Batı İran’da Tarım ve Hayvancılığın Başlangıcı: İklim, Doğal Kaynaklar ve Kültürel Temas (MÖ. 10000-7000) (original) (raw)
Related papers
Batı ve Güneybatı Anadolu’da Neolitik Dönem Yerleşik Yaşamın ve Çiftçiliğin Başlangıcı
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI ANISINA PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ YAZILARI 82 which argues that these one-sided explanations are inadequate and that the process of Neolithitsation has a more complex and multifaceted background. Scholars argue that the Neolithic way of life was expanded to regions such as western and southwestern Anatolia, or further west, for example to southeastern Europe, through a range of mechanisms including social networks, the exchange of goods and information, acculturation, and migration. Furthermore, it is posited that local communities dynamically participated to the process of Neolithisation.
Horasan’da Tarım Ve Hayvancılık Faaliyetleri (8-10. Y.Y.)
Journal of History and Future, 2018
Neolotik dönem ile insan hayatına giren tarım, hayatın mecrasını yerleşiğe büründürdü. Eskiçağ'dan itibaren tarım ve hayvancılığın yapıldığı bölgelerden birisi de Horasan'dır. Ortaçağ'da Horasan, Harîzm, Maveraünnehir, Hindistan ve İç İran coğrafyalarını birbirine bağlayan bir coğrafyada yer almaktaydı. Bu çalışmada Horasan bölgesinin Abbasiler döneminde tarım ve hayvancılık hayatı incelenecektir. Burada ilk olarak tahıl, sanayi ve bakliyat tarımına değinilecektir. Ardından meyvecilik, orman ürünleri ve tarımı etkileyen faktörlere incelenecektir. Son olarak ise bölgenin hayvancılığı işlenecektir.
SAYIMIZLA MERHABA, MaYIs saYlmlzda Mehmet O. Alkan'm I MaYIs'm tarihiyle i1gi li yaZISml kapaga ta~ldl k. Yazlda 8 saatlik i~gununun yasalia~mas m da bnemli bir gun olan I MaYIs 1886'da ABO'de yapIian genel grevi, ~Ikan olaylan ve sonrasmda dikilen anItlann hikayesi anlanlIyor. Alka n Chicago'da olaylarm gepigi mekanlan gezmi~, yazlda sbzu edilen anItlan gbrmu~ ve fotograflaml~. Yazmm ikinci bblumunde Turkiye'de I MaYIs kutlamalannm tarihi de ele aii nlyor. Bu bblumde Alkan'm okuyucu il e payla~ngl 19lz'de Panga ltl Belvu Bah~esi'nde ~ekilen I MaYIs Bayraml resmi ~ok ho~. Ke~ke resimdeki Yunan ve Latin harfleriyle yazIldlgml tahmin ettigimiz dbvizler okunabilseydi. MaYIs sayIianmlzda genellikle bir arkeoloj i dosyasl hamlardlk, zOll'de bunu yapamad lk fakat iki bnemli arkeoloji yazlmlz var. Bulent Gen~ Iran'daki Urartu yer l e~i ml eri ni ara~tlnyor. Ara~nr m a daha ~ok ikin ci kaynaklara ve farkii univers itelerin yaptlgl kaz l raporlanna dayanlyor ancak Gen~, yazlda sbzu edilen butun yerle~im l eri gb r m u~ ve fotografia nnI ~ek mi~. Yazlda bu fotogra fl ar da okuyucu il e pay l a~llI yo r . Eric Teyssier'nin yazlsl ~ok i1 gin~. Yazar gladyatbr dbvu~ler i ni ele alIyor ancak esas i1gilendigi konu , arkeologlann ve eski tarih~ilerin ortaya koydugu bulgu lara dayanarak -brnegin istanbul Arkeoloj i Muzesi'ndeki bir kaba rtmaya-ve gladyatbrl eri n kuliandlgl bilinen kI lI~lar m , aglann taklitlerini ureterek ve dbv u~le ri deneysel olarak tekrarlayarak bu silah lann ve dbvu~ler in i~lev l eri konusunda daha faz la fi kir sahibi olmaya u gr a~a n gruplann ~a lI~ma l an nI tanItmak. l. Ounya Sava~1 yakm larmda dola~a n iki yazlmlz var. ilki Sezai Balel ve Mustafa BaleIOglu tarafm dan ka leme aiindl. Yazarl ar Te~k il a n Mahsusa Ba~ka nI Tunu slu Ali Ba~h a mb a' nI n hayatma ve mucadelesine odaklanIyor. Yazmm ilk bblumunde Ba~hamba'nm Tunus'taki faa liyetleri ve bu ulkenin tarih indeki roW ele alInIY0r. Haziran aymda B a~h a mb a' nm OsmanlI'daki faa liye tleri ele almacak. Cevdet Klrpl k, V. Murad' m torunu ~e h zade Osman Fuad Efendi'nin l. Ounya Sava~I' n a katIian ve Cumhuriyet' in i1anIyla Turkiye'den ayn lmak zorunda ka lan ve bir hanedan uyesine gbre o l duk~a macera ii ge~e n hayatml anlatlyor.
