TELEVİZYON REKLAMLARININ İLKOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BESLENME ALIŞKANLIKLARINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR İNCELEME (original) (raw)
Related papers
ÇOCUKLARA YÖNELİK TELEVİZYON REKLAMLARININ ETİK AÇIDAN İNCELENMESİ
2011
1789 tarihinde gerçekleşen Fransız Devriminden sonra başlayan liberal akım, sanayi devrimiyle de birleşince, bugünün kapitalist ekonomik düzenini oluşturmuştur. Kapitalizmin vahşi yönü, tüm dünyayı pazar haline getirirken, kitleleri etkisi altına almış oldu. Bu etkinin en bariz hali reklamlar ama özellikle de televizyon reklamlarıdır. Reklam ve reklamcılık, özü itibariyle, tartışmalı ve bazı sorunları içinde barındıran bir olgudur. Reklamın nesnel olamayıp, öznel olması, televizyon gibi çok geniş kitlelere ulaşabilen ve o kitleleri etkileyebilen popüler bir mecrayla da birleşince, ahlak, etik gibi konular da tartışılır olmuştur. Özellikle hiçbir zihinsel savunması olmayan çocuklara yöneltilen reklamlar, tartışmayı daha da alevlendirmiştir. Bu makale, televizyon reklamlarının, çocukları nasıl etkilediğini, bu etkilenme sırasında ne tür etik ihlallerin ortaya çıktığını, etik kuralların nasıl esnetildiğini ya da o kurallara uyulmadığını çeşitli örneklerle anlatmaktadır. Ayrıca yazıda, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki uygulamalar ışığında, Türkiye’nin de reklam politikalarında ne tür reformlara gitmesi gerektiği, çeşitli çözüm önerileriyle incelenmektedir. ABSTRACT: Today’s Capitalist Economical System has been constituted, with the Liberal Trent starting from The French Revolution in 1789. This “libearal trend” and “Industrial Revolution” emerged capitalism. The wild side of Capitalism makes a big global market, with the expression of “ Globalization is the Alternation and Development”. This expression influences all around the World. This influence comes into being advertisements, especially television advertisements. The advertisement and the advertisement profession is a moot point because of it’s element. Advertisement is subjective. When this subjectivity merges with a great popular channel, such as television, which influences a great mass, we begin to discuss ethic and moralty. Children has no mental defence. So, the advertisement for children is the center of this discuss.
Uluslararası Dijital Çağda İletişim Sempozyumu Kitabı , 2018
Medya okuryazarlığı çalışmaları bireylere özellikle de çocuklara geleneksel kitle iletişim araçlarından gelen iletileri sorgulayabilme, analiz edebilme ve anlamlandırabilme becerilerinin kazandırılması maksadıyla uzun zamandır sürdürülmektedir. Medya okuryazarlığı çalışmalarında en önemli ve etkili kitle iletişim aracı sayılabilecek televizyonun çocuklar üzerine etkileri konusunda pek çok araştırma gerçekleştirilmiş ve bu araştırmalar sonucunda devlet ve sivil toplum tarafından akıllı işaretler ve benzerleri gibi bazı bilinçlendirici çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Günümüzde yeni medyanın ortaya çıkışı ve hızla yayılması sonucunda aynı amaçlarla yeni medya okuryazarlığı çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni medya mecraları arasında en etkili sosyal medya paylaşım platformlarından biri olarak küresel bazda faaliyet gösteren YouTube, görsel ve işitsel yayın yapabilen bir mecra olması açısından yeni medyanın televizyonu olarak tanımlanabilir. Youtube, geleneksel medyadan farklı özelliklerinin dışında tıpkı televizyon gibi film, dizi, müzik videolarının izlenebildiği daha esnek bir medya kanalı olarak kullanılmaktadır. Bu mecraya mobil iletişim araçlarının tümünden ve internet bağlantısının olduğu her yerden ulaşılabilmesi mümkündür. Dolayısıyla çocuklar da kolaylıkla bu mecraya ulaşabilmekte ve yaygın biçimde kullanmaktadırlar. Bu çalışma medya okuryazarlığı bağlamında televizyonun çocuklara etkisi araştırmalarından yola çıkarak yeni medya okuryazarlığı bağlamında YouTube kanalının çocuklara etkisini her iki mecranın özellikleri, kullanım amaçları ve biçimleri boyutunda görmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca çalışmada, ebeveynlerin her iki mecranın kullanımı konusunda çocuklarına rehberliklerinin okuryazarlık boyutunda sorgulanması amaçlanmaktadır. Araştırma İstanbul ilinde 8-12 yaş aralığında televizyon, mobil iletişim araçlarına ve internete ulaşımı olan çocuklara ve ebeveylerine yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi uygulanarak gerçekleştirilecektir. Araştırma kapsamında çocuk ve ebeveynlerin televizyon ve YouTube kanalını etkin kullanma becerileri, kullanma sebepleri ve yöntemleri, kullanma sıklıkları ve süreleri, bilgi ve enformasyonu analiz etme becerileri gibi konulardaki bilgi ve bilinç düzeylerinin yeni medya okuryazarlığı bağlamında ölçülmesi ve karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Medya okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, televizyon, YouTube
