Toplum Sanat ve Bağlam Bağımlılık Üzerine (original) (raw)

Sanatçı ve Akademisyenlerin Bağlamadaki Performans Algısı

Uluslararası Müzik Sempozyumu: Müzikte Performans Bildiriler Kitabı-International Music Symposium PERFORMANCE IN MUSIC Ful! Text Book of the Symposium, 2016

Bağlama; halk müziği ile ilgili temsiliyet gücü, ülkemizdeki yaygınlığı, farklı kültürel tarihsel zenginlikleri üzerinde taşıyabilme yetisi ile her ne kadar asırlarca halk ozanlarının, aşıkların, mahalli sanatçıların ellerinde hayatını sürdürmüş olsa da cumhuriyet dönemiyle birlikte özellikle radyo yayıncılığı sürecinde sistematik bir performans ve buna bağlı bir eğitim-öğretim sürecine girmiştir. Radyoda hayatına devam eden bağlama sanatçılarının, radyoda başlayıp sonra kendine farklı yollar çizen bağlama sanatçılarının ve de tüm bu etkilerden uzak çok özel mahalli sanatçıların etkisiyle, zamanla çok boyutlu bir bağlama çalma performansı şekillenmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Gerek dinleyicide gerekse de bağlama sanatçılarındaki performans algısının bireyin sosyo-kültürel altyapısıyla ve çevresiyle ilgisi olduğu muhakkaktır. Bağlama, yetmişli yıllarla birlikte mesleki müzik eğitimi veren kurumlarda kendine yer bulabilmiştir. Bu sürecin toplumda ve müzik camiasında bağlama performansıyla ilgili durumu sağlıklı bir zemine oturtup oturtamadığı tartışmalı görünmektedir. Buradan hareketle devam eden süreçte birçok kez tartışma konusu olmuş olan bağlama performansına ilişkin parametreler konusunda günümüz bağlama sanatçılarının ve akademisyenlerin neler düşündüğünü tespit etmek amacıyla, rastlantısal yolla seçilen bir örneklem üzerinden görüşme yoluyla veriler toplanarak bir durum tespiti ortaya konulmaya çalışılmıştır. Örneklem gurubu; TRT ve Kültür Bakanlığı gibi icra kurumlarının yanında serbest müzik piyasası koşullarında yaşamını sürdüren bağlama sanatçıları ile üniversitelerin müzik eğitimi veren lisans programlarındaki bağlama öğretim elemanları oluşmaktadır. Elde edilen bulgular doğrultusunda; bağlama sanatçıları ve akademisyenlerinin tamamına yakınının erkek olduğu, yaşça belirli bir olgunluğa gelmeden performans sanatçısı olunamayacağı gibi belirli yaşlardan sonra performansın olumlu yönde çok mümkün olamadığı, lisans düzeyindeki bağlama eğitiminin ülkemizde ağırlıklı olarak konservatuvarlarda yapıldığı, bağlama sanatçılarının resmi sanat kurumlarından çok müzik piyasası koşullarında müzik yaşantılarına devam ettikleri tespit edilmiştir. Diğer taraftan sanatçı ve akademisyenler performans kavramını daha çok bir olumlama olarak algılamakta; çoğunluğu kategorize edilebileceğini düşünmekte; bireysel yetenek, eğitim, çevre koşulları ve bağlamanın niteliğinin performansı etkileyen faktörler olduğunu dile getirmekte ve son yıllarda giderek daralarak gelenekten uzaklaşan ve sadece hız parametresi üzerine endekslenen bağlamadaki performans algısının kendilerini rahatsız ettiğini belirtmektedirler. Even though bağlama has pursued its existence for centuries in the hands of folk poets, minstrels, and local artists due to its representation power of folk music, prevalence in our country, and ability to gather different historical cultural wealth within; it has entered a systematic performance and accordingly a teaching-learning process with the republican period, particularly in the radio broadcasting process. With ehe influence of bağlama artists continuing their careers on radio, artists who began with radio and later on drew their own paths, and very special local artists who are far away from these effects; a multi-dimensional bağlama playing performance has shaped over time and come up to the present day. In both the audience and bağlama artists, it is certain that the perception of performance is related to the individual's socio-cultural infrastructure and environment. Along with the seventies, bağlama has found İts place in professional music training institutions. It seems controversial whether this process has built solid grounds for the case of bağlama performance in society and the music industry. Thus, in order to determine the thoughts of today's bağlama artists and academicians on parameters related to bağlama performance, which have been debated rnany times throughout the ongoing process, an evaluation has been put forward by collecting data through interviews from a chosen random sample. The group which will be selected using random sampling method will be formed of bağlama artists taking part in the free music market and enforcement agencies such as TRT and the Ministry of Culture, along with bağlama academicians of universities providing music education degree programs. According to the findings it has been determined that almost all bağlama artists and academicians consist of men; it isn't possible to be a performance artist before a certain maturity of age nor is positive performance possible after a certain age; graduate-level bağlama education is given mainly in music conservato ries in our country; and bağlama artists co ntinue their music careers mostly in the conditions of the music industry rather than official art institutions. On ehe other hand, artists and academicians perceive the concept of performance as an affirmation; most believe that it can be categorized and that individual skills, education, environmental conditions, and the quality of the bağlama are ehe factors affecting performance; and they state that the increasing movement away from traditions and the narrowing perception of bağlama performance only towards speed parameters in the recent years bothers them.

Sanat Eseri̇ Bağlaminda Entelektüel Hedoni̇zm

Journal of Turkish Studies, 2019

Modern çağın manipüle edilmiş toplumları her şey yolundaymış gibi çağa ayak uydururken; gerçek sanat eseri ile iletişime geçen birey, doğası gereği aradığı en yüksek hazzı bulma çabasında olacaktır.

