Candaroğulları Döneminde Kastamonu’da İçtimaî ve İktisadî Hayat (original) (raw)

Candaroğulları Dönemi’nde Kastamonu’da Bir Bilim Adamı: Fethullâh Şirvânî

Candaroğulları bilindiği gibi on üçüncü yüzyıl sonlarında Anadolu Selçuklu devleti parçalanırken Kastamonu, Sinop ve Çevresinde kurulan Türk beyliğidir. Anadolu’nun siyasi ve kültürel gelişiminde önemli rol oynamıştır. Candaroğulları Dönemi’nde bilimsel çalışmalarda öncü rol oynamış en önemli bilim adamlarından birisi Şah Fethullâh olarak da tanınan Fethullâh el-Şirvânî’dir (ölümü 1486). Muhtemelen 1417 yılında doğmuş, 1435 yılında Semerkand’a gitmiş ve Uluğ Bey’in kurduğu medresede öğrenim görmüştür. Burada Kadızâde-i Rûmî’den fıkıh, kelam, geometri, matematik ve astronomi (gökbilim) okumuştur. Semerkand’ta beş yıl kaldıktan sonra 1440 yılında Şirvân’a dönmüş, burada çeşitli dersler verdikten ve resmi görevlerde bulunduktan sonra hocası Kadızâde’nin tavsiyesiyle II. Murat devrinin sonlarına doğru Kastamonu’ya gelip yerleşmiştir. Burada Candaroğlu İsmail Bey’den iltifat görmüş ve medreselerde dersler vermiştir. Şirvânî, Anadolu’da Arap dili ve edebiyatı, matematik, astronomi ve coğrafya dersleri vererek Anadolu’ya pozitif bilimleri getiren ve yayılmasını sağlayan iki ünlü bilginden biridir. Diğeri ise Ali Kuşçu’dur. Bilimsel çalışmaları ve bilgisi sayesinde Şirvânî, sadece Anadolu’da değil, Irak, Hicaz ve Mısır’da da meşhur olmuştur. Şirvâni’nin iki önemli astronomi eseri vardır. Bunlardan birincisi Çağminî’nin astronomi konusundaki el-Mülahhas fî’l-Hey’e’sine (Astronomi Seçkisi) yazdığı açıklamalı yorum olan Hâşiye ‘alâ Şerh el-Mulahhas fi’l-Hey’e (Astronomi Seçkisi'nin Yorumuna Açıklama), diğeri de Nasîrüddîn-i Tûsî’nin el-Tezkire fî ‘İlm el-Hey’e’sinin (Astronomi Tezkeresi) yorumu olan Şerh el-Tezkire fî ‘İlm el-Hey’e’dir (Astronomi Tezkeresi'ne Yorum). Bu çalışmada Fethullâh Şirvâni’nin bilimsel çalışmaları ve dönemi için önemi tartışılacaktır.

Kastamonu İli, İnebolu İlçesinin (Abonou Teikhos-Ionopolis) Tarihsel Gelişimi

Geçmişten Geleceğe İnebolu Tarih, Arkeoloji, Kültür ve Ekonomi, 2023

Antik Dönemde, batıda Bithynia, doğuda Pontus, güneyde Phrygia, kuzeyde Karadeniz ile sınırlandırılan bölgede yaşayan halk Paphlagon, onların ülkesi ise Paphlagonia olarak adlandırılıyordu. Bugün ise Paphlagonia, Batı Karadeniz bölgesinin bir kısmını oluşturan Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop ve Çankırı illerini kapsamaktadır. Söz konusu teritorya içinde yer alan Kastamonu Bölgesi, oldukça geniş bir sahil şeridine de sahiptir. Bu sahil şeridinde yer alan kentlerle ilgili antik metinler incelendiğinde, bölge kentlerinin coğrafi özellikleri dışında bilgilerin sınırlı olduğu gözlenmiştir. Bölgenin coğrafi yapısının da oldukça sert koşullara sahip olması bölge kentleri ile ilgili antik dönem bilgilerinin sınırlı kalmasının başlıca nedenlerinden olmuştur. Bölge kentlerine ulaşım coğrafi şartlara bağlı olarak karadan ziyade deniz yolu ile gerçekleşmiştir. Sahil şeridinde kurulmuş olan antik kentlerin bazılarının yerleri ve isimleri bilinmemekle birlikte, bir kısmının üzerine modern kent/ilçeler kurulmuş ve kentlerin antik isimleri zaman içinde değişim geçirerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlardan birisi olan İnebolu ilçesi, Küre Dağları ile Karadeniz arasında kalan dar bir sahil şeridinde yer almaktadır. Kentin en eski adı antik metinlerde Abonou Teikhos (Αβώνου τείχος) olarak geçmektedir. Luvi kökenli olduğu düşünülen bu ad, Hellen dilinde “Abon’un Hisarı” anlamına gelmektedir. Abonou Teikhos, MS 1. yüzyılda küçük bir kıyı kasabası konumunda iken, Marcus Aurelius (MS 161 – 180) döneminde yalancı kahin (peygamber) Alexandros’un girişimleri sayesinde kent statüsüne sahip olmuş ve Ion kenti anlamına gelen Ionopolis (Ιωνόρολίς) ismini almıştır. Selçuklular Döneminde ise “İnebolu” olarak tanımlanmıştır.

