ĠLKÖĞRETĠM 7. SINIF ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖZDÜZENLEME STRATEJĠLERĠ VE MOTĠVASYONEL ĠNANÇLARI ĠLE MATEMATĠĞE YÖNELĠK TUTUMLARI ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN ĠNCELENMESĠ (original) (raw)

7.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN METİN YAPILARINA GÖRE DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARININ İNCELENMESİ

ÖZET Bu araştırmanın amacı 7. Sınıf öğrencilerinin farklı metin yapılarında kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını tespit etmektir. Tarama modelinde betimsel bir çalışma olan araştırmanın evrenini Adıyaman ilindeki 7. Sınıflar oluşturmaktadır. Örneklemini ise Adıyaman merkezde bulunan Mehmet Akif Ersoy Ortaokulundan 45 öğrenci, Borsa İmam Hatip Ortaokulundan 45 öğrenci olmak üzere toplam 90 öğrenci oluşturur. Veri toplama aracı araştırmacılar tarafından belirlenen konularda öğrencilere farklı metin yapılarında yazdırılan metinlerdir. Araştırmacılar tarafından " Düşünceyi Geliştirme Yolları Değerlendirme Formu " na göre veriler analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar frekans (f), yüzde (%) ve aritmetik ortalama () şeklinde bulgular kısmında verilmiştir. Araştırmanın sonucuna göre toplamda en çok kullanılan düşünceyi geliştirme yolu karşılaştırmadır (f=84). En çok kullanılan ikinci düşünceyi geliştirme yolu benzetmedir (f=43). En az kullanılan düşünceyi geliştirme yolu ise tanık göstermedir (f=3). En fazla bilgilendirici metin yapısında düşünceyi geliştirme yolu (f=95) kullanılmışken en az öyküleyici metin yapısında düşünceyi geliştirme yolu (f=60) kullanılmıştır. Tartışmacı metin ise en çok düşünceyi geliştirme yolu (f=66) kullanılan ikinci metin yapısı olmuştur. Sonuç itibariyle öğrenci metinlerinde düşünceyi geliştirme yolu (f=221) kullanılmıştır. Çalışmada öğrencilerin bilgilendirici metin yapısında, kendilerini daha iyi ifade edebilmek için düşünceyi geliştirme yollarını diğer metin yapılarına oranla daha fazla kullandıkları belirlenmiştir. Metin yapılarında düşünceyi geliştirme yollarının kullanım durumları tespit edilen bu araştırmada öğrencilerin düşünceyi geliştirme yollarından tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma ve tanımlama açısından geliştirilmeleri gerektiği önerilmektedir.

VIZILTI GRUPLARI TEKNİĞİNİN TARTIŞMACI ANLATIM BİÇİMİNİ ÖĞRENMEYE ETKİSİ: 7. SINIF ÖRNEĞİ

INTERNATIONAL PERGE SCIENTIFIC STUDIES CONGRESS, 2024

Science teaching self-efficacy beliefs are of great importance given the increasing importance of technological transformations and scientific literacy. High self-efficacy is associated with teacher behaviors that encourage students to be independent learners. Teachers with low efficacy, on the other hand, are concerned about the behavior of individuals and put the blame on others for their failures. The way pre-service teachers perceive their role in science teaching is affected by their self-efficacy beliefs which also affects their classroom behaviors. In this respect, teachers' beliefs about science teaching are very crucial. Pre-service teachers' weak beliefs about science teaching can lead to poorly designed learning experiences. Science teaching efficacy beliefs consist of two constructs: Personal Science Teaching Efficacy and Science Teaching Outcome Expectancy. High outcome expectancy and high self-efficacy promote teachers to exhibit desired behaviors and to be persistent in completing activities. In this respect, it is important to investigate pre-service teachers' self-efficacy towards science teaching. In this study, it was aimed to examine pre-service teachers' science teaching selfefficacy. The cross-sectional survey model, which is one of the descriptive research designs, was used in the study and the participants were selected within the scope of simple random sampling. The population of the study consists of pre-service teachers studying in a university at Central Anatolia. The research sample consisted of 472 pre-service teachers studying in the 3rd and 4th grades of science and primary education departments in Central Anatolia. "The Science Teaching Efficacy Belief Instrument," adapted into Turkish by Tekkaya et al. (2004), was used to obtain the data. SPSS program was used to analyze the data. Frequency and standard deviation values were used to interpret descriptive results. T-test was used for binary variables (gender, department) and the ANOVA test was used for 3 or more variables (internet usage level, internet access location, etc.). According to the findings, it is seen that there is a significant difference in favor of female participants in the overall scale and in the outcome expectancy factor. The effect size for this difference was examined and it was seen that it had a low-level effect. In addition, the results of the analysis of pre-service teachers' computer usage levels were examined and it was seen that there was a difference between pre-service teachers who used computers at a good level and pre-service teachers who used computers at a beginner level in the self-efficacy sub-factor and this difference was in favor of pre-service teachers who used computers at a good level.

