Dârâ Şükûh ve Eseri Mecma’‐i Bahreyn Üzerine (original) (raw)
Related papers
Makâsidü’Ş-Şerîa İle İlgi̇li̇ Eserlerde Zarûri̇yyâtin Terti̇bi̇ Sorun
Journal of Divinity Faculty of Hitit University, 2018
Şer'î-amelî hükümlerin her birinin bir takım dünyevî ve uhrevî gayeleri bulunmaktadır. Söz konusu maksadlar önem derecesi açısından zarûriyyât, hâciyyât ve tahsîniyyât kısımlarından oluşur. Zarûriyyâta yönelik hükümlerin din, nefis, nesil, akıl ve malı korumayı hedeflediği hususunda kanaatler belirtilmiş olmakla birlikte; bu maksadların kendi içerisinde tertibinin bulunup bulunmadığı hususu literatürde net bir şekilde ortaya konulmamıştır. Konuyla ilgili eser veren usulcülerin birçoğu zarûrî hükümler arasında teâruz bulunması halinde hangisinin tercih edileceğine değinmemiştir. Gazâli, Âmidî, Şâtıbî, İbn Hümâm gibi bazı usulcüler ise konuyu tartışmış ve din maksadının diğer maksatlara takdim edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Yine bu âlimler, kimler olduğunu zikretmeden dünyevî hükümlerin uhrevî hükümlere tercih edilmesi gerektiğini belirten bir gruptan bahsetmişler ve onların gerekçelerini de zikretmişlerdir. Son tahlilde konuyla ilgili eserler ve örnekler incelendiğinde dini korumayı hedefleyen hükümlerin diğer hükümlere tercih edilmesi gerektiği, dünyevî hükümlerin de kendi aralarında nefis, nesil, akıl ve mal sıralamasına göre olması gerektiği kanaatinin hâkim olduğunu belirtmemiz mümkündür.
Mübârekşah el-Buhârî’nin Şerhu Hikmeti’l-‘ayn’ında Varlık ve Mahiyetle İlgili Tartışmalar
İ s l â m İ l i m v e D ü ş ü n c e Ta r i h i n d e Ş E R H GELENEĞI, 2020
Bu eserin tüm yayın hakları Endülüs Yayınları'na aittir. Eleştirel makale ve dergilerde yapılacak kısa alıntılar dışında, bu kitabın bir kısmı veya tamamı, yayıncının izni olmadan yayınlanamaz. Adres: İstoç 17. yol Sokak 16. Ada No: 97/99 Bağcılar/İstanbul İletişim: +90 212 659 30 03 +90 533 427 94 98 +90 506 101 88 34
Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2024
İbnü’l-Cezerî’nin manzum olarak yazdığı Muḳaddimetü’l-Cezerî adlı eser tecvid ilmi literatüründe önemli bir yere sahiptir. Bu kapsamda üzerinde gerek mensur gerekse manzum formda birçok çalışma yapılmıştır. Bunlardan biri de Dürr-i Meknûn adlı eserdir. Üç ana bölümden oluşan bu makalede Dürr-i Meknûn adlı eser tecvid ilmi açısından incelenmiştir. İlk bölümde, tecvid ilminin teşekkülü ve İbnü’l-Cezerî’ye kadar olan süreçte ortaya çıkan literatüre dair malumat özet olarak ele alınmıştır. Sonrasında Muḳaddimetü’l-Cezerî etrafında oluşan mensur ve manzum literatüre değinilmiş, bu çerçevede telif edilen eserlere dikkat çekilmiştir. Böylece, tecvid ilmi bağlamında Muḳaddimetü’l-Cezerî etrafında oluşan telif geleneğinin izi sürülerek, bu geleneğin tecvid ilmine yaptığı katkılar daha belirgin bir şekilde ortaya konmuştur. Son bölümde ise, Muḳaddimetü’l-Cezerî’nin manzum tercüme ve şerhi olan Dürr-i Meknûn adlı eser, tecvid ilmi açısından detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Eser üzerine lisansüstü düzeyinde yapılmış çalışmalar olmakla birlikte, eser ve müellifi tecvid ilmi açısından ele alınmamıştır. Bu durum, eserin tecvid ilmi bağlamında detaylı bir şekilde ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu araştırma, Hüseyin b. Ali Amâsî ve Dürr-i Meknûn adlı eseri bağlamında, Osmanlı ilim geleneğinde tecvid ilmine yönelik faaliyetleri daha görünür hale getirmeyi amaçlamıştır. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yapılan incelemede Hüseyin b. Ali Amâsî’nin, Dürr-i Meknûn adlı manzum tercüme ve şerh ile tecvid ilmini teorik, uygulama ve edebî boyutu ile ortaya koyduğu, Osmanlı ilim geleneği içinde Muḳaddimetü’l-Cezeriyye şerh geleneğinin en güzel örneklerinden birini sunduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Tecvid, İbnü’l-Cezerî, Mukaddimetü’l-Cezerî, Dürr-i Meknûn, Osmanlı.
el-Fıkhü’l-Ekber Şerhleri Üzerine Mukayeseli Bir Analiz
Trabzon İlahiyat Dergisi, 2020
Bütün hakları saklıdır. / All right reserved. el-Fıkhü'l-Ekber Şerhleri Üzerine Mukayeseli Bir Analiz with specific topics in the related commentaries. In the article, a comparative analysis method will be followed on the mentioned sharhs on al-Fiqh al-Akbar. As a result, we aim to reveal the value of the works in terms of the Kalam backgrounds, the sharh tradition and the Ottoman Kalam tradition, which are reflected in the commentary of different authors on the same text. In addition, considering the biographies of the authors, we will make some possible inferences about the Kalam and Sūfism encounter in al-Fiqh al-Akbar sharh.