Yeni Arkeolojik Verilerin Işığında Kuzey Batı İran Prehistoryası’nın Kısa Bir Değerlendirmesi
SDÜ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 58, 2023
Kuzeybatı İran’da arkeolojik kazılar yoluyla araştırılan yerleşmelerin çoğu İran’ın kuzeybatısındaki Urmiye Gölü Havzası’nda olup, gölü çevreleyen alan içinde kalır. Urmiye Gölü Havzası, geçmişte ve günümüzde gerçekleştirilen arkeolojik faaliyetlerin ağırlık merkezidir. Bu havzanın tarih öncesi dönemleri Geç Neolitik Çağ Hacı Firuz Kültürü ile başlar. Arkeolojik kültür silsilesi Hasanlu’da saptanan Hacı Firuz, Kuzeybatı İran’ın bilinen en eski yerleşim yeridir. Ancak, Hacı Firuz kültür evresi ile Erken Kalkolitik Çağ’a tarihlenen Dalma evresi arasındaki bin yıllık boşluk henüz yeni verilerle tam doldurulamamıştır. Geç Kalkolitik Çağ’ın erken evresinde, İran Platosu’nun batısındaki Urmiye Gölü Havzası’nda ve Aras Nehri’nin güneyinde, örneğin Kül Tepe’de, Dalma çanak çömlek geleneğinin yayıldığı görülmektedir. Geç Kalkolitik Çağ’ın daha geç evrelerinde ise Dalma çanak çömleği yerini, yine aynı bölgelerde saptanan, saman yüzlü çanak çömlek geleneğine bırakmıştır. İlk Tunç Çağı’na gelindiğinde, Kuzeybatı İran’ın Transkafkasya ve Doğu Anadolu’ya da yayılan, Kura-Aras Kültürü’nün etkisine girdiği ve bu dönemdeki yerleşimlerin söz konusu kültürel geleneğin bir parçası olduğu görülür. Orta Tunç Çağı Urmiye Gölü Havzası’nda esas olarak dönemin mezarlıkları ve az sayıda yerleşim yeriyle temsil edilmekte, bu buluntu yerleri Urmiye boyalı çanak çömlek geleneğine dayanarak tanımlanmaktadır.
İran’da Türkiye Tarihi Çalışmaları -Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi
2010
Bu makalede asil olarak Anadolu Selcuklulari ve Beylikler doneminde Anadolu sathinda yazilmis eserlerin Iran’da yapilmis nesirleri ya da soz konusu donemle ilgili olarak Iran’da yayinlanmis calisma ve incelemeler ele alinacaktir. Makalenin sonuna eklenmis bulunan secilmis kaynakca faslinda ise Gazneliler, Buyuk Selcuklular, Harezmsahlar ve Ilhanlilar donemiyle ilgili Iran’da kitap olarak yayinlanmis eserlere yer verilecektir. Boylece bir nevi birbirine komsu bulunan ve benzer tarihi surecleri tecrube etmis olan Anadolu ve Iran cografyalarinin birbiriyle olan kulturel etkilesimi de resmedilmis olacaktir.