Sanat ve Tasarım Kavramları Bağlamında İçmimarlığın Yeri

Mesleki ve Teknik Eğitimde Küresel Gelişmeler, The Global Development in Vocational and Technical Education. Uluslararası Mesleki Bilimler Sempozyumu-International Vocational Science Symposium. IVSS2017, 2017

Bu çalışma kapsamında, sanat nesnesi ve tasarım nesnesi arasındaki güçlü bağlantılar analiz edilecek, sanat ve tasarım eylemlerindeki ortak noktaların belirlenmesi, içmimarlık mesleğinin sanat mı? tasarım mı? Olduğu, mesleğin zanaatı nasıl hangi boyutlarıyla ele aldığı? sorularına veri toplama, karşılaştırma ve örnekleme yöntemleri kullanılarak cevap aranacaktır.

Bağımlılığa Felsefi Bir Bakış

2017

Bagimliligin ne oldugunu felsefenin bakis acisi ile inceledigimizde haz ve tutku kavramlari ile bagina bakmak gerekir. Genel olarak hosa giden bir seyin yarattigi, uyandirdigi bir duygu olarak tanimlanabilecek haz felsefe tarihinde Antik Yunandan gunumuze kadar insanin biyolojik, psikolojik ve ahlaki yasaminin anlamlandirilmasinda kullanilan bir kavramdir. Tutku ise siddetli ve surekli duygu, guclu istek ve egilim olarak tanimlanmaktadir. Tutku insan davranislarini yoneten guclu bir duygudur. Yoneldigi amac ya da sectigi nesne uzerinde ve disinda hicbir seyi goremeyecek kadar yogunlasmis olan tutku ayni zamanda bir tur korlesmeyi de ifade eder. Iste bu nedenle felsefe tarihinde filozoflarin cogu tutkuya karsi olumsuz tavir takinmis onu insana zarar veren bir ozellik olarak degerlendirmislerdir. Haz ve tutku ile davranislarini bicimlendiren bagimli insanin ozgurlugunu kaybettigi ve bagimlisi oldugu seyin onu kontrol ettigi dusunulmektedir. Ozgurlugun yeniden kazanilmasi kontrolun te...

Uluslararası Bağlamıyla Kemalizm

Siyasal Paradigmalar, 2022

Kemalist Türkiye, başarıya ulaşmış bir bağımsızlık mücadelesi ile göz kamaştıran bir modernleşme ve ulus inşası modelinin temsilcisi olarak sadece İran ve Afganistan’ın hükümdarları için değil, post-Osmanlı dönemde eski Osmanlı coğrafyasındaki halklar için de örnek teşkil etti. Genç Cumhuriyet’in bu coğrafyadaki etkisi yalnızca Bulgaristan ve Kıbrıs Türklerinin Latin alfabesini benimsemesinde görülmedi. Eski Osmanlı coğrafyasındaki Türk, hatta Müslüman olmayan halklar da Kemalist modernleşmeden etkilendiler.

Di̇si̇pli̇nler Arasi Etki̇leşi̇m: Müze Bağlaminda Adli̇ Sanat Ve Yeni̇den Yüzlendi̇rme

İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, 2019

Bilindiği gibi yeniden yüzlendirme adlibilimleri ilgilendiren durum tespit ve kimlik çalışmaları ile yeniden inşayı kapsamaktadır. Adlisanat da diğer disiplinler gibi adlibilimler çatısı altında ortak amaç doğrultusunda çalışmaktadır. Ülkemizde henüz literatürde etkin yeri olmayan adlisanatın, müze ve adlibilimlere sağlayacağı katkıların vurgulandığı bu makalede asıl amaç; disiplinlerarası koordinasyonu gerekli kılan yeniden yüzlendirme çalışmasının lisansüstü eğitim programları kapsamında ele alınmasının gereğini vurgulamaktır. Böylelikle adlisanat alanında uzman ve deneyimli meslek adamlarının yetişmesi ve disiplinlerarası çalışma gruplarında aktif görevler alarak daha kaliteli çalışmaların müze ve adli birimlerce değerlendirilmesine öncülük edeceği düşünülmektedir.

Sanat ve Hayat Bağlamında, Sanat/Zanaat Söylemi

DergiPark (Istanbul University), 2018

Sanatın ve zanaatın, sanat hayat pratiği konusunda ki süreçleri farklı biçimde ortaya konmuş ve farklı anlaşılmıştır. Sanat bu pratiği, ekonomik sistemler ve bu sistemlerin ortaya koyduğu kurumlar üzerinden algılayarak sanat tarihi boyunca bunun mücadelesini vermiştir. Zanaat zaman içinde ortadan kalkmasına karşın, meslek niteliğini korumuş ve endüstriyel değişimler doğrultusunda yeni meslekler biçiminde(teknisyen, mühendis v. b.) ortaya çıkmıştır. Sanat, insanın yaratıcı ediminin teknik boyutundan, sanat eserinin yapısı ve üretim süreci gereği kaçınırken, zanaat farklı biçimlere bürünerek, sanat içerisine dâhil edilmeye çalışılmıştır. Sanat sürekli zanaatın bir karşıtı gibi görülmüş, sanatın ve zanaatın iç işleyişleri ve ortaya koydukları ürün açısından bu yanlış düşünce doğmuştur. Oysa sanat, doğayla karşıt bir tavır içerisinde olmuş ve sanatçı da kendine özgün doğasını yaratmaya çalışmıştır. Günümüz de bu iki kavramının kasıtlı ya da kasıtsız, bu biçimde değerlendirilmesi, karşımıza her şeyin sanat olabileceği gibi bir düşüncenin doğmasına yol açmaktadır.