Hazar Sözlüğü Hakkında (original) (raw)
Related papers
Vikipedi, özgür ansiklopedi Hazar Yazışmaları, 950'lerde veya 960'larda, Córdoba halifesi III. Abdurrahman'ın dışişlerinden sorumlu sekreteri Hasday bin Şaprut ile Hazar kağanı Yosef arasında gerçekleşen mektuplaşmalardır. Hazarlar tarafından yazılıp da günümüze kadar gelen az sayıdaki belgelerden biri olup Hazar tarihi hakkında bilgi sunan ender kaynaklardandır. Bu mektuplaşmalardan hem Hazarların din değiştirmesiyle ve gelecek nesillerde yarattığı getirisi ile ilgili hem de güçlü bir ordusu olup diğer devletlerden vergi toplamasına rağmen bir nesil içinde 969'da devletin çöküşüyle ilgili bilgi toplamak mümkündür. Konu başlıkları 1 Ön bilgi 2 Mektuplar 2.1 Hasday'ın Yosef Kağan'a mektubu 2.2 Yosef Kağan'ın cevabı 3 İspanya'daki Hazarlar 4 Ayrıca bakınız 5 Kaynakça Ön bilgi Mektuplaşma, Endülüs Emevi Devleti'nin halifesi III. Abdurrahman'ın dışişlerinden sorumlu sekreteri Hasday bin Şaprut tarafından başlatılmıştır. Geniş bir ağı ve hemen hemen sınırsız kaynakları olan Hasday Horasanlı tüccarlar tarafından Hazarların varlığıyla ilgili bilgi edindi. Hasday'ın Hazarlar ile ilgili bilgisi olmaması (veya bilmezlikten gelmesi) garip bir durumdur çünkü Yosef Kağan'ın mektubunda iki toplum arasında daha önce irtibata geçildiği ima edilmiştir. Hasday'ın ilk ulağı Konstantinopolis'e kadar vardı fakat Bizans otoriteleri ulağın daha öteye gitmesine izin vermedi. Ulak, şehirdeki bir Hazarlı tarafından Hasday'a yazılmış bir mektupla (bu mektup muhtemelen Schechter Mektubudur) geri döndü. En nihayetinde mektup Hırvat elçiliği aracılığıyla Almanya'dan Isaac ben Eliezer ulak olarak kullanılarak Hazarya'ya gönderildi. Yosef'in cevabında Hazar tarihi ve zamanın (960'lar) sosyopolitik ve ekonomik durumuyla ilgili bilgiler mevcuttur. Ardından Hasday'ı Hazarya'ya davet etmesine rağmen muhtemelen bu davet kabul edil(e)memiştir. Bu yazışmaların günümüzde küçük farklılıklarla üç versiyonu bulunur. Mektuplar Hasday'ın Yosef Kağan'a mektubu 01.12.13 Hazar Yazışmaları -Vikipedi tr.wikipedia.org/wiki/Hazar_Yazışmaları 2/5
Yedinci ve onuncu yüzyıllarda güçlü teşkilâtı, ticarî faaliyeti, dinî hoşgörüsü ve iktisadî refahı sayesinde Kafkaslar ile Karadeniz'in kuzey düzlüklerinde İdil'den (Volga) Dnyeper (Özi)-Çolman'a (Kama)' ve Kiyev'e kadar uzanan sahada siyasî istikrar sağlayan Hazar Hakanlığı, Doğu Avrupa tarihinde büyük rol oynayan ve düzenli bir devlet kuran ilk Türk kavmidir.1
Hazar'ın Hukuki Durumu, 2019
Günümüzde enerjinin devletlerin ulusal güvenlik politikalarındaki rolü yadsınamaz bir gerçektir. Devletler enerjiyi temiz, ucuz, kesintisiz bir şekilde temin etmek ve enerji arz güvenliğini sağlamak için enerji kaynaklarını çeşitlendirmek amacıyla farklı kaynak arayışlarına girmişlerdir. Bu sebeple Hazar sahip olduğu enerji rezervleri ile refah seviyelerini yükseltmek isteyen bölge ülkeleri için olduğu kadar küresel güç mücadelesi veren dünya devletlerinin ve uluslararası oluşumların da ilgi odağı olmuştur. Sovyetlerin dağılmasından sonra sayıları beşe çıkan kıyıdaş devletlerin arasında enerji kaynaklarının paylaşımı ve transferi meselesi hukuki statü sorununu ortaya çıkarmıştır. Rusya ve İran'ın Sovyetler Birliği döneminde yapılan antlaşmalara göre paylaşım yapılmasındaki ısrarcı tavırları sorunun uzun süre çözülememesinde etkili olmuştur. Rusya ve İran açısından sorunun çözümünde çözümsüzlükten yana bilinçli bir politika yürütüldüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Bölgede yaşanan diğer sorunlar da statü sorunuyla doğrudan ya da dolaylı bağlantılıdır. Statü sorununun çözümü diğer sorunların çözümünde de etkili olacaktır. Hukuki statü sorunu Hazar'ın deniz (açık, kapalı, yarı açık) mi, göl mü, özel statüde mi olduğu tartışmaları üzerinde şekillenmiştir. Bu çalışmada Hazar Havzasının coğrafi, jeopolitik, jeoekonomik özelliklerine yer verilmiş, bölgeyi önemli hale getiren unsurlar üzerinde durulmuştur. Hazar'da güç ve çıkar mücadelesi veren bölgesel ve küresel güçlerin politikaları etraflıca incelenmiştir. Kıyıdaş devletler arasında yaşanan problemler genel bir başlık altında değerlendirilirken statü problemi ayrı bir başlık altında kapsamlı bir şeklide ele alınmıştır. Statü probleminin tarihsel gelişimi dönemlere ayrılmak suretiyle incelenmiştir. Kıyıdaş devletlerin statünün tespiti ile ilgili olarak ileri sürdüğü tezler bölgeye uygulanabilirlik ve ihtiyaca cevap verebilirlik açısından ele alınmıştır. Bu çalışmanın amacı Hazar'ın özel statüde olduğunu, buna bağlı olarak da tüm