Klasik İslam Tarihi Kaynaklarının Sâsânîler Dönemi İran Tarihi Açısından Önemi
Cappadocia Journal of History and Social Sciences, 2020
Klasik İslam tarihi kaynakları, Sâsânîler dönemi İran tarihinin en önemli kaynaklarındandır. Bu kaynakların birçoğu İslam sonrası dönemde İran coğrafyası üzerinde yazılmışlardır. Dolayısıyla mevzu bahis kitaplar İran tarihine geniş bir şekilde yer vermişlerdir. Sâsânîler dönemi İran tarihi açısından bu kaynaklar genelde ikincil kaynakları teşkil etmektedir. Fakat bu kaynakları eski İran tarihi açısından önemli kılan en önemli etken Sâsânîler dönemine ait kaynak kitapları referans olarak kullanmalarıdır. Sâsânîler dönemine ait olan Pehlevîce eserler İslam sonrası dönemde Arapçaya çevrilmişlerdir. Çevirisi yapılan kitaplar içerisinde yer alan hudâynâme, kârnâme ve enzerznâme türündeki kitaplar Sâsânîler dönemi tarihi ve devlet yönetimiyle alakalı önemli bilgiler vermektedir. Bu kitaplar Sâmânîler döneminde yeni Farsçaya tercüme edilerek olduğu gibi korunmuş ve günümüze kadar ulaştırılmıştır. Ayrıca Sâsânî devleti İslam fetihleriyle ortadan kalktığı için, klasik İslam kaynakları çağdaşları olan batılı kaynakların aksine, Sâsânîlerin son dönemlerine ait önemli bilgiler verirler. Bu makalede; Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak çalışmalarda bir kolaylık sağlaması açısından, bu devletin tarihiyle alakalı bilgiler veren klasik İslam tarihi kitaplarının tanıtımı yapılmıştır. Ayrıca bu kitapların Sâsânî tarihiyle alakalı ciltleri ve bu ciltlerin ilgili sayfaları belirtilmiştir.
Sâsânîler Dönemi İran Tarihi Kaynakları Üzerine Bir Değerlendirme
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2020
Bu çalışmadan amaç Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak olan çalışmalarda bu dönemin ana kaynaklarının bilinmesine yöneliktir. Dolayısıyla makale, Sâsânîler dönemi İran tarihi üzerine yapılacak çalışmalarda hangi kaynaklardan istifade edilmesi gerektiği yönünde genel bir bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Bu döneme ait ana kaynaklar, aynı zamanda bir bütün olarak geç antikçağ Ön Asya tarihi kaynaklarını da oluşturmaktadır. Sâsânîler dönemi dini ve edebi metinlerinin birçoğunun günümüze ulaşmasında Dastur Jamaspji M. Jamasp Asana'nın MK şeklinde kodlamış olduğu Pehlevice Metinler'in büyük bir rolü vardır. XIV. yüzyıl Mazdeist din adamlarından Mihribân Keyhüsrev tarafından istinsah edilen eski İran'a ait metinler Jamasp Asana tarafından MK koleksiyonuyla bir araya getirilmiştir. Bu metinler günümüze Sanskritçe ve Pehlevîce olarak ulaşmıştır. Koleksiyondaki metinler batılı iranologlar tarafından günümüz Avrupa dillerine çevrilmişlerdir. Ayrıca yine Sâsânîler dönemi sözlü ve yazılı edebi metinlerin günümüze ulaşmasında, İslam sonrası dönem Arap ve İran kaynakları önemli bir yere sahiptir. Bu kaynaklar arasında yer alan şâhnâmeler, Sâsânîler dönemi sözlü ve yazılı edebiyatına ait birçok hikâyeyi günümüze ulaştırma konusunda öncü rol üstlenmişlerdir. Bununla beraber adı geçen dönemin tarihi kaynakları üzerinde çalışma yaparken, kaynak dili olarak hangi dillerin kullanılması gerektiği de önemli bir konudur.