Italian Policy Towards the Sublime Porte in the Last Two Decades of the Nineteenth Century: Commercial, Cultural and Territorial Expansion, in Mehmet Yaşar Ertaş, Haşim Şahin, Hâcer Kılıçaslan (eds), Osmanlı’da Siyaset ve Diplomasi, Mahya Yayıncılık, İstanbul, 2016, pp. 225-239. (original) (raw)
Related papers
The Kingdom of Italy established, at the end of Nineteenth century, a series of policies willing to implement its role in the area going from the Balkan-Mediterranean up to the Horn of Africa. This research is developed through the study of the guidelines used by the Government of Rome to expand over the territories belonging to the Ottoman sphere: the economical-commercial, the cultural and the territorial dimensions with the acquisition and colonization of Eritrea in open defiance with the long Ottoman presence in the Red Sea ports. The Italian role in the delicate balance of the Ottoman Empire at the end of the Nineteenth century is balanced between an anti-Ottoman policy regarding the Italian projects in East Africa and a closer vision to the Ottoman instances, as its stability and its status quo could have been a guarantee for the Italian trade in the Mediterranean. The primary sources of this research are based on documents coming from the Archive of the Ministry of Foreign Affairs in Rome, the Historical Archive of the Istanbul Chamber of Commerce and the Archive of the Colony of Eritrea.
Tarihin Peşinde, S. 25, s. 423-429, 2021
Bu kısa tanıtım yazısı, Çankırı Karatekin Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Güner Doğan tarafından kaleme alınan Kont Luigi Ferdinando Marsigli’nin hayatını ve Osmanlılarla olan ilişkilerini anlatan kitabı üzerinedir. Marsigli esasen bir askerdir ancak onun farklı özellikleri de bulunmaktadır. Onun bilimle uğraşan kitap meraklısı bir seyyah olduğunu da söyleyebiliriz. İstanbul ve Bursa hakkında araştırmalar yapmıştır. Ayrıca Osmanlı ordusu hakkında da kapsamlı gözlemleri bulunmaktadır. Bologna, Napoli ve Venedik’te bulunan arşiv ve kütüphanelerden elde ettiği belgeler ile Osmanlı kaynaklarını harmanlayan yazar okuyucuya geniş bir bakış açısı sağlamaktadır. Ayrıca çalışma farklı dillerde yazılmış kitap ve makalelerle de desteklenmiştir. Bu çalışma hem biyografi yazımına hem de diplomasi tarihine ilgi duyanlar için son derece kıymetlidir
Çalışmanın ilk adımında Osmanlı iç siyasi durumuna, Osmanlı modernleşmesine ve bunun taşraya yansımalarına kısaca bakılacak, ardından Osmanlı Devleti'nin dış ilişkileri, bu bağlamda İtalya'nın durumu ortaya koyulacaktır. Hüdavendigar Vilayeti ve Bursa hakkında döneme ilişkin bilgiler sunulduktan sonra kullanılan belge grubu tanıtılarak bu belgelerin ışığında Osmanlı Bursası'nda İtalyan varlığına ilişkin örnekler sunularak değerlendirmeler yapılacaktır. At the beginning, politics in Ottoman Empire and modernization at provincial will be seen. Foreign relations of Ottoman Empire and Italy will be explained and acquaintance about Province of Hüdavendigar and Sanjak of Bursa will be presented. Overview of series of documents, examples and conclusions will be the last part of paper.
