Doğu Garajı'ndan Nekropol Müzesi'ne (original) (raw)

Priene Doğu Nekropol'den Tonozlu Bir Mezar

Metallurgica Anatolica Festschrift für Ünsal Yalçın anlässlich seines 65. Geburtstags Ünsal Yalçın 65. Yaşgünü Armağan Kitabı, 2020

The small south-Ionian town of Priene has a long excavation history and history of research, which goes back to the 17th century and continues up until today. One of the research questions of the new excavations, which were initiated in 2015, is concerned with Priene’s necropolises and their grave monuments. The following contribution discusses a barrel vaulted grave (TM-1) from the east-necropolis. In particular its layout, the building technique and its location should be discussed also its period of use should be reviewed.

Yeni Akropol Müzesi [ne/nden] Paralaks Bir Bakış

Mimari Yansımalar, 2020

Bu çalışmanın varlık sebebi değerli hocam Şengül Öymen Gür’dür. Çalışma, hocamıza bir armağan olarak hazırlanan bu kitap için yazılan bir denemeden oluşmaktadır. Bu deneme, henüz genç bir mimar iken ilk kez lisansüstü derslerinde kendisinden duyarak etkilendiğim “paralaks” kavramının farklı bir bakış açısıyla yorumlanmasına dayalıdır. Bu kavramı hocamdan ilk kez duyuşum 90’lı yıllardır, Zizek’in “The Parallax View” isimli çalışmasının ilk basımı ise 2006 yılı… Bu bağlamda bir mimarlık hocasının derslerinde ve kendi çalışma alanındaki ileri görüşlülüğü dikkat çekicidir. Çalışmadaki tüm yorumlar özneldir. Paralaks kavramının bilimsel tanımı ile başlayan yazıda, kavramın yazar tarafından ilk kez duyulduğu günden buyana zihnin arka planında yer ettiği durum bir örnek yapı üzerinden sorgulanmaktadır. Örnek olarak seçilen yapı Bernard Tschumi’nin Yeni Akropolis Müzesi’dir. Çalışmada, yüksek lisans ve doktora danışmanım olan Şengül Öymen Gür ile ilk kez görme şansına eriştiğim Yunan Akropolü ve yıllar sonra inşa edilen ve ikinci kez yaptığım Atina seyahatinde görme şansını elde ettiğim, Tschumi tarafından tasarlanan Yeni Akropol müzesi arasındaki ilginç/özgün/çarpıcı yer değiştirmeler “paralaks” kavramı üzerinden yorumlanmaktadır.

Neapolis Nekropolü'nden Cam Eserler

Neapolis Nekropolü’nden Cam Eserler, 2022

Günümüz Aydın İli, Bozdoğan İlçesi, Yazıkent Beldesi sınırları içerisinde yer alan, Neapolis Antik Kenti’nin nekropol alanında 2010 yılında açığa çıkarılmış olan bir oda mezardan, bu çalışma kapsamında değerlendirilen 13 adet cam eser ele geçmiştir. Söz konusu eserler içerisinde kâse, unguentarium ve bardak gibi çeşitli örnekler bulunmakta olup, çoğunluğu; konik gövdeli, armudi gövdeli, minyatür küresel gövdeli, tüp biçimli ve şamdan (çan) gövdeli olmak üzere çeşitli alt tiplere ayrılan unguentarium isimli kap formu oluşturmaktadır. Neapolis eserleri arasındaki en erken örnek, Helenistik Döneme ait olduğu anlaşılan kalıp yapımıyla üretilmiş olan kâsedir. Kâse dışındaki eserlerin tamamı MÖ 1. yüzyılda Suriye’de ortaya çıktığı düşünülen serbest üfleme tekniği ile aletle şekillendirilerek yapılmıştır. Bu kapsamda değerlendirilen eserler; tipolojik olarak gruplara ayrılmış, antik çağ cam sanatı içerisinde bilinen örneklerle yapılan analojik değerlendirmeler sonucunda tarihlendirme yoluna gidilmiştir. MÖ 2. yy’ın ortalarından, MS 3. yy’a kadar geniş bir tarih aralığında üretilmiş oldukları görülen eserler içerisinde özellikle unguentariumların ölü gömme ritüelleriyle bağlantısı olduğu anlaşılmaktadır.