Bâcûrî’nin Kaside-i Bürde (Bânet Su‘âd) Hâşiyesi ve Yekgûş’un Bu Hâşiyeye Dair Hulâsası
ESKİ TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2024
Ka‘b b. Züheyr tarafından yazılan Kaside-i Bürde (Bânet Su‘âd), İslâm milletlerinin edebiyatını derinden etkileyen kurucu manzumelerinden biridir. Farklı dönemlerde hakkında şerh, hulâsa/muhtasar, hâşiye, nazire ve tahmisler yazılan bu kasidenin Osmanlı sahasında da büyük bir önemi vardır. Ulema ve üdeba sınıfına mensup olanlardan tutun din ve devlet adamlarına varıncaya kadar farklı konumlardaki birçok şahıs, Kaside-i Bürde ile ilgili eserler kaleme almıştır. Hakkında çoğunlukla şerhlerin yazıldığı Kaside-i Bürde için hulâsa/muhtasar ve hâşiye türünden müstakil eserler de yazılmıştır. Hulâsa/muhtasar ve hâşiye mahiyetinde telif edilen eserlerden biri de Hulâsa-i Hâşiye-i Bâcûrî adıyla kaydedilen eserdir. Bu eserdeki Hâşiye, Bâcûrî’ye/Beycûrî’ye (1277/1860) aittir. Ezher şeyhlerinden olan Bâcûrî, farklı ilimler hakkında yazdığı şerhleriyle meşhur olmuş bir fıkıh ve kelâm âlimidir. Müellifin ilmî derinliği daha çok şerhlerinde tezahür etmiştir. Bâcûrî, şerh özelliği taşıyan birçok eser kaleme almıştır. Eserdeki Hulâsa ise Abdulkadir Bilgiç’e (1880-1957) aittir. Yekgûş mahlasıyla şiirler yazan Abdulkadir Bilgiç’in bir Dîvân’ına ve tertip ettiği bir Mecmûa’sına ulaşılmıştır. Mecmûa’da tespit edilen Hulâsa-i Hâşiye, toplam 30 sayfa olup iki bölüm olarak tertip edilmiştir. İlk 27 sayfada Kaside-i Bürde’nin 58 beytinin tahlili yapılmış, 28-30. sayfalarda ise Ka‘b b. Züheyr’in kıssası anlatılmıştır. Bu çalışmada Hulâsa-i Hâşiye’nin metni günyüzüne çıkarılmış, Arapça yazılan kısımlar tercüme edilmiş, Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınan bölümleri transkripsiyon yoluyla verilmiş ve müellifler tanıtılarak eser hakkında bir inceleme yapılmıştır.
Rûyânî ve Bahru'l-Mezheb Adlı Eseri
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Bu makale iThenticate programında taranmış ve intihal içermediği tespit edilmiştir.
XIX. Asır Kerkük Şuarasından Seyyid Şükrî ve Dîvân’ı
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten, 2019
Altı yüzyıllık bir zaman çizelgesine sahip; Türkistan’dan Balkanlar’a, uçsuz bucaksız bir coğrafyaya ait olan klasik Türk şiiri, on dokuzuncu asra gelindiğinde nefesini tüketmek üzeredir. Çalışmamıza konu olan şair Seyyid Şükrî, klasik şiirin bu veda çağında yaşamıştır. Kerküklü şair, tek eseri olan ve günümüze tek nüshası ulaşan Dîvân’ını burada tedvin etmiştir. Günümüze kadar hakkında bilimsel bir çalışma yapılmamış olduğu görülen Şükrî’yi ve Dîvân’ını tanımak ve tanıtmak çalışmamızın başlıca amacı olmuştur. Bu doğrultuda, ilk önce şair ile ilgili bilgi içerebilecek kaynaklar taranmış, elde edilen kısıtlı malumat ile birlikte, şairin eserinde verdikleri ışığında hayatı ile ilgili ayrıntılı bir çerçeve çizilmiştir. Daha sonra şairin tek eseri olan Dîvân ve bu divanı günümüze taşıyan yazma nüsha tanıtılmaya çalışılmıştır. Üçüncü kısımda, eserden örnekler verilerek şairin edebî kişliği, üslubu ve etkilendiği şairler üzerinde durulmuştur. Yapılan çalışma sonucunda şairin bölge edebiyatı ve klasik Türk şiiri içindeki yeri tespit edilmiş; on dokuzuncu yüzyılda, Kerkük’te yaşamış bir şair, günümüz klasik şiir araştırmacı ve okurlarının dikkatlerine takdim edilmiştir.
Menâzil Şerhi Bağlamında İbn Kayyım el-Cevziyye’ye Göre Mükâşefe ve Müşâhede
Kafkas üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, 2023
Notlar/Notes Bu makale, Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri bölümünde Doç Dr. Hacı Bayram Başer danışmanlığında hazırlanan "İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Tasavvufî Görüşleri" adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. Yazar, herhangi bir çıkar çatışması beyan etmemiştir.