MEVCUT BİNALARDA YAPILAN EKOLOJİK İYİLEŞTİRMELERİN ENERJİ KAZANCI (original) (raw)

EKOLOJİK YAPILARIN TEMEL TASARIM ÖLÇÜTLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Günümüzde küresel ısınma ve buna bağlı yaşanan iklim değişiklikleri, salgın hastalıklar ve doğal felaketlerin artması gibi çevresel sorunlara sebep olmuştur. Bu sorunlara çözüm üretmek amacıyla doğal kaynakların sürdürülebilirliği, enerji kaynaklarının etkin kullanılması ve gelecek nesillere sağlıklı şekilde aktarılması hedeflenmelidir. Bu bağlamda ekolojik mimarlık ve tasarım kriterleri doğrultusunda oluşturulan ekolojik yapıların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Çalışma kapsamında; doğal kaynakların sürdürülebilir ve etkin kullanımına dayanarak üretilen ekolojik yapıların işlevsel ve estetik katkılarına odaklanılmış, seçilen örnek yapılar üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde konuyla ilgili alan yazın taraması yapılmış ve ekolojik mimarlık, ekolojik bina tasarım ilkeleri, estetik, mimari yapı estetiği ve ekolojik yapıda algı terimlerinin açıklandığı kuramsal bir çerçeve sunulmuştur. İkinci bölümde, ekolojik kriterler gözetilerek ve gözetilmeden tasarlanmış yapılardan örnekler seçilmiş ve bu iki kategori altında ekoloji ve ekolojik mimari alanında çalışmalar yapmış mimarlardan Edward Cullinan, Norman Foster, Ken Yeang, Bill Dunster, Renzo Piano ve Richard Rogers, Emillio Ambasz, Semih Eryıldız ve Gökhan Avcıoğlu'nun yapıları incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda bu yapıların temel tasarım ve ekolojik tasarım kriterlerini değerlendiren bir matris hazırlanmıştır. Bu matristen elde edilen veriler sonuç bölümünde analiz edilmiştir.

BİNALARIN ENERJİ ETKİNLİK BAKIMINDAN İYİLEŞTİRME UYGULAMALARININ ÖRNEKLER ÜZERİNDEN İRDELENMESİ

ÖZET Bu çalışmada, enerji etkin olarak inşa edilmemiş binaların enerji etkin hale getirilmesi için yapılabilecek iyileştirme çalışmalarının irdelenmesi ve ülkemiz özelinde bir öneri getirilmesi amaçlanmıştır. Bunun için öncelikle dünya üzerindeki mevcut binaların enerji etkin hale getirildiği uygulamalar incelenmiş, bu uygulamalarda yapılmış olan iyileştirme çalışmaları karşılaştırılmış, sonuçta mevcut binaların enerji etkin hale getirilmesi için uygulanabilecek yöntemler bir araya getirilerek öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır. ABSTRACT In this study, it is aimed to search for possibilities of refurbishment of the existing domestic buildings that are not desingned as energy efficient and to give a suggestion which is specialized for Turkey. In order to reach this aim, case studies that are applied world wide are examined, refurbishments of these case studies are compared and finally refurbishments that could be used to turn existing buldings into energy efficient ones will are combined(to give suggestions).

BİR EKOTURİZM AKTİVİTESİ OLARAK MAĞARA TURİZMİ: MERSİN MAĞARALARI ENVANTER ÇALIŞMASI

Ekoturizm aktiviteleri sürdürülebilir turizm ile bağlantılı alternatif faaliyetlerden oluşmaktadır. Bu bağlamda mağara turizmi de ekoturizmin bir unsuru olarak son yıllarda adından sıkça bahsedilmeye başlanan bir turizm çeşidi olarak bilinmektedir. Mersin, sahip olduğu konum ve karstik toprak yapısı sebebiyle mağara turizmi açısından son derece elverişli bir coğrafyaya sahiptir. Çalışmada Mersin ili sınırları içerisinde yer alan mağaralardan günümüze kadar keşfedilmiş olanları sportif/ macera amaçlı ve turistik olarak ziyaret edilebilecek mağaralar olmak üzere ikiye ayrılmış ve Mersin ilinde yer alan mağaraların coğrafi dağılımları belirlenerek genel özellikleri üzerinde durulmuştur.

