KAZAN TATAR TÜRKÇESİ DEYİMLERİNDE ARAP HARFLERİ (original) (raw)

KAZAN-TATAR TÜRKLERİNDE DÜĞÜN İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ

Siberian Studies (SAD), 2015

ÖZET İnsanlar doğdukları andan itibaren ihtiyaçlarını veya tecrübelerini ifade etmek için çeşitli iletişim araçları kullanmaktadır. İletişimin en etkin yollarından birisi olan dil sayesinde, insanlar birbirlerine duygu ve düşüncelerini rahatlıkla aktarabilmektedir. Onu şekillendiren toplumun, asli yansıtıcısı olan dil sayesinde yüzyıllar sonra dahi toplumlar arası iletişimin ve dolayısıyla duygu ve fikir aktarımının devam ettiğini söylemek mümkündür. Bu aktarımı sağlayan dilin en önemli birimlerinden biri de atasözleridir. Özellikle atasözleri gibi kalıplaşmış ifadeler, toplumların tarihî dönemlerinden itibaren, dillerinde daima canlı kalan ürünler olarak kabul edilmektedir. Bu canlılığın en önemli sebebi olarak, bazen birkaç kelime ile sayfalar dolusu ifadeyi karşılaması dolayısıyla iletişimi kolaylaştırma işlevi gösterilmektedir. İçerisindeki herhangi bir kelimeyi çıkarmanın veya yerini değiştirmenin mümkün olmadığı bu tür, mensup olduğu toplumla nesilden nesile aktarılarak zaman süzgecinden geçmesiyle son şekline kavuşmuştur. Bu kalıplaşmış ifadeler bize geçmişteki insanlarla iletişime geçme imkânı da sunmaktadır. Bu sayede, onların duygu ve düşüncelerini ifade etme tarzlarının yanı sıra olaylar karşısındaki tutumları gözlemlenebilmektedir. Bugün geçmiş ile bağlantı kurabildiğimiz türlerden biri olan atasözleri, geçmişten geleceğe uzanan bir ışık olarak nitelendirilir. Atasözleri geçmişten geleceğe uzanmış, belki de en belirgin kültür köprüsüdür. Yaşanan tecrübeler neticesinde verilen kesin hükümler olan atasözleri her zaman merak konusu olan halk yaşantısının da dilde ifade bulmuş şeklidir. Kazan Tatar Türkleri, 1552'den bu yana Rus etkisi olmasına rağmen, kültür değerlerini de dillerini de terk etmeyen ve büyük ölçüde korumayı başarmıştır. Çalışmada, insan yaşantısında önemli bir yere sahip olan düğün kavramının Kazan Tatar Türklerinin atasözleri ile nasıl ifade edildiği ve ne anlatılmak istendiği ele alınacaktır. Kazan-Tatar Türklerinde düğün ile ilgili atasözleri, düğünün gerçekleşme aşamalarına göre tasnif edilerek Kazan Tatar Türklerinde düğün gelenekleri ve bu konuyla ilgili kültürel değerler tespit edilecektir.

KAZAK DESTANLARINDA DEYİMLER ve TÜRKİYE TÜRKÇESİ KARŞILIKLARI

KAZAK DESTANLARINDA DEYİMLER ve TÜRKİYE TÜRKÇESİ KARŞILIKLARI

Bu tez çalışmasının amacı, Kazak destanlarında geçen Kazak Türkçesi deyimlerin tespit edilmesi ve bu deyimlerin Türkiye Türkçesindeki karşılıklarının verilmesidir. Bu bağlamda öncelikle Kazak destancılık geleneği hakkında bilgi verilmiştir. Devamında 20 tane Kazak destanı konularına göre tasnif edilmiş ve bu destanlar hakkında bilgilerle özetlerine yer verilmiştir. Kazak destanlarının incelenmesi sırasında deyimler tespit edilmiştir. Kazak Türkçesi deyimlerin anlamları araştırılmış ve bu deyimlerin Türkiye Türkçesindeki karşılıkları verilmeye çalışılmıştır. Deyimlerin cümlede kullanılışını göstermek için destanlardan birer örnek cümle alınarak Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Son olarak deyimlerin gramer bakımından incelenmesi yapılmıştır.

