Cumhuriyet Dönemi Osmanlı Hadis Araştırmaları (Studies in Ottoman Hadīth in Turkey during the Republican Era‎) (original) (raw)

Cumhuriyet Türkiyesi'nde Türkçe Telif Edilmiş Hadis Usûlü Eserleri / Studies on Hadīth Methodology in Turkish During the Republican Era in Turkey / MASUM ŞENBURÇ

Osmanlılar'ın ilim alanında isbât-ı vücûd etmeleriyle birlikte ürettikleri özellikle temel İslam bilimlerine dair eserlerin dili, başka bir ifadeyle ilim dili, asırlar boyu çoğunlukla Arapça olmuştur. Türkçenin hâkim dil olduğu ve hiç şüphesiz başını İstanbul'un çektiği merkezî coğrafya açısından da vâkıa böyledir. Ancak bunun Türk diline ilim dili olmak bakımından olumsuz bir etkisi olmamış, nispeten daha az sayıda olsa da kaleme alınan kitaplarda üst düzey bir Türkçe kullanılmıştır. 1 Son döneme gelindiğinde ise tasvir edilen tabloda kimi değişikliklerin yaşandığı göze çarpmaktadır. Tanzimat'la birlikte başlayan geniş çaplı değişim adeta dile de yansımış, diğer alanlar gibi İslâmî ilimlerde de giderek artan sayıda Türkçe eserler verilmeye başlanmıştır. Üstelik nicelikteki nisbî artış keyfiyeti etkilemiş, Türkçe ilim dili olmak bakımından da bir kıvam kazanmıştır. 2 Payitaht İstanbul ve etkisi altında bulunan ilim havzası ölçeğinde değerlendirildiğinde hadis ilimlerine dair Arapça veya Türkçe üretilmiş eserlerin sayıca az olduğu tespiti yanlış olmayacaktır. Sözgelimi Memlükler'in hâkimiyet dönemlerinde Şam ve Mısır havzalarında üretilen hadis müellefatıyla mukayese edildiğinde kemiyet, hacim, içerik ve çeşitlilik bakımından aradaki fark net bir * Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Araştırma Uzmanı. 1 Gerek medreselerde okutulan ve gerekse Osmanlı uleması tarafından kaleme alınan eserler umumiyetle Arapça olmasına ve bilindiği kadarıyla son dönemlere kadar medreselerde Türkçe dersi de bulunmamasına rağmen ilim dili olması noktasından Türkçede bir zafiyet meydana gelmemesinin nedenlerinden biri kanaatimizce derslerde takririn Türkçe yapılıyor olmasıdır. Diğer taraftan ders dili Türkçe iken bu kadar çok Arapça ilmi eser üretilebiliyor olması da verilen eğitimin seviyesi bakımından kayda değer bir husustur. 2 Son dönemde kaleme alınan ilmî eserlerde niçin Türkçenin daha yoğun olarak tercih edildiği ve bu dönem eserlerinin Türkçe açısından arz ettiği durum da incelenmesi gereken önemli bir konudur.

Cumhuriyet Döneminde Hadis Usulü ya da Usul Tarihçiliği Üzerine

2006

Usul yazarligi, -geleneksel anlayisa gore-, tasnif doneminden sonraki kusaklar-da, usulcuden sonrasini etkileyen bir olgu olarak algilanmamaktadir. Aksine her kuralin ilk andan itibaren uygulandigini/uygulanabilecegini varsaymakta-dirlar. Oysaki hadis tespit sisteminin dogus surecinde, tarihsel surecteki gelis-melerin yonlendirici bir rolu olmustur. Ote yandan var olan ve fiilen uygulanan kurallarin, Hadis usulu adi altinda toplanmasi da oldukca gec bir doneme te-kabul etmektedir. Bu perspektifle ele alinan makalede usul tarihciligi ve cum-huriyet donemindeki eserler genel olarak ele alinmaktadir

II. Meşrutiyet Dönemi Osmanlı Aydınlarının Hadis Müktesebatını Târîh-i İslâmiyyet'e Yönelik Kaleme Alınan Reddiyeler Üzerinden Okumak Rahile Kızılkaya Yılmaz

