Turkish Studies ARKETİPSEL ELEŞTİRİ BAĞLAMINDA TURGAY NAR'IN GİZLER ÇARŞISI OYUNU ÜZERİNE BİR İNCELEME (original) (raw)

Turkish Studies ERGENLER İÇİN OYUN BAĞIMLILIĞI ÖLÇEĞİ KISA FORMUNUN GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI Gazanfer ANLI * -İbrahim TAŞ

Turkish Studies, 2018

ÖZET Bu çalışmanın amacı, DSM V internet oyun bağımlılığı tanı kriterleri doğrultusunda ergenler için oyun bağımlılığı ölçeğini geliştirmektir. Çalışma 2016-2017 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Ümraniye ilçesinde farklı sosyo-ekonomik sınıfları temsil eden iki ortaokul ve bir Anadolu Lisesinde okuyan 1022 kişi ile yürütülmüştür. Araştırmada açımlayıcı faktör analizi için Araştırma Grubu I ile doğrulayıcı faktör analizi için Araştırma Grubu II ile çalışılmıştır. Çalışmada, Lemmens, Valkenburg ve Peter (2009) tarafından geliştirilen ve Ilgaz (2015) tarafından Türkçeye uyarlanan "Oyun Bağımlılığı Ölçeği" ve Beck, Epstein, Brown ve Steer (1988) tarafından geliştirilen ve Ulusoy, Şahin ve Erkmen (1996) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Beck Anksiyete Ölçeği" kullanılmıştır. Kapsam geçerliği için uzman görüşüne başvurulmuştur. Ölçeğin yapı geçerliğini belirlemek için faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi sonucunda 9 maddenin öz değeri 1'den büyük olan tek faktör altında toplandığı görülmüştür. Tek faktörün ölçeğe ilişkin toplam varyansın %42.806'sını açıkladığı görülmektedir. Ölçek maddelerinin faktör ortak varyanslarının .191 ile .579 arasında değiştiği, maddelerin faktör yük değerlerinin .437 ile .761 arasında değiştiği, madde toplam korelasyonlarının .340 ile .653 arasında değiştiği görülmektedir. Ölçek madde toplam korelasyon değerlerinin genel olarak ayırt edicilik düzeylerinin iyi olduğu görülmektedir. Doğrulayıcı analiz sonucunda elde edilen uyum indekslerinin iyi uyum verdiği görülmektedir (X 2 (27) = 2.514, RMR=.045; GFI=.97; AGFI=.95; CFI=.96; IFI=.96; RFI=.92; NFI=.94; RMSEA=.054). Ölçeğin güvenirlik analizi için Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısına bakılmış ve iç tutarlılık katsayısı .81 olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu ölçeğin ergenlerde oyun *

KIBRISLI TÜRKLERİN DÜĞÜN GELENEĞİNDE ‘TESTİ OYNATMA RİTÜELİ’

1571’de Kıbrıs adasını Osmanlıların almasıyla birlikte Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden birçok aile Kıbrıs’a gönderilmiştir. Bu aileler beraberlerinde gelenek, görenek, örf ve adetlerini de getirmişler, süreç içerisinde ada kültüründen de etkilenerek, kendine has yeni bir formla kültürlerini devam ettirmişlerdir. Hayatın önemli bir geçiş devresi olan düğün geleneği de bunlardan biridir. Kıbrıslı Türklerin düğünlerinde, içi şeker ve para dolu, üzeri kırmızı bir tülle kaplı testiyle birlikte, yedi genç kızın müzik eşliğinde dönerek oynadıkları ‘testi oyunu’ adı verdikleri bir oyun yer almaktadır. Testi oynatma ve kırma bir ritüel oyun olup geçmişi bereket törenlerine kadar uzanmaktadır. Ortaasya ve Anadolu’daki düğünlerde de bir şey kırma, gelin üzerine saçı saçma şekliyle var olan ‘bereket temin etme, kötülüklerden sakınma ritüeli’ Kıbrıs Türklerinin düğünlerinde daha karmaşık bir form kazanmıştır. Geçmişte, bereketi ve kızlıktan kadınlığa geçişi temsil eden bu oyun; günümüzde ise eğlence, kız bakma, kızların kendini ve yeteneklerini göstermesi, eski gelenekleri yeniden canladırma işlevlerini yüklenmiştir. Bu bildiride testi oyunu; tarihsel süreci, Kıbrıs Türk kültüründeki yeri, kökenleri ve işlevleri bağlamında incelenip değerlendirilmiştir.