YENĠ ĠLKÖĞRETĠM 6. SINIF MATEMATĠK DERS KĠTAPLARININ ÖĞRETĠM PROGRAMINA UYGUNLUĞUNUN ĠNCELENMESĠ

egitim.cu.edu.tr

Teknolojide meydana gelen hızlı gelişime rağmen ders kitapları eğitim-öğretim sürecinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada matematik ders kitaplarının 2005 yılında yürürlüğe giren ilköğretim matematik programın genel ilkeleriyle ne derecede uyuştuğunun ve programın genel yaklaşımını ne derecede benimsediğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla ilk olarak matematik öğretim programların yansıttığı değişimleri özetleyen bir çizelge hazırlanmıştır. Ardından bu programa göre hazırlanmış ve Doğu Karadeniz Bölgesi"nde okutulan iki adet 6. sınıf matematik ders kitabı, çalışma kitabı, öğretmen rehber materyali bu çizelge doğrultusunda analiz edilmiş ve farklı ilköğretim okullarında görev yapmakta olan dört matematik öğretmeni ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda kitapların öğretme-öğrenme sürecinde öğretim programlarının önerdiği yenilikleri yansıtmaya çalıştığı, öğrencilerin becerilerini geliştirmeye yönelik etkinliklerin bulunduğu, kitapların öğretmen ve öğrencinin yeni rolleri dikkate alınarak hazırlandığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca, geleneksel ölçme araçlarının etkisinde kalmalarına rağmen, kitapların sonuç değerlendirmesinin yanında süreç değerlendirmesine de önem verdiği ve alternatif ölçmedeğerlendirme yöntemlerini kullanılmaya çalıştığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda ders kitaplarının öğretim programları çerçevesinde ölçme-değerlendirmeyi daha etkili kılacak şekilde düzenlenmesi önerilmiştir.

7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL BİLGİLER DERSLERİNDE KULLANDIKLARI ÖĞRENME STRATEJİLERİ

Personal efforts of students can be very important in learning social studies which is taught as a part of citizenship education program and aims raising efficient citizen. There are many activities used by students while performing learning activities individually. One of these activities is learning strategies. It can be said that learning strategies are activities performed for realizing self-learning of the student. The aim of the research is to determine learning strategies used by the 7 th grade students in the course of Social Studies. The research is done in the scanning model which is one of the descriptive research methods. In accordance with determined objective, learning strategies determination scale was conducted on 483 7 th grade students of four primary schools who were determined randomly in fall semester of 2011-2012 school year in the central district of Kayseri province. Arithmetic mean, standard deviation, t-test of independent groups, and one-way analysis of variance were used in the data analysis. According to research findings, in social studies, 7 th grade students mostly used affective strategies and retrieval enhance, attention,  Bu çalışma, 30 Ocak-1 Şubat 2013 tarihinde Girne'de düzenlenen 2. Internatıonal Conference on Interdıscıplınary Research in Educatıon'da sözlü bildiri olarak sunulan çalışmadan üretilmiştir.

ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRENME ORTAMINDA 7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİKSEL ZİHİN ALIŞKANLIKLARINDAN İLETİŞİM KURMA BECERİSİNİN GELİŞİMİNİN İNCELENMESİ.pdf

