Kırım Tatarları (original) (raw)
Related papers
Kırım Krizi ve Dünya Kırım Tatar Kongresi
Kırım Krizi ve Dünya Kırım Tatar Kongresi , 2015
Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla kendi bağımsızlıklarını kazanan ülkeler arasında günümüzde devam eden sınır problemleri ve etnik çoğunluktan kaynaklı anlaşmazlıklar vardır. Rusya, bu sınır sorunlarına “Rusların yaşadığı her bölge aynı zamanda Rusya’dır.” stratejisiyle yaklaşmaktadır. Batı olarak nitelendirdiğimiz AB ve ABD de bu sorunlara zaman zaman müdahil olmaktadır. 2013’de Ukrayna’nın kendi içerisinde başlayan yönetim probleminde Batı ile Rusya yanlısı yönetimlerin karşılıklı mücadelesi sonucunda ülke iç savaşa sürüklenmiştir. Bu iç mücadelede 20 Ocak 1991'de özerk bir cumhuriyet statüsü kazanan Kırım, Ukrayna’dan ayrılarak önce bağımsızlığını ilan etmiş sonra da 27 Şubat 2014’te Rusya’ya bağlanmıştır. Kırım’da nüfusun %20’sini oluşturan Kırım Tatarları bu oldubittiyi kabul etmediklerini ilan ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunmuşlardır. Kırım’ın Rusya’ya ilhakını ve Ukrayna’nın Donbass olarak adlandırılan Donetsk ile Lugansk şehirlerinin bağımsızlıklarını ilan etmesini AB ve ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesini kabul etmemiştir. Bu ülkeler, Rusya’ya politik ve ekonomik tavır almışlardır. BM, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne vurgu yapmıştır. AB ülkeleri ve ABD, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamıştır. Türkiye bu oldubitti sürecinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunmuştur. Fakat birçok ülkenin Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımları desteklememiştir. Kırım, Karadeniz’in egemenliği açısından önemli bir toprak parçasıdır. Bu nedenle başta AB ve ABD ülkeleri olmak üzere Türkiye, Rusya’nın Kırım oldubittisine karşı çıkmaktadır. Ayrıca Kırım’da yaşayan Tatarlarla Türklerin etnik, dil, tarihsel ve dinsel bağları olması Türkiye’ye kendisini Kırım Tatarlarının kaderinden sorumlu hissetmesine neden olmaktadır. Kırım Tatarları, Rusya’nın Kırım ilhakına karşı olduklarını duyurmak, Tatarların her türlü haklarını savunmak amacıyla dünyanın her bölgesinde teşkilatlanmış Tatar temsilcilerini, Dünya Kırım Tatar Kongresi adıyla organize etmişlerdir. Bu amaçla 1-2 Ağustos 2015 tarihinde Ankara'da kongre düzenlenmiştir. Bu raporda Kırım krizinin ortaya çıkışı ve Dünya Kırım Tatar Kongresinin aldığı kararlar Ukrayna, Türkiye ve Rusya açısından değerlendirilmiştir.
Edebiyat ve siyasi tarih için mecmuaların incelenmesi, gerekli bir durumdur. Çünkü bir mecmua, dünya görüşü ne olursa olsun, devrinin olaylarına karşı kayıtsız kalamaz. Bir dergi, kendi zamanındaki bir olaya, olumlu veya olumsuz, bir şekilde dikkat çekecektir. Ayrıca edebi gelişmeler veya polemikler de yine süreli yayınlarda okuyucuyla buluşmaktadır. Tarihi sorgulayan araştırmacı ise, birden fazla kaynaktan faydalanmak suretiyle bir sonuca ulaşmaya çalışacaktır. Üzerinde duracağımız konu, Rusya’daki 1917 ihtilalinden sonra yayına başlayan eski yazılı, Kırım Mecmuası’dır.
Gaspıralı İsmail Bey (1851-1914), Kırım’ın yetiştirdiği ve Türk Dünyasının tümünü kapsayan fikir ve uygulamalara sahip aydın bir şahsiyettir. Bahçesaray Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığı siyasi hayatı, uzun yıllar Tercüman Gazetesi’ni yayınlayarak gösterdiği gazeteci ve yayıncı yönü, Usul-i Cedit okullarını açarak yayılmalarını sağladığı eğitimci kişiliği ve Darürrahat Müslümanları adlı hayali ülke tasarımıyla edebiyatçı ve aydın niteliği bulunmaktadır. Kırım’dan çıkıp Türk Dünyasının tamamı için fikirler üreten ve mücadeleye girişen Gaspıralı’nın bu çabasına karşılık, tarih Kırım için pek de iyi bir sayfa açmamaktaydı. 1917 Ekim devriminden sonra Sovyetler Birliği’nin kurulmasıyla özgürlükler ortadan kaldırıldı ve Tercüman Gazetesi 1918’de kapatıldı. Özgürlüklerin bulunmadığı karanlık bir dönemin ardından, Ukrayna’nın 2004’te bağımsızlık kazanması Kırım için de göreli bir özgürlük anlamına gelmekteydi. 2014 yılı UNESCO tarafından Gaspıralı İsmail yılı ilan edilince, dikkatler tekrar Kırım’a yöneldi ve Gaspıralı’nın birleştirici ve aydın kişiliği tekrar incelemelere konu edilmeye başlandı. Ne var ki, aynı yıl Kırım Rusya tarafından işgal edildi ve Ukrayna’ya bağlı olduğu dönemdeki göreli özgürlük ortamı kaybedildi. Mütevazı imkânlarına rağmen, çalışmalarında sadece Kırım’ı değil Türk Dünyası’nın tamamını hedefleyen Gaspıralı İsmail’in bu tavrına karşılık, şimdi ülkesi Kırım’ın Türk Dünyası’ndan gerekli ilgi ve desteği hak ettiği düşünülmelidir.