GÖÇ TEORİLERİ ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR OKUMA DENEMESİ

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER KONGRESİ KRİZLER, BELİRSİZLİKLER, ARAYIŞLAR, 2021

Massey’in Uluslararası Göç Teorileri (Theories of International Migration) ve Portes’in Latin serüveni (Latin Journey) eserlerinde göç kavramı üzerine çıkan sorunların göç kuramları ile ilişkisi üzerinden ortaya çıktığını tespit etmişlerdir. Ancak tüm göç türlerini açıklayacak tek bir kuramın olmadığı ve hatta böyle bir kurama ulaşma çabasının da yerinde olmadığı onlarla birlikte göç araştırmaları alanında neredeyse ortak bir kabuldür. Liberallerin çoğunluğunun tiranlığı bu olsa gerek, bir yaklaşım bir kavramı açıklarken onun türevleri noktasında zorlanıyorsa ve çelişkiye düşüyorsa hatta bu durumu bertaraf etmek için yeni kavram veya kavramlar ortaya atıyorsa kulağa ne kadar hoş gelirse gelsin entelektüel olursa olsun gerçeklikte hiçbir karşılığı yoktur. Tabii olarak göç konusunda kuram geliştirme çabasında olmak tüm göç türlerinin ortak yönlerini saptama ve çözüm üretme konusunda önemlidir ve yapılmalıdır. Göç kavramını açıklarken göçmeni, göçmen karşıtlığını, göçmen-mekân ilişkisini, göçmen haklarını vb. yani göçe dair tüm kavramları açıklarken bir ahengin ve aynı temel dayanaklarının olması gerekir. Oysaki genel göç kuramlarının hiç birinde böyle bir tutarlılık yoktur. Göç kuramları göç sorunsalını açıklamak için yola çıkmalarına rağmen kendileri sorun haline gelmiştir. Bu defada kuramın temelinin dayandığı bakış açısını sorgulamak yerine ontolojik göç, ekonomik göç, uluslararası göç, ulus ötecilik, ulus aşırıcılık, kültür farklılığı, göçün kimlik sorunu, mekânsal göç, uyum, göçmen hakları gibi binlerce kavram üreterek bu sorunsalın içinden çıkmaya çalışmaktadır. Göç kuramlarının en büyük talihsizliği göçü açıklarken en başından kavrama ekonomik, sosyal, tarihi, psikolojik temelli olarak bakmaları yanlışıyla başlamalarıdır. Ancak diğer tüm kavramlar gibi göç ve türevi tüm kavramlarda siyasal kavramlardır. Göç, göçmen, göçmen karşıtlığı, sınır, göçmen hukuku, göçmen hakları vb. kavramları içeren, siyasal olan, dost-düşman, siyasal birlik, çatışma gibi siyasal kavramlar üzerinden siyasal bir bakış açısıyla sorunların çözümlenebileceği göz ardı edilmektedir.

Turkish Studies ORTAOKULLARDA ÖRGÜTSEL GÖZETLEME FAALİYETLERİ

Organizational surveillance turns into a monitoring activity with the developing technology in the profit-oriented institiutions whereas it is observed as a set of controlling and checking activities of the top management for educational institutions. It is common to monitor the instruction in the literature, but monitoring teachers is a new concept in the field. This study aims to find out secondary school teachers' opinions concerning the levels of surveillance activities at schools and the purposes of such activities and so to understand the dimensions of surveillance activities at schools. This is a study with a qualitative design which is appropriate for the objectives of the study. The study group was determined according to the maximum variation sampling technique. It was thought that the variation cases that could be influential on surveillance activities are school achievement and school size. With this in mind, all the secondary schools in Buca in Izmir were listed and matched according to their achievements in 2013-2014 TEOG Test and the number of the students studying at these schools and accordingly four groups were formed: crowded schools with high achievement, small schools with high achievement, crowded schools with low achievement and small school with low achievement. Four schools from each group and four teachers from each school were included in the study. So, the data were collected via interviews with 16 teachers in total. First, the data were transferred to the digital platform as a word document and the analysis were done with the help of Maxqda 11.0 software. The findings have revealed that there are five main themes explaining the surveillance activities at schools: "the motivation behind surveillance", "surveillants", "surveillance methods", " the effects of surveillance activities" and "the need for surveillance". The results were discussed in terms of these five themes.