tarafların imzalayacağı çerçeve bir anlaşma ile Hazar'ın statüsünün belirlenebileceğini, sonrasında ise bu çerçeve anlaşma doğrultusunda ihtiyaca göre gelişen şartlar ve değişen dengelere göre düzenlemeler yapılması gerektiğini ortaya koymaktır. Bununla birlikte statü sorunun çözümünün sürdürelebilir olup olmamasının, bölge ülkeleri ile bölgede etkinlik kurmak isteyen bölgesel ve küresel güçlerin siyasi ve ekonomik çıkarlarına bağlı olarak değişebileceğine de vurgu yapılmıştır. Today, the role of energy in national security policies of states is an undeniable fact. Countries have sought different sources to provide uninterrupted supply of energy at affordable prices by diversifying their energy resources. Therefore, with its energy reserves, the Caspian Sea has become the center of attention for the countries of the region who want to increase their welfare levels with their energy reserves, as well as the global power states and international formations. The issue of the sharing and transfer of energy resources among the riparian states, which rose to five after the collapse of Soviet Union, raised the question of legal status. Russia's and Iran's persistent attitudes towards sharing according to the treaties made during the Soviet Union were effective in not solving the problem for a long time. It can be said that Russia and Iran implemented a conscious policy in favor of non-solution in the solution of the problem. Other problems in the region are directly or indirectly linked with the status issue. The solution of status issue will trigger to solve other difficulties. The problem of legal status has been based on the discussions of whether the Caspian Sea is a sea, a lake or special status. In this study, the geographical, geopolitical and geoeconomic characteristics of the Caspian Basin were mentioned and the factors that make the region important were emphasized. The policies of regional and global powers struggling for power and interest in the Caspian Sea have been examined in detail. While the problems among the riparian states were grouped under a general heading, the status problem was discussed in a comprehensive way under a separate heading. The historical development of the status problem was examined by dividing into periods. The theses put forward by the riparian states regarding the determination of the status was discussed in terms of applicability and responsiveness to the region. The aim of this study was to reveal that the Caspian Sea has special status and that the Caspian Sea status can be determined by a framework agreement signed by all parties, thereafter, the necessity of making arrangements according to the conditions and changing balances in line with this framework agreement. In addition, it was emphasized that whether the solution of the status problem is sustainable or not can be changed depending on the political and economic interests of the countries in the region and the regional and global powers that wish to establish activity in the region.
Hazar Denizi yaklaşık 371.000 km karelik bir alanı kapsayan, denizlerle ve okyanuslarla nehir-kanal şebekesi dışında herhangi bir doğal bağlantısı bulunmayan bir tuzlu su kitlesidir. Volga ve Don nehirlerinin kollarına eklenen kanallar aracılığıyla Karadeniz ve Baltık Denizi'ne bağlanmıştır. Hazar Denizi kıyılarının kuzeyden güneye uzunluğu yaklaşık 1.200 km olup, doğudan batıya genişliği de 210 km ile 490 km arasında değişmektedir. Hazar Denizi'ne 10 büyük akarsu dökülmektedir.
İbn El-Esi̇r Hazarlar Hakkinda
2014
Doguda Hazar Denizinden batida Tuna nehrine kadar uzanan, Altay bozkirlarinin bir nevi devaminiteligindeki Karadeniz’in kuzeyindeki bozkirlar (Guney Rusya Bozkirlari) tarih oncesi ve tarihi devirlerde bircok kulture ve kavme ev sahipligi yapmistir. Bu bozkirin Orta Cagdaki ev sahipleri ise hic suphesiz tarihin her devrinde kendini gosteren ve buyuk siyasi tesekkuller kuran Turklerdir. Iste bu Turklerin adi Hazarlardir. Azerbaycan Turklugu ve Azerbaycan Turkcesinin sekillenmesinde Hazarlarin cok onemli rolu olmustur. VIII.-IX. asirlarda Hazar-Arap savaslarinin cogu Azerbaycan topraklarinda vuku bulmustur. Sonucta Hazarlarin bir kismi mecburen Azerbaycan’da yerlesmistir. Bugun Azerbaycan’da Hazardag (Fuzuli), Hazaryurd (Ordubad), yer isimleri Hazarlardan kalmadir. Ebulfez Elcibey bu makalesinde, Ibn El-Esir’in Hazarlar hakkindaki goruslerini ve Hazarlarin gecmisini ele almistir. Elcibey, bu makalesinde Hazarlar hakkinda degisik gorusler ileri surmustur