Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARININ İNSAN FİGÜRÜ ÇİZİMLERİNİN GELİŞİMSEL AÇIDAN CİNSİYETE GÖRE İNCELENMESİ (original) (raw)
Related papers
Bireylerin harcamalarını, tasarruflarını, yatırımlarını, birikimlerini, gelir-gider dengesini bütçesi doğrultusunda yönetebilme yetisine finansal okuryazarlık denilmektedir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hakkında araştırmalar yapılan ve giderek önemi artmakta olan finansal okuryazar olma özelliği, toplumun geleceğini oluşturan üniversite öğrencileri ve özellikle öğretmen adayları için büyük önem taşımaktadır. Ankara'da bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesi ilköğretim bölümünde öğrenim gören 743 öğretmen adayı (167 sosyal bilgiler öğretmenliği, 133 ilköğretim matematik öğretmenliği, 153 Türkçe öğretmenliği, 147 sınıf öğretmenliği) ile yapılan bu çalışmada, öğretmen adaylarının finansal okuryazarlık düzeyinin belirlenmesi ve finansal okuryazarlık düzeylerinin belirlenen değişkenlere göre değişkenlik gösterip göstermediğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Öğretmen adaylarına ait demografik bilgilerin (öğrenim gördükleri anabilim dalı, sınıfları, ailelerin aylık gelirleri ve cinsiyetleri) elde edilmesi için bir anketten, finansal okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesi için ise 14 maddelik bir ölçekten (Sarıgül, 2015) yararlanılmıştır. Betimsel istatistik, tek yönlü ANOVA ve ilişkisiz örneklemler için t-testi analizleri sonucunda öğretmen adaylarının finansal okuryazarlık düzeylerinin onların demografik özelliklerine göre değişkenlik gösterip göstermediği belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının finansal okuryazarlık düzeyleri ile bazı demografik özellikleri arasında anlamlı ilişkiler gözlemlenmiştir. Finansal okuryazarlık düzeyi ile öğrenim görülen bölüm ve devam edilen sınıf arasında anlamlı ilişki gözlemlenirken; ailenin aylık geliri ve cinsiyet arasında anlamlı ilişki olmadığı sonucuna varılmıştır.
ULUSLARARASI EĞİTİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (ETA JOURNAL), 2024
Eğitim, toplumların gelişimi ve bireylerin yaşamlarının temel bir taşıyıcısıdır. Bu nedenle, okul öncesi eğitim ve ilkokul eğitimi gibi eğitim aşamaları, öğrencilerin bilişsel gelişimlerinin temel taşlarıdır. Bu çalışma, Denizli İli Merkez İlçeleri'nde yer alan okullardaki öğrenciler arasındaki okul öncesi eğitim alımı ve ilkokul birinci sınıfta bilişsel gelişim kazanımlarının kazanılma düzeylerini incelemeyi amaçlamaktadır. Okul öncesi eğitim, çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen bir ön eğitim aşaması olarak kabul edilmektedir. Özellikle, bu dönemde kazanılan beceriler, ilkokul öğrenme sürecinde temel bir rol oynar. Bu çalışma, okul öncesi eğitim alıp almayan öğrenciler arasındaki bilişsel gelişim farklılıklarını araştırarak, okul öncesi eğitimin bu kazanımlar üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma, Denizli İli Merkez İlçeleri'nde bulunan ilkokullarda birinci sınıf öğrencileri üzerinde yürütülmüştür. Veri toplama süreci, öğrencilerin bilişsel gelişimlerini değerlendirmek için standart ölçüm araçlarının kullanılması ve eğitim geçmişlerinin kaydedilmesiyle gerçekleşmiştir. Sonuçlar, okul öncesi eğitim almış öğrencilerin, almamış öğrencilere göre ilkokul birinci sınıfta bilişsel gelişim kazanımlarını daha yüksek bir düzeyde elde etme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, okul öncesi eğitimin çocukların okul başarısı ve bilişsel gelişimine olan olumlu etkisini vurgulamaktadır. Genel anlamda okul öncesi eğitim alan öğrenciler ile okul öncesi eğitim almayan öğrenciler arasında farklar ortaya çıkmaktadır. Bu farklar kazanım olarak nitelendirilmiş ve pek çok kazanım okul öncesi eğitim almış öğrenciler lehine gerçekleşmiştir. Aynı zamanda Denizli ilinde görev yapan öğretmenlerin görüşüne göre okul öncesi eğitim alan öğrencilerin bilişsel gelişim düzeylerinin okul öncesi eğitim almayan öğrencilere göre daha yüksek olduğu ifade edilmiştir. Öğrencilerin okul dışındaki hayatına bakıldığında ve anne-babanın ayrı veya birlikte olduğu, okulların değişkenliği gibi faktörler değerlendirildiğinde anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu çalışmanın sonuçları, okul öncesi eğitim politikalarının ve uygulamalarının önemini vurgulayarak, eğitim sistemi üzerindeki potansiyel etkilerini tartışmaya açmaktadır. Ayrıca, gelecekteki araştırmalara ve eğitim politikalarının geliştirilmesine yönelik ipuçları sunmaktadır.
