'Hayat' Bazen Çok Uzak: Reha Erdem ve Hayat Var (original) (raw)

Hayat denen merhem

Son sürat giden bir tren, içinde çığlık çığlığa, şen çocuklar, güneş, tarlalar, ağaçlar.. İnsan yaşadığı kadar vardır, diyor Antranik Dzarugyan ve yaşadıkça mutludur

Reha Erdem’in Beş Vakit Filminde Simgesel Düzen ve Büyük Öteki

SineFilozofi, 2021

Türkiye sinemasında özellikle 2000 sonrasında baba-çocuk ilişkilerini ele alan filmlerde bir artış vardır. Bu ilişkiler hem bireyin hem toplumsalın bilinçdışı süreçlerle ilişkisi açısından oldukça dikkat çekicidir. Sinemayı toplumun bilinçdışı arzularıyla birlikte düşündüğümüzde, psikanalizin bu noktada derinlikli bir inceleme alanı olarak ortaya çıktığını görürüz. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, baba-çocuk ilişkilerini ele alan filmlerin bir örneği olarak Reha Erdem’in Beş Vakit (2006) filmini Lacan’ın simgesel düzen ve onunla ilintili olarak “Falllus”, “Babanın adı”, “Büyük Öteki” ve “Gerçek” gibi kavramlarıyla tartışmaktır. Lacan’ın babalık kavramını babanın adı olarak simgesel boyutuyla ele alması, filmde hem biyolojik babalığı tartışmamıza hem de simgesel bir yasa olarak onun ötesine uzanmamıza olanak sağlar. Filmde ebeveynler dil/söylem aracılığıyla arzularını çocuklara yansıtırken, tutarlı olmayan ve baskıcı bir yasa oluşturdukları için film boyunca simgeselin ve gerçeğin ge...

Reha Erdem Filmlerinde Zaman Uzam ve Bellek Üzerinden Bir Değerlendirme

Global Media Journal Turkish Edition , 2019

Reha Erdem, son dönem Türk Sineması’nın daha ilk filmleriyle ulusal ve uluslararası festivallerde adından söz ettiren, bağımsız ve kendine özgü sinema diliyle öne çıkan yönetmenlerinden biridir. Yönetmenin sinemasının uzam, zaman ve bellek açısından irdelenmesi çalışmanın ana hedefidir. Bu çalışmada bir yandan sinemanın uzam ve zamanla karşılıklı ilişkisi irdelenmekte diğer yandan sinemanın kendi uzam ve zamanını nasıl biçimlendirdiği, dönüştürdüğü konusu bu alandan farklı anlayışlar ışığında ortaya konulmaktadır. Daha sonra Reha Erdem sinemasının yarattığı atmosfer tüm uzam ve zamanın özellikleri temelinde metin analizi yöntemi ile incelenecektir. The primary aim of this article is to analyze the films directed by Reha Erdem who made an impression with his early films in both national and international film festivals. He has also distinguished his independent and unique cinematographic style of Turkish cinema in recent years, in the perspectives of space, time and memory. In the frame of this aim, while it is being mentioned how cinema shapes and transforms its own time and space, it also examines the interrelation amongst cinema, time and space in consideration of different intellection on the field. Then an analysis of Reha Erdem’s films’ atmosphere is carried out in the perspective of time and space.

Yaşam Ve Ölüm Üzeri̇ne Bi̇r Deneme: Subhi̇ Edhem Bey’İn ’İn Hayat Ve Mevt’İ

2013

Materyalizm-Spiritualizm catilmasi 19.yuzyilin sonlarinda siddetlenmis ve 20. yuzyil baslarinda materyalizm lehine sonuclanmistir. Dolayisiyla, materyalizmin ortaya cikisini saglayan gelismeler son derece onemlidir. Bilim Tarihi ozellikle de Doga Bilimleri Tarihi’yle ilgili calismalar Subhi Edhem Bey Bilim Tarihi literaturunu buyuk olcude gelistirmis ve cesitlendirmistir. Bilim Tarihi calismalarinda oldugu gibi Subhi Edhem Bey’in eserinde bilimsellik ve felsefe ogretisi birlikte yer almistir. Bu calismada Turk Materyalizm Tarihi icin onemli olan evrimci materyalist ogretinin islendigi Hayat ve Mevt baslikli eser tanitilacak ve cevirisi verilecektir

Daha İyi̇ Bi̇r Hayata Doğru: “Yaşam Bi̇çi̇mi̇ Göçü

2010

Yasam bicimi gocu, refah duzeyi yuksek bireylerin, daha iyi bir yasam surdureceklerini dusundukleri yerlere, iradi bir bicimde gerceklestirdikleri tum nufus hareketlerinin icine alan, goreceli olarak yeni bir goc turudur. Bu yeni nufus hareketin tanimlanmasinda cesitli guclukler soz konusudur. Bu guclukler arasinda, hareketin kalicilik ya da gecicilik gibi niteliklerinin belirsizlik gostermesi, goce katilanlarin motivasyonlar ve demografik ozellikler acisindan buyuk cesitlilik sergilemeleri ve birbirinden farkli nitelikteki (kiyi turizmi alanlari, tarihsel ozelligi olan yerlesmeler, kirsal alanlar vb.) destinasyonlara goc edilmesi sayilabilir. Bununla birlikte, goc destinasyonlarinin genel olarak, Akdeniz iklim kusaginda yer aldigi; gocmenlerin, gonderen toplumlardaki ortalama yasin uzerindeki bireyler olustugu ve bu hareketin, turizm ile siki bir baglantisinin bulundugu gozlenmektedir. Bu makalede, yasam bicimi gocu ifadesinin icerdigi kavramsal cesitlilik ve gorece yeni olan bu ko...

Bir Bakış Ekseni Sorunu Olarak Sehir Yaşamı

Manifold Press, 2022

1960’larda Jane Jacobs ve Robert Moses arasındaki temel çatışma noktası kentlerin kim için olduğuna dair temel bir sorudan kaynaklanıyordu. Neredeyse sıfırdan inşa edilmiş Amerikan rüyası, rüyalar kadar akışkan ve rüyaların zaman-mekânsal kayganlığına yaraşır bir aracı, otomobili ve onun yol alabileceği, özgürce dolanabileceği yolları inşa etmeyi önceliyordu. Bu devasa otoyollar temelde otomobil kullanıcıları için bir araçsallık taşıdığı için, kullanıcılarına çevreleri üzerine düşünme ve bağ kurma imkânını tanımıyorlardı. Oysa otoyolların birbirinden ayırdığı mahalleler bu ütopik düşün keskin bir bıçak gibi yardığı “gerçek” toprağı, “gerçek” mahalleleri ve “gerçek” insanları trajik bir biçimde delik deşik eder. İçi dışına çıkarılmış, adeta otopsi masasında ikiye, dörde, beşe ayrılıp öylece çürümeye terk edilmiş gibi duran mahalleler, yukarıdan bu parçalanmış bedeni tekrar bağlamaya çalışan devasa atardamar otoyollarla sarmalanır.