Osmanlı’da İlm-i Hadis, 2020

Tanzimat’la birlikte Batılılaşma hareketi bir ivme kazanmış ve etkisini birçok alanda hissettirmiştir. Bu etkiler siyasî, askerî, kültürel ve sosyal sahalarda olduğu kadar ilmî hayatta da varlığını büyük ölçüde göstermiştir. XIX. yüzyıl Osmanlı aydınlarının bir kısmı, İslam dinini eğitimdeki Batılılaşmanın etkisiyle yorumlamış, pozitif ilimlerle desteklenmeyen dinî düşüncenin terakkiye mani olduğunu söyleyerek farklı arayışlara yönelmişlerdir. Bu arayışlar kapsamında, Batı dillerine vâkıf bir kısım Osmanlı aydını, oryantalistler tarafından yazılan ve İslam dinini konu alan bazı eserleri Türkçe’ye tercüme etmiş ve bu çalışmaların etkisiyle fikrî yazılar kaleme almışlardır. Bu bağlamda Hollandalı oryantalist Reinhart Dozy’nin (ö. 1883) kaleme aldığı Het Islamisme adlı eser, Abdullah Cevdet (ö. 1932) tarafından Fransızca tercümesinden Türkçe’ye çevrilmiş ve Târih-i İslâmiyyet ismiyle yayınlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdiği, II. Abdülhamid’in (ö. 1918) tahttan indirilip II. Meşrutiyet’in ilan edildiği dönemde 1908 yılında tercüme edilen Dozy’nin bu çalışması, Türkçe’ye tercüme edilen ilk oryantalist çalışmalardan biri olma özelliğindedir. Eseri tercüme eden Abdullah Cevdet’in yazdığı önsöz, dipnotlarda yaptığı yorumlar ve Dozy’nin fikirleri, kitabı okuyanların tepkisini çekmiştir. Daha sonra eserle ilgili meşihat makamına gelen şikayetler sebebiyle, ilgili kitabın basılması ve satılması yasaklanmıştır. II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet döneminin ilk yıllarındaki tarih yazıcılığını derinden etkileyen Târih-i İslâmiyyet tercümesi ve ona yönelik kaleme alınan reddiyeler, müsteşriklerin İslam ile ilgili çalışmalarının Osmanlı aydını üzerindeki tesirini tespit etme cihetiyle önem arz etmektedir. Bu nedenle ilgili kitap ve onun etrafında yazılan reddiyeler, çeşitli yönleriyle bazı çalışmalarda ele alınmıştır. Ancak söz konusu eser ve ona yönelik kaleme alınan reddiyeler, müelliflerinin sunduğu peygamber tasavvuru, hadise, rivayet tarihine, hadis ilmine ve temel meselelerine yönelik yaklaşımları, bu disiplinin ana kavram ve literatürünü kullanmaları gibi özellikleriyle mevzu bahis edilmemiştir. Dikkat çekilen bu eksiği gidermek üzere, çalışmamızda hadis ilmi merkeze alınarak ilgili tercüme ve reddiyelerinin Osmanlı toplumu ve âlimleri üzerindeki etkisine ve etkileşimine odaklanmak amaçlanmaktadır. Osmanlı hadisçiliği bağlamında ele alınacak olan bu reddiyeler, ilgili dönemi daha yakından tanımayı mümkün kılacağı gibi özellikle Osmanlı aydınlarının hadis müktesebatının izlerini sürmek için önem arz etmektedir.

Cumhuriyet Dönemi Türkçe Hadis Şerhlerine Dair Bazı Mülâhazalar -Ebû Dâvûd, İbn Mâce ve Dârimî Şerhleri Üzerine Bir Analiz

2008

Turkce dini literaturde, cok sayida hadis serhi yer almaktadir. Bu makalede Cumhuriyet’in kurulusundan sonra yazilmis uc hadis serhi yani Ibn Mâce, Ebu Dâvud ve Dârimi serhleri konu edinilmistir. Bu kaynaklar kaynaklarina gore incelenmis ve klâsik serhlerden istifadeleri, farkli ve ozgun yonlerinin olup olmadigi, hadisin gunumuze soyledikleri konusunda cagimizla hadis arasinda bir ilgi kurup kurmadiklari arastirilmis ve gelenekle cagdas hadis yorumculugu arasinda nasil bir bakis acisi getirdikleri ortaya konulmaya calisilmistir.

Osmanlı’da Hadis İlminin Mahiyetine Dair Bazı Gözlemler

Osmanlı'da İlm-i Hadis, İsar Yayınları, 2020

Osmanlı dönemi, ilimler tarihi açısından ele alınırken göz önünde bulundurulması gereken en önemli husus, onu öncesi ve sonrasıyla bir sürekliliğin içerisinde fakat yine kendi şartları ve bağlamını dikkate alarak değerlendirme lüzumudur. İkinci bir husus da herhangi bir ilim dalının yeterliliğinin, âlimler tarafından ona yüklenen misyonu yerine getirip getirmediği ve dönemin ihtiyaçlarına cevap verip veremediği ile ölçülebileceğidir. Osmanlı dönemini önyargılardan uzak bir değerlendirmeye tâbi tutmak, özellikle kendi coğrafyamız açısından günümüz ilim anlayışının da içerisinde bulunduğu durumu göstermeye katkı sunacağından hem o dönemi anlamak hem de kendi bulunduğumuz yeri kavramak açısından bu yaklaşımın iki yönlü bir fayda sağlayacağı göz ardı edilmemelidir.

Studies on Hadīth Methodology in Turkish During the Republican Era in Turkey

2013

Osmanlılar'ın ilim alanında isbât-ı vücûd etmeleriyle birlikte ürettikleri özellikle temel İslam bilimlerine dair eserlerin dili, başka bir ifadeyle ilim dili, asırlar boyu çoğunlukla Arapça olmuştur. Türkçenin hâkim dil olduğu ve hiç şüphesiz başını İstanbul'un çektiği merkezî coğrafya açısından da vâkıa böyledir. Ancak bunun