Bir varmış bir yokmuş (original) (raw)
Related papers
Bir Varmış Bir Yokmuş- Sentetikliğin Ötesinde Haber
Güncel Haber Sosyolojisi Çerçevesinde Gazetecilikte Yeni Yönelimler, 2021
XXI. yüzyıl, sahtelik, gerçeklik ve gerçek-ötesilik sınırlarının silikleştiği bir karaktere sahiptir. Yaklaşık 2.500 yıl önce yaşamış olan Antik Yunan düşünürü Platon’un mağara alegorisinden bugüne gerçek ile hakikat algılaması çok farklı bir aşamaya ulaşmıştır. Tarih boyunca bilgi gerçek bir iktidar aracı olarak kullanılmıştır. Gerçeklik önceleri doğrudan aktarıcılar olarak insanlar, dolaylı aktarıcılar olarak medya ile benzer kurumsal yapılar tarafından kurgulanırken, günümüzde eski aktörlere ve mecralara yenileri eklenmiştir. Bilgi-iletişim teknolojileri, yeni medya ve türev unsur olarak algoritmalar devreye girmiştir. Böylece oyunun tüm kuralları yeniden yazılmıştır. Yeni popülizmin egemenliği tartışmasızdır. Politika ve medya aktörleri büküme uğrattıkları gerçekliğin “alternatif”ini kesintisizce oluştururlar. Süreklilik, bir (hiper)normalleştirme yaratır: İmgesel, simgeseli silikleştirerek hayal dünyasını tek gerçeklik olarak sunar; oluşturulan (hiper)ger-çeklik bireyi ele geçirir. Böylece inşa edilen yeni gerçeklikte birey, çevresini, arzu edilen yönde algılayabilir, simülakrlara uygun yaşayabilir ve inançlı taraftarlara dönüşebilir. Medya popülizmi, izler-kitlenin daha çok dikkatini çekmek için yeni medyada her yolu denemekten çekinmez. Bu bölümde, toplumsal tehditlerin başında gelen “alternatif gerçeklik” bağlamında gerek kaynak gerekse üretici tarafından oluşturulan sahte/yalan/gerçekdışı haber olgusu sentetik medya odağında incelenmektedir. Betimsel analiz yöntemiyle haberin ne olduğu kadar ne olmadığı da ortaya konularak, kamusal insanın nasıl çökertildiği keşfedilmeye çalışılmaktadır. Gerçekliği büken sahte ya da içeriği doğru olmayan haberin üretim biçimleri ve medya uzmanlarının karşılaştıkları durumlarla mücadele edebilme yöntemleri ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır.
XVI. Ulusal Dilbilim Kurultayı Bildirileri, 23-24 May 2002, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, 2003
Bu çalışma (1) ve (2)’deki tümcelerin temsil ettiği yapıların ortak noktaları olduğunu göstermeyi ve bu yapılara Yönetme&Bağlama (Government&Binding) ve Dağıtılmış Biçimbilgisi (Distributed Morphology) kuramları çerçevesinde biçimbirimsel-sözdizimsel bir açıklama getirmeyi amaçlamaktadır. (1) Biz hastaydık./hasta değildik. (2) Sepette kedi var./yok. Bildiride önce Kornfilt (1996) ve Göksel (2001)’den yola çıkılarak yukarıdaki örnekteki hastaydık sözcüğündeki –y- ekinin koşaç (copula) olduğu kabul edilmekte ve bu iddiayı destekleyici yeni veriler sunulmaktadır. YB ve DB kuramları çerçevesinde koşacın aslında tek başına biçimbirimsel karşılığı olan bir eylem değil; şekli, bulunduğu başa ve çevresindeki özelliklere göre değişen bir [+eylemsel] özellik olduğu savunulacaktır. Bu incelemeye göre, bu [+eylemsel] özellik Zaman0 baş birimine yerleştirildiğinde, biçimbirimde –y-/Ø/i- olarak ortaya çıkmakta, Eylem0 baş birimine yerleştirildiğinde biçimbirimde ol- olarak ortaya çıkmakta, Eylem0 + X0 [yer] (Locative) başbirimlerinin birleşmesinden oluşan baş birime yerleştirildiğinde ise var olarak ortaya çıkıp bir ortaç (participle) oluşturmaktadır. Bu bileşik başın olumsuzluk başıyla birleşmesi de bize yok sözcüğünü vermektedir. Bu konuyla ilgili olarak, değil sözcüğünün koşacın olumsuz hali değil, tümce yapısını oluşturan hiyerarşide –mE ve daha sonra ortaçları oluşturan baş ve biçimbirimlerden sonra gelen ikinci bir olumsuzluk baş sözcüğü olduğu gösterilecektir. Ayrıca, genelde var sayıldığı gibi koşaç kişi ekleri diye bir kişi eki grubunun olmadığı, eylem gövdesinde hangi kişi ekinin kullanılacağını sadece gövdedeki en son biçimbirimin belirlediği savunulacaktır.
2018
Sevgi Soysal’ın “Tutkulu Perçem” adlı yapıtında kadının var oluşu hangi yönleriyle ele alınmıştır