Osmanlı Devleti Açısından Bir Liman Kentinin Gayri Ticarî Önemi: Trieste (1850-1915)
Prof. Dr. Halil İnalcık'ın Mirası: Osmanlı Devleti'nin Kuruluşundan Cumhuriyet Türkiye'sine Uluslararası Tarih Araştırmaları Sempozyumu, 2024
Bu çalışma, Avrupa jeopolitiğindeki yeriyle öne çıkan Trieste Limanı’nın Osmanlı açısından önemini irdeliyor. Çalışmanın ana verileri; Osmanlı Hariciye Nezâreti, Viyana Sefâreti ve Trieste Başşehbenderliği’nin aralarındaki yazışmalardan oluşuyor. 1719’da Venedik’e geçiş ücreti ödemek istemeyen Habsburg imparatoru Charles VI, Trieste’yi serbest liman ilan edince ülkeler ve tüccarlar için burası kârlı bir ticaret merkezine dönüşmüştü. Adriyatik’ten Doğu istikametine liman kenti bir köprü işlevi görürken, Osmanlı-Avrupa arasındaki emtia akışında bağlayıcı bir konuma sahipti. Liman şehirleri önemli ölçüde ekonomik işleve sahip olsalar da bölgenin Osmanlı için ehemmiyeti sadece ticarî beklentilerden kaynaklı olmadı. Rum ve Ermeni devrimci örgütleri için kent adeta siyasî bir faaliyet merkezi gibiydi. Kıyı şehrinde komiteler kurulmuş, Osmanlı aleyhine yayınlar yapılmış, Rum ve Ermeni komiteciler Trieste tüccarlarıyla silah anlaşmaları imzalamıştı. 93 Harbi esnasında ise Rumca gazetelerden İmera, Elpis, İlyos ve La Clio gibi gazeteler Trieste’de basılmıştı. Liman, Avrupa’ya giriş-çıkış mevkii itibariyle Osmanlı muhacirlerinin denizaşırı nakliyesinde de önemli bir istasyondu. Balkan savaşları esnasında Bosna, İşkodra, Yenipazar gibi pek çok şehirden muhacirler Trieste üzerinden taşınmıştı.
Bu makalede, Osmanlı Hâriciye Nezâreti’nin bir asırlık zaman zarfında devletin dış ilişkilerinde kazandığı önem tespit edilmeye çalışılmıştır. Osmanlı Dışişleri Bakanlığı’nın kalıcı bir devlet kurumu olma süreci XVIII. asrın sonunda ikamet elçilikleriyle başlamıştır. Çalışma, 1895-1904 dönemindeki olaylar ve yazışmalar üzerinden kurgulanmıştır. Başlangıçta bulunduğu başkentte yaşanan askerî hazırlığı dahi teşhis edemeyen elçisi ile anılan nezâretin, yüzyılın sonunda imparatorluk merkezine çok uzak olan Uzak Doğu’daki gelişmeleri, çıkacak savaşları öncesinden padişaha bildirdiği bir seviyeye geldiği görülmektedir. Osmanlı Devleti, kendisinin oyun kurucu aktör olmadığı bu yüzyılda denge politikaları takip etmiştir. Sultan II. Abdülhamid devrinde bilhassa dış siyasetteki her gelişme devlete muhtemel etkisi bakımından yakından izlenmiştir. Rusya ve İngiltere’nin olası ittifâkının sonuçlarını tahmin eden II. Abdülhamid, Çin, Japonya, Cava ve Singapur gibi ülkelerde yaşayan Uzak Doğu Müslümanlarıyla yakın ilişkiler kurmuştur. Din kardeşliği teması üzerinden geliştirilen eğitim çalışmaları, bağlılıkları kuvvetlendirmiştir. Bu bağlılık, Osmanlı Devleti’nin bölge siyasetinde ihmal edilmemesi gerektiğini muhataplarına göstermiştir.
Tarihin Peşinde, 2021
Bu kısa tanıtım yazısı, Çankırı Karatekin Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Güner Doğan tarafından kaleme alınan Kont Luigi Ferdinando Marsigli'nin hayatını ve Osmanlılarla olan ilişkilerini anlatan kitabı üzerinedir. Marsigli esasen bir askerdir ancak onun farklı özellikleri de bulunmaktadır. Onun bilimle uğraşan kitap meraklısı bir seyyah olduğunu da söyleyebiliriz. İstanbul ve Bursa hakkında araştırmalar yapmıştır. Ayrıca Osmanlı ordusu hakkında da kapsamlı gözlemleri bulunmaktadır. Bologna, Napoli ve Venedik'te bulunan arşiv ve kütüphanelerden elde ettiği belgeler ile Osmanlı kaynaklarını harmanlayan yazar okuyucuya geniş bir bakış açısı sağlamaktadır. Ayrıca çalışma farklı dillerde yazılmış kitap ve makalelerle de desteklenmiştir. Bu çalışma hem biyografi yazımına hem de diplomasi tarihine ilgi duyanlar için son derece kıymetlidir.