TÜRKİYE'NİN CARİ AÇIK SORUNU VE SORUNA ÇÖZÜM NOKTASINDA YENİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİNİN DEĞERLENDİRMESİ (original) (raw)

TÜRKİYE'DE CARİ İŞLEMLER AÇIĞI SORUNU VE BORÇLANMA İLE İLİŞKİSİ

sobiad.org

Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri cari işlemler açığının finansmanı sorunudur. Bu sorun borçlanmayı gerektirdiğinden, çalışmada cari işlemler açığının sürdürülebilirliği ile dış borçlanmanın sürdürülebilirliği eş tutulmuştur. Bu çerçevede 2001-2009 döneminin çeşitleri verileri kullanılarak Türkiye'de borçlanmanın ve dolayısıyla da cari işlemler açığının sürdürülebilirliği ile ilgili olumsuz beklentiler ortaya konulmuştur.

TÜRKİYE’DE UYGULANAN YATIRIM TEŞVİKLERİNİN ETKİNLİĞİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ABSTRACT: This study intends to discuss effectiveness of investment incentive system implemented in Turkey, in the sample of effectiveness of investment incentives implemented in Sakarya province situated in Region 2 based on ranking in incentive regions, under the light of current legal regulations. Inter-period comparison is made depending on number of incentive certificates issued, investment amount and employment provided by benefiting from data of the Ministry of Economics, General Directorate of Incentive Implementation and Foreign Capital. The result achieved with the study is that current investment incentive system is not effective in ensuring investment increase in Region 2. Moreover, we reached the result that investment increases in Sakarya province situated in Region 2 do not arise from incentive system. ÖZET: Bu çalışmanın amacı, mevcut yasal düzenlemeler ışığında, teşvik bölgeleri içindeki sıralamaya göre 2. Bölgede yer alan Sakarya ilinde uygulanmakta olan yatırım teşviklerinin etkinliği örneğinde, Türkiye’de uygulanan yatırım teşvik sisteminin etkinliğini tartışmaktır. Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü verilerinden yararlanılarak verilen teşvik belgesi adeti, yatırım miktarı ve sağlanan istihdama bağlı olarak dönemler arası karşılaştırma yapılmıştır. Çalışmada ulaşılan sonuç mevcut yatırım teşvik sisteminin 2.Bölgede yatırım artışı sağlamada etkin olmadığıdır. Bununla birlikte 2.Bölge içinde yer alan Sakarya ilinde meydana gelen yatırım artışlarının ise teşvik sisteminden kaynaklanmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

TURİZM VE ÇEVRE İLİŞKİSİ: TÜRKİYE’DEKİ YEŞİL OTELLERİN GÖZÜNDEN YEŞİL OTELCİLİK UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Akdağ, G., Güler. O., Demirtaş, O., Dalgıç, A. ve Yeşilyurt, C. (2014). “Turizm ve Çevre İlişkisi: Türkiye’deki Yeşil Otellerin Gözünden Yeşil Otelcilik Uygulamalarının Getirileri”. Türkiye Coğrafyacılar Derneği Uluslararası Kongresi, 4-6 Haziran 2014, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, ISBN:

TÜRKİYE ÇIKTI AÇIĞININ FİLTRELEME VE AYRIŞTIRMA YÖNTEMLERİYLE TAHMİNİ

ULUSLARARASI İKTİSADİ VE İDARİ İNCELEMELER DERGİSİ, 2018

Ekonomideki mevcut çıktı, potansiyel çıktı ve çıktı açığı toplamını ifade etmektedir. Özellikle parasal ve mali piyasalara ait politikaların idaresinde büyük öneme sahip olan bu değerler gözlenemeyen, ancak tahmin edilebilen değişkenlerdir. Potansiyel çıktı ve çıktı açığının tahminine yönelik çeşitli istatistiksel ve ekonomik model tabanlı teknikler mevcuttur. Çalışmanın amacı, 1998:Q1-2016:Q2 dönemleri için Türkiye GSYH (Gayri safi yurtiçi hasıla-sabit 1998 bazlı/logaritmik değerleri üzerinden mevsimsel olarak düzeltilmiş) değerleri kullanılarak Hodrick-Prescott, Baxter-King ve Christiano-Fitzgerald filtresi, Beveridge-Nelson ayrıştırması ve Gözlenemeyen Bileşen Modellerine dayanan yöntemleri kullanarak potansiyel çıktı ve çıktı açığı tahmin değerlerini elde etmektir. Çalışmada istatistiki filtreler ve gözlenmeyen bileşen modelinden elde edilen potansiyel çıktı ve çıktı açığı tahminleri arasındaki korelasyon değerleri ve grafikleri incelenmiştir. Gözlenemeyen bileşen modellerine dayalı teori kullanılarak elde edilen çıktı açığı ve potansiyel çıktı tahminlerinin gerçekleşen çıktıya en yakın sonuçları verdiği ve kullanılan tahminleme yöntemleri içerisinde en başarılı yöntem olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