KAZAK TÜRKÇESİNDE AKRABALIK TERİMLERİ

Öz Dil ve kültür ayrılmaz bir bütündür. Bir milletin yaşam biçimi, kültürü dile etki eder. Türk lehçeleri diğer dillerle karşılaştırıldığında Türk lehçelerinin akrabalık terimleri yönünden oldukça zengin olduğu görülmektedir. Bu da Türk kültürünün temelinin sağlam olduğunu göstermektedir. Akrabalık yoluyla güçlü bir toplum yapısının oluşacağının bilinciyle; Türkler arasında akrabalık ilişkilerine önem verildiğini ve bunun sonucu olarak da bu ilişkilerin dile yansıyarak dilin akrabalık terimleri açısından zengin bir duruma geldiği söylenebilir. Türklerde çekirdek aile yerine büyük aile modeline önem verilmiştir. Büyük aile modeli de elbette akrabalık terimlerinin gelişiminde rol oynamıştır. Bundan dolayı akrabalık terimleri dile yansıyarak Türk lehçelerinin söz varlığının zenginleşmesini sağlamıştır. Bu çalışmada Kazak Türkçesindeki akrabalık terimleri ele alınarak akrabalık terimleri hakkında bilgi verildi. Abstract Language and culture are inseparable. The way of life of a nation affects to the language. When Turkish dialects are compared to other languages, it is seen that Turkish dialects are very rich in terms of kinship. This shows that the basis of Turkish culture is strong. Conscious of the formation of a strong society through kinship; It can be said that the importance of kinship relations among the Turkish people have given and as a result, these relations are reflected in the language and it is rich in terms of language kinship. Turkish people have given a great attention to the big family model instead of a little family. The big family model, of course, played a role in the development of kinship terms. Hence, kinship terms reflected the language and enabled the enrichment of the vocabulary of the Turkish dialects. In this study, kinship terms in Kazakh Turkish are discussed and information about kinship is given.

KAZAN-TATAR TÜRKÇESİNDE BİRLEŞİK FİİLLER

Turkish is the fifth widespread spoken language all over the world. If considered as geographically it’s the first in the world . The Turkish Language spread out such a wide geography changed with time, had different phases , became a mother language which different dialects and accents sprang from itself. The Kazan-Tatar Language; with Başkurt, Karay, Karaçay, Balkar, Kumuk, Nogay, Kazakh, Karakalpak, and Kirghiz Turkish belongs to the Kipchak branch of the Turkish Language that is to say North-West group. The study called The Compound Verbs in Kazan-Tatar Language is composed of input, two main parts, conclusion, dictionary and bibliography parts . Compound verbs were evaluated generally and the basic works were introduced briefly in the input part. General information about Tatars and the historical development of the Tatar Language has been given in the first part of the study. The research part is composed of four main titles . First of all compound verbs determined before were studied and classified structurally. Then the compound verbs were studied according to the use of quotation and a list which shows the compound verbs established with quoted words was given related to this item. The auxiliary verbs in the Tatar Language were studied according to their usage in the third part, it is stated that the auxiliary verbs were used out of their meanings with different meanings in the Tatar Language just like in the Turkish Language. Such kinds of examples of auxiliary verbs were selected from the dictionary were classified and stated under this title. A little compound verbs which includes the whole compound verbs takes place Tatar to Turkish dictionary is put in the dictionary part of the thesis both to give the meanings of the compound verbs in the thesis and to make things easier for the users. In the conclusion part the whole study is taken up in the thesis and results are tried to be interpreted . The works which are used and utilized take place in the bibliography part.

IĞDIR VE ÇEVRESİNDEKİ KOÇ HEYKELLİ MEZAR TAŞLARININ ÜZERLERİNDEKİ ARAP HARFLİ YAZITLAR

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, 2017

Farklı dönemlerde kayaların, bengü taşların, süs ve kullanım eşyalarının üzerlerine işlenen hayvan tasvirleri ve sembolleri ile daha ziyade anıt mezar komplekslerinde karşılaşılan hayvan heykelleri insanoğlunun doğayla ve hayvanlarla ilişkisini yansıtmasının yanında gerçekte kendi yaşayışının ve inanışının (gündelik hayata ve geleceğe dair duygu ve düşüncelerinin, isteklerinin, beklentilerinin, amaçlarının, kaygılarının, korkularının…) birer göstergesidir. Yani insanoğlu hayvan tasvirlerini, damgalarını, sembollerini kullanarak hem hayvanlarla hem kendi türüyle hem de Tanrı’yla olan ilişkisini, duygu ve düşüncelerini ifade etmek istemiştir. Koçlar da Türk boy ve toplulukları arasında geçmişten günümüze kadar erkekliğin, üretkenliğin, bolluğun, bereketin; gücün, yiğitliğin, koçaklığın, savaşçılığın; vefanın ve fedakârlığın sembolü olarak kabul edilmiş; koçlara epigrafi, dil, edebiyat, kültür ve sanat alanlarında vücuda getirilen eserlerde de yer verilmiştir. Türk dünyasının farklı bölgelerinde geçmişte olduğu gibi günümüzde de yapılan koç heykelleri Türk boy ve topluluklarının “koç”a verdikleri önemi ve değeri açıkça ortaya koymaktadır. Makalede önce koç heykelli mezar taşlarının Türk kültür tarihi içindeki yeri hakkında bilgi verilmekte; sonra da Iğdır ve çevresindeki koç heykelli mezar taşlarının üzerlerindeki Arap harfli yazıtlarla ilgili bilgiler; söz konusu yazıtlarla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri dikkatlere sunulmaktadır.

