I. DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ’NDE TİFÜS (LEKELİ HUMMA) SALGINI (original) (raw)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI BAŞLARINDA ERZURUM’DA TİFÜS SALGINI VE HAFIZ İSMAİL HAKKI PAŞA’NIN VEFATI

USBAD Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi - International Journal of Social Sciences Academy, Yıl 4, Year 4, Sayı 8, Issue 8, Nisan 2022, April 2022 e ıssn: 2687-2641, 2022

Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin Doğu Cephesi’nde yaşadığı en büyük sorunlardan birisi de tifüs hastalığı salgınıdır. Rusya ile yapılan savaşların en şiddetlisi olan Sarıkamış Muharebeleri sırasında ve bu çarpışmaların hemen sonrasında ortaya çıkan tifüs salgını, binlerce sivil insanın ölümüne neden olduğu gibi on binlerce er, binlerce subay ve yüzlerce doktorun ölmesine neden olmuştur. Yaşanan bu tifüs salgını o kadar etkili olmuştur ki Doğu Cephesi’nde çarpışan Osmanlı Üçüncü Ordusu bu hastalık yüzünden yapılan savaşlardan daha fazla zayiat vermiştir. Tifüsten dolayı ölen askerler haricinde cephe ve ordunun komutanı olan Hafız İsmail Hakkı Paşa da yakalandığı tifüs hastalığından dolayı hayatını kaybetmiştir. Bu çalışmanın amacı, dönemin Erzurum Valisi Hasan Tahsin Bey’in Dâhiliye Nezareti’ne çektiği telgraflardan ve arşiv belgelerinden yararlanarak, tifüs salgınının en fazla etkisini gösterdiği ve sivil-asker on binlerce insanın hayatını yitirmesini muhtasar bir tasvirin yapılması ve bu trajediyi yaşayan bir bireyin, Üçüncü Ordu Komutanı Hafız İsmail Hakkı Paşa’nın gün gün ölüme gidişinin anlatılmasıdır.

OSMANLI’DAN CUMHURİYETE TOPLUMSAL YAPISÖKÜMÜNDE KAFKAS DÜŞÜNCESİNİN BELİRLEYİCİ ETKİSİ

Tüş ve Düşünce 2. sayı Haziran 2015 s.91-119

Rusya’nın en iyi eğitim kurumlarını bitiren hevesli Kafkas kökenli Türk aydınları, Rusya’da ortak oldukları ekonomik iktidarı siyasal- sosyal iktidara taşımamaları halinde, ülkenin yönetici sınıfları arasında tutunmayı başaramayacaklarını, artık sürekli kalacakları Anadolu topraklarında siyasetin merkezinde bulunmanın burjuva demokratik devriminin temel dizgesini en kısa zamanda ülke kurumlarına aktarmakla doğru orantılı olduğunu gayet iyi hesaplıyorlardı. Ayrıca genelde azınlık mensubu aydınların üstlendikleri, liberalizmin uygun olmayan yollarının aşırı zorlamayla Osmanlı’da hayatiyet kazanması politikalarını dengeleyecek, “ılımlı liberalizm- mutedil devletçilik” anlayışını ülkeye getiren Kafkas menşeli aydınların, Osmanlı’dan Cumhuriyet’te geçişte önemli bir uğrağı simgeledikleri söylenebilir.Bu makalede bir imparatorluğun çöküşünden ulusal bağımsızlık savaşına, ulus-devletin kuruluşundan orta Cumhuriyet dönemine dek etkilerini hissettiren söz konusu düşünürler, ana tezleri itibarıyla tartışılacaktır.

SANAYİLEŞME SÜRECİNDE OSMANLI DEVLETİ’NDE TOPLUMSAL REFAH

Türk Dünyası Araştırmaları, 2015

In contrary to capitalist Europe, Ottoman State had a very different socio- cultural background. This situation greatly affected to look of economic life, where establishment of aristocratic class purposefully prevented by the state. Ottoman State gave priority to society’s benefits; instead of some specific groups’ profit. But emerging of the Industrial Revolution caused many problems over societal structure. Under new circumstances, small scale producers began not to gain their livelihoods, because of increasing competition of bigger factories. Moreover existing mentality of Ottoman State hardened the adaptation of changing economic structure. In this point, the state wanted to protect artisan scale producers against increasing industrial competition. In addition new entrepreneurs were obliged some social responsibilities, to lessen the societal effects of changing economic life.