THE INVESTIGATION OF THE IMPROVEMENT OF SEVENTH GRADE SCHOOL STUDENTS’ COMMUNICATION SKILLS FROM THE MATHEMATICAL HABITS OF MIND IN THE ENRICHED LEARNING ENVIRONMENT The purpose of this study is to investigate the improvement of 7th grade school students’ communication skills in the enriched learning environment. The study was conducted on total 20 students’ studying seventh grade classes of elementary education school located Gungoren town of the Istanbul. Based on the question "How could it be possible for the students to gain the skills of habits of minds?”, the enriched learning environment was designed including worksheets, classroom discussions and student performance-based work. The working group was instructed in the designed learning environment for 13 weeks. Throughout this process, the mathematical habits of mind of the students were assessed through the evaluation forms "The Rubric of Cognitive Habits of Mind". During the evaluation process, answers to the questions in each activity and behaviors of the students reflected in their learning environment were collected as qualitative data. The obtained qualitative data were converted into quantitative data in the form of frequencies as percentage. Quantitative data were also analyzed based on students' responses and their performance in the classroom. According to the research findings after the application of the enriched learning environment, the ratio of students’ using the communication skills increased from 30,9% to 64,2%. When the samples from students’ answers on the activities, work and behaviors in the classroom were examined, the ratio and level of utilization of these skills of the students varied depending on the mathematical topics, the type of skills, and the activity content. It was seen that in general students tend to communication component in a positive way. Accordingly, considering that the enriched learning environment affect communication skills of the students in a positive way, it was offered suggestions to researchers who will study in this subject. ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRENME ORTAMINDA 7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİKSEL ZİHİN ALIŞKANLIKLARINDAN İLETİŞİM KURMA BECERİSİNİN GELİŞİMİNİN İNCELENMESİ Bu çalışmanın amacı, zenginleştirilmiş öğrenme ortamında 7. sınıf öğrencilerinin matematiksel zihin alışkanlıklarından iletişim kurma becerisinin gelişimini incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul ili, Güngören ilçesindeki bir devlet ortaokulunda, 7. sınıfa devam eden toplam 20 öğrenci oluşturmaktadır. “Öğrencilere zihin alışkanlıkları becerilerinin kazandırılabilmesi nasıl mümkün olabilir?” düşüncesinden hareketle öğrenme ortamı çalışma yaprakları, sınıf içi tartışma ortamı ve öğrencilerin performansa dayalı çalışmaları içerecek şekilde zenginleştirilmiş bir öğrenme ortamı tasarlanmıştır. Uygulama on üç hafta devam etmiş bu süreç kapsamında öğrencilerin matematiksel zihin alışkanlıkları “Bilişsel Zihin Alışkanlıkları Rubriği” değerlendirme formu ile değerlendirilmiştir. Değerlendirme sürecinde öğrencilerin bu etkinliklerdeki sorulara verdikleri cevaplar ve öğrenme ortamında gösterdikleri davranışlardan elde dilen veriler yüzde ve frekans şeklinde nicel verilere dönüştürülerek analiz edilmiştir. Elde edilen nicel veriler öğrenci cevapları ve sınıf içi performanslarına dayalı olarak ayrıca nitel olarak yorumlanmıştır. Araştırma bulgularına göre, zenginleştirilmiş öğrenme ortamı uygulamasından sonra öğrencilerin “uygun” ve “kısmen uygun” şekilde iletişim kurma becerisi %30,9’dan %64,2’ye çıkmıştır. Elde edilen bu bulgunun öğrencilerin etkinliklere verdikleri cevaplar, sınıf içi çalışma ve davranışlar olarak göz önüne alındığında öğrencilerin bu becerileri kullanma düzeylerinin matematik konularına, becerinin türüne, etkinlik içeriğine bağlı olarak bireysel farklılık göstermekte olduğu belirlenmiştir. Genel olarak öğrencilerin iletişim kurma bileşeninde pozitif yönde bir eğilim gösterdikleri görülmüştür. Buna göre, zenginleştirilmiş öğrenme ortamının öğrencilerin iletişim kurma becerilerini olumlu olarak etkilediği göz önüne alınarak bu alanda çalışma yapacak araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.

7. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN YEREL SOSYOBİLİMSEL KONULARDA OLUŞTURDUKLARI ARGÜMANTASYONLARIN KALİTESİ VE KARAR VERİRKEN DİKKATE ALDIKLARI FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

