Geleceğin Öğretmenleri İnternete Bağlanamadıklarında Neler Hissediyorlar? (original) (raw)

Öğretmen adaylarının internet bağımlılığı hakkındaki görüşleri

Akademik Bilişim'09-XI. Akademik Bilişim …, 2009

Özet: Çağımızda gelişen teknolojilerin en önemlilerinden olan bilgisayar ve internet teknolojileri hayatımızın her alanında kullanılmaktadır. Özellikle internet kullanımı son yıllarda oldukça hızlı gelişmiş ve internet kullanımı keyfi olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline gelmiştir. İnsanlar, internetsiz ve bilgisayarsız bir hayatın düşünülemez olduğuna inanmaya başlamışlardır. İnternet kullanımının her geçen gün artması, her türlü bilgiye kolaylıkla ve herhangi bir denetim olmadan ulaşılması beraberinde birçok olumsuz sonucu da getirmektedir. İnsanlar bilgisayar ve internet kullanımı yüzünden sosyal hayattan giderek kopmuşlar ve neredeyse internet bağımlısı haline gelmeye başlamışlardır. Bu araştırma öğretmen adaylarının internet bağımlılığı ile ilgili görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sınıf Öğretmenliği bölümlerinde öğrenim görmekte olan 39 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından, öğretmen adaylarının internet bağımlılığı ile ilgili görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla yarı yapılandırılmış bir görüşme formu oluşturulmuştur. Veriler sesli ve yazılı olarak kaydedilmiştir. Verilerin analizinde nitel araştırmaları çözümlemede kullanılan içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmen adaylarının araştırma yapmak, ödev yapmak, haber izlemek, gazete okumak, iletişim/sohbet(msn, facebook, e-posta…),oyun oynamak, müzik dinlemek, dizi/ film izlemek, alışveriş yapmak ve kitap okumak amaçlı interneti kullandıkları görülmüştür. Ayrıca öğretmen adaylarına göre interneti sürekli oyun, sohbet, yeni arkadaşlıklar için kullananlar ve her gün 5-6 saatten fazla internete bağlı kalanlar, her türlü işini internetten halletmeye çalışan bireyler internet bağımlısı olarak adlandırılmalıdır. Araştırmadan elde edilen diğer sonuçlara göre erkek öğretmen adaylarının kız öğretmen adaylarına göre internet bağımlılığı hakkında daha fazla bilgisi olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca erkek öğretmen adaylarının kız öğretmen adaylarına göre daha fazla internet bağımlısı olduğu ortaya çıkmıştır Anahtar Kelimeler: İnternet, İnternet bağımlılığı, Öğretmen Adayları.

Okul Topluluğu Üyeleri̇ni̇n İnternet Ve Mobi̇l İleti̇şi̇m Teknoloji̇leri̇ İle Etki̇leşi̇mi̇n Olasi Ri̇skleri̇ Üzeri̇ne Düşünceleri̇