KAZAN TATAR ATASÖZLERİNDE AİLE VE KADIN TEMALI METAFORLAR

; bir milletin binlerce yılın birikimi neticesinde oluşmuş olan, anonim karakter taşıyan, kısa, özlü ve kalıplaşmış nitelikte, öğüt verici ve yol gösterici sözlerdir. Bir milletin inançlarını, geleneklerini, olaylar karşısındaki tutumunu, dünyayı algılayış biçimini yansıtmaktadır. Ortak düşünce, kanı ve kabul içerdiğinden, hayat anlayışının ortak bir ifadesi, halk hikmeti, düşüncesi ve felsefesidir. Atasözlerini kültürel belleğin birer ürünü yaparak unutulmamalarını sağlayan etkileyici/çarpıcı bir dil ve üsluba sahip olmasıdır. Bu dil ve üslup yapısının en belirgin unsuru ise manzum olmaları, kafiye ve ölçü başta olmak üzere çeşitli edebi sanatlarla oluşturulmalarıdır. Atasözlerinde anlatımı etkili hale getiren söz sanatlarının biri de metafordur. "Metafor", "bir sözcüğe kendi özel anlamının dışında bir anlam verilmesi" olarak tanımlamakta; atasözlerinde ise söz ekonomisi ve etkinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Fiziksel, sosyal ve kültürel deneyimlerden oluştuğundan, hayvancılıkla uğraşan bir toplumda hayvanlarla ilgili, tarımla uğraşan toplumda bitkiyle ilgili metaforlar kullanılması gibi, kültürden kültüre çeşitlilik gösterebilir. Bu bağlamda, halk felsefesini yansıtan işlenmiş kolektif metinler olarak bir toplumun sosyal ve fiziki çevresiyle kurduğu ilişki biçimleri ve davranış kodlarını oluşturan atasözleri için metaforik anlatım önem arz eder. Kendisiyle ve dış dünyayla ilgili algıları ilişkilendirmek suretiyle anlam vermeye çalışan birey olumlu ve/veya olumsuz anlam yükleyerek simgeleştirdiği unsurlarla bu sayede toplumun birer kültürel kimliğini oluşturur. Bu çalışmada, Kazan Tatarlarının kadınla ilgili metaforlu atasözlerinin anlam çözümlemeleri yapılarak Kazan Tatarlarında kadının toplumsal statüsünü örnek metinler üzerinden ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmanın materyalini, Nekıy İsenbet'in Tatar Ḫalıḳ Mekallerě (Tatar Halkının Atasözleri) adlı üç ciltten oluşan serinin ikinci cildinden seçilen 237 metaforlu atasözü oluşturmuştur. İncelenen atasözlerinde "Tabiat Unsurları", "Hayvanlar", "Beden Unsurları", "Nesneler", "Renkler" ve "Diğer Metaforlar" olmak üzere altı ana grup metafor tespit edilmiştir. Bu atasözlerinde Kazan Tatarlarında kadının toplumdaki yeri, kadın cinsi latifinin genel özellikleri, cinsiyete bağlı sosyal rolleri, aile ve evlilikle ilgili ise eş seçmeye ve kadınerkek ilişkilerine dair önemli veriler elde edilmiştir. Atasözlerinde anlatıma canlılık ve güç kazandıran metaforların anlam dünyası, Türk kültürünün ve mitolojisinin düşünce evreniyle paralellik göstermektedir. Atasözlerinde en geniş metafor grubunun tabiat unsurları ve hayvanlar olduğu tespit edilmiştir. Bunlar arasında ise çiçekler ve meyveler ile at, köpek ve kuşlar ön plana çıkmaktadır. Metaforlar üzerinden atasözlerinde çizilen kadın kimliğinde; konuşkan, nazlı, hileye yatkın ve değişken tabiatı öne çıkarılmış, bu nedenle kadınlara çok fazla güvenmemek ve her kadının tabiatına göre davranmak önerilmiştir. Atasözlerinde aile; soyun devamlılığını sağlaması yanında, insan yaşamını düzenlediği için önerilen önemli bir toplumsal yapıdır. Kadının en temel sosyal rolü ise annelik ve ev hanımlığıdır.

ARAP ÜLKELERİNDEKİ KİTLE AYAKLANMALARININ TÜRK BASININA YANSIMASI

Yirminci yüzyılın birinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve bölgede meydana gelen diğer gelişmeler ile değişim sürecine giren Ortadoğu ülkeleri, sahip oldukları zengin petrol 1 ve doğalgaz kaynakları nedeniyle ilk önce İngiltere ve Fransa'nın, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise, Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) etkisi ve denetimi altına girmiştir. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle ABD hükümetleri, ABD ordusunu bölgeye yerleştirerek ve bölge devletlerinin yöneticileri aracılığıyla denetimini güçlendirmeye çalışmıştır. Bölgedeki devletlerin totaliter ya da yarı totaliter siyasal yapıya sahip olmaları, yabancı devletlere ekonomik bağımlılığa karşı durulmasını güçleştirdiği gibi demokratik bir siyasal yapının kurulmasını da engellemiştir. Arap ülkelerinin totaliter ya da yarı totaliter siyasal yapıları, demokrasinin ve sivil toplum örgütlerinin gelişimine olanak tanımamıştır. Arap ülkelerinde sınırlı olarak görülen siyasal ve toplumsal değişim amaçlı sosyal hareketler 2 , ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de etkisiyle bu ülkelerdeki Arap diasporası tarafından yönlendirilmeye