TELEVİZYON REKLAMCILIĞINDA HEDEFLEME STRATEJİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Tecimsel yayıncılığın sacayağını oluşturan reklam sektörel rekabet sonucunda önemini günden güne artırmış ve kitlelere ulaşmayı olanaklı kılan, ses-görüntü bileşkesini bünyesine katan televizyon yayıncılığıyla bütünleşmiştir. Birçok görsel temsili ve ikna kabiliyetini üzerinde taşıyan televizyon reklamlarıyla kitlesel tanıtımın yapılabilmesi reklam verenler için önemini korumakta, piyasaya sürülen ürünlerin doğrudan alıcılarına yönelik bir tanıtımın yapılabilmesi reklam maliyeti açısından kolaylıklar sağladığından dolayı da çeşitli reklam hedefleme stratejileri geliştirilmektedir. Televizyon yayınlarının kuşaklara ayrılması, tematik içeriklerin oluşturulması ve izleyicilerin demografik, psikografik, yaşam tarzı özelliklerine göre saptanması reklam verenler açısından doğrudan hedef kitleye ulaşmayı kolaylaştıran unsurlar olarak belirmekte, böylece ürünleri satın alma potansiyeli olan izleyicilere tanıtım yapılmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'deki ulusal televizyon kanalları içerisinden amaçlı örneklemle gündüz kuşağındaki beş kadın programı seçilmiş, bu programlardaki reklamlar tanıtılan ürün temelinde on beş başlık altında kategorilendirilerek analiz edilmiş ve reklamcıların uyguladıkları hedefleme stratejisi ortaya koyulmuştur. Çalışmanın önemli bulguları arasında sırasıyla gıda, alışveriş, ev tekstili, kişisel bakım, temizlik ürünlerini içeren reklamların sayısal olarak üst sırada yer aldığı ve kişisel bakım, giyim, takı aksesuar reklamlarında cinsiyet ve toplumsal roller-pratikler temelinde hedefleme stratejilerinin geliştirildiği tespit edilmiştir.
Araştırmanın amacı; televizyon reklamlarında algılanan etiksel faktörleri belirlemek ve demografik özelliklerine göre katılımcıların etiksel faktörleri algılamalarında farklılık olup olmadığını tespit etmektir. Bu amaçla, Nevşehir Hacı Bektaş Veli (HBV) ve Niğde Üniversitelerinde çalışan 460 personele yönelik bir araştırma yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 hazır paket programında değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde faktör analizi, manova analizi ve bazı tanımlayıcı istatistiklerden faydalanılmıştır. Araştırmadan elde edilen başlıca bulgular şu şekilde sıralanabilir: Faktör analizine göre reklamda etik algılamalar ile ilgili erkek, kadın ve çocuk manipülasyonu, sosyal ve dil, aldatma ve yanıltma ve aşırı tüketim ve seçim hakkı faktörleri saptanmıştır. Gelir durumu ve çalıştıkları üniversite değişkenlerine göre katılımcıların algıladıkları etik faktörler farklılaşmaktadır. Kısaca, alt ve üst gelir grupları ve Nevsehir HBV üniversitesi çalışanları reklamlara çok daha eleştirel yaklaşmaktadırlar. Ayrıca reklam etiğiyle ilgili katılımcıların en çok algıladıkları sorun, reklamların çocuklara yönelik olumsuz etki oluşturmasıdır.
TEMATİK TELEVİZYON VE ÇOCUK: İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN TELEVİZYON İZLEME ALIŞKANLIKLARI
National Education
Televizyonun günümüz toplumunda en fazla etkilediği hatta bağımlılık yaptığı kesimlerin başında çocuklar gelmektedir. Olayları algılama düzeyleri ve yorumlama yetenekleri gelişme aşamasında olan çocuklar, özellikle tematik çocuk kanallarının yayına başlamasıyla birlikte yeni bir televizyon yayıncılığı anlayışının etkilerine maruz kalmışlardır. Bu çalışmada Elazığ örneğinden hareketle, televizyonun çocukları üzerindeki potansiyel olumlu ve olumsuz etkileri, tematik çocuk kanallarının yayıncılık anlayışı, ilköğretim öğrencilerinin tematik çocuk kanallarına bakış açıları, aileden ve çocuk kanallarından beklentileri, çocuk kanallarının yayınlarının çocuklar üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; örneklem grubunun büyük bir çoğunluğunun günde ortalama 1 ila 2 saat arasında televizyon izlediği, en çok çizgi film ve çocuk programı izlemeyi tercih ettiği, bunun yanında yetişkinlere yönelik dizi filmlerin de çocuklar tarafından takip edildiği ve şiddet içerikli yayınların çocuklara ulaştığı tespit edilmiştir.