Hacettepe Üniversitesi, 2015

Bu araştırmanın amacı 7. sınıf öğrencilerinin yerel sosyobilimsel konular kapsamında oluşturdukları argümantasyonların kalitesi ve bu süreçte verdikleri kararlarında dikkate aldıkları faktörleri ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla Bolu İli’ne özgü Seben Taşlıyayla Sulama Göleti, tavuk kümesleri, deri üretimi, baz istasyonları ve Köprübaşı Barajı ve HES olmak üzere beş yerel sosyobilimsel konu çerçevesinde üç farklı çalışma grubuyla çalışılmıştır. Çalışma gruplarındaki öğrencilerin sadece maruz kaldıkları veri kaynağı farklılık göstermekte olup onun dışındaki uygulamalar aynı şekilde yürütülmüştür. Birinci gruptaki (gezi grubu) öğrenciler alan gezilerine katılarak konunun paydaşlarıyla etkileşirken ikinci gruptaki (gazete grubu) öğrenciler ilgili konuyu yerel gazete haberlerinden öğrenmiştir. Üçüncü gruptaki (sunum grubu) öğrenciler ise konuları araştırmacının hazırladığı bilgilendirici ve görsel sunumlar eşliğinde öğrenmiştir. Küçük grup tartışmaları ve ardından toplu sınıf tartışmaları yapılarak öğrencilere on hafta boyunca argümantasyon süreci yaşatılmış, sözlü argümantasyon kalitesi Erduran, Simon, ve Osborne (2004), yazılı argümantasyon kalitesi ise Zohar ve Nemet (2002) tarafından geliştirilen argümantasyon ölçekleri ile, karar verirken dikkate alınan faktörler ise içerik analizi ve tematik kodlama ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre en kaliteli sözlü argümantasyonları üreten grup gazete grubu olurken gezi grubu en düşük performansı göstermiştir. Bütün grupların kaliteli argüman üretmekte en çok zorlandığı içerik HES içeriği olup konu içeriğinin öğrencilerin tartışmaya katılma ve görüş bildirmelerine etki ettiği böylece sözlü argümantasyon kalitesinin değişmesine neden olduğu ortaya çıkmıştır. Argümanlarında en fazla veri bileşeni kullanan grup yine gazete grubu iken en az veri bileşeni kullanan grup ise sunum grubudur. İçerik bakımından Seben Taşlıyayla Sulama Göleti içeriği gazete ve sunum grubu öğrencileri için veri kullanımına daha müsait bir içerik iken baz istasyonları içeriği gezi ve sunum grubu öğrencileri için veri kullanımında zorluklar yaşanan içerikler olmuştur. Veri cinsi bakımından ise gezi iv ve sunum grupları, kullandığı verilerin çoğunu kendilerine sunulan veri kaynağından aktarırken gazete grubu verilerini çoğunlukla günlük yaşam deneyimlerinden aktarmıştır. Argümantasyon uygulamalarının başlangıcında ve sonunda doldurulan argümantasyon çalışma kâğıtları ile elde edilen yazılı argümanlar ise gezi ve gazete gruplarının puan ortalamalarının uygulama öncesinden uygulama sonrasına yükseldiğini göstermekle birlikte en çok orta düzey argüman ürettiklerini göstermektedir. Sunum grubu da genellikle orta düzey argümanlar üretip bazı içeriklerde uygulama sonrasındaki puan ortalamalarını düşürmüştür. Argümantasyon yapıları bakımından, argüman yapısında sadece gazete grubu yüksek düzeye ulaşırken, karşı argüman yapısında bütün grupların en fazla orta düzeye ulaşabildiği ve çürütme üretme açısından ise bütün grupların hem uygulama öncesi hem de uygulama sonrasında düşük düzeyde kaldığı ortaya çıkmıştır. Grupların karar verirken dikkate aldığı faktörler ise hemen hemen birbirine benzer olup birden fazla faktörün aynı anda dikkate alındığı ve içerik değiştikçe bu faktörlerin değişebileceği görülmüştür. Bütün gruplar tüm içeriklerde ekonomik, ekolojik, toplumsal, vicdani, empati, devlet yetkililerinin sorumlulukları, gelecek ve estetik faktörlerini dikkate alırken içeriğe özgü bazı faktörler de ortaya çıkmıştır. Göletin fiziksel özellikleri faktörü Seben Taşlıyayla Sulama Göleti içeriğine özgü iken; ihtiyaç, coğrafik ve hijyen faktörleri tavuk kümesleri içeriğine; iletişim, sağlık ve bilimsel faktörler baz istasyonları içeriğine; enerji faktörü ise HES içeriğine özgü faktörlerdir. Bahsi geçen faktörlerin bir kısmı literatürde elde edilen faktörlerle uyumlu iken literatürden farklı olarak bu araştırmaya özgü elde edilen faktörler gelecek, göletin fiziksel özellikleri, devlet yetkililerinin sorumluluğu, ihtiyaç, coğrafik, hijyen, iletişim ve enerji faktörleridir. Sonuç olarak bu araştırma ile yerel sosyobilimsel konuların sınıf içinde ya da sınıf dışında öğretimine yönelik örnek bir uygulamanın nasıl olacağı ve 7. sınıf öğrencilerinin yaşadıkları şehir ile ilgili konularda argümantasyon ve karar verme süreci yaşamaları sağlanmıştır.