Turkish Studies HERMENÖTİK FELSEFE BAĞLAMINDA TURGAY NAR'IN CAN ATEŞİNDE KANATLAR (MEVLANA) OYUNUNDA ZAMAN VE MEKÂN KIRILMASI

ÖZET Hermenötik felsefe metnin yüzeysel anlamından yola çıkarak derin anlamını bulmaya çalışan ve kapsamını dil unsurlarının oluşturduğu bir felsefedir. " Anlama " nın ontolojik sorunundan yola çıkarak metnin yazıldığı dönemin, koşulların, yazarın kimliği ve yetiştiği kültür, okurun cinsiyeti ve almış olduğu eğitim, metnin yazıldığı /okunduğu dil… tüm bunlar anlama eylemiyle ilişkili parametrelerdir. Metni oluşturan yazar ile okur arasında diyalektik bir ilişki olduğunu savunan ve işin psikolojik yönünü de hesaba katan bazı bilim adamları, " anlama " nın, " yanlış anlama " ya dönüşebileceği tehlikesine de işaret ederler. İşte tüm bu bakış açıları, Hermenötik felsefeyi ortaya çıkarır. Turgay Nar'ın Can Ateşinde Kanatlar (Mevlânâ) oyunu, Mevlânâ ve Şems arasındaki ilişkiden ve tasavvufi algıdan hareketle farklı anlayışların nasıl ortak bir amacı hedeflediğini ortaya koymaya çalışır. Eserde tasavvufi anlayışla birlikte yer yer, mitolojiler, geçmişte yaşananlar veya 'metin içinde metin' yoluyla insanın insana yaptığı zulümlere göndermelerin ve politik eleştirilerin de yapıldığını görürüz. Zaman ve mekân kayması yoluyla esere hem derinlik hem de açılım kazandırılır. Yunan filozoflarıyla başlayıp İslam filozofları arasında da büyük tartışmalara yol açan ilk yaratılıştan sonraki yaratma, dönüştürme ve halden hale geçirme, mekânın ontolojik gerçekliği gibi konulara da değinilir. Bu çalışmada Can Ateşinde Kanatlar (Mevlânâ) adlı tiyatro metnine Hermenötik yöntem bağlamında, metnin sağladığı imkânlar ölçüsünde bir anlam kazandırılmaya çalışılacaktır.

ŞİİR MECMUALARINDA NERGİSÎ’NİN TÜRKÇE GAZELLERİ VE BU GAZELLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Mehmed Nergisî, Saraybosna‟da doğmuş, aile unvanından dolayı Nergisî-zâde, Nergis-zâde isimlerini de kullanmış, Nergisî ismiyle tanınmıştır. Saraybosna‟dan İstanbul‟a gelip Kaf-zâde Feyzullah Efendi‟ye intisap etmiştir. Özellikle münşî olarak bilinen ve edebiyatımızdaki tek mensur hamse sahibi olan Nergisî, şuara tezkirelerinde ismi geçen bir şairdir. Bazı kaynaklarda, divan sahibi olduğu kayıtlıdır. Nergisî‟nin Türkçe, Farsça ve Arapça çeşitli şiirleri mensur eserlerinde yer almaktadır. Şiir mecmû‟alarında da Nergisî adına kayıtlı kaside, gazel, terkib-i bent nazım şekilleri ile kaleme alınmış şiirler bulunmaktadır. Bunların bazılarına, mensur eserlerinde de rastlanmaktadır. Yaptığımız araştırmalarda Nergisî‟nin kendi mensur eserlerinde ve tezkirelerde de bazı beyitlerine rastlanan on sekiz gazelini tespit ettik. Çok yönlü bir sanatçı olan Nergisî‟nin şairlik yönünü yansıtma açısından bu gazeller, büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Nergisî‟nin şairlik yönü üzerinde durulacak, şiir mecmû‟alarından hareketle tespit edilen on sekiz gazeli değerlendirilecek ve bu gazellerin çevriyazılı metinleri verilecektir.

