TÜRKİYE'DE BİR YEREL SİYASET AKTÖRÜ OLARAK İL GENEL MECLİSLERİ: ISPARTA ÖRNEĞİ (original) (raw)

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK BÜYÜMEDEKİ ROLÜ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

ÖZ İnşaat sektörü bina ve bina dışı inşaat ayrımı başta olmak üzere karayolu, demiryolu, havayolu, liman, baraj, köprüler vb. altyapı yatırımlarını da içine alan oldukça geniş kapsamlı bir iktisadi faaliyet koludur. Kullandığı girdiler ve bu girdilerin çeşitliliği açısından geri besleme etkilerinin çok güçlü olduğu ve istihdama katkısı açısından da ekonomik büyümenin yakalanması ve sürdürülmesinde oldukça önemli bir rol üstlenmektedir. Ayrıca kamu ve özel sektör eliyle yürütülen inşaat sektörü bir bütün olarak diğer mal ve hizmetlerin üretilebilmesi için gerekli olan altyapıyı ve üstyapıyı sağlamaktadır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı kamu ve özel sektör tarafından inşaat sektörüne yapılan harcamaların ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini Türkiye ekonomisi açısından incelemek ve değerlendirmektir. Çalışmada eş bütünleşme testlerinin gücünü arttırmak amacıyla Bayer ve Hanck tarafından geliştirilen eş bütünleşme testi kullanılmıştır. Serilerin birinci dereceden bütünleşik olduğu tespit edildikten sonra uygulanan Bayer-Hanck eş bütünleşme test sonuçları GSYH, KKİH ve ÖKİH değişkenleri arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını tespit etmiştir. Serilerin uzun dönemli ilişkili olduğu tespit edildikten sonra, uzun dönem katsayıların tahmini için DOLS ve FMOLS tahmin yöntemleri uygulanmıştır. Elde edilen katsayılar KKİH ve ÖKİH'deki 1%'lik artışa karşılık GSYH'de sırasıyla 0.35% ve 0.73%'lük bir artış olacağını göstermektedir. ABSTRACT The construction sector is primarily separated into the building and non-building construction as a very comprehensive economic activity including infrastructure investments such as road, railway, airway, port, dam, bridges, etc. Regarding the inputs and the diversity of inputs, the feedback effects are very strong, and in terms of its contribution to employment, it plays a very important role in the realization and maintenance of economic growth. Additionally, the construction sector, which is carried out by public and private sectors, provides the required infrastructure and superstructure for the production of other goods and services as a whole. Therefore, this study aims to examine and evaluate the impacts of the expenditures made by public and private sectors on the economic growth regarding the Turkish economy. The cointegration test

LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN DIŞ TİCARET GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Mersin Üniversitesi Denizcilik ve Lojistik Araştırmaları Dergisi, 2021

Günümüzde dış ticaret küreselleşmenin etkisiyle daha rekabetçi bir yapıya dönüşmüştür. Bu rekabet ülkelerin dünya ticaret hacmini kontrol altına almak istemelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Rekabet avantajı elde etmek isteyen bu ülkelerin birçok alanda üretim maliyetlerini düşürdükleri görülmektedir. İhraç edilen malın üretim maliyeti dışında ulaşım maliyetinin de rekabete katkı sağladığı bilinmektedir. Bu nedenle lojistik, dış ticarette ülkeler için önemli bir sektör haline gelmiştir. Nitekim dış ticarete konu olan tüm ürünlerin lojistikle ilişkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Türkiye lojistik sektörünün dış ticaret gelişimi üzerine etkisinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Zaman serisi analizi kullanılarak oluşturulan modelde mal dengesi, taşımacılık düzeyi ve gayri safi yurtiçi hasıla değişkenleri kullanılmıştır. Değişkenler 1990-2019 dönemine ait serilerle oluşturulmuştur. Test sonuçlarına göre değişkenlerin eşbütünleşik oldukları gözlemlenmiştir. Ayrıca lojistik sektörü ve dış ticaret arasında çift yönlü bir nedensel ilişki tespit edilmiştir. Öte yandan gayri safi yurtiçi hasıladan sadece taşımacılık düzeyine doğru tek yönlü bir nedensel ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIK KAYGI DÜZEYLERİNİ BELİRLEMEYE YÖNELİK BİR ÇALIŞMA: ISPARTA İLİ ÖRNEĞİ

