Jön Türkler ve İttihat ve Terakki (original) (raw)

Osmanlı-Türk modernleşmesinin temel taşlarından olan Jön Türkler hareketi ve İttihat ve Terakki Cemiyeti; Cumhuriyet'in ilanı sonrasında Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının gerçekleştireceği birçok önemli reformun temellerini atmış ve yeni devletin ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin omurgasını oluşturmuştur. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin modernleşme çabaları yalnızca askeri düzeyde kalmamış ve ekonomi, eğitim, kültür-sanat ve kadın hakları gibi birçok alana yayılmıştır.

Sign up to get access to over 50M papers

Sign up for access to the world's latest research

İttihat ve Terakki Cemiyeti ve Türkçülük Politikası

ÖZET XIX. yüzyıl sonlarına doğru Osmanlı modernleşmesi içinde devleti kurtarma düşüncesiyle ortaya çıkan siyasal düşünce akımlarından birisi de Türkçülük, siyasi derneklerden birisi de İttihat ve Terakki Cemiyetidir. Türkçülük, II. Meşrutiyet döneminde özellikle Balkan Savaşları sonucunda İttihat ve Terakki yönetiminin bu düşünceyi sıcak bakması ile yükselişe geçti. Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vurmuş olan İttihat ve Terakki Cemiyeti bir düşünce kuruluşu olarak ilk defa 1889'da Mektebi Tıbbiye‐i Şahane öğrencileri tarafından 'İttihat‐i Osmanî' (Osmanlı Birliği) adıyla gizli bir teşkilat olarak kuruldu. Teşkilat ayni yıl yurt dışın‐ daki Osmanlı aydınları tarafından Paris'te kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleşerek İttihat ve Terakki Cemiyeti adını aldı. Ancak bir siyasi güç olarak İttihat ve Terakki 1906'da Selanik'te III. Ordudaki bazı subayların girişimi ile kurulan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin 1907'de Paris'teki örgütle birleşmesi ile ortaya çıktı. Kısa bir dönem Terakki ve İttihat adıyla anılan teşkilat daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak anılmaya başladı. Çokuluslu bir imparatorluğun son dönemlerinde ortaya çıkan ve devleti içinde bulunduğu zor durumdan çıkararak bir bütün içinde varlığını sürdürebilmesini sağlamak amacı ile ortaya çıkan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ideolojisini net bir şekilde tespit etmek hiç kolay değildir. Cemiyetin içinde Türk milliyetçiliği çerçevesi içinde düşünenlerin sayısı çoktur. Ancak hatırı sayılır oranda Osmanlıcı ve Batıcı aydınların yanı sıra az da olsa Gayrimüslim unsurlar da yer almaktadır. Bununla birlikte gelişen olaylar cemiyetin fikirlerinin daha iyi şekillenmesine katkı sağlamıştır. Bu itibarla Cemiyetin fikir yapısını kesin çizgilerle olmamakla beraber iki aşamaya ayırarak incelemek mümkündür. Bu aşamalardan ilki 1889'dan Balkan Savaşına kadar olan Osmanlı birliğinin savunulduğu dönem diğeri de Balkan Savaşları ve sonrasında Cemiyette Türkçülük fikrinin ön plana çıkmaya başladığı dönemdir. Bu yazıda İttihat ve Terakki Cemiyetinin kuruluşundan itibaren Türkçülük hareketine bakışı incelenmektedir.

Jön Türkler ve Genç Almanlar

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2011

Türkiye'deki yenilikçi hareketlerin temelinde genelde Fransa'nın etkisi öne çıkmakta ise de olayların ayrıntısına inildiğinde Almanya'daki gelişmelerle çok daha büyük paralellikler gösterdiği söylenebilir. Çünkü 1815-1849'da etkin bir toplumsal değişim süreci yaşayan Almanya'da bu değişim diğer Avrupa ülkelerininkinden oldukça farklıdır. Bu yüzden "jön" (genç) kelimesi Fransızca kaynaklı olmasına karşılık edebiyat ve siyasette bir kavram ve devir ismi olarak kullanılmasının Almanya kökenli olması kuvvetle muhtemeldir. Alman düşünürlerin tüm Avrupa'nın düşünce sistemini değiştirdiklerini göz önünde bulunduracak olursak Osmanlı dönemindeki yenilikçi hareketlerin Fransa'daki olaylardan ziyade "Genç Almanlar" hareketi ile benzerlik göstermesi doğaldır. Her iki ülkedeki yenilikçi faaliyetlerin başlama sebebi esas itibariyle geleneksel aristokrat sınıfın yeniden tesis edilmesi faaliyetidir. Konunun Almanya'daki mimarı olan Klemens von Metternich'in (1773-1859) devlet anlayışının altında yatan düşünce sistemi de zaten Aydınlanma'nın Prusya tarzı yorumudur. Almanya'daki hükümdarlara örnek teşkil eden Prusya'daki anlayışı, ıslahatlara gerek duyan Osmanlı padişahlarında da görmekteyiz. Fransa'ya karşın her iki ülkede monarşik yapı korunmakta ve tarihsel bir geleneğe işaret edilmektedir.

Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık, Tanıtım ve Değerlendirme

Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık, İstanbul, 2018, Genişletilmiş 2. Baskı, 2020

İttihadçılar, her biri canlarını Türk Milletinin hasmı olanların namlularının kustuğu ateş altında vermiş olanlardır! Ama gerçekte bunları biz, İngiliz ve Siyonist Uşağı yahut Alman hayranı olarak okumuş ve böyle tanımış bir nesil değil miyiz? Peki, velinimetleri ve aynı zamanda müminlerin Halifesi Abdülhamid Han’a niye ihanet ettiler, devleti yıkıma götürecek kadar idrak yoksunu da mı değiller di? Tecrübesiz olmaları kadar, akılsız, şuursuz ve maceraperestlik yaftasını vuranlar haksız mı yani? Bu derece ağır ithamlarda bulunanların yanında savunanı da en uçlarda dolaşmaktan imtina etmediği bir hareketin adıdır İttihadçılık. Bu iki tavırda doğru değildir. Yapılması gereken şey yukarıdakiler yanında daha başka sorularında cevaplamalarını dönemin sosyal ve siyasal koşullarına göre izaha çalışmaktır, ancak bunun için çok az kimse hariç hemen pek bir gayret gösterilmiş değildir. İşte bu kitap da bunlardan birisi olmaya namzettir. Meseleye sadece adalet terazisinde ve erdemli bir tavırla bakmaya çalıştığını gözlemlediğimiz yazarı gerçekten bir müstantik hassasiyetiyle hareket etmiş, lehlerinde veya aleyhlerinde olan konuları açık yüreklilikle yazmıştır. Öyle ki kitabın omurgasını bilhassa aleyhte ithamlarda bulunanların kendi beyanlarından oluşturacak kadar ileri gitmiştir. Hâsılı İTC nedir, o gün için neyi ifade etmektedir. Bu soruları sağa sola yalpalamadan, uçlarda gezip dolaşmadan, eğrisi ve doğrusuyla izaha çalışan bir kalemle karşı karşıyayız. Üstüne bu kitap bir de İslamcı bir kaleme ait olunca gerçekten hem Müslüman kesim için doğru bilgiye kavuşmanın rahatlığı hem de bir hakkın teslimi bakımından okunmasında mühim derece de fayda vardır. Not: Bu çalışma Tarih Kritik Dergisi Temmuz 2020 sayısında yayınlanmıştır. Okuma süresi ortalama 25 dakikadır.

İttihat-Terakki ve Rumlar 1908-1914

2009

Her hdkki mahfuzdur. Bu kitabin hiçbir bölümü, metin kismi, belgeler ve fotograflar, yazarin yazili izni olmaksizin mekanik ya da elektronik veya baska herhangi bir yöntemle, hiçbir~('kil ve biçimde iktibas edilemez; yeniden satis amaci Yi il fotokopi de dahil oJiTiak üzere hiçbir sisten'de çogaltilill11ilz.

Cihan Harbi Yıllarında İttihat ve Terakki’nin İaşe Politikası

1914 Ağustos'unda Cihan Harbi'nin başlaması ve Osmanlı ordusunun seferber edilişiyle birlikte Osmanlı topraklarında iaşe sorunu ortaya çıkmıştı. Taşıt araçlarının büyük çoğunluğu orduya devredilmiş, limanlardaki yiyecek maddelerine el konarak ordunun her türlü ihtiyacına öncelik verilmişti. Osmanlı Devleti bir tarım ülkesi olmasına karşın, o yıllarda temel besin maddesi ekmek için, özellikle kıyı kentlerinde, gerekli unun önemli bir kısmı Romanya, Rusya ve Marsilya'dan getirtiliyordu.

Loading...

Loading Preview

Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.