Journal of International Social Research, 2019

Öz Çocukların bireysel yaşam biçimlerini belirleyen internet ve mobil iletişim teknolojileri, sadece olumlu ve faydalı yanlarıyla değil birçok hesap edilemeyen olumsuz ve faydasız yönleriyle hayata dahil olmaktadır. Dijital teknolojiler hayatımızın geri dönüşü olmayan bir gerçeğidir ancak faydalara erişimi en üst düzeye çıkarırken, riskleri en aza indirebilme hedefi çocukların dünyasına temas eden kurum, kuruluş ve ailelerin en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Çevrim-içi risklerinin derlendiği bu çalışma, belirlenen sorunların giderilmesine yönelik bir çabanın ürünü olarak ortaya konulmuştur. Okul topluluğu üyelerinin, internet ve mobil iletişim teknolojileri ile etkileşiminin olası riskleri üzerine görüşlerini belirlemek amacıyla odak grup çalışmaları yapılmıştır. Çalışma, Kayseri ilindeki 3 farklı sosyoekonomik düzeyi örnekleyen 10 ortaokulu kapsamaktadır. Bu kapsamda her okuldan 1 rehber öğretmen, 1 ebeveyn ve 1 öğrenci olmak üzere her bir odak grup görüşmesi 10 kişiden oluşmak üzere 3 odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Okul rehber öğretmenlerine göre öğrencilerin karşılaştığı risklerin başında gündelik hayatta internet ve mobil iletişim teknolojileriyle geçirilen sürenin oldukça fazla ve nitelikten yoksun olması gelmektedir. Ebeveynlere göre çocuklarına yönelik risklerin başında; internetle geçirilen zamanın fazlalığı, oyun bağımlılığı, dijital yaşam biçiminin kültürel değerleri alt üst etmesi ve bu durumun eğitim süreçlerini olumsuz etkilemesi gelmektedir. Ebeveynler, dijital dünyadaki bu yaşam biçimini, hastalıklı bir süreç olarak değerlendirmekte ve kendilerini bu konuda zorlanmış ve çaresiz hissetmektedirler. Güvenli internet konusunda sorun yaşayan ebeveynler ve hatta rehber öğretmenler, bu konuda ne yapacaklarını bilememektedirler. Çocuklar ise, bu cihazlarla geçirilen zaman ve içerik konusunda kendi hallerine bırakılmaları gerektiğini düşünmektedirler. Dijital yaşamın ortaya koyduğu bu sorunlar sadece çocukların veya ebeveynlerin değil tüm toplumun temel sorunlarındandır. Özellikle bu sorunla başetmenin yollarını aramak ve uygulamak; başta eğitim kurumlarına, sivil toplum örgütlerine ve devletin aile ve çocuk ile ilgili birimlerine düşmektedir ve kurum enerjilerinin bu alana yoğunlaştırılması acilen gerekmektedir.

Öğretmen Adaylarının İnternete Yönelik Tutumları

2003

The purpose of this study is two-fold. Firstly, it is intended to develop a scale to measure pre-service teachers’ altitude toward the Internet. Secondly, it explores whether there is a significant difference between pre-service teachers’ attitudes toward the Internet and gender, and their attitudes toward the Internet and the availability of personal access to the Internet. A total of 340 pre-service teachers participated in the development of the scale for the study. The data for exploring pre-service teachers’ attitudes toward the Internet, however, was gathered from 725 pre-service teachers. The reliability of the scale was found to be p = .79. The findings suggest that there was no significant difference between pre-service teachers’ attitudes toward the Internet and gender, or their attitudes toward the Internet and the availability of personal access to the Internet.

Öğretmenlerin İnternete Yönelik Epistemolojik İnançlarının İncelenmesi

ÖZET Bilgi ve bilmenin doğasına ilişkin inançlar olarak ifade edilen epistemolojik inançların, öğrencilerin anlama ve öğrenme, bilgi kaynağından yararlanma becerileri üzerinde belirleyici bir role sahip olduğu belirtilmektedir. Günümüzde internetin önemli bir bilgi kaynağı haline gelmesi ve epistemolojik inançların bağlam-duyarlı olmaları nedeniyle araştırmacılar, internet temelli bilgi ve öğrenme ortamları için internete yönelik epistemolojik inançların araştırılmasının önemini vurgulamaktadırlar. İnternete yönelik epistemolojik inanç, bireyin internet ortamındaki bilginin kesinliğine, kaynağına, gerekçelendirilmesine ve yapısına yönelik inançları ile ilgili olup, bu inançların internet temelli bilgi ve öğrenme süreçlerinden yararlanmada önemli bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu inançlar, öğrenme-öğretme süreçlerinde internetten yararlanmada öğrencilerde olduğu kadar, bu süreçleri yapılandıran öğretmenler için de önemlidir. Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarını çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın katılımcılarını, Bartın il merkezinde görev yapmakta olan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 204 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, kişisel bilgiler formu ve internete yönelik epistemolojik inanç ölçeğinden elde edilmiştir. Araştırmada öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inanç durumları ortaya konularak, internete yönelik epistemolojik inanç ölçeğinin " kesinlik ve bilginin kaynağı " , " bilginin gerekçelendirilmesi " ve " bilginin yapısı " alt boyutları, araştırma kapsamında ele alınan cinsiyet, mesleki kıdem yılı, yaş, internete erişim imkânı ve günlük internet kullanım süresi değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarında cinsiyet, yaş ve internete erişim imkânı değişkenleri açısından bir farklılık görülmezken; mesleki kıdem yılı ve günlük internet kullanım süresi açısından anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Genel olarak bakıldığında ise öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarının orta/net olmayan düzeyde olduğu belirlenmiştir. Alt boyutlar açısından değerlendirildiğinde; kesinlik ve bilginin kaynağı ile bilginin yapısı faktörleri açısından gelişmemiş/olgunlaşmamış (naive), bilginin gerekçelendirilmesi faktörü açısından ise gelişmiş/olgunlaşmış (sophisticated) düzeyde olduğu görülmüştür.