2017

Sağlık kaygısı kavramı ilk kez Salkovskis ve Warwick (1986) tarafından tanımlanan, kişinin somatik belirtilerini yanlış yorumlamasına bağlı olarak ciddi bir hastalığı olduğuna ya da olacağına ilişkin bir inancının olması ve sağlıkla ilgili aşırı kaygı duymasıdır. Bu çalışma; Isparta merkez kampüsünde okuyan, Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencilerinin sağlık kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Bu kapsamda, Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencilerinin sağlık kaygı düzeylerini ölçmeye ilişkin Salkovskis ve arkadaşları (2002) tarafından geliştirilen, 18 ifadeden oluşan ve Aydemir ile arkadaşları (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan Sağlık Anksiyete Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Çalışma, Süleyman Demirel Üniversite’sinde öğrenci olan 18-36 yaş arası, 180’i kadın ve 173’ü erkek olmak üzere 353 katılımcı üzerinde gerçekleşmiştir. Araştırma sonuçları doğrultusunda; öğrencilerin %53,8’nin sağlık kaygı düzeyleri düşük, geriye kalan %47,2’sinin sağlık kaygı düzeyleri yüksek olarak tespit edilmiştir. Öğrencilerin yaşı, aylık geliri, barınma durumu, babalarının meslek durumu, bulunduğu bölüm ve sınıf ile sağlık kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Sağlık kaygı düzeyi ile öğrencilerin kendilerine verdikleri genel sağlık durumu puanlaması, babalarının eğitim durumu, annelerinin meslek ve eğitim durumu arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kadınların sağlık kaygı düzeylerinin erkeklerin sağlık kaygı düzeylerine göre yüksek olduğu görülmüştür.

EKOLOJİK MALİYET VE GERİ DÖNÜŞÜM EKSENİNDEN KENTSEL DÖNÜŞÜM PRATİĞİ: ISPARTA ÖRNEĞİ

ULUSLARARASI YEŞİL BAŞKENTLER KONGRESİ, 2018

After 1999, the new legislative regulations aiming to support implementation of urban transformation have accelerated the spatial reproduction processes primarily in metropolitan cities and residential areas. This process has caused the "reproduction" of a series new construction processes such as demolition and reproduction of urban poor area or old part of settlement, parcel-based reproduction / reconstruction of the housing area, renewal of the housing design, increase of the number of floors as well as renewal of the neighborhood or gentirification. These forms of rapid constructions have come to the fore, especially in areas where existing constructions and high density housing are available. Ecologically a number of negative effects brought together with these forms of production. This reproduction process by demolishing building involves three stages: pre-demolition, demolition and post-demolition. The main purpose of this study is to examine these stages of urban transformation practices from an ecological point of view. In addition to ecological inputs, recycling processes and ecological problems created by this process are evaluated within the scope of this study. The main aim of the study is to present a framework on what can and can be done ecologically by examining the environmental impact and ecological dimension of the legal regulations and urban transformation practice. In this context, the study includes the following evaluations and reviews: • Environmental and ecological aspects of legal regulations (urban transformation and local administration laws) in Turkey. where regulatory elements for urban transformation in Turkey. assessing what ecological and environmental sanctions are. • The study involves examining the ecological effects of the wastes generated during the urban transformation process and how these wastes are evaluated during the recycling process. • The study includes the analysis of the urban transformation applications carried out in the city center of Isparta, with legal, ecological and economic dimensions. • The study involves analyzing the actors' awareness of the environmental and ecological dimension of the urban transformation process. Information and data on the above reviews and evaluations are based on literature review, land use analyzes, in-depth interviews, and institutional findings. Key Words: Environment, ecology, Isparta, recycling, reuse, urban transformation