TÜRKİYE'DEKİ SON YASAL DÜZENLEMELERİN ETKİSİYLE KENT VE KENTLEŞME KAVRAMLARININ YENİDEN SORGULANMASI

KAYFOR 13, 2015

Türkiye'de kentleşme düzeyinin hesaplanmasında kullanılan kıstas dünya çapında pek çok ülkede de kullanılmakta olduğu gibi, nüfustur. Salt nüfusun temel alınmasının sakıncaları Türkiye'de 6360 ve 6447 sayılı Kanunlarda bir kez daha kendini göstermiş; Türkiye nüfusunun %13,75'i bir yıl içinde kentli tanımı içerisine girmiştir. Nüfusun bu kısa süre içerisinde kırsal yaşamın özelliklerini ve tarzını terk edip kentsel yaşama geçtiğiargümanı,doğaldır ki düşünülemez. O halde sorunun temelini, kentin tanımlanmasında ve kentleşmenin ölçümünde aramak gerekir. Uluslararası kuruluşların da kentleşmenin ölçümünde yaygın olarak temel aldığı nüfus kıstası uygulamada yaşananları göz ardı edici bir ölçüttür. Ancak, bu kuruluşların son yıllarda kentleşmeyi tanımlamada farklı arayışlar içerisinde çabaladıkları gözlemlenmektedir. Özellikle OECD tarafından, kentsel alanın belirlenmesine ilişkin yeni yöntemler ortaya atılmaktadır; nüfus kıstasının yanında, yerleşimin gelişme biçimi ve yerleşim yoğunluğu gibi kıstasların da eklendiği görülmektedir. Her ne kadar kentin oldukça kapsayıcı, çok yönlü ve büyük ölçüde doyurucu bir tanımı olsa da, ölçümü otuz beş yılın üzerinde bir reform yaşayan, değişen ve dönüşen kamu yönetimi içerisinde çok da değişmeyen bir sorun olarak göze çarpmaktadır. Bu çalışmada, kamu yönetimi ve aslında sosyoloji disiplininin uğraşı alanlarından biri olan kent ve kentleşmenin mevcut tanımının ortaya çıkardığı sorunlara değinilmiş ve bu kapsamda kent ve kentleşmeye farklı bir gözle bakılmaya çalışılmıştır. Kentleşmenin ölçümünün tek bir bakış açısından hareketle kesin bir şekilde yapılmasının mümkün olamayacağı gerçeği de göz ardı edilmeyerek, Türkiye örneğinde kentleşmenin ölçümünün getirdiği sorunların çözümüne ilişkin yapıcı öneriler getirilmeye gayret edilmiştir.

TÜRKMENCENİN KANITSALLIK SİSTEMİNDE GÖRME ALGISINA DAYALI YENİ BİR DOLAYLILIK İŞARETLEYİCİSİNDEN SÖZ EDİLEBİLİR Mİ

Türkbilig, 2023

Bu çalışmanın temel problematiğini Türkmencede görme algısıyla elde edilen dolaylı bilgiyi işaretlemede yetkinleşen bir işaretleyicinin olup olmadığı oluşturmaktadır. Bu tür bir sorgulamanın yapılabilmesi için öncelikle, Türk dillerinde ve Türkmencede kanıtsallığın genel görünümü ve işaretleyici tipleri anlatılacaktır. Daha sonra, sözü edilecek biçimbirimin, 'görme algısına dayalı dolaylı bilgiyi işaretleme' yetisi ve bu bağlamda ne tür bir gramatikalleşme sürecinin içinde olduğu tartışılacak, ayrıca 'Türk dillerinde kanıtsallık işaretleyen biçimbirimlerin geliştiği kaynaklar neler olabilir?' veya 'Ne tür birimler zamanla kanıtsallık işaretleyicisine evrimleşebilmektedir?' sorunsalına olası yeni cevapların eklemlemesi sağlanacaktır. The main issue being investigated in this study is whether there is an evidential marker in Turkmen that has the competence to mark indirect evidentiality accessed through visual perception. To conduct such an inquiry, first, the general view of evidentiality and marker types in Turkic languages and in Turkmen will be explained. Later, it will be discussed what kind of grammaticalization process the morpheme to be mentioned is in, in regard to becoming competent in marking indirect evidentiality based on visual perception, and also new possible responses to the questions such as ‘What could be the sources from which evidentiality morphemes develop in Turkic languages?' or 'What kind of units can evolve into evidentiality markers over time? will be discussed.