Xvıı. Yüzyıl Sonu Ve Xvııı. Yüzyıl Başlarında Kastamonu Şehrinde Mahalle Adları Lakaplar, Aile Teşekkülü, Eğlence ve Ekonomik Hayat

2018

Genel bir devlet karakterine sahip Turkler’in kurdugu bir devlet olan Osmanli Imparatorlugu sehirlerinde mahalleler baslangicta ayni tarzdadir ve hepsi bir dini yapinin cevresinde duzenlenmistir. Devleti teskil eden sehirlerin mahallelerinde cogunlukla ve ozellikle de Musluman cemaat arasinda bir kurucu, karizmatik bir dini lider veya sadece serveti, ya da otoritesi icin saygi duyulan bir kisi bulunurdu. Mahalleler asirlar boyunca yer adlarinin da sâhitlik ettigi gibi, belki de baslangicta etnik, kabilesel ve dini homojenliklerin sayesinde bir anlamda ozelliklerini korumuslardir. Avrupa’da oldugu gibi Osmanli toplumunda da ayni donem toplumu insanlar, dinlerinin buyruklarina ve tarihi surec icinde olusan orf, âdet ve geleneklerinden dogan ilkelere gore dusunurler, konusurlar, hareket ederler, islerini yurutur, evlenir, mal-mulk edinir, miras birakirlar ve olurlerdi. Bu temel prensiplere ragmen, toplumun degisik kesimleri, bilgi ve gorgu seviyelerine ve icinde bulunduklari ortamlari...