SİYASETÇİLER VE KAMU YÖNETİCİLERİ BAKIMINDAN TANINIRLIK: ISPARTA ÖRNEĞİ

Özet Tanınırlık kavramı, siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanında ön plana çıkmaya başlayan bir kavramdır. Bu kavram genellikle parti liderlerinin tanınma ve beğeni düzeylerini ölçen çalışmalarla gündeme gelmektedir. Bununla birlikte yerel düzeyde tanınırlık kavramı, yerel temsil mekanizmalarının vatandaşa daha yakın bulunmasından dolayı önemlidir. Bu bakımdan bu araştırma, Isparta'da siyasetçi ve kamu yöneticilerinin tanınırlığını ölçmeyi amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında ilin milletvekilleri, il valisi, kent merkezi belediye başkanı, il genel meclisi başkanı ile ünlü siyaset adamları yer almaktadır. Abstract The concept of reputation is a notion that begins to gain importance in the fields of politics and public administration. This concept, generally, becomes a current issue due to the studies that are measuring the reputation levels of party leaders. Along with this, the concept of reputation at local level is more significant as local representation mechanisms are much closer to the public. In this regard, this study aims to measure the reputation of politicians and local government executives in Isparta. Within the scope of the study, members of the Parliament, governor of the province, city center mayor, president of provincial assembly and well-known politicians are included.

GÖÇ EDEN KADINLAR VE KADIN YOKSULLUĞU ÜZERİNE BİR İNCELEME: ISPARTA İLİ ÖRNEĞİ

Göç Eden Kadınlar ve Kadın Yoksulluğu Üzerine Bir İnceleme: Isparta İli Örneği, 2021

Kadın ve göç olgusunun bir arada yer aldığı ve kadının göç sürecinde yaşadığı zorlukları anlatan bir kitaptır. Kadınlara göre istihdam politikalarının eksikliği ve yetersiz sosyal politikaların olduğu, devletin vatandaşlar için meslek edindirme konusunda eksik olduğu, barınma, eğitim ve sağlık hizmetlerini yeterince sağlanmadığı görülmüştür. Ayrıca kadınlara göre yine yoksulluğa neden olan önemli unsurların başında göç sorunu ve kader geldiği, sosyal yardım alan kişilerin mutlaka yoksul olması gerektiği, ancak sosyal yardımların insanları tembelleştirdiği, yoksul insanların sosyal yardımlardan memnun oldukları ve sosyal yardımların yoksulları çalışmaktan alıkoyduğu bulunmuştur.