Türkçe Öğretmeni̇ Adaylarinin Eği̇tsel İnternet Kullanma Öz Yeterli̇li̇kleri̇ne Dai̇r İnançlari

2012

Bu calismada, Turkce ogretmeni adaylarinin egitsel internet kullanma oz yeterliliklerine dair inanclari tespit edilmeye calisilmistir. Arastirmada, hâlen devam eden ya da gecmiste olan bir durumu oldugu sekliyle betimlemeyi amaclayan tarama modeli kullanilmistir. Calismaya Ataturk Universitesi Kazim Karabekir Egitim Fakultesi Turkce Egitimi bolumunde okuyan ogrencilerden kolay ulasilabilir ornekleme teknigiyle secilen 70 ogrenci katilmistir. Arastirmanin verileri Şahin (2009) tarafindan gelistirilen Egitsel Internet Kullanim Oz Yeterligi Inanclari Olcegi ile toplanmistir. Kullanilan olcme araci besli Likert tipindedir ve yirmi sekiz maddeden olusan bir formdur. Arastirmada toplanan veriler SPSS 16.0 paket programinda cozumlenmis ve arastirmanin yontemine bagli olarak ki kare ve t testi teknikleriyle analiz edilmistir. Elde edilen sonuclara gore Turkce ogretmeni adaylari egitsel internet kullanma oz yeterlilikleri konusunda kendilerinin yeterli olduguna inanmaktadirlar.

Öğretmen Adaylarının Internet Kullanımına Yönelik Yaşantıları

2004

Bu araştırma öğretmen adaylarının internet yaşantılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2003-2004 öğretim yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesinin 6 farklı programına devam eden 165 öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmada öğretmen adaylarının internet yaşantılarını ölçmek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen ve 12 sorudan oluşan bir anket kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen başlıca sonuçlar aşağıda verilmiştir: (1) Öğretmen adaylarının %52,1'inin evlerinde bilgisayar bulunmaktadır. Evlerinde bilgisayar bulunan öğretmen adaylarının ise sadece %47,7'sinde internet bağlantısı bulunmaktadır; (2) Öğretmen adaylarının çoğunluğunun (%89,6) e-posta adresleri bulunmaktadır. Bununla birlikte web sayfasına sahip olanların oranı (%11,7) oldukça düşüktür; (3) Öğretmen adaylarının çoğunluğu (%93,1) etraflarında rahatlıkla ulaşıp kullanabilecekleri internet imkanına sahip olduklarını belirtmişlerdir. Öğretmen adaylarının %53,8'inin internet imkanlarından yararlanmada internet evlerini tercih ettikleri , sadece %6,9'unun internet kullanımında üniversite imkanlarından rahatlıkla yararlandığını belirttiği saptanmıştır; (4) Öğretmen adaylarının çoğunluğu (%44,1) internet kullanımında kendilerini orta seviyede yeterli bulmaktadırlar; (5) Öğretmen adaylarının %41,5'i interneti haftada 2-5 saat arasında kullanmaktadırlar; (6) Öğretmen adaylarının %46,5'i en sıklıkla interneti ödev yapmak için ve %43,9'u ise en sıklıkla e-posta göndermek için kullandıklarını belirmişlerdir. Araştırma sonuçları öğretmen yetiştirme süreçleri açısından diğer araştırmalarda dikkate alınarak tartışılmıştır.

