin İncelenmesi

Turkish Journal of Psychology, 2014

Working memory (WM) facilitates the choice of appropriate actions for coding stimuli from the environment, stores them for a short term and helps us use them purposefully in daily life. These rather complex but swift operations play a particularly important role in language related processing skills. This study aims to examine the relationship between complex syntax comprehension (CSC) skills and verbal WM in children with developmental language disorder and typically developing children. The study group comprised 12 Down Syndrome and 12 autistic and 24 typically developing children, who were matched in accordance with nonverbal intelligence. In order to evaluate the expressive language performance of the study group, language samples were collected and mean lenght utterance (MLU) was calculated. Children’s verbal WM performance was established by using the nonword repetition list, and their CSC skills were evaluated by using the criterion referenced CSC skills assessment tool. The results showed that measurements such as chronological age, nonverbal intelligence and MLU are associated with verbal WM and CSC skills. In both groups, verbal WM and CSC skill were found to be related and the children in the developmental language disorder group had lower performance in both variables than their typically developing counterparts.

Normal Gelişim Gösteren ve Öğrenme Güçlüğü Olan Çocukların Sözcük Dağarcığı İle Dili Anlama Düzeylerinin Belirlenmesi

İlköğretim Online (elektronik), 2010

Language is an important tool providing perception, correlation and expression. As correlation and generalization of ideas occurs in the brain for individual, it is communicable that there is an important relation between linguistic and cognitive development. Language and speaking are learnable behaviors. Individuals with learning disorder learn to speak the language as the normal people with the same steps and develop it. But the speed is slower. Therefore, delay in linguistic and speaking development and hesitations at the first steps are frequently encountered. On the other hand, any kind of language and speaking disorders are more common in children with learning disorder. Cognitive and skill tests are generally utilized in the diagnosis of language problems in these children. Students with language deficiency can encounter difficulties in many areas of language. Although some researches show students with learning disorder differs from normal students in expression and learning of the language, they seem to have difficulty in expressing themselves with the spoken language other than understanding it. The aim of this study is to determine the vocabulary and levels of understanding the language in sub-sociocultural and normal developing children between seven and eleven years old. Methods: A descriptive scanning method has been used. Study Group: 50 children participated in the study which 28 are girls and 22 are boys in Selçuklu, Meram and Karatay counties in Konya province. The study group is constituted of 20 children having learning disorder which 9 of them are boys and 11 are girls and 30 normal developed children which 13 of them are boys and 17 are girls. Data Collection Tools: Peabody Picture Vocabulary Test and Basic Mental Abilities (BMAs) Test 7-11 are used. Results: As a result of the study, a significant difference was found in favor of boys according to the points taken in Peabody Picture Vocabulary Test in normal developed children. According to Basic Mental Abilities (BMAs) Test 7-11, there was no significant difference between genders. Besides, there was significant difference (p<0.05) in Peabody receptive language point mean values between normal developed children and children with learning disorder. Discussion and Conclusions: The personality and emotional world of the children matures with the language that he/she learns. Therefore, teaching of native language is important. It is aimed to determine the knowledge of the vocabulary and comprehension levels in normal developing children and the ones with learning disorder. The study was done according to the descriptive scanning method and as a result, it is concluded that children need support while learning the language. Consequently, it is recommended to take parts in programs about language education to the people who are going to work in this area.

SURİYELİ ÇOCUK SIĞINMACILARIN TÜRK YAZILI BASININDA TEMSİLİ

Suriye İç Savaşı ve savaşın sonucunda ortaya çıkan mülteci krizi son birkaç yıldırTürkiye’nin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Bugün itibariyle Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların sayısı 3 milyona yakındır ve sayının yarısından fazlasını çocuklar oluşturmaktadır. Alan Kurdi örneğinde görülebileceği gibi yaşanan süreçte en büyük zararı çocuklar görmektedir. Bu durum sığınmacı sorununa yaklaşımda ve sığınmacı politikalarının oluşturulmasında çocuk odaklı bir bakışın zorunlu olduğunu göstermektedir. Bu çalışma konunun medya boyutuna odaklanmakta ve Suriyeli çocuk sığınmacıların Türk yazılı basınında nasıl temsil edildikleri sorusuna yanıt aramaktadır. Bu kapsamda 2011 yılından başlanarak 2016 yılının sonuna kadar Hürriyet, Posta, Sabah, Sözcü ve Zaman gazetelerinde Suriyeli çocuk sığınmacılarla ilgili yayınlanan haber ve köşe yazıları içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda ulaşılan bulgular Türk yazılı basınının Suriyeli çocuk sığınmacılara yönelik olumlu bir bakış açısına sahip olduğunu ancak sığınmacı çocuklara dair üretilen temsillerin çeşitli etik sorunlar içerdiğini ortaya koymaktadır.