Kırım Tatarları ve Ukrayna Kazakları Arası İlişkiler, Ticari Boyut
Özet: Kırım Tatarları ve Ukrayna Kazakları aynı coğrafyayı paylaşmalarına ve bir çok ortak kültürel değerleri olmasına rağmen siyasi, dini ve bir ölçüde etnik sebeplerle karşılıklı olarak uzun ve kanlı mücadeleler vermişlerdir. Bütün bu kanlı geçmişe rağmen bu iki komşu halk sosyo-kültürel açıdan birbirlerini sanılandan çok daha fazla etkilemişlerdir. Ticaret ilişkilerin ve dolayısıyla etkileşimin en yoğun olduğu alanların başında gelmektedir. Tarihi Vareg-Bizans ticaret yolu üzerinde yerleşik bu iki halk hem kendi aralarında alışveriş yapmış hem de bölgesel ticarette yer almışlardır. Fakat, her iki toplumun sosyo-ekonomik ve politik zaafiyetleri bu ilişkilerin istikrara kavuşmasını engellemiş ve onları bölgenin büyük güçleri olan Osmanlı, Lehistan ve Rusya'nın gölgesinde bırakmıştır. Bütün olumsuz şartlara rağmen ticari ilişkiler giderek gelişmiş ve en kanlı çarpışmaların yaşandığı dönemlerde dahi hiç kesilmeden devam etmiştir. Bölgeyi aralarında bir tampon olarak gören Osmanlı ve Lehistan yönetimleri Ukrayna Kazak ve Kırım Tatar yaşam tarzları için uygun bir ortam sağlamışken 18. yy başından itibaren giderek bir Avrupa gücü haline gelen Rusya'nın merkeziyetçi yönetim anlayışı ve iskan politikaları her iki halkın da siyasi kaderini belirlemiştir. Abstract: Although, Crimean Tatars and Ukrainian Cossacks were settled in the same geography and have had common cultural aspects because of their political, religious and to a certain extent ethnic differences they have continuously struggled throughout the history. However, beneath the fierce struggle they have always influenced each other. Trade was one of the areas that the relations were extremely high and the cultural exchange manifested itself at its best. Both Crimean Tatars and Ukrainian Cossacks were located on the ancient Varangian-Greek trade route, therefore they have not only taken part in local trade but at the same time they have engaged in regional trade. On the other hand, their political and socioeconomic deficiencies prevented them to stabilize their relationship and left open to the influences of regional powers like Ottomans, Poles and Russians. However, mutual trade developed steadily without interruption even during heaviest military confrontations. Ottoman and Polish states that considered the region as a buffer zone between them have created a suitable environment for Crimean Tatar and Ukrainian Cossack way of living but the centralization and settlement policies of Russian Empire that became a European power at the beginning of the 18 th century decided the political fate of these two people.
TÜRK SÖZ İLE KÜLTÜR VARLIKLARININ İZİNDE, 2020
Biri tekin (ücretsiz) pdf ile öbürü de akçalı (paralı) "istek üzerine baskı" olarak Kutlu Yayınevi'nce İstanbul, Türkiye'de yayımlanmıştır.
Macar Şehirlerine Verilen Kırım Tatar Vesikaları
2019
Fatih doneminden itibaren Osmanli Devletine iltihak eden ve ozel bir statude bulunan Kirim Tatarlari, 1521 Belgrad Muhasarasi’ndan beri Osmanlilarin butun Macar seferlerine katilmislardir. 1526 Mohac Meydan Savasi’ndan sonra Macaristan Kralligi uc bolgeye ayrildi. Kuzey ve bati bolgeleri Habsburglara, orta kisimlari Osmanlilara ve Dogu Macaristan ve Erdel, vassal statude Osmanli Devletine baglandi. Basta 10.000, sonra 15.000 ve 17. yuzyilin ortalarindan itibaren de 40 bin altin odemekle yukumluydu. Osmanli hâkimiyetinde olan Macar topraklari dost, Habsburglarin elinde olan sehirler de dusman ilan edildi. Macar sehirlerine verilen Kirim Tatar vesikalari bu iliskiler cercevesinde olusmustur. 16. yuzyila kadar ortaya sadece bir vesika cikmis iken, 17. yuzyilda itibaren bu vesikalar cogalmaktadir. Bu vesikalar, genellikle Tatarlarin halka zulmetmemeleri yonundedir. Meselâ; 1658-1664 Osmanli-Avusturya savaslari surecinde 1660’ta Varad kalesi ve 3 yil sonra da Uyvar kalesi Osmanlilar tara...