Afyonkarahisar’ın Doğusunda Önemli Bir Orta Tunç Çağı Nekropolü: Dede Mezarı

Belleten

Yukarı Çaybelen Köyü'nün (Yukarı Maçaklı) 500 m batısındaki, Cevizli yolunun 50 m batısında ve Havuzun Başı Deresi'nin 30 m doğusunda Köy Kalesi yerleşmesi bulunmaktadır (Harita, Çizim 1). Bu yerleşme üzerinde kısmen tarım yapılmaktadır. Yerleşme kuzeybatı güneydoğu istikametinde uzanır (N. 38"50.072'; E O3O"55.631'; h: 1300). Yerleşmenin kuzeybatı güneydoğu istikameti 160 m, güneybatı-kuzeydoğu yönü 110 m ve yüksekliği 21 m'dir. Burada İlk ve Orta Tunç Çağları ile Roma dönemine ait çanak çömlek parçalarına ve taş aletlere rastlanmaktadır(1).

Yeni Akropol Müzesi İçin Bir Okuma Önerisi

Turkish Studies-International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2017

The matter of language being a representation includes both words and writing; searches meaning linguistically and semiotically. Representation in architecture in case is a phenomenon that points to both formal and semantic references; both texts and buildings/structures. In this context, the subject of this study is to give a new dimension to the relationship between language and architecture. This dimension is based on the question of the relationship between the language and the representation of architecture over the example of New Acropolis Museum in Athens. The model, which is based on the relation between architecturelanguage- representation and developed as a re-reading proposal for New Acropolis Museum in Athens in the context of Prologue, Monologue, Dialogue and Epilogue quartet. The prolog part describes the possible connections between architecture and representation, proposing the issue of re-reading in architecture on the agenda. The monologue part is based on the historical process and introducing of the New Acropolis Museum, which has been selected as a re-reading example. Dialogue part reveals the representative language of the New Acropolis Museum through a book and its subheadings. And Epilog part on the other hand, includes evaluations of the diversity of the relationship between the representational language and the building reading. In conclusion, this study, which allows the theoretical level of the relationship between architecture and buildings as important conceptual productions, aims to be an indicator that the diversity can be done in infinite numbers and forms.

Doğu Kazakistan’da Eleke Sazı Göktürk Mezar Külliyesi

Yekta Demiralp Anısına Sanat Tarihi Yazıları, 2020

Eleke Sazy is a valley located within administrative borders of Tarbagatay district of Eastern Kazakhstan region. As a result of the archaeological surveys conducted between 2016 and 2018, more than 300 kurgans dating to the wide period of time from 9th century B.C. to 7th century A.D. were identified. Primarily, the discovery of the memorial cult-complex of the Western Turkic Khaganate, attracts particular attention. Eleke Sazı is the significant discovery from the perspective of Pre-Islamic Turkic Art and Archaeology because it is the first and only memorial cult complex of Turkic Khaganate have determined outside of Mongolia until present. As a result of the archaeological studies and excavations conducted in Eleke Sazy in 2019, it has been possible to obtain important information regarding features of the architectural plan of the memorial cult complex of Turkic Khaganate. The memorial cult complex consists of “Barїq” or temple, ceremonial pathway and additional structures located in the eastern part. Furthermore, the statue with the all characteristics of a Turkic Khagan made of granite from the same complex is also of great importance. It is expected that through the excavations to be conducted in the coming years, features of architectural plan of the Turkic memorial complex will be revealed and examined in detail.