KÜRESELLEŞEN İSTANBUL’DA BİR SOSYAL AKTÖR OLARAK MİMARIN ROLÜ

‘Küreselleşen İstanbul’da bir Sosyal Aktör Olarak Mimarın Rolü’, Mimarlık Dergisi, TMMOB Yayını, Ankara, Kış 2011, ISSN.1300-4212. 20. Yüzyıla üç imparatorluğa başkentlik etmiş emperyal bir kent olarak giren İstanbul, yüzyıl aradan sonra dünya sahnesinde yeniden ‘küresel kent’ olarak beliriyor: başat ekonomik bölgeleri dünya ekonomisine bağlayan çok önemli dünya kentleri arasında gösteriliyor. Radikal kentsel gelişmelerin ışığında, 1983-2010 arası yılları, Korkmaz ‘küreselin basıncı’ olarak isimlendiriyor. İstanbul’da yasanan kentsel dönüşümün bize özgü taraflarının yanında, pek çok yerde yaşananlarla benzerliklerine işaret etmek gerek. Tıpkı diğer dünya kentlerinde olduğu gibi İstanbul kent mekanı, farklı aktör ve çıkar gruplarının değişen ağırlıklarda roller oynadıkları karmaşık süreçler sonucunda her gün yeniden üretiliyor. Bu coğrafi büyüme, aynı zamanda, kentsel ve mimari alanda olağanüstü bir çeşitliliğin de ev sahibi. Tam da bu noktada 21. Yüzyılın İstanbul’u artık ‘fazla sayıda bileşenli bir çoğulluğa sahip’. Bu çoğulluktaki her süreçte rol alan aktörlerin kimliği, ağırlıkları, sorumlulukları ve hedefleri doğrultusunda kendine özgü. Farklı mekansal üretim süreçlerinin farklı mimari hizmet talepleri ve mimarlık yapma biçimleri üreteceği düşünülürse; kentin gündelik hayat akışı içinde yer alan tekil bir mimarlık pratiğinden değil, örüntülerin yapısıyla belirlenen çeşitli ‘mimar’ rollerinden bahsedilebilir. Meslek içinde memur -bürokrat - belediyeci mimar, müteahhit mimar, akademisyen- teorisyen-eğitimci mimar, aktivist-sivil toplum ve mesleki örgütlenmelerin içinde rol üstlenen mimar gibi çok sayıda farklı, kimi zaman yer değiştiren, üst üste binen, örtüşen; kimi zaman da çelişen ve çatışan rol var. Şüphesiz bu mesleki pozisyonların tümü, kentsel mekan üretiminde, farklı etkinlik derecelerinde roller üstlenen aktörler. Ocak ve Eylül 2010’da iki yabancı derginin kapağında olan İstanbul ve Türkiye, olumlu okumalarla, özellikle genç mimarların önünün çok açık olduğunu vurgulayan dosyalarla ele alınıyor. Ama Uğur Tanyeli yine de zaman zaman yazılarında ve konuşmalarında ‘mimarlık şimdi neden bu kadar heyecansız?’ diye soruyor. Bu metin, inşaat sektörüne mimari tasarım hizmeti sunan ‘serbest mimar’ pozisyonu üzerinden giderek günümüz kent mekanının üretiminde biz mimarların oynadığı rolü tartışmayı hedefliyor. Gündelik hayatın içinde mimarın yeri nedir? Sayıları her gün artan emlak projelerinin reklamlarında boy gösteren, kamusal bilinirliği giderek artan, imzası proje için bir prestij göstergesi olan mimarlar, nasıl bir mesleki pozisyon tarifliyorlar? İstanbul’un kentsel mekan üretiminde yer tutan çeşitli mimar rolleri, bu rolleri üreten bağlam, süreç ve sosyal ilişkilerle birlikte ele alınarak nasıl yorumlanabilir? En önemlisi, bu rollerin çoğulcu, kamu yararını gözeten, katılımcı, kurumsal gücün çizdiği sınırların dışına sızabilen pratikler üretme potansiyeli nedir? Bu soruların ışığında çalışma, öncelikle mimarın mesleki pozisyonunu ve bu pozisyonun Türkiye bağlamında dönüşümünü ele alıyor; ardından, günümüz kentsel mekan oluşum dinamiklerini kısaca tartışarak, İstanbul’da halen üretimi devam eden iki kentsel ölçekli proje üzerinden kent mekanı üretiminde yer tutan bir sosyal aktör olarak mimarın rolüne odaklanıyor. Günlük hayat pratiği içinde mimarın rolüne odaklanma, günümüz kentinin dönüşümüne ve mekan üretimine ışık tutabilir.