EKOTURİZM BAĞLAMINDA ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK KENTİ

HODJA AKMET YASSAWI 8th INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH FULL TEXTS BOOK , 2024

ÖZET Turizm kavramı, insanların eğlenme, gezme, macera, keşfetme ve yeni insanlar tanıma gibi ihtiyaçlarından ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaçlar, başlangıçta olumlu bir şekilde ilerlemiş olsa da turizm kavramının çeşitlenmesi ile birlikte bazı istenmeyen durumlar da ortaya çıkarmıştır. Kitle turizminin artışı, paket turların fazlaca talep görmesi gibi durumlar birçok konuda turizmi olumsuz olarak etkilemiştir. Çevre kirliliği artmış, gezilen tarihi ve kültürel alanlar zarar görmüş, turistler bilinçsiz olarak seyahat etmeye başlamıştır. Bu olumsuzlukları en aza indirgemek için alternatif turizm çeşitleri ortaya çıkmış, sonrasında da turistlerin bilinçlendirilmesi, doğanın ve çevrenin korunması amaç edinilmiştir. Alternatif turizm çeşitlerinden bir tanesi olan ekoturizm, turistik destinasyonların sürdürülebilirliğini sağlayan ve turizmin gelişmekte olan önemli bir alt dalıdır. Ekoturizmin ülkemizde son dönemlerde popülaritesi ve uygulama alanı artmıştır. Ekoturizm, yerel halka istihdam sağlanması, doğanın dengesinin korunması ve tüketilen kaynakların gelecek nesillere de aktarılması gibi kavramları benimsemektedir. Ekolojik çevrenin, kültürel destinasyonların korunması ve gelecek nesillere aktarılması mümkündür. Bu bağlamda, belirli çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmaların yürütüldüğü alanlardan bir tanesi de Çatalhöyük Neolitik Kenti’dir. Çatalhöyük, Konya ili Çumra ilçesi yakınlarına 9000 yıl önce kurulmuş olan, şehirleşmenin temellerinin atıldığı, tarımın geliştirildiği ve Neolitik Dönem’e tarihlendirilen bir kenttir. Bu çalışmada Çatalhöyük Neolitik Kenti, ekoturizm bağlamında incelenecektir. Sit alanının korunması, daha önce kısıtlı olan gezi güzergâhının genişlemesi, kazı alanı yakınında yer alan Küçükköy halkının kazı çalışmalarında yer alması gibi bazı faaliyetler Çatalhöyük’te ekoturizmin uygulanabilirliğine katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda yeni açılmış olan Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin varlığı ile turistlerin alan ve konu hakkında bilinçlendirilerek bölgeyi tanımaları ayrıca önemlidir. Yerel halka istihdam sağlanması, ziyaretçiye açık alanın minimum düzeyde zarar görmesi için yapılan çalışmalar gibi ekoturizmin temel yapı taşlarını oluşturan uygulamaların, Çatalhöyük’te de mevcut olduğu gözlemlenmiştir. Bahsi geçen gözlemler ve daha önce yapılmış araştırmaların sonuçları doğrultusunda araştırma problemi ortaya konmuştur. Araştırma kapsamında; kentin sosyal, ekonomik ve ekolojik boyutu ele alınacak olup, kazı alanında görevli arkeolog ve çalışanlar, kazı başkanı ile mülakatlar yapılmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırmanın amacı; ekoturizmin Çatalhöyük üzerinde uygulanabilirliğinin sürekliliğini sağlanmasına ve geniş yelpazede arttırılmasına katkı sunmaktır. Ayrıca yeni çalışılan bir alt dal olmasına bağlı olarak eksiklikleri giderilerek literatüre ve bilime katkı sağlamak hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Alternatif turizm, Çatalhöyük, Ekoturizm, Sürdürülebilirlik, Turizm ABSTRACT The concept of tourism has emerged from people's need to have fun, travel, adventure, explore and meet new people. Although these needs initially progressed in a positive way, with the diversification of the concept of tourism, some undesirable situations have emerged. Situations such as the increase in mass tourism and the high demand for package tours have negatively affected tourism in many areas. Environmental pollution has increased, historical and cultural sites have been damaged, and tourists have started to travel unconsciously. In order to minimize these negativities, alternative tourism types have emerged, and then it has been aimed to raise awareness of tourists and protect nature and the environment. Ecotourism, one of the alternative tourism types, is an important developing sub-branch of tourism that ensures the sustainability of touristic destinations. Ecotourism has recently increased in popularity and application area in our country. It adopts concepts such as providing employment to local people, protecting the balance of nature and transferring the resources consumed to future generations. It is possible to protect the ecological environment, cultural destinations and transfer them to future generations. In this context, certain studies are being carried out. One of the areas where these studies are carried out is Çatalhöyük Neolithic City. Çatalhöyük is a city established 9000 years ago near Çumra district of Konya province, where the foundations of urbanisation were laid, agriculture was developed and dated to the Neolithic Period. In this study, Çatalhöyük Neolithic City has been analysed in the context of ecotourism. Some activities such as the protection of the protected area and the limited visitation area, the support of the people of Küçükköy, which is located near the excavation area, to employment by taking part in both excavation works and activities in the protected area support ecotourism in Çatalhöyük. At the same time, with the support of the newly opened Çatalhöyük Promotion and Welcome Centre, it is also important that tourists are made aware of the area and the subject and get to know the region. It has been observed that practices that constitute the basic building blocks of ecotourism, such as providing employment to local people and projects to minimize damage to the area open to visitors, are also present in Çatalhöyük. These findings constitute the research problem. Within the scope of the research; the social, economic and ecological dimensions of the city will be discussed, archaeologists and employees working at the excavation site will be interviewed and the head of the excavation will be interviewed. Semi-structured study method, one of the qualitative research methods, will be used in the study. The aim of this research is to ensure the continuity of the applicability of ecotourism on Çatalhöyük and to increase its wide range. In addition, it is aimed to contribute to the literature and science by eliminating the deficiencies due to the fact that it is a newly studied sub-branch. Keywords: Alternative tourism, Çatalhöyük, Ecotourism, Sustainability, Tourism