Kastamonu Vilayet Salnamelerinde Taşköprü’nün İktisadi ve Toplumsal Durumu

2017

ÖZET Osmanlı taşrası çoğunlukla merkez ile olan ilişkileri sıklığında görünür olmuştur. Taşrada idari ve hukuki anlamda tutulan kayıtlar dışında daha fazla bilgi edinebilmek güçtür. 1866 Yılında yayınlanmaya başlanan vilayet salnameleri Osmanlı İmparatorluğu taşrası hakkında iktisadi, idari ve istatistiki bilgiler içermektedir. Bunların dışında devlet salnameleri ve bakanlıkların çıkardıkları nezaret salnameleri bulunmaktadır. Vilayetler için yayınlanan salnamelerde vilayete bağlı kaza, sancak, nahiye ve köyler hakkında da detaylı bilgiler bulunmaktadır. Salname geçmiş tarihe ya da bir yıllık döneme ait iktisadi, ticari, sınai, fenni, biyografik, tarihi veya nüfusa dair bilgileri özet halinde içerip bunları derleyerek her yıl yayınlayan eserlere verilen isimdir. Salnamelerin en önemli özelliği bilgiye ihtiyaç duyulan Osmanlı taşrası hakkında son dönemde de olsa yıllık bilgiler içermesidir. Vilayet salnameleri 1921-22 yıllarına kadar yayınlanmaya devam etmiştir. Salnameler hazırlanırken merkezin gönderdiği örnek temel alınmıştır. Ancak vilayetin özel durumları ve hazırlayanların bilgi düzeylerindeki farklılık göz önünde bulundurulduğunda farklı vilayetlerdeki salnamelerin farklı özellikler gösterdiği görülmüştür. Taşköprü ilçesi bu dönemde Kastamonu vilayetinenin merkez sancağına bağlı bir kaza hükmündedir. Kastamonu Sancağı'na bağlı 4 adet sancak bulunmaktadır ve bunların adları Kastamonu, Bolu, Kangırı (Çankırı) ve Sinop Sancaklarıdır. Taşköprü kazasını da bulunduğu Kastamonu Sancağı'nda 6 kaza daha bulunmaktadır. Bunlar ise İnebolu, Safranbolu, Daday, Cide, Tosya ve Araç Kazalarıdır. Salnameler içinde zengin bilgiler içermesinden dolayı Kastamonu Vilayeti salnameleri özel bir öneme sahiptir. 1869-1903 yılları arasında Kastamonu Vilayeti için 21 adet salname yayınlanmıştır. Bunların 1899 yılına kadar olanları her yıl daha sonra olanları ise belli aralıklar ile yayınlanmıştır. Kastamonu Vilayet salnameleri içinde diğer kazalar ile birlikte Taşköprü kazası ile ilgili de nüfus, müesseseler ve iktisadi duruma dair bilgiler yer almaktadır. Ayrıca kazalarda bulunan resmi daireler ve bu dairelerde çalışan memurların listeleri bulunmaktadır. Çalışmanın amacı bu salnamelerde Taşköprü için ayrılan kısımları 1869-1903 yılları arasında derleyerek istatistiki bilgiler oluşturmaktır. Bu sayede Taşköprü kazasının 19. yüzyılın son çeyreğindeki iktisadi ve toplumsal durumu ile ilgili bulgular elde edilecektir. Bunlara ilaveten Taşköprü Kazasının Kastamonu Vilayeti içindeki konumu belirlenecek ve diğer kazalar ile ilişkileri incelenecektir. ABSTRACT The Ottoman provinces mostly became visible in its relation to the center. It is hard to contain more information except administrative and legal records in the province. The province yearbooks, starting in 1868, contain economic, administrative and statistical information on the provinces of Ottoman Empire. There are state yearbooks and issued the ministries' yearbooks except those. Published yearbooks for provinces are also contain detailed information about districts (sancak), town (kaza) and counties (nahiye) and villages which were connected to the provinces. The yearbook is the name of the annual and summary information about economic, commercial, industrial, scientific, biographic, historical or population issues and that is published every year. The most important feature of the yearbooks is ensuring annual information about the Ottoman provincial which needed information albeit in the last period. Province yearbooks continued to be published up to 1921-22. The sample sent by the center was taken as the basis for preparing the yearbooks. However, it is normally that different characteristics of yearbooks observed in different provinces when considered the special situations for the provinces and the level of knowledge of the preparers In this period, Taşköprü was a town of Kastamonu Province's central district. There are four districts affiliated with the Kastamonu Province and these names were Kastamonu, Bolu Kangırı (Çankırı) and Sinop Districts. There are 6 town (kaza) in Kastamonu District where the Taşköprü town is also located and these were İnebolu, Safranbolu, Daday Cide, Tosya ve Araç Towns. Since it contains wealthy information, Kastamonu Province  Arş. Gör., Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, e-posta: tamerguven@ibu.edu.tr.

Sultan II. Abdülhamid Döneminde Kastamonu Vilayeti

2024

Bu kitapta Kastamonu vilayeti özelinde, II. Abdülhamid’in otuz üç yıllık saltanatı süresince (1876-1909) Osmanlı taşrasında yaşayan bir devlet görevlisinin yahut sıradan bir vatandaşın; yönetiliş biçimi, sahip olduğu ulaşım ve iletişim imkanları, geçim kaynakları, yeme-içme alışkanlıkları, sağlık hizmetlerine erişimi, salgın hastalıklar ve doğal afetlerde yaşadıkları, eğitim-öğretim imkanları, dini ve tasavvufi hayatı, sosyal ve kültürel aktiviteleri gibi insanı ilgilendiren çok çeşitli konular üzerinde tafsilatlı bir biçimde durulmuştur. Ayrıca incelenen dönemde Kastamonu vilayetine bağlı olup, bugün müstakil birer il haline gelen; Kastamonu, Bolu, Çankırı, Sinop, Karabük, Bartın, Zonguldak ve Düzce’de II. Abdülhamid döneminin yansımalarının bugün nasıl hissedildiği, şehirlerin bugünkü sosyo-ekonomik yapılarının temelinde ne gibi izler bıraktığı yine bu şehirlerin siluetlerinin II. Abdülhamid devrinde inşa edilen kamu binalarıyla nasıl belirlenmeye devam ettiği ortaya konmuştur.