YEREL BASINDA DİJİTAL HABERCİLİĞE DÖNÜŞÜM SÜRECİ: ISPARTA YEREL BASIN ÖRNEĞİ

Öğr. Üyesi olarak görevine devam etmektedir. Kadın girişimciler, sosyal medya ve yönetim alanlarına ilişkin çalışmaları bulunmaktadır. Orcid ID: 0000-0002-4443-2564 Ali Can Karakulak, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü (2019) Lisans mezunudur. Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Programında Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. Bu araştırma yüksek lisans tezinin pilot araştırması esnasında elde edilen veriler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Orcid ID: 0000-0002-4125-7318 Özet: Teknolojinin gelişimiyle yeni iletişim araçlarından biri olarak karşımıza çıkan internet, günümüzde habercilik alanında bir dönüşüm süreci başlatmıştır. Haberciliğin dijitalleşmesi olarak adlandırılan bu süreç; yayın mecralarında, ekonomik giderlerde, habercilik pratiklerinde, çalışanların nitelikleri ve okuyucu kitlesinde değişiklikleri beraberinde getirmektedir. Böylece haber içeriğinde yumuşama, haber dilinde sadeleşme ve haber başlığı ile haber metni arasında tutarlılığın arka plana atıldığı 'tık odaklı gazetecilik' gibi farklı kavramlar ortaya çıkmaktadır. Araştırmanın amacı, dijital haberciliğe dönüşümün yaşandığı günümüzde yerel basının bu süreci nasıl algıladığı ve yönettiğini ortaya koymaktır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın sınırlılıkları Isparta yerel basınını kapsamakta olup; bu ilde yayımlanan 5 yerel basılı gazete ve 2 yerel internet haber sitesi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Deşifre yöntemi ile yazılı metin formuna çevrilen görüşmeler, "ekonomik boyut, hukuksal boyut, teknik donanım ve altyapı, insan kaynakları, gazete sahibinin liderlik tutumu, gazete sahibinin mesleğe bakış açısı" temaları çerçevesinde betimsel analiz yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma bulgularına göre dijitalleşme sürecine mesafeli duran gazeteler; internet gazeteciliğini denetleyen yeterli hukuksal altyapının bulunmadığını, sosyal medya yönetiminin doğru yapılmadığı takdirde itibarlarına zarar verebileceğini, internet gazeteciliğine geçişin ekonomik olarak pek de fayda etmeyeceğine yönelik inançlarını paylaşmışlardır. Bu gazeteler, dijitalleşmeyi bir çeşit risk olarak gördüklerini; gazeteciliğin geleneksel anlamda yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Dijitalleşme sürecine girmiş olan gazeteler ise; maliyetlerinde azalma, daha fazla okuyucuya ulaşma, reklam gelirlerinde artma gibi faydalar sağladıklarını belirtirken öte yandan da okuyucular ile eskisi kadar yakın bağlar kuramadıklarına dikkat çekmişlerdir.

OTEL İŞLETMELERİNDE UYGULANAN SOSYAL SORUMLULUK FAALİYETLERİNİN TURİSTLERİN SATIN ALMA NİYETİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: İSTANBUL ÖRNEĞİ

Sosyal sorumluluk faaliyetleri gerçekleştiren otel işletmelerinin, turist açısından daha olumlu algılandığı ve turistlerin satın alma kararlarında bu faaliyetlerin belirleyici olduğu bilinmektedir. Bu kapsamda araştırmanın amacı, otel işletmelerinde uygulanan sosyal sorumluluk faaliyetlerinin turistlerin satın alma niyeti üzerindeki etkisini belirlemektir. Bu amaçla, İstanbul’daki beş yıldızlı otel işletmelerinde konaklayan 500 turiste anket uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, sosyal sorumluluk faaliyetlerini oluşturan; gönüllü, etik ve yasal sorumlulukların, turistlerin satın alma niyeti üzerinde pozitif etkileri olduğu; ekonomik sorumluluğun ise anlamlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Buna göre; otel işletmelerinin başta gönüllü sorumluluk olmak üzere, etik ve yasal sorumluluk faaliyetleri gerçekleştirmesi önerilmektedir.

DIŞ TİCARETTE KULLANILAN ÖDEME ŞEKİLLERİ VE ISPARTA ÖRNEĞİ

The biggest change in our country on behalf of foreign trade during the years 1980s industrial policy of import substitution and export-led growth policy was within the industry. After a while, the decline in the 1990s known, began to rise again in the 2000s, the export rates, pay and incentives in the field of transport has been developing with each passing day. Export target of $ 500 billion in 2023, a strategic studies in various areas in our country are considered. Provinces to develop their economies by identifying their problems and solutions to maximize the market share of receivables must find. The aim of this study was to examine ways of payment used in our country, foreign trade transactions and determining solutions to investigate the problems in this area of our province of Isparta. Survey technique was used in the present study. The data obtained with the aid of packaging programs are listed in table and graphical form.