TÜRK SEMİYOSFERİNDE BİR MÜCADELE ÖRNEĞİ: ALİ CENGİZ OYUNU

Milli Folklor, 2023

tarafından kuramsallaştırılan ve kültür bilimlerinde yeni bir kavram olan semiyosfer, bireyleri kuşatan, bir metin olan yaşamlarını bağdaştıran, varoluş süreçlerini anlamlandıran sembol ve simgelerin birlikteliğiyle inşa edilen bir anlam alanının karşılığıdır. Dünyayı saran ve canlıların yaşamını sağlayan biyosfer tabakasına telmihen kullanılan semiyosfer, insanları çepeçevre saran bir anlam alanıdır. Kültürel anlam alanı olarak da kabul edilen semiyosfer, belirli özelliklere ve işlevlere sahip en küçük göstergelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir yapıdır. Bu yapının yapısal paradigması en küçük nesnede de belirgindir. İnsan, her şeye nüfuz eden, sosyal yaşamı mümkün kılan, içinde kodlar ve semboller gibi pek çok unsur barındıran semiyosferin kendisine sunduğu göstergeler sayesinde dünyayı anlamlandırır. Bireyin zihin küresi olan ve evrenin metinsel anlamının ilişkilendirildiği semiyosferin inşa süreci ve sürekliliği bellek ile sağlanır. Bireysel, toplumsal ve kültürel belleğe ait kodlamalar ile sağlanan hatırlama, insanları çepeçevre saran metinsel bağdaşıklığı sağlayan semiyosferin ürünüdür. Yuri Lotman'a göre belleğin ürünü olan gelenek her zaman metin olarak belirginleştiği için semiyosfer metin odaklıdır. Edebî metinler, semiyosferin inşasındaki göstergeleri barındırarak belleği inşa etme ve aktarma işlevini yerine getiren metinlerdir. Masallar da belleğin tarihsel sürekliliğine destek olarak semiyosferde alan yaratırlar. Yaratılan bu alan, masalın kültürel belleğe ilişkin zihin kodlamaları ve simgeleştirebilme özellikleriyle ilgilidir. Masallardaki ortak hafızanın, sürekliliğin ve simgeleştirme kabiliyetinin üçü de masalların kültürel bellekteki kodlamalarını üstlenen ve masalın en küçük birimi olan motiflerle sağlanır. Bu motiflerden biri olan kahramanın şekil değiştirme yetisini ve aklını kullanarak galip geldiği "şekil değiştirerek mücadele motifi", Türk semiyosferindeki mitik bilinçte, mistik anlayışlarda ve edebî metinlerde sembol olarak belirginleşir. Şekil değiştirmenin bir motife dönüşebilmesi ve buradan da semiyosferin inşasına katkıda bulunabilmesi için hatırlanması, tarihsel süreklilikle tekrarlanması, ortak deneyimle birbirinden farklı alanlarda belirginleşmesi gerekir. Bu belirginleşmeyle yaratılan metinlerden olan Ali Cengiz Oyunu adlı masal, Türk semiyosferinin yarattığı anlam alanıyla var olan en güzel örneklerdendir. Masalda, padişahın kızıyla evlenmek isteyen Keloğlan'ın, hüner olarak kabul edilen Ali Cengiz Oyunu'nu Köse'den öğrenmesi anlatılır. Bu hüner şekil değiştirebilmedir. Keloğlan bu hüneri akılla birleştirerek, rakiplerinin tümünü yener ve padişahın kızı ile evlenir. Ali Cengiz Oyunu, Türklerin semiyosferinde iki anlam alanına sahiptir. İlk anlam alanı, masaldaki mitikmistik-dinî bir güç olarak belirginleşen şekil değiştirmenin, akılla birleşerek rakibi alt etmek üzere kullanılmasıdır. İkinci anlam alanı, Cengiz Han ve onun soyu olan Kırım Hanlığı ile ilgilidir. Türk mitolojisinde, mistik hareketlerinde, anlatı türlerinde, nazım ürünlerinde ve semiyosfere ait birçok alanda var olan şekil değiştirmeye ait zihin kodlamaları, tarihi süreçte Cengiz Han'ın savaştaki taktik kılık değiştirme hileleri ve Kırım Hanlığının savaşlarda Osmanlı'yı yalnız bırakması üzerine kurnazlık ve hileyle düzenlenmiş oyun anlamındaki "Ali Cengiz Oyunu" kalıp ifadesini yaratmıştır.