AİLELERİ BOŞANMIŞ VE BOŞANMAMIŞ OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARININ SOSYAL DEĞERLER KAZANIMI VE SOSYO-DUYGUSAL GELİŞİMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ, 2018
Ailelerin en temel amacı, aile içerisindeki bireylerin gelişimini olumlu yönlerde desteklemektir. Ancak bazı durumlarda aile içerisindeki gelişim sekteye uğramaktadır. Bu durumlardan biriside boşanmadır. Ailelerin boşanma süreci her yaş döneminde çocukları farklı şekillerde etkilemektedir. Bu süreçte çocuğun verdiği tepkiler çocukların kişisel özelliklerine de bağlı olarak değişmektedir. Bu çalışmada boşanmış ve boşanmamış aileye sahip olan 3-6 yaş grubu çocukların sosyal değerler kazanımı ve sosyo-duygusal gelişim özelliklerinin arasında herhangi bir fark olup olmadığını incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya okul öncesi eğitimine devam eden 15 boşanmış aileye sahip, 15 boşanmamış aileye sahip toplam 30 çocuk alınmış, verileri toplamak için Atabey(2014) tarafından geliştirilen sosyal değerler kazanım ölçeği ve Polat(2003) tarafından geliştirilen Marmara İlköğretime hazır oluş ölçeğinin sosyo-duygusal özellikler alt boyutu kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde parametrik olmayan testlerden Mann-Whitney U testi ve Kısmi Korelasyon Testi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre boşanmış ailelerden gelen çocuklarla sosyo-duygusal gelişimlerinin boşanmamış aileden gelen çocuklar arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Ayrıca boşanmış aileden gelen çocuklar ve boşanmamış aileden gelen çocukların sosyal değerler kazanım ölçeğine göre sevgi, sorumluluk ve saygı alt boyutunda anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sosyal değerler Kazanım ölçeğinin Nezaket ve İşbirliği alt boyutunda anlamlı bir fark gözlemlenmiştir. Okul öncesi dönem çocuklarının boşanmış ve boşanmamış aile çocuklarının cinsiyetlerine göre sosyal duygusal gelişimleri ve sosyal değerler kazanımı arasındaki ilişkinin incelenmesi için yapılan kısmı korelasyon testi sonuçları incelendiğinde, ailelerin boşanmış olup olmama durumları ile çocukların cinsiyetleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARININ ANAOKULUNDAKİ GÜNLÜK YAŞAMLARINA BAKIŞ AÇILARININ İNCELENMESİ
2016
Bu araştırmanın genel amacı, okul öncesi dönem çocuklarının anaokulundaki günlük yaşamlarına bakış açılarını incelemektir. Bu genel amaç doğrultusunda okul öncesi dönem çocuklarının anaokulu deneyimleri, anaokulunda en çok sevdiği ve sevmediği şeyler, arkadaşları ve öğretmenleriyle ilişkilerine yönelik görüşleri ince-lenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) de-seni kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2015-2016 eğitim-öğretim yılı İstanbul ili Beşiktaş ilçesinde yer alan özel bir anaokuluna devam eden 14'ü kız, 13'ü erkek toplam 27 çocuk oluşturmaktadır. Çocukların yaşları 55-73 ay arasında olup yaş ortalamaları 64,5 aydır. Bu çalışmada nitel veri toplama yöntemlerinden görüşme ve resim çizdirme birlikte kullanılmıştır. Görüşmeler genel olarak açık uçlu olan 10 sorunun yönlendirmesiyle yapılmıştır. Çocuklarla yapılan bireysel görüşmelerden ve çocukların çizdikleri resimlerle ilgili verdikleri cevaplardan elde edilen veriler betimsel analiz tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın so
Toplum Bilimleri Dergisi ÇOCUKLARIN TANRI İMGESİ'NİN FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ
Çocukluk dönemindeki dini imgelerin çocuklar için oldukça önemli olduğu bilinmektedir. Bu konuda Türkiye'de yapılan çalışmalarda, yaşın çocukluk döneminde din ve Tanrı ile ilgili imgeleri farklılaştırmakta önemli bir faktör olduğu ortaya konulurken, bu faklılaşmanın cinsiyet ve kır ya da kentte yaşamak ile ilişkisi üzerine henüz çok fazla bulgu elde edilememiştir. Cinsiyetin ve kır ya da kentte yaşamanın Tanrı imgesini farklaştırıp farklılaştırmadığı, farklılaştırıyorsa hangi yönde farklılaştırdığı konusundaki ayrıntıların görülebilmesi için nitel bir araştırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu araştırmada Türkiye'de Sivas, Muş, Samsun, Konya illerinde yaşayan 8-11 yaş grubu çocuklar araştırma grubu olarak seçilmiştir. Çocuklardan Tanrı hakkında neleri merak ettikleri sorulmuş ve bunu yazmaları istenmiştir. Yaş ve cinsiyet ve kır ya da kentte yaşamak değişken olarak seçilmiş, elde edilen bulgular nitel çalışmaları analiz etmekte kullanılan MAXQDA 10.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Yaşın, cinsiyetin ve kır veya kentte yaşamanın Tanrı imgesini farklılaştırdığı yönünde bulgular elde edilmiştir. Tanrı'nın mekânı, yaratması ve gücü çocuklar tarafından en çok merak edilen konular olurken, kırdaki çocuklar insanı niçin yarattığını kentteki çocuklar şeytanı ve diğer varlıkları niçin yarattığını merak etikleri anlaşılmıştır. Erkekler Tanrı'nın mutlak iyiliğine, kızlar ise ailesine daha çok vurgu yapmışlardır.