1980-2008 YILLARI ARASINDA TÜRKİYE’DE İNŞA EDİLEN ÇOK KATLI KONUT BİNALARININ ENERJİ ETKİN HALE GETİRİLMESİ İÇİN KULLANILABİLECEK İYİLEŞTİRME YAKLAŞIMLARININ İNCELENMESİ: İZMİR İÇİN BİR UYGULAMA ÖNERİSİ

Günümüzde yaşanan enerji ve enerji kaynakları sıkıntısı nedeniyle enerji etkin tasarım, dolayısıyla enerji etkin binalar çok önemli bir konumdadır. Gerek karbondioksit gazı salımını düşürmek gerekse en düşük enerji miktarıyla en yüksek verimi alabilmek için bir takım yasal tedbirler alınarak, yeni inşa edilen binaların enerji etkin olması sağlanmış, inşaat sektörü bu yönde teşvik edilmiştir. Enerji etkinliğin öneminin ve farkındalığının düşük, yasaların bu konu hakkında yaptırımlarının az olduğu dönemde inşa edilen binalar, içinde yaşayanların konfor koşullarına ulaşmak için enerji sarfiyatının ve karbondioksit gazı salımının yüksek düzeyde olduğu mekânlar ve binalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Enerji etkinliği zayıf, karbondioksit gazı salımı yüksek bu binaların enerji etkin hale getirilmesi için yapı kabuğuna müdahale yapılması, aktif ve pasif sistemler eklenmesi gibi iyileştirmelerin uygulanması gerekmektedir. Bu iyileştirmeler kullanıcının konfor koşullarına ulaşabilmesine ve bu koşullara ulaşırken binanın enerji etkinliğinin artmasına, karbon salımının düşmesine yardımcı olacaktır. Bu çalışmada enerji etkin olarak inşa edilmemiş binaların enerji etkin hale getirilmesi için yapılabilecek iyileştirme çalışmaları irdelenmiştir. Daha sonra dünya üzerindeki mevcut binaların enerji etkin hale getirildiği uygulamalar incelenmiş, bu uygulamalarda yapılmış olan iyileştirme çalışmaları karşılaştırılmış, sonuçta mevcut binaların enerji etkin hale getirilmesi için uygulanabilecek yöntemler bir araya getirilerek öneriler geliştirilmeye çalışılmış ve İzmir özelinde bir model önerisi getirilmiştir. Energy efficient design thereby energy efficient buildings are in an important position because of being in an energy and energy sources crisis. Construction industry was encouraged to decrease carbon emission and gain high energy efficiency with low energy use by taking some legal actions. The buildings, which were built when importance and awareness of energy efficiency and enforcement of law was so weak about energy efficiency, are the ones which have maximum energy consumption and carbon emission to be reached to comfort conditions by the people who lives in them. Some refurbishments should be done such as making some refurbishments to building’s envelope, adding some active and passive systems to make these buildings whose energy efficiency is low and carbon emission is high. These refurbishments would help users about reaching comfort conditions, decreasing the carbon emissions and increasing energy efficiency of the building while reaching comfort conditions. In this study, the refurbishment studies that are done for making the existing buildings energy efficient which weren’t designed as energy efficient were examined. Afterwards energy efficient refurbishment applications on existing buildings to make them energy efficient were studied. Refurbishment studies that are applied on these buildings were compared, finally refurbishment actions that are applied on existing building to make them energy efficient were tried to be assembled and a model suggestion specialized for İzmir is given.

GÜÇ SİSTEMLERİNDE DAĞITILMIŞ ENERJİ ÜRETİMİNE GENEL BİR BAKIŞ

ÖZET Son yıllarda güç sistemleri açısından önem kazanan olgulardan biri dağıtılmış enerji üretim sistemleridir. Her ne kadar yeni bir kavram olmasa da, gerek yenilenebilir enerji kaynaklarında gerekse düşük güçteki üretim birimlerinde gerçekleşen gelişmelerle birlikte günümüzde önemini oldukça artırmıştır.