Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Osmanlı Basınında Ahlak Telakkisine Dair Yazılar (original) (raw)
Related papers
Türk Basınına Göre Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Meşrutiyet Kutlamaları
History Studies, - International Journal of History, cilt.2, sa.2, ss.415-439, 2010, 2010
Bayramlar, birlik ve beraberliğin pekiĢtirilmesi, acıların ve mutlulukların paylaĢılması bakımından milletlerin hayatlarında önemli bir yer tutar. Toplumların inançlarına göre dini bayramları olduğu gibi, milli bayramları da vardır. Diğer milletlerde olduğu gibi Türkler de millî hayatlarında önemli yer tutan bazı günlere bir özellik ve anlam yüklemiĢlerdir. Bu günleri Milli Bayram olarak kutlamıĢlardır. Bu çalıĢmanın konusu ise 23 Temmuz 1908 tarihinde ilan edilen II. MeĢrutiyet kutlamalarıdır. Bu çalıĢmada Hürriyet Bayramının 1924'ten 1935'e kadar Ġstanbul ve Anadolu basınında nasıl ortaya konulduğu analiz edilecektir. Bunun yanı sıra dönemin aydınlarının Hürriyet Bayramı hakkında gazetelerdeki makaleleri de incelenecektir. Ardından bu bayramın gözler önüne serilmesi için nasıl sembolize edildiği ve hangi tür sembollerin seçildiği analiz edilecektir. Son olarak çalıĢma son sözlerle nihayetlendirilecektir.
Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Türk Siyasi Hayatında Yeminler
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları / Recent Period Turkish Studies
Çalışmamız, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet rejimine Türk siyasi hayatında yeminin kullanım alanlarını ve gelişimini ele almaktadır. Yeminlerde kullanılan ifade, sembol ve formüllerin ve yeminlerin dönemin siyasi konjonktürü içinde temsil ettiği değerlerin ve taşıdığı gayelerin belirlenmesini amaçlamaktadır. Bu süreçte sahneye çıkan yeni siyasi aktörlerin, yemine nasıl bir yaklaşım sergiledikleri; siyasi teşkilatlanmalarında hangi aşamada yer verdikleri ve onu nasıl etkinleştirdikleri irdelenmiştir. Esasında sosyal ve kültürel bir kavram olan yemin, Padişah Abdülmecit zamanında siyasi bir niteliğe kavuşmuş; Kanun-i Esasi hükümlerinde yer alarak anayasal, Jön Türk örgütlenmeleri içinde ise kurumsal bir araç haline gelmiş; son olarak Milli Mücadele Dönemi’nde ise tüm nitelikleriyle kullanılmıştır. Kişiden kuruma, kurumdan rejime, imparatorluktan ulus-devlete evrilmelerin yaşandığı bu süreçte yemin, siyasi aktörlerin değer ve olgularıyla şekillenirken, onların ideallerine de yön vermiştir. Osmanlı-Türk siyasi düşüncenin gelişim ve değişimiyle paralellik izleyen yemine hemen her siyasi aktör tarafından başvurulması, onun siyasî bir kurum ve araç olarak önemini ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Yemin, Osmanlı-Türk Siyasi Hayatı, Meşrutiyet, Cumhuriyet, Semboller, Ritüeller, Sadakat Abstract This paper investigates the use and development of oaths in the Ottoman-Turkish political life from the constitutional monarchy to the republican era. It aims to determine the wording, symbols, and formulas used in the oaths, together with the values and the purposes represented by them in the political conjunctures of the period. Questions like “How did the new political actors who appeared on the stage in this process take their oaths?” “At what stage did they use the oath in their political organizations?,” and “How did they activate the oath?” are addressed. Oath, a social and cultural concept, attained a political character during the reign of Sultan Abdülmecit, and by occurring in the provisions of the Kanun-i Esasi, it became a constitutional instrument. Oaths were used as an institutional instrument within the Young Turk organizations and subsequently during the National Struggle period. While oaths were shaped by the values and facts of the political actors, they gave direction to their ideals in the evolution process of the rule from person to institution, institution to regime, and empire to nation state. Used by almost every political actor and following a parallel path with the development and change of the Ottoman-Turkish political life, oaths had been an important political instrument. Keywords: Oath, Ottoman-Turkish Political Life, Constitutionalism, Republic, Symbols, Rituals, Loyalty
Tanzimat'tan II. Meşrutiyet'e Osmanlı'da Mizah Basını
Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Bu çalışmada, Tanzimat'tan II. Meşrutiyet'e kadar olan süre zarfında Osmanlı'da çıkarılan mizah ve karikatür dergileri ele alınmıştır. İlk dönem mizah basını 1876 yılına kadar çıkarılan dergiler olup bu dönemde yayınlananların Osmanlı'nın modern devlet olma yolunda attığı adımları ele aldığı ve bu bağlamda eleştiri düzeyi yüksek olan karikatürler yayınladıkları görülmektedir. Teodor Kasap'ın Diyojen'i yayınlamasıyla birlikte imparatorluk, siyasetin istihzai bir dille eleştirildiği mizah dergileri ile tanışır. Devlet, imajına zarar vereceğini düşündüğü mizah ve karikatür dergileri üzerinde baskı kurmaya başlar. Sultan II. Abdülhamid'in padişah olması ile birlikte ise mizah dergilerinin ülke toprakları içerisinde yayınlanması yasaklanır ve bu yüzden Jön Türkler yurt dışına kaçarak gittikleri yerlerde yayın faaliyetlerini devam ettirirler. Ülke dışında yayınladıkları bu dergileri ise yabancı postaneler aracılığıyla Osmanlı'ya sokar ve okuyucuyla buluştururlar. Çalışmanın bir bölümü de sürgün basın olarak da adlandırılan Jön Türk mizah dergilerine ayrılmıştır. Ayrıca çalışmanın içerisinde sarayın kademeli olarak mizah dergileri üzerindeki baskı, sansür ve kapamaya kadar giden siyaseti gösterilmeye çalışılmıştır. In this study, humor and cartoon magazines published in the Ottoman territory during the period from Tanzimat to Second Constitutional Period were handled. The first period of humor press covers the magazines published until 1876. It is seen that the publications in this period dealed with the steps taken by the Ottoman State towards becoming a modern state and included cartoons with a high level of criticism in this context. When Teodor Kasap publishes Diogenes, the empire meets with humor magazines in which the politics is criticized with a sarcastic language. The state starts to put pressure on these humor and cartoon magazines finding them harmful for its reputation. With Sultan Abdulhamid II's ascending the throne, publishing humor magazines in the territory was banned, and that's why Young Turks continued to run broadcasting activities in the places where they escaped abroad. These magazines, which they publish outside the country, are introduced to the Ottoman Empire through foreign post offices which make them meet with the readers. Part of this work was devoted to Young Turks' humor magazines, which are also called as " exile press ". In addition, the palace's gradual oppression and censor policy on humor magazines which ends with their closing down is also represented in the study.
Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Parlemento Yaşamında Muhalif Bir Mebus "Cami Baykut"
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e modernleşme sürecinde sadece sosyal ve kültürel yaşamda değil siyasal yaşamda da önemli değişiklikler görülmüştür. Özellikle siyasal yaşamı köktenci bir anlayışla olmasa da yumuşak bir geçişle yapılandıran parlamento ve anayasal çabalar klasik Osmanlı idari sistemini geride bırakan yeni bir düzen yaratmıştır. Her ne kadar modernleşme genel anlamda Tanzimat Fermanı (1839) uygulamaları ile başlatılmış olsa da siyasal yaşamdaki köklü yenilikler Meşruti Monarşik yapının tesisini ön gören ve 1876'da Kanunu-i Esasi anayasasının ilanı ile kendini kısa sürede açığa çıkarmıştır. Birinci Meşrutiyetin ilanı Osmanlı devlet yönetimi uygulamalarında aynı anda anayasa ve meclisin mevcut yönetme erkinin paydaşı olarak parlamenter ve anayasal monarşik sisteme geçişini sağlamıştır. Birinci meşrutiyetin feshinden sonra her ne kadar bir dönem yeniden monarşi tesis edilmeye çalışılsa da daha önceki meşruti idari yapıyı tecrübe etmiş olan İttihat ve Terakki hareketinin yeniden bir meclis monarşisini yürürlüğe koyma çabaları, döneme damgasını vuran önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu olan parlamenter tecrübede her iki dönemde de mebusluk görevi yapan Cami Bey bir taraftan yeni tesis edilmeye çalışılan yönetim sistemine bir taraftan da ülke içerisinde git gide belirginleşmeye çalışan siyasal bölünmeye karşı geliştirdiği tutum ve girişimleri ile dönemi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Cami Bey'in biyografik açıdan ele alınması öncelikle içinde bulunulan siyasal ortamı daha sonra ise yapmış olduğu faaliyetler ve sahip olduğu düşünceleri ile Türk fikir dünyasının ikircikli yapısını ortaya koyması açısından önemlidir. Baykut hakkında son derece sınırlı sayıda yapılmış olan çalışmalar, söz konusu incelemeyi yürütmemizde zorluklar ortaya koyarken bu konuda yapmayı amaçladığımız incelemenin gerekliliği düşüncesini kuvvetlendirmiştir.
Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Eğitim (1876-1923)
Education From Constitutional Monarchy to Republic (1876-1923), 2018
In this research, Turkish Education System from the first constitutional Monarchy to the declaration of Republic has been studied. In order to evaluate Turkish Education System ,structure, action of education institutions and change in these foundations have been analyzed by starting from 1st constituonal Monarchy to 2nd Constitutional Monarchy and Republic. Together with II. Abdülhamid periot, important de- velopments have occured and the number of education ins- titutions in the country started to increase. İmportant developments about education institutons, curriculum, edu- cation system, materrials and training of education staffs from 1st Constituonal Monarchy to 1923, have occured. New organizations were opened and education became wides- pread. In order to understand our education system coming with Republic, we have tried to analyze education activities as of II. Abdülhamid.
Öz Türkiye'de yerel/ yöresel basın ülkenin değişik bölgelerinde yaşayan halkı toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel konularda bilgilendirmiştir. Buna karşın, Türkiye'de basının gelişimi yavaş ve zahmetli gerçekleşmiştir. Bu süreçte Aydın'da da ilk gazete ancak II. Meşrutiyet döneminde basılabilmiştir. Yunan işgalinde büyük yara alan şehir basını 1930'lu yıllarda canlanma fırsatı bulabilmiştir. 1946 yılına dek bir çok dergi ve gazetenin yayınlandığı Aydın'da, ekonomik sorunlar, okuma-yazma oranının düşüklüğü, istenilen tiraj sayısının yakalanamaması gibi etkenler dolayısıyla, mevcut dergi ve gazetelerin yayın hayatı olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Abstract In Turkey, local press in terms of social, political, economic and cultural aspects has always informed people living in different places in the country. Nevertheless, the development of Turkish press had been slow and troublesome, and in Aydın, too, the first newspaper could be published in just the second era of Constitutional Monarchy. Local publication that had been damaged during the Greek invasion, had a chance to renovate itself in 1930 s. In Aydın where lots of magazines and newspapers published untill 1946, were affected negatively on account of such factors like economic problems, low percentage in literacy, out of reach in desired press circulation.
Osmanlı Devletinde Matbuat ve Neşriyat Yasakları Tarihine Medhal
Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 2006
12 Bu emirlerden birinin sureti şudur: "Ale'l-umum matbaalar maarife hizmet eden matbuatın alet-i intiş'arı olduğu cihetle bâdezin Memalik-i Osmaniye'ye ithal olunacak matbaa edevatının dahi fabrikalar edevatınca mer'iyü'l-icra olan muayene ve teftiş usûlüne tâbi olmak şartıyla gümrük resminden istisnası lüzumu Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi'nden bâmazbata ifade kılındığı beyan-ı âlisiyle icra-yı icabı ol-bâbta cereyan eden muhabere üzerine Başvekâlet makam-ı celilinden şeref-vârit olan 10 Teşrin-i sene 297 tarihli tezkere-i sâmiyede emr ü i'şâr buyurulmuş olduğundan badezin bu misüllü matbaalara müteallik vürud edecek matbaa âlât ve edevatın gümrüklerce muayenesinin icrasıyla matbaalara ait tıbaiye makineleri ile litoğrafya destgâh ve taş ve bunlara müteallik edevattan bulundu-✒