TELEVİZYONDA CİNSİYETÇİLİK: REKLAM FİLMLERİ ÜZERİNDEN BİR ANALİZ
Reklam, bir mini-drama türü olarak izleyicilerin en çok maruz kaldığı televizyon ürünlerinden biridir. Reklamlar izleyiciye bir ürünün yanı sıra bir yaĢam tarzı, bir hissetme hali ve bir davranıĢ biçimi satar. Pazarda rekabet o denli yoğundur ki ürünün rasyonel faydası kadar hissettirdikleri de pazarlanabilir hale gelmiĢtir.
Özet Bu çalışmanın amacı erken çocukluk döneminde çocuğu bulunan ailelerin televizyonlardaki çocuk gelişimi ve eğitimine yönelik programlar hakkındaki düşüncelerini incelemektir. 2014-2015 öğretim yılında Bolu ili, bağımsız anaokullarında çocuğu bulunan 322 veli araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Çalışmada araştırmacı tarafından hazırlanan " Anne-babaların Çocuk Gelişimi ve Eğitimine Yönelik Televizyon Yayınları Hakkındaki Görüşleri Ölçeği " geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları yapıldıktan sonra kullanılmıştır(Cronbach Alpha .71). Elde edilen verilerin analizi SPSS paket programı ile yapılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde frekans, yüzde, standart sapma, aritmetik ortalama değerleri kullanılmıştır. Ayrıca anne-babaların eğitim ihtiyaçları ve anne-babaların yayınlar hakkındaki görüşleri ile cinsiyet değişkeni arasındaki ilişkiyi bulmak amacıyla Bağımsız Örneklem T-Testi kullanılmıştır. Anne-babaların yayınlar hakkındaki görüşleri ile eğitim durumları arasındaki ilişkiyi saptamak amacıyla ANOVA testi, var olan ilişkilerin hangi alt boyutlarda olduğunun bulunmasında ise Tukey testi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, anne-babalar çocuk gelişimi ve eğitimine yönelik televizyon yayınlarının sayısını az bulmasına ve içeriğinin yetersiz olduğunu düşünmesine rağmen televizyon programlarını önemli bir bilgi kaynağı olarak görmektedirler. Abstract The purpose of this study is to examine the parent's views about television broadcastings related to child development and education. Study group is made up of 322 parents whose children were currently being educated in Bolu kindergardens in 2014-2015 academic year. The research data was obtained from the application of "Parents' Views About Television Broadcasting Concerning Child Development and Education Scale " after reliability and validity studies(Cronbach Alpha .71). Mean, standard deviation, frequency and percent values were used in data analysis by using SPSS programme. In addition, independent samples t-test was used to find the relationship between the parents' educational needs with parents' views about television broadcastings and gender. Also, ANOVA test was used to determine the relationship between parents' views about broadcastings and educational levels; Tukey test was used to find the sub dimensions of existing relationships. According to the results, parents think that television programs' quality and quantity are in sufficient, on the other hand still they found television programs as an important source of information while raising their children.
TELEVİZYON REKLAMLARINDAKİ ÇOCUK KARAKTERLER ve STEREOTİPLERİN TEMSİLİ
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi
Bu çalışma, televizyon reklamlarında yer alan çocuk karakterleri cinsiyet davranış kalıpları çerçevesinde inceleyerek çocuk karakterlerin cinsiyetlerine göre hangi tür davranış kalıplarıyla resmedildiğini betimlemeye yöneliktir. Araştırmada analiz edilen televizyon reklamlarına, youtube.com internet sitesi aracılığı ile "çocuk ve reklam" anahtar kelimeleri kullanılarak ulaşılmıştır. Sorgu sonrasında ulaşılan reklamlar, görüntüleme sayısına göre filtrelenmiş ve en fazla izlenen reklamlara ulaşılmıştır. Bu çerçevede, araştırmada analiz edilmek üzere listedeki ilk 100 televizyon reklamı, belirlenen kriterler çerçevesinde ön elemeye tabi tutulmuştur. Nihayetinde, tekrar eden reklamların da elenmesiyle 76 adet televizyon reklam spotu araştırmaya dahil edilmiştir. Veriler, televizyon reklamlarından içerik analizi tekniği ile toplanarak, analize hazırlanmıştır. Öncelikle frekans ve yüzdeler belirlenerek yorumlanmış, ardından çapraz tablo ve Kendal-Spearman korelasyon testleriyle değişkenler arasındaki ilişkiler ifade edilmiştir. Ayrıca, değişkenlerin birbirlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını anlamak amacıyla Kruskal Wallis tek yönlü varyans analizinden yararlanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, televizyon reklamlarında yer alan çocuk karakterlerin sergilediği cinsiyet stereotipleri; ürün kategorisi, dışses cinsiyeti, hareketlilik, fayda türü gibi reklamın sunuluş biçimlerine göre istatistiksel olarak farklılaşmaktadır. Reklamlardaki erkek karakterler daha güçlü ve yönlendirici, kız karakterler ise uyma ve boyun eğme davranışlarıyla birlikte yansıtılmışlardır. Ayrıca, yaş düzeyi ilerledikçe televizyon reklamlarında kız çocukların gösterilme oranı düşmektedir.