Günümüzde Yeni̇ Bi̇r Boş Zaman Akti̇vi̇tesi̇ Olarak İnternet: Öğreti̇m Üyeleri̇ Örneği̇ *

2009

Internetin kullanimi Turkiye’de yaygin olarak gorulmektedir. Internet, toplumun herkesimdeki insanlar tarafindan cesitli amaclar icin sikca kullanilmaktadir. Bu yonuyle internet, sosyal bilimlerin cesitli yonleri ile arastirdigi onemli bir sosyal olgudur. Internetin sosyal yapiyi degistirmeye basladigi gorulmektedir. Bunlardan biri de bos zaman aliskanligidir. Internet, %87.8 oraniyla degisik sikliklarda bir bos zaman etkinligi olarak kullanilmaktadir. Interneti, bos zaman aktivitesi olarak, erkek ogretim uyeleri kadin ogretim uyelerine gore daha yuksek oranlarda kullanmaktadirlar. Genc yaslarda ve bekâr ogretim uyeleri, yuksek oranlarda interneti kullanmaktadirlar. Uzmanlik alanlarina gore ise fen bilimlerinde calisan ogretim uyeleri, daha siklikla bir bos zaman aktivitesi olarak interneti kullanmaktadirlar.

Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’ndeki Ortaokul Öğrencilerinin İnternete Yönelik Epistemolojik İnançları

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Düşünceler Hakemli E-Dergisi, 2019

Araştırmada, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’ndeki ortaokul öğrencilerinin internete yönelik epistemolojik inançlarının ne düzeyde olduğunu ortaya çıkarmak ve öğrencilerin internet kullanım örüntülerini tespit etmek amaçlanmaktadır. Araştırmada verileri elde etmek için anket tekniği kullanılmıştır. Anket hazırlanırken Strømsø ve Bråten (2010) tarafından revize edilip son haline getirilen “İnternete Yönelik Epistemolojik İnanç Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Anket çalışması, Şubat 2019 - Nisan 2019 tarihleri arasında yapılmış ve veriler katılımcılarla yüz yüze anket tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın evrenini, Akdeniz Bölgesi’ndeki okullarda öğrenim gören yaklaşık 300 bin ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Adana ve Hatay illerindeki ortaokullarda bulunan 400 öğrenci ise araştırmanın örneklemini temsil etmektedir. Örneklem, tabakalı örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde Sıklık Analizi, Normallik Analizi, T Testi ve Anova Testi kullanılmıştır. Analizden elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin internete yönelik epistemolojik inançları yüksek olmaktadır. Epistemolojik inanç düzeyi, öğrencilerin cinsiyetleri ve yaşadıkları şehirlere göre farklılık göstermemektedir. Ancak epistemolojik inanç düzeyi, öğrencilerin yaşları ve bulundukları sınıfa göre farklılık göstermektedir. Yaş, sınıf ve internet kullanım seviyesi arttıkça öğrencilerin internete yönelik epistemolojik inançları da artış göstermektedir.

Öğretmen Adaylarının İnternet Bağımlılık Düzeyi

Journal of Inonu University Faculty of Education, 2019

At the present time, ''internet'' has an important place and we use it in all fields and getting useful information but while we lose the control by using it with an unlimited and unconscious way, we are faced with a lot of problems. Those which are not able to use internet consciously are encountered with communication disorder, concentration problems and general health level deterioration problems. Internet usage is also common in education for the students to be in rapport with digital era, to use efficiently the ways to reach the correct and qualified information that they need as a content and process. Internet is mostly used by the teacher candidates at the education field. It is important to make a definition how internet is perceived, how often and how long we consult it. The main purpose of this study is to determine the following: internet usage status of the teacher candidates, their views to use the internet and also if last ones are different according to the some various variables. At the research figured according to the screening model, the Internet Addiction Scale which was adapted to the Turkish language by Bayraktar (2001) was used. The research was carried out with 285 teacher candidates studying in the last year at Education Faculty of İnönü University during the 2016-2017 academic year. As a result of the analysis made with statistics program, it was found that teachers candidates level of internet addiction was affected by gender, department, internet connection status, owning a computer and being a member of any social network.