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMALARINDA KULLANMAK İÇİN YENİLİKÇİ-YARATICI PROBLEM ÇÖZME YAKLAŞIMI: TRIZ

Toplam Kalite Yönetimi (TKY) sürekli iyileştirmeyi esas alan bir yönetim felsefesidir. Sürekli iyileştirme süreci dinamik bir süreç olup, üretim sistemini devamlı olarak kontrol altında tutarak sitemin aksayan yönlerini bulmayı ve bunları çözmek için çözüm üretmeyi gerektirir. TKY problemlerin bulunması, analizi ve giderilmesi için çoğu istatistik tabanlı birçok yöntem kullanır. TKY, problemlerin bulunup çözülmesi yanında işlerin daha verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak yeni yöntem ve yenilikçi yaklaşımları da ödüllendirir. TKY felsefesini uygulayan Japon işletmelerinde kişi başına düşen yüksek orandaki yıllık yeni proje sayısı bunun en güzel örneğidir. Problemlere yenilikçi ve yaratıcı çözümler üretmek amacı ile ilk kez 1946 yılında G. Altshuller tarafından eski Sovyetler Birliğinde geliştirilmiş olan TRIZ metodolojisi, TKY uygulamaları için çok faydalı bir çözüm tekniği olarak kullanılabilir. Bu çalışmanın amacı, geçmişi eski olmasına rağmen ülkemizde pek fazla bilinmeyen bu çözüm metodolojisini tanıtmak ve TKY felsefesini uygulama cabası içinde olan işletmelere sağlayabileceği faydaları göstermektir.

BÜTÇE AÇIĞI VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Cari açığın sürdürülebilirliği ve ikiz açık kavramları küreselleşen dünya ekonomisi için oldukça önemli kavramlar olup, ülkelerin makroekonomik dengelerinde büyük rol oynamakta ve yaşanan dengesizlikler sonucu ülkeleri kriz eşiğine getirebilmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye ekonomisi için cari açığın sürdürülebilirliğinin söz konusu olup olmadığının belirlenmesi, ikiz açıklar hipotezinin geçerliliğinin analiz edilmesi ve ikiz açıklar hipotezinde geçerli olan yaklaşımın belirlenmesidir. Bu amaçla ilk olarak cari açığın sürdürülebilirliği 1998:Q1-2012:Q4 dönemine ait üçer aylık verilerle Hakkio ve Rush(1991) tarafından geliştirilerek Husted(1992) tarafından ekonometrik olarak test edilebilir hale gelen dönemler arası model kullanılarak Johansen Eştümleşme testi yardımıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre ihracat ve ithalat serileri arasında bir eştümleşme ilişkisi bulunamamıştır. Bu sonuç cari işlemler açığının incelenen dönem için sürdürülemez olduğunu göstermektedir. Türkiye için ikiz açıklar hipotezinin testi ise 1998:Q1-2012:Q4 dönemine ait üçer aylık verilerle Bütçe Dengesi/GSYİH ve cari hesap dengesi/GSYİH serileri kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada bütçe dengesine ilişkin tanımlamanın 2004 yılı itibari ile değişmesi nedeniyle analizler 1998:Q1-2003:Q4 ve 2004:Q1-2012:Q4 dönemleri için ayrı ayrı yapılmıştır. Aynı zamanda GSYİH serisinin sahip olduğu deterministik mevsimsel özellik, mevsimsel kukla değişkenler ile arındırılarak ve iii arındırılma yapılmaksızın iki farklı değişken grubu oluşturulmuştur. Değişkenlerin durağanlıkları ADF ve Zivot Andrews testi ile incelenmiş ve tümleşik olan seriler için Johansen eştümleşme testi uygulanmıştır. Tüm değişkenler için VAR modeli tahmin edilmiş ve Varyans Ayrıştırma, Etki-Tepki analizleri yapılmıştır. Seriler arasındaki ilişkinin yönünü tespit etmek için Granger Nedensellik testi uygulanmıştır. İkiz Açık hipotezine ilişkin yapılan analizleri bir bütün halinde yorumlarsak, bütçe açığı ve cari açık arasında bir ilişki olduğunu ve Türkiye"de İkiz açıkların geçerli olduğunu söyleyebiliriz.